095. sizi hangi manga-ka etkiledi?
bence okuduğum tüm mangaların etkisi oldu.
096. manga-ka olduktan sonra okuyucudan gelen ilk mektubu aldığınızda, nasıl hissettiğinizi hatırlıyor musunuz?
abartmıyorum, ama ağladım. pachinko personelinden gelen mektubu titreyen ellerle okudum.
097. en son aldığınız mektup ne hakkındaydı?
"motivasyonun yoksa neden manga çiziyorsun?" ... bunu, taslağı zamanında teslim edebilmek için kıçımı yırtarcasına çalıştıktan sonra okudum, bu yüzden ağladım. "neden?"
098. manga-ka olduktan sonra sizin için en mutlu eden şey neydi?
muhtemelen okuyuculardan gelen mektuplar. okuyucu tepkileri beni gerçekten mutlu eder.
099. karakter tasarımına gelince, bağlı olduğunuz herhangi bir şey var mı?
pek sayılmaz. söylemeliyim ki istiyorum... karakter tasarımı için bu sözde tarzı.
100. oldukça fazla gözlüklü karakter var. bu sizin fetişiniz mi?
hayır, çünkü karakterlere özgün özellikler tasarlamakta iyi değilim. ve farkına vardığımda... neden orada bu kadar gözlüklü insan var? gözlük takan kızları severim gerçi.
101. ifade etmesi en zor olan karakter hangisi?
takasugi. çünkü 'boke' olamaz.
102. gintama'yı çizerken, dikkatinizi en çok neye verirsiniz?
adımlama ve diyalog.
103. haberlerden malzeme çıkarıyor musunuz?
tüm bu iyi malzemeler nasıl toplanır bilmiyorum aslında. nihayetinde, editörümle görüştüğümde "şu anda popüler olan ne?" diye soruyorum. “mushiking: king of the beetles.”“yani bunun üzerinden gidelim?” bunun gibi bir şey.
104. okuyucuların gintama'da görmesini istediğiniz şey nedir?
her ne istiyorlarsa onu görebilirler. okumak için istekli oldukları sürece memnun olurum. ciddiyim.
105. sizde en derin izlenimi bırakan bölüm hangisiydi?
11. bölümde yaşlı adam öldüğü zaman. bu noktadan sonra serinin popülaritesi yavaşça yükselmeye başladı. bundan önce iptal edilmenin eşiğindeydi.
106. hikayeyı planlarken, "bu asla yapılmamalı" dediğiniz bir kuralınız var mı?
asla değil... ama eğer yapabilirsem iç kargaşa açıklamaları eklememeye çalışıyorum. bazen kelime kullanırsanız her şey sona erir, değil mi? fakat hikayeyi tek bölümde bitirmek zorundaysam genellikle çok karmaşık görünüyor. antrenmanım hala yeterli değil.
107. sizin için en zor şey nedir?
tek bölümlük hikayeler. her zaman zor. beynim kanıyor mu diye merak etmeme neden oluyor. ayrıca birçok konuyu tüketiyor, bu yüzden "kochira katsushika-ku kameari kōen-mae hashutsujo"ya gerçekten hayranım.
108. diğer mangakalarla konuşur musunuz?
pek değil. eğer başka bir mangakanın karşısında dikilirsem çok gergin olurum.
109. saygı duyduğunuz ya da hedef olarak gördüğünüz herhangi biri var mı?
haftalık dergilerde serisi yayınlanan bütün senseilere saygı duyuyorum. hepsinin harika olduğunu düşünüyorum, çünkü benim mangam oldukça karışık.
110. atölyenizde popüler olan nedir?
bilmeceler. son teslim tarihinde, sabahladıkları için herkes gerçekten uykulu olur, bu yüzden bilmece sormaya başlarlar. ama herkes gececi tayfa olduğu için kimsenin beyni çalışmaz, yani bilmeceyi soranla cevaplayanın ikisi de tükenir.
111. asistanlarınızla işi nasıl bölüşürsünüz?
ben sadece karakterler ve kalabalıklardan sorumluyum. asistanlarım çalışmaya başladığında taslak çoğu zaman sadece 4 ya da 5 sayfada yapılmış olur ve hikayenin ana hatları gerçekten karışık olur. tam bir kargaşa. savaş alanı gibi.
112. atölyenizi tek cümlede tanımlayın.
oldukça gevşek, ancak son teslim gününde tarifi mümkün olmayan öldürücü bir aura var. aslında stüdyo fazla değil, sadece ben ve editörüm.
113. atölyenizde kurallar ya da bunun gibi bir şey var mı?
esasında atölyedeki herkes sivri dilli, fakat yeni üyelerimiz olduğunda her zaman tercihlerini öğrendiğimizden emin oluyoruz. eğer hip-hop seviyorlarsa ekstra dikkatli olmak zorundayız. hafif hip-hop tercih eden insanlar "geçmişte birçok kötü şey yaptım, ama şimdi onun için minnettarım, şuna bir bak!" tan, "eskiden beri anana iyi davranmışımdır, seni p***ç!"e dönüşüyor. böyle birisi için bu mesleğe devam etmek muhtemelen zor olacak.
114. ona karşı kaybetmemeniz gerektiğini düşündüğünüz birisi var mı?
tabii ki. fakat söyleyemem.
115. ne zaman gerçekten harikaymış gibi hissedersiniz?
teslim günü sabahında taslağı, sonra da metni bitirdiğimde. ne diyorsun çok harikayım! seni salak! acele et ve çalış.
116. ısrar ettiğiniz bir şey var mı?
hiçbir şeyde ısrar etmemede ısrarcıyım.
117. birisi size bir şey vermek isteseydi, sizi ne mutlu ederdi?
çalıştığım sırada bana bir şey vermeniz kötü olur çünkü düşünme sürecimi berbat eder. önceden editörüm bana bir yerden meşhur fugu vermişti. fena değil, değil mi? ama herkes yiyor ve "somon tadı daha iyi, değil mi?" gibisinden şikayet ediyordu.
118. sıkça shinsengumi draması izler misiniz?
çılgınlığa yeni yakalandım. aslında o kadar fazla izlemem. ama romanlarını severim.
119. bilim kurgu sever misiniz?
benim babam yalnızca "star wars" ve "ıt's though being a man" izleyen yaşlı bir adam. benden bu kadar, ve bence bütün bilim kurgu filmleri b*k yemeli! fakat yine de onu çizmemle sonuçlandı her şey. bu arada "ıt's though being a man"i seviyorum.
120. gintamanın live-action'ı olsa, gintoki olarak kimi görmek istersiniz?
watabe atsuro. ne diyeceğini bilmiyorum, ama tembel görünüşü onu çok uygun yapmıyor mu?
121. mac mi windows mu kullanıyorsunuz?
windows. bir süre önce laptop aldım ama bir hafta sonra kırıldı. hiç uyumlu değildi, çok üzgündüm.
122. ne çizmeyi denemek istersiniz?
okulda geçen bir şey çizmek istiyorum. aynı zamanda şeytanlarla alakalı şeyler çizerken eğleniyorum.
123. ideal yaşam şekliniz?
açık yürekle, küçük şeylere takılmadan yaşamayı umuyorum.
124. editörünüz?
kum torbası o.
125. ve okuyucular?
benimle beraber manga çiziyorlarmış gibi hissediyorum. çizerken başımın sağında daima bir gölge oluyor. belirli bir okuyucunun yüzü olmasa da çizerken onunla sürekli tartışıyorum. "bu olmuş mu? peki ya bu?" ... endişelenmeyin, kafayı sıyırmadım.
126. peki ya manga?
bence gintama sona erdiğinde, öleceğim gibi. ve rahatım. ve beni takip eden garip bir şey var.
127. sonunda, okuyucular için mesaj bırakın!
bence bu röportajı geçmelisiniz. kamera arkasında olanlar hakkında çok şey bilirseniz hayal kırıklığına uğrarsınız, değil mi? öyle olsa da bunu söylemek için biraz geç oldu.