arkadaşım okulda bahsedip final bölümünü izletince izlemekten vazgeçtiğim anime
tayfanın arkeloğudur hana hana no mi(çiçek) meyvesini yemiştir. yeteneği sayesinde her türlü düzlemden bir vücut organını çiçek misali açtırabilir.
henüz 8 yaşındayken poneglyp leri okumayı öğrenmiş ve bir arkeolog olmuştur. ohara katliamından sonra hayatta kalan tek kişidir, bu nedenle hükümet başına 80 milyon beli ödül koymuştur.
çok farklı bir kişiliği ve bir duruma "karamsar(?)" yaklaşmak gibi bir huyu vardır. örn; balıkadam adasında hepsinin ölmesi durumunda deniz kızıla boyanır mıydı diye bir soru atmıştır ortaya^^
güncel kelle ödülü 130 milyon belidir
henüz 8 yaşındayken poneglyp leri okumayı öğrenmiş ve bir arkeolog olmuştur. ohara katliamından sonra hayatta kalan tek kişidir, bu nedenle hükümet başına 80 milyon beli ödül koymuştur.
çok farklı bir kişiliği ve bir duruma "karamsar(?)" yaklaşmak gibi bir huyu vardır. örn; balıkadam adasında hepsinin ölmesi durumunda deniz kızıla boyanır mıydı diye bir soru atmıştır ortaya^^
güncel kelle ödülü 130 milyon belidir
game of thrones serisinde bran starkın yoldaşı, bacağı, kuvveti olan dev cüsseli sadık adam. gerçek adı farklı olmasına rağmen ağzından çıkan tek kelime hodor olduğu için bu kelimeyle çağırılır olmuştur.
20. yüzyılda yaşamış sovyet bestekar ve piyanist.
@1de gutsofgod sanın linkini vermiş olduğu waltz no 2 en ünlü eserlerindendir ve benim telefonumda da uzun zamandır yerini korumakta. yine leningrad ya da 7. senfonisi de telefonumda var ama onu waltz no 2 kadar dinlemiyorum.
@1de gutsofgod sanın linkini vermiş olduğu waltz no 2 en ünlü eserlerindendir ve benim telefonumda da uzun zamandır yerini korumakta. yine leningrad ya da 7. senfonisi de telefonumda var ama onu waltz no 2 kadar dinlemiyorum.
dünyanın en pahalı ülkelerinden biri olduğu için bolca para kazandıktan sonra gidip gezmeyi istediğim ülke.
one piece gibi muhteşem bir seriyi bizlere kazandıran upuzun ve verimli bir ömrünün olmasını istediğim adamdır oda sensei.
hemen hemen her bölümüncen kendimce dersler çıkardığım, kahkahalarla güldüğüm, stresimi attığım,ara sıra hüzünlendiğim çok güzel bir animeydi.
zaman zaman, aklıma konusu aynı olmasa da usagi drop geldi.
naru çok sevimli bir afacan, onunla ilgili merak ettiğim ilk şey anne babası, anime bitti ancak onlara ne olduğunu öğrenemedik.bir kız olduğunu öğrenimce ne yalan söyleyeyim hem şaşırmış hem de sevinmiştim, çünkü kızların uslu çocuk olarak çizilmesine bazen çok gıcık olurum.
handa da ilk bölümden son bölüme kadar kendini geliştirmeye devam eden, edecek olan gerçekçi bir karakterdi. onun umursamaz tavrına ara sıra sinir olsam da onu her haliyle kabullenmeyi öğrendim.
zaman zaman, aklıma konusu aynı olmasa da usagi drop geldi.
naru çok sevimli bir afacan, onunla ilgili merak ettiğim ilk şey anne babası, anime bitti ancak onlara ne olduğunu öğrenemedik.bir kız olduğunu öğrenimce ne yalan söyleyeyim hem şaşırmış hem de sevinmiştim, çünkü kızların uslu çocuk olarak çizilmesine bazen çok gıcık olurum.
handa da ilk bölümden son bölüme kadar kendini geliştirmeye devam eden, edecek olan gerçekçi bir karakterdi. onun umursamaz tavrına ara sıra sinir olsam da onu her haliyle kabullenmeyi öğrendim.
sosyal bilimler öğretmenidir. sınav sistemi için değil ama hayat için gerçekten de yararlı, harika bir öğretmendir onizuka eikichi
her bölümü ayrı eğlenceli, öğretici, izlenesi bir animedir. izleyen kimsenin pişman olacağını düşünmüyorum.
her bölümü ayrı eğlenceli, öğretici, izlenesi bir animedir. izleyen kimsenin pişman olacağını düşünmüyorum.
gözlerinin rengini çok tatlı bulduğum eşofmanlı minik japon tanrısı, adına hiçbir tapınak bulunmadığından 5 yen karşılığında dilekleri yerine getirerek kendisi için bir tapınak inşa etmek istemektedir
ön yargılarımı kırmak için izlediğim ve şaşırtıcı bir şekilde çok sevdiğim yaoi türü 2 sezonluk eğlenceli bir animedir. birkaç çiftin hikayesini anlatsa da esas oğlanlar ritsu ve masamune dir.
ritsu lisedeyken bir sempaisine aşık olmuş ancak sonra hayal kırıklığına uğramıştır, bu nedenle aşık olmayacağına dair yemin etmiştir. 10 yıl boyunca bu yeminini tutar ancak editör olarak başvurduğu şirkette "shoujo manga" editörü olması ve patronunun da eski bir tanıdık çıkmasıyla yemini tehlikeye girer^^
ritsu lisedeyken bir sempaisine aşık olmuş ancak sonra hayal kırıklığına uğramıştır, bu nedenle aşık olmayacağına dair yemin etmiştir. 10 yıl boyunca bu yeminini tutar ancak editör olarak başvurduğu şirkette "shoujo manga" editörü olması ve patronunun da eski bir tanıdık çıkmasıyla yemini tehlikeye girer^^
türkçe online manga okuma sitesi.
sadece birkaç seriyi burdan okuduğum için genel bir yorum yapamayacağım ama namaikizakarinin ingilizcesini dahi bulamadığım pek çok bölümünü bu sitede-çeviriyi pek sevmesem de- bulup okuyabildim.bu nedenle bende olumlu bir izlenim bıraktı.
sadece birkaç seriyi burdan okuduğum için genel bir yorum yapamayacağım ama namaikizakarinin ingilizcesini dahi bulamadığım pek çok bölümünü bu sitede-çeviriyi pek sevmesem de- bulup okuyabildim.bu nedenle bende olumlu bir izlenim bıraktı.
herhangi bir muhabbetimiz, başlıklarda denk gelmisligimiz olmamasına rağmen oldukça sevdiğim ve saydığım yazarlarimizdan kendileri. bunda açıklayıcı, dolu dolu, okunasi entryleriyle güzel üslubunun büyük bir etkisi var tabi^^
güzel entrylerinizi daha sık görmek dileğiyle^^
güzel entrylerinizi daha sık görmek dileğiyle^^
izleyeli çok oldu fazla hatırlamıyorum ancak izlerken çok keyif aldığımı ve güldüğümü hatırlıyorum. benim de favorim luciferdi, patlıcan rengi saçları, hali tavrı falan...
bir de bir bölüm kapadokyadan bahsediyordu, sanırım maounun dünyadayken azalan güçlerini yenilemek içindi, ve yazın kapadokyaya gittiğimde seri de aklıma gelmişti,
bir de bir bölüm kapadokyadan bahsediyordu, sanırım maounun dünyadayken azalan güçlerini yenilemek içindi, ve yazın kapadokyaya gittiğimde seri de aklıma gelmişti,
çinceden japoncaya geçmiş yazı karakterleri, binlerce karakter vardır öyle ki bir gazeteyi okuyabilmek için bilmem kaç yüz tane kanji karakterini bilmek gerekiyormuş.
noblessein ardından okuduğum 2. webtoondur. mangafoxun popülerlik sıralamasında üstlerde yer alır.
iyidir hoştur ama şahsen sıkılmadığımı söylesem yalan olur. şimdilik 115 bölüm var ve çoğunda jee hanın seviye, eşya vs kasmasını, mp puanını nasıl artırırsa daha faydalı olacağını ve bununla ilgili başka şeyleri okuyoruz ve eğer benim gibi oyun dünyası içinde değilseniz sıkılabiliyorsunuz. ancak bunun dışında gayet okunasıdır.
iyidir hoştur ama şahsen sıkılmadığımı söylesem yalan olur. şimdilik 115 bölüm var ve çoğunda jee hanın seviye, eşya vs kasmasını, mp puanını nasıl artırırsa daha faydalı olacağını ve bununla ilgili başka şeyleri okuyoruz ve eğer benim gibi oyun dünyası içinde değilseniz sıkılabiliyorsunuz. ancak bunun dışında gayet okunasıdır.
japonyada tamamlanmış olsa da çevirileri devam etmekte olan yaoi-şimdilik 4 bölüm çevrildi ve henüz shounen ai tadında- manga, mangakası kojima lalakodur.
kikuchi ve tomohisa 10 yıl boyunca birlikteliklerini koruyan bir çifttir ancak tomohisa arkadaş sıfatıyla kikuchinin ailesini ziyarete gittiğinde ilişkilerinde çatırdamalar başlayacaktır.
doğrusu kikuchiye de tomo chana da ne desem bilemiyorum. manga çiftimizin baberlikleriyle başladı, bakalım ayrılıkla mı yoksa her şey tatlıya bağlanıp daha güzel günler vaadiyle mi sonlanacak?
edit: hiç spoiler ibaresi vermeden mutlu sonla bittiğini söyleyeyim. keşke daha fazla ekstra bölüm olsaydı, mangakanın verdiği epilog beni oldukça hüzünlendirdi, öyle ki ağlamadan edemedim
not:ilk entryde ilk bölümlerin shounen ai tadında olduğunu söylemiştim, devamı da öyleymiş en fazla soft yaoi diyebiliriz ki benim adıma hoş bir şey bu . :)
kikuchi ve tomohisa 10 yıl boyunca birlikteliklerini koruyan bir çifttir ancak tomohisa arkadaş sıfatıyla kikuchinin ailesini ziyarete gittiğinde ilişkilerinde çatırdamalar başlayacaktır.
doğrusu kikuchiye de tomo chana da ne desem bilemiyorum. manga çiftimizin baberlikleriyle başladı, bakalım ayrılıkla mı yoksa her şey tatlıya bağlanıp daha güzel günler vaadiyle mi sonlanacak?
edit: hiç spoiler ibaresi vermeden mutlu sonla bittiğini söyleyeyim. keşke daha fazla ekstra bölüm olsaydı, mangakanın verdiği epilog beni oldukça hüzünlendirdi, öyle ki ağlamadan edemedim
not:ilk entryde ilk bölümlerin shounen ai tadında olduğunu söylemiştim, devamı da öyleymiş en fazla soft yaoi diyebiliriz ki benim adıma hoş bir şey bu . :)
yaoi/shounen ai türündedir. arada sevmediğim şeyler çıksa da genel olarak oldukça sevdiğim bir seridir, türün severlerine tavsiye ederim^^
not: daha geniş bir vakitte detaylı bir entry girerim umuduyla entryi gönderiyorum.:)
not: daha geniş bir vakitte detaylı bir entry girerim umuduyla entryi gönderiyorum.:)
orta dünya üzerine okuduğum/izlediğim en iyi seri diyebilirim. j.r.r tolkien tarafından yazılan kitap ve sonrasında beyaz perdeye uyarlanan film serisidir.
not: en sevdiğim serilerdendir. kitaplarını kaç kere hatmettim filmlerini kaç bin kere izledim bilemiyorum, tek bildiğim bu seriyi çok sevdiğim.(teşekkürler tolkien)
not: en sevdiğim serilerdendir. kitaplarını kaç kere hatmettim filmlerini kaç bin kere izledim bilemiyorum, tek bildiğim bu seriyi çok sevdiğim.(teşekkürler tolkien)
ilk sezondan bu yana favorilerim arasındaki yerini koruyan karakterdir.
pek eğlenceli josei türü nakahara aya (bir diğer bilindik eseri için (bkz: lovely complex)) mangasıdır.
konusu: işsiz shibata michiko -harfi harfine- her şeyini ondan genç bir adam için masaya koymuştur. kendi isteklerinden mahrum bırakılma pahasına da olsa, sırf o mutlu olsun diye ona pahalı kıyafetler ve aksesuarlar almaktadır. harap olmuş bir halde, açlıktan ölmeden ve de genç aşkının ilgisini kaybetmeden acil bir yeni iş arayışına girmişken bir şeyin farkına varır: aslında bu gencin ona ilgisinin romantizmle uzaktan yakından alakası yoktur. kandırılmanın getirdiği depresyon ve bir seri başarısız iş görüşmesinin ardından michiko, bodoslama bir şekilde kurosawa ayumu'ya toslar; ki adı geçen şahıs michiko'nun nefretlik eski patronudur.
-alıntıdır-
maalesef bölümleri düzenli olarak yayımlanıp güncellenmiyor, o yüzden şimdilik 11 tane olan bölümünü okuyup güncele gelince takip etmek zor olabilir, bir de henüz romantizm adına büyük bir gelişme olduğunu da söyleyemem.
bunun dışında gayet eğlenceli, komik bir mangadır.ana karakterimiz shibata çok tatlı bence, hele de "et" dendi mi yelkenleri indirmesi, akan suların durması çok hoşuma gitti(malumunuz ben de bir etseverim).kurosawayı da sevdim yalnız kıza iki de bir aptal,saf,... demese daha iyi olacak(her ne kadar biraz öyle olsa da).en sevdiğim yan karakter de elbette akira (akira kurosawa olamadın belki ama sen gönlümün direktörüsün akira chan).
edit:bir de kurosawanın birkaç yerde "özel biri değilim,bir kafe sahibiyim sadece" demesi aklıma hemen kuroshitsujiyi getirmiştir, ah seba chan baksana şu işe,her yerde her cümlede seni görür oldum...
konusu: işsiz shibata michiko -harfi harfine- her şeyini ondan genç bir adam için masaya koymuştur. kendi isteklerinden mahrum bırakılma pahasına da olsa, sırf o mutlu olsun diye ona pahalı kıyafetler ve aksesuarlar almaktadır. harap olmuş bir halde, açlıktan ölmeden ve de genç aşkının ilgisini kaybetmeden acil bir yeni iş arayışına girmişken bir şeyin farkına varır: aslında bu gencin ona ilgisinin romantizmle uzaktan yakından alakası yoktur. kandırılmanın getirdiği depresyon ve bir seri başarısız iş görüşmesinin ardından michiko, bodoslama bir şekilde kurosawa ayumu'ya toslar; ki adı geçen şahıs michiko'nun nefretlik eski patronudur.
-alıntıdır-
maalesef bölümleri düzenli olarak yayımlanıp güncellenmiyor, o yüzden şimdilik 11 tane olan bölümünü okuyup güncele gelince takip etmek zor olabilir, bir de henüz romantizm adına büyük bir gelişme olduğunu da söyleyemem.
bunun dışında gayet eğlenceli, komik bir mangadır.ana karakterimiz shibata çok tatlı bence, hele de "et" dendi mi yelkenleri indirmesi, akan suların durması çok hoşuma gitti(malumunuz ben de bir etseverim).kurosawayı da sevdim yalnız kıza iki de bir aptal,saf,... demese daha iyi olacak(her ne kadar biraz öyle olsa da).en sevdiğim yan karakter de elbette akira (akira kurosawa olamadın belki ama sen gönlümün direktörüsün akira chan).
edit:bir de kurosawanın birkaç yerde "özel biri değilim,bir kafe sahibiyim sadece" demesi aklıma hemen kuroshitsujiyi getirmiştir, ah seba chan baksana şu işe,her yerde her cümlede seni görür oldum...