rasenya

one piece de en sevdiğim arc, her ne kadar göz yaşlarım arasında boğulma tehlikesi geçirsem de marinefordun yeri ayrıdır kalbimde.

karasakalın patlama yaptığı, izleyicilere gösterilen olayların ne kadar çarpıtılabileceğini öğrendiğimiz, karakterlerin rengini gördüğümüz ve en kötüsü (bkz:portgas d. ace) ve (bkz:Edward newgate) in ölümünü izlediğimiz arc.

her yıl değişen bir durumdur süpernova olayı, luffynin zamanındaki 11 süpernovaya en kötü jenerasyon denir

ace sabo ve luffynin çocukluklarının geçtiği, daha çok serseriler tarafından sahiplenilmiş hurda yığınlarından oluşan bir mekan.

ace kralın hakisini ilk kez burda 10 yaşındayken kullanmıştır.

ben muhteşemim diyerek ortalıkta dolaşan, astlarına eziyet eden ve öz oğlu helmeppoya dahi değer vermeyen megolaman karakter.

frankynin kendi tasarımı olan mugiwara no ichibinin ikinci gemisidir. yapımında korsanlar kralı (bkz: gol d roger)ın gemisinin yapımında da kullanılan adam ağacı kullanılmıştır.bu nedenle de çok dayanıklıdır. geminin içinde büyük bir akvaryum bulunur. geminin ana yakıtı koladır(acaba neden^^)

kanında biraz mazoşistlik olan yıldız ruhu. toprağı kontrol edebilen seksapalitesini birçok kez kullanırken gördüğümüz bir karakterdir.
lucy e prenses diye hitap eder.

en sevimli anime karakterlerinden biridir mavis <3 fairy tailin ilk ustası ve kurucusu, loncanın üyelerini tenrojimada korumuştur. ilk usta olduğuna göre de oldukça güçlüdür. ayrıca wendy gibi onun da bedeniyle ilgili ufak kompleksleri vardır( tahta göğüs meselesi gibi)
lakabı peri stratejist mavistir, bundan da anlaşılacağı üzere strateji konusunda gerçekten de çok iyidir(gerçi bazen hesaplamalarında hata yapabiliyor ama hatasız kul olmaz hani^^) ve usta olduğu dönemlerde fairy taili bir çok savaşta zafere ulaştırmıştır. küçük bir kız deyip geçilebilecek biri değil yani >_< strateji konusunda oldukça iyi olmasına karşın her şeyin hesaplardan ibaret olmadığının farkındadır ve en değer verdiği şey duyguların gücüdür.

ismi okuyunca "kardeşimin oynadığı oyun değil mi ya bu?" demiştim, öyleymiş >_< çizimleri falan çok iyi.

ben anime izlemeye başlamadan önce de uzak doğuya ilgi duyuyordum zaten
gelişmiş teknolojisi
kültürü
anime manga kültürünün ilk olarak orda ortaya çıkmış olması
dili, vs...
ilgimi arttıran etmenler arasında, japonyayı ziyaret etmeyi hatta orda birkaç yıl yaşamayı gerçekten isterim, bunun dışında ben de diğer birçok insan gibi farklı ülkeler görmeyi, farklı kültürler tanımayı isteyen bir insanım muhtemelen birçok otta da bu grubun içerisinde yer aldığından içimizde böyle bir istek var >_<

kağıttan bin turna kuşu ve sadako diye bir kitap okumuştum, hiroşimaya atılan bombadan sonra çevreye yayılan radyasyon sonucu kansere yakalanan sadako adında bir kızın hikayesini anlatıyor. abd li yazar eleanor coerr tarafından kaleme alınmış gerçek bir öykü. ben çok beğenmiştim herkese tavsiye ederim. atom bombasından sonraki dramı güzel anlattığını düşünüyorum.

küçüklüğümün vaz geçilmezlerindendi. cadı sila küçükken pek bir korkutucu gelirdi bana.

animeye ilk başladığımda en önemli kriterim çizimlerin güzel olmasıydı ama şimdi kurgusu, mizahi yönü ve olayların tek bir kişi etrafında dönmesi değil de başka karakterleri de içine alması onlara da bolca yer verilmesi dikkat ettiğim şeyler arasında. fakat bir animeye başlarken bunlara pek de dikkat edemiyorum o ayrı mesele >.<

one piece in en karizmatik karakterlerinden biri olan mihawk aynı zamanda schibukailerden biridir. gözlerinden ötürü lakabı şahin gözdür. soğukkanlı duruşu ve gizemli yapısıyla oldukça ilgi çekici karakterlerden biridir. dünyanın en iyi kılıç ustası ve (bkz:roronoa zoro)nun nihai hedefidir. çok güçlü olduğu tartışılmaz bir gerçektir. shanks kolunu kaybetmeden önce onunla birçok düello yapmıştır ve shanksla eski dost oldukları bilinmekte. tayfasının olup olmadığını bilmiyoruz, zira onu sürekli yalnız görüyoruz. bilinen belli bir gemisi de yok, onu yeşil alevli mumları olan bir kayıkla denizde dolaşırken görürüz.

zoronun olabilecek en iyi eğitmeniydi.2 yılda zoroya verdiği eğitimi hala merak ediyorum.

5. sınıftayken sömestrda tesadüf eseri gakuen alice i izlemiştim kanal 7 de tabii o zamanlar adı alice okuldaydı ama onu izlerken anime izlediğimi bilmiyordum sonra 6. sınıfa geçtiğim yaz bir gece rüyamda sarışın saçlı bir kız gördüm, sabah kalktığımda ben bu kızı biliyorum dediğimi hatırlıyorum daha sonra uzun bir araştırmanın ve birkaç hatıranın ardından o kızın çok küçükken izlediğim ay savaşçısından(sailor moon) usagi olduğunu öğrendim ve bu şekilde animelere başlamış oldum :d 5 yıldır anime izlememi o rüyalara ve tesadüflere borçluyum :d