heyecanlandıran, kendini sevdiren anime. bir insan her karakteri mi sever? "ya şuna gıcık kapıyorum" diyebileceğim bir kişi bile yok takımda. normalden fazla bile bağlanıyorum hatta, kendime de şaşırıyorum, gerçekmişler gibi hissediyorum. mesela nishinoya'ya güvenim sonsuz. ben ekran karşısında bu kadar güveniyorken takımdakiler nasıl güvenmesinler dimi? yamaguchi'yle oturup saatlerce muhabbet etmek istiyorum ya da yachi'yle ders çalışmak, asahi'yle kedi sevmek. kalbimin tek prensi ise tabii ki oikawa-sama. oikawa için çığlık atan kızlarda kendimi görüyorum, oikawa'nın artislendiği veya sinsice gülümsediği her sahneyi durdurup screenshot alıyorum, bilgisayarım screenshot doldu. son bölümde "doushiyou" diye fısıldadığı kısımda kalbim durdu. aşkım tohru'dan başka, hmmm, bokuto'yla kuroo'nun kankalığı çok tatlı. neyse öyle işte.
haikyuu ile ilgili güzel şeylerden biri, çok dan dan şiddet içerikli korkutucu filan olmadığı için çooooook fazla izleyeni var, çooooook fazla izleyeni olduğu için çooooook fazla fanart çizeni var ve fanartlar bazen çok tatlı olabiliyor. tumblr zaten fangirl yuvasıdır ama twitter'da da çok fanart var, birkaç hesap takip ederseniz timeline'ınız şenlenir.