seinen

greenmustang
en sevdiğim ve hemen hemen her serisini izlemeye çalıştığım anime/manga türü. gelmeyin bana 'yaee manga türü olunca anime türü de oluyor ehe' diye. niye? çünkü canım öyle yazmak istiyor. şimdi beni bilirsiniz (ailenizin bir üyesi, can dostunuz güzel insan, yücelerin yücesi... ben greenmustang çeker vururum sizi, vururum ve dönü... pardon bu başkaydı) seinen aşığıyımdır. bu hayatta seinen mi yoksa dünya güzeli bi kız mı deseler berserk derim, o derece. seinen in seinen olduğu yıllar... pehhh ne zamanlardı be? ne zamanlardı; hokuto no ken zamanıydı, golgo 13 zamanıydı, lone wolf and cub zamanıydı, crying freeman, wolf guy, 20th century boys... işte bunların zamanıydı. şimdi neyin zamanı? şimdi ise seinen/shounen karışımı saçma salak serilerin zamanı. görsellik görsellik deyip çıldıran, allahım üzerime piksel yağdır yakarışları yapan, gözüm 1080p altı görmesin deyip ruhunu şeytana satan garibanların zamanı. zavallılar sizi! gün gelecek izleyin dememe rağmen izlemediğiniz her eski yapım seinen için küfür edeceksiniz. bana küfür ederseniz gebertirim sizi, siz kimsiniz oloom!!!

70lerden 80lere, 80lerden 90lara... bu zaman aralığındaki şaheserler, hepsi birer kilometre taşı bugünler için. madem izlemiyorsunuz en azından izleyene saygı gösterin. hayır en azından değil, saygı gösterin. o saygı gösterilecek. benim en sevdiğim çizim tarzı hokuto no ken'deki çizim tarzıdır, uyarlama ve daha iyi anlaşılabilirlik olsun diye söyleyim; jojo's bizarre adventure çizimleridir. bununla dalga geçen adamı... noktalar sizlerin takdirine bırakıldı.

unutmadan; son ongoing shoune izlendiğinde, son shounen ai okunduğunda sivilceli ani/manga takipçileri seinenin yenmeyecek bir şey olduğunu anlayacak.

ya da; sizin ebenizi ...
bu başlıktaki tüm girileri gör