twitter'ın (ya da x) alternatifi olabilecek sosyal medya platformudur.
şu an ortalama 1000 türk aktif olarak kullansa da dünya genelinde 10 milyondan fazla kullanıcı barındırır. özellikle yasaktan sonra brezilya'dan siteye yoğun bir göç yaşanmıştır. siteyi twitter'dan iyi yapan yön ise net kitlesidir. her posta aynı şeyleri yazan makine insanları, küfürcüleri ve aptalları pek göremezsiniz. zaten anime/manga vb. hobileri paylaşan zibilyon tane hesap olduğu için takip listenize göre feeds kısmını düzenleyebilirsiniz. büyümesini istesem de kötüleşmesini istemediğim sitedir ama bu da maalesef çok zordur.
not: hırvat diye biri takip ederse engelleyin adam manyak adı bile çıkmış
baya baya tarayıcıda cs oynadığınız sitedir. arada keyfine girenler için ilaç niteliği taşır ama kafayı bu oyunla bozmuş, god level'a çıkmış pek çok oyuncu da vardır. silah ve harita çeşitliliği oyun zevkini arttırır. kitlesi pek toksit değildir ama hilelere karşı maalesef pek bir önlem yok gibi çünkü girdiğiniz 5 maçtan 2'sinde rahat bir hile geliyor. her şeye rağmen zevkli bir oyundur önerilir.
türkçe rap'in net en büyük isimlerindendir. onlarca klasik parçaya imza atmıştır. şu aralar kafa çekip twitter'da delirmekle meşguldur. birlik edebiyatı kesen gurbetçi tayfa ve genel olarak türkçe rap camiası da elinden maalesef tutmamıştır.
ödülden ödüle koşmuş 2016 yapımı Casey Affleck'in başrolünde bulunduğu dram filmidir. hayattan pes etmiş bir adamın geçmişiyle yüzleşmesini anlatır. filmin genelinde baskın olan depresif hava birkaç vurucu sahnesiyle tavan yapar. özellikle müzikleri ile beni etkileyen filmdir. adagio per archi'yi hala dinlerim.
shoujo kakumei utena animesinin arenaya çıkılırken çalan şarkısının ismidir. öyle müthiş hava katar ki 20. kez dinlerken bile sıkılmazsınız.
blog açmak isteyen beni korkutan durumdur. nereden bakılsa elde kalır tff'nin site kapatma yetkisi mi dersin direkt blogspot uzantısına mı erişim gelmesi dersin... direkt blogger engeli değil de blogpsot.com ile biten sitelere gelmiş galiba (yani blogger'ın yarısı fln xd)
Hakaret amacıyla DANA diye okuduğumuz, ufc'nin ceo'su allahın kelidir. taraflı ve pis bir adamdır. dövüşçülere hak ettikleri paranın 1/10'ini anca verir hatta öyle ki maçtan adam gibi para kazanabilmek için köşesiz çıkan sporcular görülmektedir. ha ama yeri gelir bu kel öyle maçlar ayarlar ki bir şekilde fanların gönlünü alır. günün sonunda ufc'yi gerçekten de ufc yapan adamdır yukarıda belirtildiği gibi ama özellikle para mevzusu başta olmak üzere pis yanları görmezden gelinmemelidir. ufc'nin en büyük yıldızı conor mcgregor bile khabib maçından 20 milyon gibi bir para kaldırmıştır ve bu maç ufc'nin EN ÇOK izlenen maçıdır.
nice yaşlara devam etsin efendim
panelcilik, şantaj vb. uygulamaları kökünden kurutan harekettir. gerçekten de bunca sapık bir anda yok oldu nerede bu kadar insan anlayamadık. yapandan kami-sama razı olsun.
içeriğini epeyce unuttuğumu fark edip yeniden izlediğim animedir. tam bir klasiktir. yeniden izleyince aynı etkiyi yaratmadı tabii ama daha çok şeyi anladığımı fark ettim. 1 hafta falan etkisinde bırakır yoksa. sosyal ilişkiler, din, felsefe vb. konuları yoğun bir şekilde işler. tüm karakterler ayrı ayrı psikolojik sorunlar ile birbirlerini ciddi derecede etkiler. seride travması olmayan karakter neredeyse yoktur. genel olarak anlaşılır ilerleyen olay örgüsünün son 2 bölümde içinden geçer. kafanızda bir fikir oluşsa da mal mal ekrana bakarsınız. bütçe eksikliği diye duymuştum ama kesin konuşmayayım yukarıda yazıldığı gibi toplumsal mesaj da olabilir. zaten end of evangelion daha anlaşılır şeyler anlattığı için bir sıkıntı duyulmamalı. 10/10 animedir.
5-6 yıldır oynadığım tarayıcı oyunu.
bir topsunuz ve diğer topları haritada dışına atarak ya da bir şekilde yok ederek kazanmaya çalışıyorsunuz. eskiden sadece fiziksel mücadele vardı. arrow (hem uçurma hem instakill modu var) ve grapple modu da eklenince çeşitlik arttı ve daha keyifli hale geldi. harita çeşitliliğinin her el farklı bir oyun oynuyormuş hissi yaratması basit şeylerden neler çıkabileceğini gösteriyor. oyunun en güzel yanı ise skin. top deyip geçmeyin her şekle sokabiliyorsunuz o yuvarlak yüzeyi. sharingan, rinnegan skinleri ile oynayınca bayağı eğlenceli oluyor.
bir topsunuz ve diğer topları haritada dışına atarak ya da bir şekilde yok ederek kazanmaya çalışıyorsunuz. eskiden sadece fiziksel mücadele vardı. arrow (hem uçurma hem instakill modu var) ve grapple modu da eklenince çeşitlik arttı ve daha keyifli hale geldi. harita çeşitliliğinin her el farklı bir oyun oynuyormuş hissi yaratması basit şeylerden neler çıkabileceğini gösteriyor. oyunun en güzel yanı ise skin. top deyip geçmeyin her şekle sokabiliyorsunuz o yuvarlak yüzeyi. sharingan, rinnegan skinleri ile oynayınca bayağı eğlenceli oluyor.
çanakkale onsekiz mart üniversitesi'nin kısaltmasıdır.
saçma sapan çap yönetmeliği ile 1 senemi boşa harcayan (harcayacak olan) bir devlet üniversitesidir. türkiye'de yaşamanın ne kadar stresli ve zor olduğunu (ekonomiden alakasız) bir kere daha bana hatırlatmıştır.
son derece gereksiz olduğunu düşündüğüm eylemdir. ama gamepass sayesinde bedavaya aldığım 1 aylık nitronun bitmeye yaklaştığı gerçeğinin beni kahrettiğini de reddedemem. sevdiriyor kendini bir şekilde.
animesi mal'de uzun süredir top sıralarda gezen, birkaç gün önce bitirdiğim oldukça ünlü mangadır. sıkıntıdan 3 günde fln bitirdim 27 cildi öyle güzeldir. animesi ilk izlediğim animelerden yani hikayeyi neredeyse tamamen unutmuşum o yüzden neredeyse yeni bir okuyucu gibi deneyimledim diyebilirim. arada sıksa da genel itibariyle 10/10 mangadır efendim. simya, insani değerler vb. ögeler etrafında döner ve bunları oldukça iyi kullanır. her ne kadar bilimsel bir temeli olmasa da bana 2-3 simya kitabı indirtmiştir öyle söyleyeyim. dediğim gibi nadiren sıkan kısımları dışında su gibi akıyor gerçekten. şiddetle tavsiye edilir.
Madara vs Shinobi Birliği
japonca konusunda tavsiyeleri ile bizde yeri ayrı olan ağabeydir.
Zeki Demirkubuz filmlerini sinemada izlemek isteyip kaçırmış olanların üzüntülerini yok eden iştir.
Aktif olarak Reload versiyonunu oynadığım oyundur. dungeon crawl işini pek sevmeyen biri olan beni bile kendisine diğer yönleri ile aşık etmiştir. karakter ilişkileri, müzikler, günlük hayatın müthiş akışı, sürekli bir merak ögesi olması vb. etkenler ile beni büyüledi. Japon işlerinde İngilizce dublaj sevmem ki bunda da kullanmıyorum ama İngilizce dublajı da sağlam olmuş.
Fav şarkımı da bırakayım.
Fav şarkımı da bırakayım.
iç burkan durumdur ben de ara sıra girdiğim zaman bu kısma bakarım