mushishi

suzuki san
psikolojik ve felsefik temelli bir seninen. ağır hümanizm içerir ki güzel işlenmiş. bu zamana kadar izlediğim ve inanılmaz derecede beni etkileyen nadir animelerden. içerisinde duygu olmayan bir anime adeta. ne hissedeceğinizi bilemiyorsunuz ve bu bir süre sonra inanılmaz hoş geliyor.
anime başlarda biraz sıkabilir zira mushishi miz ginko dağ bayır gezer size de "eee olay bu mudur yani?" hissi yaşatır. olayın aslı ginko nun dağ bayır gezmesi değildir. bir 5 bölüm falan geçtiğinde bunu anlıyorsunuz.
biraz eski bir animedir ama görüntüsü iyidir kötüdür diye bir yorum yapamam zira çizimleri bekediğiniz el çizimi değildir. biraz sulu boya-el çizimi karışık gibi durmakta. tam olarak nasıl çizdiklerini bilmiyorum ama o görüntüler benim hoşuma gitti.
animenin tek sıkıntısı ana karakterler dışında herkesin birbirine benzemesi. bu sebepten ilk bölümü izledikten sonra ben olay devam ediyor sanmıştım. yani her bölümde farklı bir olay işlediğini 3. bölümde falan anca çözdüm. tek sıkıntısı bu idi bilmem anime ekibinin tembelliğimiydi yoksa mangaka mı öyle çizmişti bir fikrim yok.
ilk kez doğa-üstü varlıklarla uyum içinde yaşanması gerektiğini anlatan bir anime izledim. genelde doğa-üstü varlıklar animelerde katledilir. burda ise doğanın bir parçası olduğu söyleniyor. kesinlikle çok ilginçti.
anime ginko nun hayat hikayesini vs de anlatır ki biraz üzücüdür. gördüğüm en değişik anime tipine sahiptir. genelde animelerde bu tiplerden şeytan falan yaparlar ya biraz şaşırtıyor.
yukarıdaki arkadaşın dediği gibi müzikleri çok çok güzeldir. bir buçuk aydır sürekli olarak opening i olan the sore feet song u dinliyorum. böyle huzur verici bir anime şarkısı olamaz. sözleride inanılmaz güzeldir ve anlaması oldukça kolaydır.
bu başlıktaki tüm girileri gör