2015 yapımı ecchi, süper güç , komedi biraz da drama animesi. ilk bölümlerdeki külot + patlama sahnelerine alışır yada görmezden gelinirse güzel ve eğlenceli bir seridir. bende ilk çıktığı zaman don muhabbetinden dolayı izleme listemden hızla ayırmıştım ama geçen hafta ne izlesem diye düşünüyorkene ta ya yeniden yüklenince sürekli gözüme takılınca izleyim dedim. karakter çizimleri benim sevdiğim türden. seri süprüzlü , zaman döngülü hoş bir şey aslından
gece ikide izleyip bitirdim filmi. kamaji ile lin'i ayrı sevdim. benim odunluğumdan olsa gerek pek bir hissiyat uyandırmadı bende ama çizimler hoşuma gitti.
geceleyin banyoya bile güneş gözlüğüyle girer. karasuma-kunu hayatım hiçbir alanında geçememiştir zavallıcak ( belki hatundan yana şanslıdır ama onda kör talihi vardır ) gerçi bende tenmaya vurgunum ama sadece sesine. adamın dibi kategorisindeki elemanlardandır
izleyene hayat dersi veren çizgi film
(bkz:boku dake ga inai machi)
mavi kelebek
mavi kelebek
alt tarafı ingilizce , altı üstü "gölge" demektir ama çok karizmatik gelir bana bu kelime çocukluğumdan beri
sinema önünde fragmanını görene kadar hiç bir şekilde haberim olmayan film. izleme niyetiyle geldiğim filmin son seansını kaçırınca ooo mısır mitolojisi izlenir ki bu deyip daldım sinemaya. filme geçmeden önce filmden sonraya geçeyim. bakalım, bakalım elalem ne demiş , bunu bekleyen bir kitle varmıymış zamanında diye ve iyi ki filmden önce bakmamışım. yoksa izlemezdim herhalde çünkü internette afişinin fragmanının dolanmaya başladığı andan itibaren cadı kazanına atıp altını ateşe verip kepçeyle değil paslı bıçaklarla karıştırmışlar filmi .
filmde horusun setten intikam ve krallığını geri alışının hikayesini izliyoruz. arada ölümlü olan bekin(tam olarak nasıl yazılıyor bakmadım) sevda hikayesi de var. filmin daha fragman halindeyken kullanılan cgi çok eleştirilmişti . tanrılar arada eski yazıtlar, hierogliflerde gösterildiği şekilde cavarvari hallere bürünüyorlar özellikle dövüşürken bu kısımlarda cgi kullanılmış . evet biraz göz yorar bir durum var ama o kadar da abartılı değil . hele biz normal izleyici sayılmayız bize pek yabancı sayılmaz bu teknoloji bayağı bir seri de her şey , bir kısmında da ara ara görüyoruz artık cgi ile yapılmış şeyleri o yüzden bize pek koymaz bu durum.
filmde hiç sıkılmadım. fakat bunun sebebi bol aksiyon değildi. izlettiriyor kendini seri . az buçuk mısır mitine aşina ya da ilgiliyseniz bildiklerinizin karşınıza çıkması ve bilmediğiniz şeyler görmek ilgiyi sürekli ayakta tutuyor. komedisi , aksiyonu , draması ( benim için dramı pek şeytmedi) yerindeydi. tek dert yanacağım kısmı türkçe dublaj olarak izlemiş olmak olabilir. gerçi ona da kötü diyemem ama dilden dile geçirilen espiriler, laflar , sözlerde hep bir eksiklik hissediyorum arttık.
ranın güneşi çekmek için kullandığı gemi fate:zero'da gılgamış'ın kullandığı gemiyle benzerliği film boyunca sürekli aklımı kurcaladı. güzel bir şeydi yahu istiyorum ondan
neyse buradan yetkililere sesleniyorum daha çok mısır miti görmek istiyoruz bıktım her filmde medusa öldüren yunan mitinden. o kadar gördüm ki sokakta yürürken medusa görsem gider tek başıma öldürürüm artık.
filmde horusun setten intikam ve krallığını geri alışının hikayesini izliyoruz. arada ölümlü olan bekin(tam olarak nasıl yazılıyor bakmadım) sevda hikayesi de var. filmin daha fragman halindeyken kullanılan cgi çok eleştirilmişti . tanrılar arada eski yazıtlar, hierogliflerde gösterildiği şekilde cavarvari hallere bürünüyorlar özellikle dövüşürken bu kısımlarda cgi kullanılmış . evet biraz göz yorar bir durum var ama o kadar da abartılı değil . hele biz normal izleyici sayılmayız bize pek yabancı sayılmaz bu teknoloji bayağı bir seri de her şey , bir kısmında da ara ara görüyoruz artık cgi ile yapılmış şeyleri o yüzden bize pek koymaz bu durum.
filmde hiç sıkılmadım. fakat bunun sebebi bol aksiyon değildi. izlettiriyor kendini seri . az buçuk mısır mitine aşina ya da ilgiliyseniz bildiklerinizin karşınıza çıkması ve bilmediğiniz şeyler görmek ilgiyi sürekli ayakta tutuyor. komedisi , aksiyonu , draması ( benim için dramı pek şeytmedi) yerindeydi. tek dert yanacağım kısmı türkçe dublaj olarak izlemiş olmak olabilir. gerçi ona da kötü diyemem ama dilden dile geçirilen espiriler, laflar , sözlerde hep bir eksiklik hissediyorum arttık.
ranın güneşi çekmek için kullandığı gemi fate:zero'da gılgamış'ın kullandığı gemiyle benzerliği film boyunca sürekli aklımı kurcaladı. güzel bir şeydi yahu istiyorum ondan
neyse buradan yetkililere sesleniyorum daha çok mısır miti görmek istiyoruz bıktım her filmde medusa öldüren yunan mitinden. o kadar gördüm ki sokakta yürürken medusa görsem gider tek başıma öldürürüm artık.
ilk çıktığı zamanlar kesilen bolca kanlı sahne be bir otaku'nun birden gelen istilacıları kıtır kıtır kesmesinden kıllandığım için izlememiştim seriyi, gayette sevdim.
şinciiih seri iyi güzel fakat daha güzel olan kısmı 😀 ayrı ayrı kişilerin konuştuğu kısımlarda ekranın 4e 5e bölünüp öyle gösterilmesi. gereksizce hoşuma giden bir detay . normalde ekran uzaklaştırılır karakterler bir araya yığılır ve görüntü kalitesinde ve animasyonda düşme meydana gelir ama böyle olunca ona meydan vermemişler . kim düşündüyse bunu beyin hücrelerine sağlık.
bütün sezon boyunca aklıma takılan bir olayda şu ki ; bu sarılın elf niye var . bi numarasını göremedim kızın gitti . her yerde var ama hiçbir olayda yok anlamadım gitti.
şu tavşan kızı da eşek kız sanıyordum ben aslında meğer tavşanmış 😆. tavşan kızdan bahsetmişken en hoşuma gidenler kedi ile medusa kızdı daha çok görebilseydik keşke.
eeee aklıma başka birşey de gelmiyor sabah sabah.
not: bu serideki her şeye eyvallah da kerhaneye inatla girmeyen japon askerine mümkün değil inanmam. sapık üleyn büyüüüük bir çoğunluğu. mümkünatı yok kedi kulaklı , kanatlı , kuyruklu, envai çeşit hatunu reddedip geri dönmeleri.
şinciiih seri iyi güzel fakat daha güzel olan kısmı 😀 ayrı ayrı kişilerin konuştuğu kısımlarda ekranın 4e 5e bölünüp öyle gösterilmesi. gereksizce hoşuma giden bir detay . normalde ekran uzaklaştırılır karakterler bir araya yığılır ve görüntü kalitesinde ve animasyonda düşme meydana gelir ama böyle olunca ona meydan vermemişler . kim düşündüyse bunu beyin hücrelerine sağlık.
bütün sezon boyunca aklıma takılan bir olayda şu ki ; bu sarılın elf niye var . bi numarasını göremedim kızın gitti . her yerde var ama hiçbir olayda yok anlamadım gitti.
şu tavşan kızı da eşek kız sanıyordum ben aslında meğer tavşanmış 😆. tavşan kızdan bahsetmişken en hoşuma gidenler kedi ile medusa kızdı daha çok görebilseydik keşke.
eeee aklıma başka birşey de gelmiyor sabah sabah.
not: bu serideki her şeye eyvallah da kerhaneye inatla girmeyen japon askerine mümkün değil inanmam. sapık üleyn büyüüüük bir çoğunluğu. mümkünatı yok kedi kulaklı , kanatlı , kuyruklu, envai çeşit hatunu reddedip geri dönmeleri.
tat alma duyularının çok yüksek olduklarını gösteriyor tahminimce / ne kadar kötü ve psikopat olsalar da aşağı yukarı hepsi ağzının tadını bilen karakterlerdir
öncelikle fragman için tıklayın:
bülent üstün'ün efsane çizgi roman karakteri “kötü kedi şerafettin”, uğur yücel'in sesiyle tozu dumana katarak beyaz perdeye aktarılmıştır.
filmin yönetmenliğini mehmet kurtuluş ve ayşe ünal yapmıştır şubat 2016'da yayınlanan film içinde adı geçen önemli isimler ise demet evgar (misket), okan yalabık, ayşen gruda, güven kıraç, ahmet mümtaz taylan, gökçe özyol, cezmi baskın, yekta kopan ve levent kazak.
şerafettin'in çizeri bülent üstün, ntv'ye verdiği röportajda “animasyonsa çocuklar içindir diyorlar, baştan söyleyeyim bu bir çocuk filmi değil kesinlikle çocuklarınızla gelmeyin” demiştir. çünkü şerafettin'in ağzı fazlası ile bozuk ve asi bir tip.
filmin hikayesiyse şöyle işliyor: sıradan bir ilkbahar sabahı, kötü kedi şerafettin ile yancıları martı rıfkı ve fare rıza akşamki mangal için hazırlıklarını sürdürmektedir. gelgelelim, aynı gün içinde şero'nun başına gelmeyen kalmaz. önce babası tonguç tarafından evden kovulur, sonra gözüne kestirdiği manitanın ölümüne sebep olur, yetmezmiş gibi düşmanlarının saldırısına uğrar, hayatı boyunca belki de ilk defa aşık olur ve nihayetinde tacettin adında bir oğlu olduğunu öğrenir.
film seslendirmeleri sırasında yaşananlar için de aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz.
😼😺😸🙀
bülent üstün'ün efsane çizgi roman karakteri “kötü kedi şerafettin”, uğur yücel'in sesiyle tozu dumana katarak beyaz perdeye aktarılmıştır.
filmin yönetmenliğini mehmet kurtuluş ve ayşe ünal yapmıştır şubat 2016'da yayınlanan film içinde adı geçen önemli isimler ise demet evgar (misket), okan yalabık, ayşen gruda, güven kıraç, ahmet mümtaz taylan, gökçe özyol, cezmi baskın, yekta kopan ve levent kazak.
şerafettin'in çizeri bülent üstün, ntv'ye verdiği röportajda “animasyonsa çocuklar içindir diyorlar, baştan söyleyeyim bu bir çocuk filmi değil kesinlikle çocuklarınızla gelmeyin” demiştir. çünkü şerafettin'in ağzı fazlası ile bozuk ve asi bir tip.
filmin hikayesiyse şöyle işliyor: sıradan bir ilkbahar sabahı, kötü kedi şerafettin ile yancıları martı rıfkı ve fare rıza akşamki mangal için hazırlıklarını sürdürmektedir. gelgelelim, aynı gün içinde şero'nun başına gelmeyen kalmaz. önce babası tonguç tarafından evden kovulur, sonra gözüne kestirdiği manitanın ölümüne sebep olur, yetmezmiş gibi düşmanlarının saldırısına uğrar, hayatı boyunca belki de ilk defa aşık olur ve nihayetinde tacettin adında bir oğlu olduğunu öğrenir.
film seslendirmeleri sırasında yaşananlar için de aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz.
😼😺😸🙀
kaynanalar dizisinde tekin akmansoy'un canlandırdığı kayserili iş adamı tiplemesidir. nöörüyön nööriyee nidaları izlemiş olanların hala kulaklarında çınlamaktadır
güneş sisteminde kolonileşmeye hazırlanan insanlık ani şekilde bir uzaylı saldırısına maruz kalır. dahası insanlığın o ana dek sahip olduğu silahlar bu esrarengiz düşmanlara neredeyse hiç zarar verememektedir. bir süre sonra kendilerine gamilus denen bu tür, dünyaya karşı radyoaktif bombalarla yüklü yapay astreoidler düşürmeye başlar. takvimler 2199'e yaklaşırken yüzeydeki yaşam tamamen bitmiş ve milyarlarca insan ölmüştür. insanlık inşaa ettiği yeraltı şehirlerinde hayatta kalmaya çabalarken artan radyoaktivite giderek daha aşağıya nüfuz etmeye başlar.
b.m. yönetimi elde avuçta kalan tüm filolarla gamilus saldırılarını pluton sınırında oyalayıp bir avuç insanı yaşamı yeniden başlatmak için uzaya yollamakla ilgili ızumo planı'na başlar. pluto cephesindeki son savaşta çok ağır zaiyat verilmesine karşın yaklaşık 6 aylık bir zaman kazanılır.
pluto cephesindeki savaş sırasında güneş sisteminin dışından gelen fakat gamilus'a ait olmayan bir gemi mars'a çakılır. içindeki mesaj ise 6 ay sonra bir zamanlar varolan en güçlü savaş gemisi olan yamato'nun diriltilmesini ve insanlığın son umudu haline gelmesini sağlar. öte yandan zaman sınırlıdır. tek başına, insanlığın meçhul kaderine doğru yol alan yamato'nun farklı geçmiş ve karakterlere sahip mürettebatının göstereceği fedakarlıklar insanlığın yokoluşu yada devamı arasındaki çizgiyi belirleyecektir.
öte yandan yamato'nun uğraşması gereken tek düşman gamilus olmayacaktır.
tek seferde izledim hepsini. favori bölümlerim "alter"in gemide tanrıça aradığı bölüm ile gemiye kar yağdığı bölümdü. gemi demişken de gemini dışında dolaştıkları bölümlerde hep gemi çok küçükmüş gibi görünüyordu iki üç adımda arşınlıyorlardı güverteyi ama içinde gez gez bitmiyor çok gözüme takıldı bu mevzu. sevdiğim karakterler ise ikinci kaptan sanada ve boyutlar arası deniz altının kaptanıydı adını hatırlamıyorum ama karizma adamdı.
serideki insan ilişkileri ve davranışları beni biraz güldürse de sonrasında gelen uzay, sci-fi ,bilim kurgu öğeleri güzel ve hoş. çizim olarak majestic prince türü çizimler daha bir hoşuma gidiyor ona daha bir alışmışım fakat buda gayet güzel.
b.m. yönetimi elde avuçta kalan tüm filolarla gamilus saldırılarını pluton sınırında oyalayıp bir avuç insanı yaşamı yeniden başlatmak için uzaya yollamakla ilgili ızumo planı'na başlar. pluto cephesindeki son savaşta çok ağır zaiyat verilmesine karşın yaklaşık 6 aylık bir zaman kazanılır.
pluto cephesindeki savaş sırasında güneş sisteminin dışından gelen fakat gamilus'a ait olmayan bir gemi mars'a çakılır. içindeki mesaj ise 6 ay sonra bir zamanlar varolan en güçlü savaş gemisi olan yamato'nun diriltilmesini ve insanlığın son umudu haline gelmesini sağlar. öte yandan zaman sınırlıdır. tek başına, insanlığın meçhul kaderine doğru yol alan yamato'nun farklı geçmiş ve karakterlere sahip mürettebatının göstereceği fedakarlıklar insanlığın yokoluşu yada devamı arasındaki çizgiyi belirleyecektir.
öte yandan yamato'nun uğraşması gereken tek düşman gamilus olmayacaktır.
tek seferde izledim hepsini. favori bölümlerim "alter"in gemide tanrıça aradığı bölüm ile gemiye kar yağdığı bölümdü. gemi demişken de gemini dışında dolaştıkları bölümlerde hep gemi çok küçükmüş gibi görünüyordu iki üç adımda arşınlıyorlardı güverteyi ama içinde gez gez bitmiyor çok gözüme takıldı bu mevzu. sevdiğim karakterler ise ikinci kaptan sanada ve boyutlar arası deniz altının kaptanıydı adını hatırlamıyorum ama karizma adamdı.
serideki insan ilişkileri ve davranışları beni biraz güldürse de sonrasında gelen uzay, sci-fi ,bilim kurgu öğeleri güzel ve hoş. çizim olarak majestic prince türü çizimler daha bir hoşuma gidiyor ona daha bir alışmışım fakat buda gayet güzel.
kon hokaze, evinde online bir oyun oynarken bayan bir oyuncunun yardım talebini kabul eder ve kendini bir anda "mira" adlı farklı bir dünyada bulur. daha ne olduğunu anlayamadan kendini politik bir savaşın ortasında bulan kon, prenses ecarlate'nin evliliğini engellemek isteyen düşmanlardan prensesi koruyacak ve kendini bir anda prensesin şövalyesi olarak bulacaktır.
diyor tanıtımda lakin öyle canhıraş mücadeleler, kan , ter , gözyaşı beklemeyin... yok o gözyaşı akacak ama gülmekten . baştan sona makara kukara ilerliyor seri. az önce 9-14 arasını izledim ve yanaklarım ağrıyor şu anda. nasıl böyle arkalarda kalmış diye üstüne düşündüm biraz sebepleri arasın yüksek çözünürlüğün pek olmaması geliyor genel kitle arasında . çeviri ise vasat altı ve üstü çok gitgel yaşıyor maalesef çevirmen canlısı . bazı yerlerde ne edeceği hiç bilememiş kimi yerlerde sonradan bolca sıkmaya başlamış kimi yerde alaka kuramamış kimi yerde 12den vurmuş. seri bana göre cidden komik tam stres atmalık.
seiyuuları seçip seçip getirmişler kimi ararsan var . jun fukuyamayı kadın rolünde görmek bayağı şaşırtmıştı ama güzel gitmiş karaktere. açılış kapanış şarkıları da aynı makaraya devam kamiya hiroshinin gariban yakarışlarını duymak insanda değişik bir hissiyat uyandırıyor.
gintama da dramdan drama akarken benzer mizah anlayışı olan bu animeye denk gelmek çok güzel oldu. her bölümü ayrı komediydi animenin. her bişeyi tiiye alıp kimi yerlerde aynı espiriyi üç kez yapıp üçünde de güldürmeyi ya da tebessüm ettirmeyi başarmak kolay değil
diyor tanıtımda lakin öyle canhıraş mücadeleler, kan , ter , gözyaşı beklemeyin... yok o gözyaşı akacak ama gülmekten . baştan sona makara kukara ilerliyor seri. az önce 9-14 arasını izledim ve yanaklarım ağrıyor şu anda. nasıl böyle arkalarda kalmış diye üstüne düşündüm biraz sebepleri arasın yüksek çözünürlüğün pek olmaması geliyor genel kitle arasında . çeviri ise vasat altı ve üstü çok gitgel yaşıyor maalesef çevirmen canlısı . bazı yerlerde ne edeceği hiç bilememiş kimi yerlerde sonradan bolca sıkmaya başlamış kimi yerde alaka kuramamış kimi yerde 12den vurmuş. seri bana göre cidden komik tam stres atmalık.
seiyuuları seçip seçip getirmişler kimi ararsan var . jun fukuyamayı kadın rolünde görmek bayağı şaşırtmıştı ama güzel gitmiş karaktere. açılış kapanış şarkıları da aynı makaraya devam kamiya hiroshinin gariban yakarışlarını duymak insanda değişik bir hissiyat uyandırıyor.
gintama da dramdan drama akarken benzer mizah anlayışı olan bu animeye denk gelmek çok güzel oldu. her bölümü ayrı komediydi animenin. her bişeyi tiiye alıp kimi yerlerde aynı espiriyi üç kez yapıp üçünde de güldürmeyi ya da tebessüm ettirmeyi başarmak kolay değil
21. y.y.'ın ikinci yarısında, insanoğlu dünyayı terk etmiş ve uzayda yaşamaya başlamıştır.
insanoğlu uzay şartlarına uyum sağlamak ve jupiter'deki düşman uzaylılarla savaşabilmek için, isçsc (ileri derecede standardize edilmiş çok amaçlı savaş cihazları) isimli zırhlı robotların pilotları olarak eğitilen, genetik açıdan geliştirilmiş "prens" adı verilen, yapay çocuklar yetiştirmişlerdir. bu hikaye de akademi şehri
grandzehle'de öğrenim gören genç prenslerden hitachi o ızuru'ya odaklanmaktadır.
bölüm 01:
seriye direk aksiyonla başlıyoruz mechalar ve yıldız gemileri birbirleri ile çarpışma halindeler. daha sonra bir toplantının ortasında buluveriyoruz kendimizi. undina üssü adına yapılan bu toplantıda üssün boşaltılacağı kararı alınıyor. mjp'den kumandan sion sahneye giriyor ve diğer kaptanlara tanıtılıyor.
daha sonra usagi takımı ile buluşuyoruz. usagi takımı tek tek tanıtılırken eğitim tabanlı çalışmalarına tanık oluyoruz. bir nevi paintball tarzı bir eğitimle mechalar birbirleriyle savaşıyor. usagi takımı da pilotluk becerilerini geliştiriyor.
başlangıç olarak uzay komedisi gibi geliyor anime bu sekanslarda. çünkü karakterler arasında pek ciddiyet yok herkes birbiri ile dalga geçer modda. takımın eğitmeni büyük bir azar çektikten sonra asıl olaylar bizim için başlıyor.
kumandan eğitmeni odasına çağrıyor ve takımı undina üssü'nün tahliyesi için hazırlamasını söylüyor. eğitmen, bu görev onlar için erken dese de kumandan diretiyor ve usagi takımı görev için hazırlıklara başlıyor.
öncelikle her birinin kullanılacağı isçsc'ler tanıtılıyor ve kullandığı sistem hakkında bilgi veriliyor. her bir isçsc'nin kendine has özelliği var. kullanılan jurıa-sistemi pilotların dna özellikleri ile eşleşerek isçsc'lerin sistem hassasiyetini arttırıyor. sistemi öğrenen ve mechalarına atlayan karakterlerimiz görevine çıkıyor ve aksiyon başlıyor.
seride cgı biraz fazla kullanılmış gibi bazı sekanslarda epey sırıtıyor. hirai hisashi'nin karakter dizaynları bazı yerlerde çok sırıtmış. ablak bir surat halini alıyor bazen karakterlerin suratları. genel olarak beğenirim bu adamın dizaynlarını. kendisini gundam seed, scryed, fafner ve kurogane no linebarrels ile tanımak mümkün.
ilk bölümüyle ortalama bir mecha serisi olacak gibi duruyor. linebarrels gibi bizi şaşırtabilirse bu dönemi mecha açısından gelecek iki mecha serisi ile beraber şanslı kapatmış olacağız.
amt'den , gundamaster'den alıntılanmıştır
edit: bir türlü gelmek bilmedi şununda ikinci sezonu yahu. ağaç olduk kök saldık asteroidler üzerinde
insanoğlu uzay şartlarına uyum sağlamak ve jupiter'deki düşman uzaylılarla savaşabilmek için, isçsc (ileri derecede standardize edilmiş çok amaçlı savaş cihazları) isimli zırhlı robotların pilotları olarak eğitilen, genetik açıdan geliştirilmiş "prens" adı verilen, yapay çocuklar yetiştirmişlerdir. bu hikaye de akademi şehri
grandzehle'de öğrenim gören genç prenslerden hitachi o ızuru'ya odaklanmaktadır.
bölüm 01:
seriye direk aksiyonla başlıyoruz mechalar ve yıldız gemileri birbirleri ile çarpışma halindeler. daha sonra bir toplantının ortasında buluveriyoruz kendimizi. undina üssü adına yapılan bu toplantıda üssün boşaltılacağı kararı alınıyor. mjp'den kumandan sion sahneye giriyor ve diğer kaptanlara tanıtılıyor.
daha sonra usagi takımı ile buluşuyoruz. usagi takımı tek tek tanıtılırken eğitim tabanlı çalışmalarına tanık oluyoruz. bir nevi paintball tarzı bir eğitimle mechalar birbirleriyle savaşıyor. usagi takımı da pilotluk becerilerini geliştiriyor.
başlangıç olarak uzay komedisi gibi geliyor anime bu sekanslarda. çünkü karakterler arasında pek ciddiyet yok herkes birbiri ile dalga geçer modda. takımın eğitmeni büyük bir azar çektikten sonra asıl olaylar bizim için başlıyor.
kumandan eğitmeni odasına çağrıyor ve takımı undina üssü'nün tahliyesi için hazırlamasını söylüyor. eğitmen, bu görev onlar için erken dese de kumandan diretiyor ve usagi takımı görev için hazırlıklara başlıyor.
öncelikle her birinin kullanılacağı isçsc'ler tanıtılıyor ve kullandığı sistem hakkında bilgi veriliyor. her bir isçsc'nin kendine has özelliği var. kullanılan jurıa-sistemi pilotların dna özellikleri ile eşleşerek isçsc'lerin sistem hassasiyetini arttırıyor. sistemi öğrenen ve mechalarına atlayan karakterlerimiz görevine çıkıyor ve aksiyon başlıyor.
seride cgı biraz fazla kullanılmış gibi bazı sekanslarda epey sırıtıyor. hirai hisashi'nin karakter dizaynları bazı yerlerde çok sırıtmış. ablak bir surat halini alıyor bazen karakterlerin suratları. genel olarak beğenirim bu adamın dizaynlarını. kendisini gundam seed, scryed, fafner ve kurogane no linebarrels ile tanımak mümkün.
ilk bölümüyle ortalama bir mecha serisi olacak gibi duruyor. linebarrels gibi bizi şaşırtabilirse bu dönemi mecha açısından gelecek iki mecha serisi ile beraber şanslı kapatmış olacağız.
amt'den , gundamaster'den alıntılanmıştır
edit: bir türlü gelmek bilmedi şununda ikinci sezonu yahu. ağaç olduk kök saldık asteroidler üzerinde
log horizon
maoyuu maou yuusha
gibi iki güzel animenin arkasındaki isimdir. roman olarak çıkmıştır bu kişinin elinden bu eserler.
evet aksiyonu az , romantizmi az , politikası boldur. kanı kaynayan , vurdulu kırdılı şeyler isteyen, şöför bahçivana , bahçivan ahçıya , ahçı uşağa sonra hepsi uşağa gibi ilişki yumağı isteyenler bu serileri sevmez pek ama ben severim , çok severim bu iki seriyi lh nin 50 bölümüne doyamamışken mmy nin 13 bölümüne hiç doyamamışım . elinizi çabuk tutun ulan japon anime yapımcısı mahlukları özellikle mmy için getirmeyin beni tokyo'lara adam olun japon olun. touno hocamızın da elleri beyin hücreleri dert görmesin çok çok yazsın çok çok kazansın.
maoyuu maou yuusha
gibi iki güzel animenin arkasındaki isimdir. roman olarak çıkmıştır bu kişinin elinden bu eserler.
evet aksiyonu az , romantizmi az , politikası boldur. kanı kaynayan , vurdulu kırdılı şeyler isteyen, şöför bahçivana , bahçivan ahçıya , ahçı uşağa sonra hepsi uşağa gibi ilişki yumağı isteyenler bu serileri sevmez pek ama ben severim , çok severim bu iki seriyi lh nin 50 bölümüne doyamamışken mmy nin 13 bölümüne hiç doyamamışım . elinizi çabuk tutun ulan japon anime yapımcısı mahlukları özellikle mmy için getirmeyin beni tokyo'lara adam olun japon olun. touno hocamızın da elleri beyin hücreleri dert görmesin çok çok yazsın çok çok kazansın.
biriciğim ryuukomun en sevdiği giysisi, arkadaşı yoldaşıydı.
andou natsu'nun bulduğu bir tür süper savunma alanı. kullanıcısı sakinleşene kadar hiçbir karşı cinsi içinden geçirmeyen, yüksek başınçlı bir alan oluşturur
benim nefretlik animeler listemde hatrı sayılır bir yeri vardır
xcom: enemy within ek paketinden sonra hasretle beklenen ve geçtiğimiz günlerde gelen sevgi pıtırcığı oyun.
önceki oyununda aldığımız malubiyetinden 20 yıl sonrasını oynuyoruz. uzaylılar iyice dünyaya çökmüş yolu yordamı öğrenmiş "merhaba dünyalı biz dostuuuuz" ayağına yatıp görünen yerlerde kaşıkla yardım edip başka taraflardan kepçeyle deneklik numunelik insan toplayıp uzaylı tıp akademisinde uzaylı öğrencilere açık deneyler gerçekleştirip, diğer yandan kaynakları sömürüp durmaktadırlar. dostlarımız düşmanlarımız hem bireysel be donanımsal olarak gelişmiş , çoğalmış "gel cakip bizimle oyna" diyorlar fakat ben oynayamıyorum 😭. önceki oyunun üstüne çıkabilen nadir oyunlardan xcom 2 . oynayın oynatın.
he bu arada oyunun sıra tabanlı strateji oyunu olduğunu belirtmekte fayda görüyorum
önceki oyununda aldığımız malubiyetinden 20 yıl sonrasını oynuyoruz. uzaylılar iyice dünyaya çökmüş yolu yordamı öğrenmiş "merhaba dünyalı biz dostuuuuz" ayağına yatıp görünen yerlerde kaşıkla yardım edip başka taraflardan kepçeyle deneklik numunelik insan toplayıp uzaylı tıp akademisinde uzaylı öğrencilere açık deneyler gerçekleştirip, diğer yandan kaynakları sömürüp durmaktadırlar. dostlarımız düşmanlarımız hem bireysel be donanımsal olarak gelişmiş , çoğalmış "gel cakip bizimle oyna" diyorlar fakat ben oynayamıyorum 😭. önceki oyunun üstüne çıkabilen nadir oyunlardan xcom 2 . oynayın oynatın.
he bu arada oyunun sıra tabanlı strateji oyunu olduğunu belirtmekte fayda görüyorum
lise öğrencisi arihisa aokura ya para lazımdır 4 tane üvey kardeşine bakması için. internette iş ararken "şeytani organizasyon" adlı bir şirket görür mülakatlarına katılır vede işe alınır . gündüzleri okula giderken akşamları antares(şeytani organizasyon)ten aldığı emirler doğrultusunda şehre kaos getirip adaletin dostu olan "power rangers" kılıklı kişilerle şavaşmaktadır