hataraku maou sama

suzuki san
komedi türünde olan güzel bir shounen. konusu özellikle ilgi çekici kahraman a yenilen şeytan kral açılan geçitle dünyaya gelmiş ve büyü güçlerini kaybetmiştir. büyü güçlerini kazanana kadar dünyaya uyum sağlamak ve bir işte çalışmak zorundadır. yani okuyunca çok ilgi çekici ama bende biraz hayal kırıklığı yarattı diyebilirim.

bir kere şeytan kral maou ente isla dan ayrılırken, geri dönüp hepinizi mahvedicem tarzında konuşmuş ve yanlışlıkla dünyaya gelmiştir. işte olaylar buradan sonra değişiyor. şeytan ordularının komutanlarından biri olan yardımcısı alciel ile tek odalı bir ev tutarlar ve şeytan kral bir fast food dükkanında yarım gün çalışırken alciel ev işlerini yapar, büyü güçlerini kazanmak için bir arayışa girer. işin garipliği işte bu. adamlar başlarına gelen bu duruma üzülmez aksine inanılmaz bir uyum sağlarlar. alciel sürekli para biriktirme peşindedir, maou çalıştığı iş yerinin örnek çalışanıdır, zam peşinde falan koşar. bu duruma anime boyunca içerlemiyorlar bile. biz ne hale geldik diyen bir şeytan yok. ente isla yı yakıp yıkan maou insan dünyasında bildiğin yardım meleğine falan dönmüş durumda. absürdlük evet ama onun bile bir ayarı var. absürdlükte sınırı aşınca eğlenceli olmaktan çıkıp mantıksızlık durumu ağır basıyor. örneğin maou yu yenen kahramanımız emi dünyaya güya onu öldürmeye gelmişti. animenin sonuna bakalım emi ve maou adeta birbirlerinden hoşlanır hale gelmişlerdir. anime boyu sürekli birbirlerine yardım eder bu iki düşman. bir dahaki sezonda sevgili falan gösterirlerse şaşırmam. işte bunlar çok mantıksız geliyor. yıllar yılı savaştığı şeytanı sevmeye başlıyor falan.

animenin en komik adamı gözümde lucifer dir. adam şeyatn ordularının generallerinden biridir animeye göre. yani lucifer efsaneleri düşünülürse karşımıza bir adet neet lucifer koymuşlar. bildiğin ezik. ki animenin içine ilk girdiğinde şeytan kralı öldürmeye çalışırken adam birden neet olmuş çıkmıştır. saçlar mor, bir göz kahküllerle kapalı, tüm gün bilgisayar başında. bu da çok saçma işte. bu adamlar dünyaya gelince adeta evrim geçirmişlerdir. yani yılların ideolojisi kaybolmuş insan hayatına çok rahat uyum sağlamışlar.

yani buna benzer bir diğer anime olan blood lad den staz karakteri aklıma geliyor. evet o da otaku bir vampirdi ama vampirlik özelliklerini taşıyordu. kan içmiyordu belki ama ara ara bi kana susuyor, vampirsel soğuk, cool tavrını takınıyordu. o yüzden absürdlüğü çok güzeldi.

bi şeytan göremedim kısaca animede. beni hayal kırıklığına uğratan bu.


animenin sonu belirsiz bittiği için 2. sezonu çıkacaktır diye düşünüyorum ama hiç belli olmaz. şarkıları ve çizimleri güzeldir.
ayrıca maou nun şeytan formu insan formundan kat kat yakışıklı ve karizmatikdir. insan formundan çok şeytan formunu görebilmeyi isterdim.

dullahan editi: animede maou nun bisikletine dullahan diye ilk seslendiğinde gülmekten yerlere yattım. yani bir şeytanın bisikletine verebileceği en güzel addır sanırım. akla celty yi de getirmiştir. (bkz: durarara!)

maoyuu maou yuusha editi: adını vermiş olduğum anime efsanenin aslıdır. 12 bölümden oluşur ve komedisini izledikten sonra aslını izlemek oldukça güzeldi. olay nedir bu sayede daha iyi anlayacaksınız.
greenmustang
eğlenceli bi seri. yere göğe sığdırılamayan shingeki no kyojin'den bıkan biri olarak 2013'ün bana göre en iyi animesiydi. karakterlerin herbiri müthiş derecede eğlenceli ve sevimli. izlemeyen varsa kesinlikle izlesin. belki de 2.sezon olur diye finali böyle yapmışlardır. eğer gerçekten öyleyse süper olur. bu arada chiho-chan favorim
lamirox
eğlenceli fakat olmazsa olmaz bir anime olarak düşünmeyin. dinlenmek için, gülmek için izleyebileceğiniz, hafif aksiyonlu, kısa soluklu bir seridir
senji kyomasa
her bölümde istinasız gülmekten gözümden yaş geldi, şeytanların o durumları alshiel in tepkileri süperdi. çok eğlendim izlerken. evet sonu tam bi son gibi değildi 2, sezonu çıkar inşallah. sonunda emilia da hatarakuyu sevdi gibi geldi bana, onların birlikte olmasını istediğimden de öyle sanmış olabilirim tabi^^
rasenya
izleyeli çok oldu fazla hatırlamıyorum ancak izlerken çok keyif aldığımı ve güldüğümü hatırlıyorum. benim de favorim luciferdi, patlıcan rengi saçları, hali tavrı falan...
bir de bir bölüm kapadokyadan bahsediyordu, sanırım maounun dünyadayken azalan güçlerini yenilemek içindi, ve yazın kapadokyaya gittiğimde seri de aklıma gelmişti,
ezaki
Yıllar geçti ama ben hala devamını bekliyorum.
Gelmeyecek biliyorum, görüyorum
Ama bekliyorum
Neden mi?
Çünkü beklemeyi seviyorum
Bu arada emilia gerçekten çok hoş çok sevimli bir karakten chiho karakteri hep fazla zorlama geliyor bana.