neverlookback

final bölümü özellikle yıkıcı olan ve final endingi ''orange'' yi defalarca dinlediğim anime. şu an bile canım sıkkın olduğu için izlediğim ve kendimi daha beter ettiğim anime olur kendileri

çizimleri büyük sıkıntı onun dışında. şahsi olarak amerikanvari her türlü yapımdan hiç hazzetmem ve bu yapım baştan sonra bu tarzda yapılmış bence. içinde sevebileceğim bir yan bulamadım :(

çok hoş ve dinlendirici bir seri. izlemeyenler varsa tavsiye ederim

6. bölümünde erkek başroldeki elemandan soğuduğum anime ulan hödük ne kadar ergen olursan ol kızla bi konuş koyun can derdinde kasap et adamın umrunda değil bi gün önce katliam oldu adam istifini bozmadan hala ne işler düşünüyor

edit: mangasını bilmiyorum da animesinde her ne kadar konuyu ilginçte bulsam sarımsak adama üzülsem de baş erkek karakterin abazalıkları soğuttu beni. şu an hala yarım. yakın zamanda izleyeceğimi sanmıyorum. ama o sarımsak adam harbiden üzmüştü

gerçekten konusu çok güzel tasarlanmış insanı sıkan hiç bir bölümü yok ve dövüş sporlarına dair bir çok ayrıntıya güzel değinilmiş izlemeyen varsa şiddetle tavsiye ederim. (not: başroldeki kız ne ölye ya. öyle biri bizi bi dojo ya çağırdı da biz mi gitmedik :) )

3. bölüme kadar dayandığım ve midemin isyanları sonucu bıraktığım anime

tek bölümlük animeleri genelde yarım yamalak bırakırlar ama bu gerçekten sağlamdı daha başından sonu belli gibiydi ama oldukça duygu yüklüydü

işin içinde shoujo ai-yuri falan filan oldu mu soğuyorum vallahi o animeden bir tane izledim onun da ciddi bir havası ve farklı etkenler vardı yine de öyle sahneleri atladım da izledim. kadın erkek ilişkisi olabilir çok hafif serpiştirilmiş ecchi de özellikle romantik-komedi veya romantik-dram animelerinde oldukça güzel oluyo ama cık gerisi en azından bende olumlu etki bırakmıyo ^^

6 bölümlük kısacık bir anime olur kendileri sadece bir bölümünde bir miktar ecchi barındırır baştan söliyim ama daha çok dram ve aşk ve az bir miktar komedi. liseye giden yuichi sarılık hastalığına yakalanır ve bir müddet hastahanede kalması gerekir fakat o biraz iyleşince sürekli hastaneden kaçamaklar yapar ve durumunu daha da ağırlaştırır. bir gün hastahanedeki bir hemşire yuichi yi biraz oyalamak ve sohbet etmelerini sağlamak için ağır bir hastalığı olan rika ile tanıştırır. rika aşırı kaprisli, kendini çok beğenmiş ama çok güzel ve zeki bir kızdır. zamanın neler getireceği belli olmaz, bir müddet sonra yuichi kendi derdini unutur ve kıza sırılsıklam aşık olur fakat önünde bir çok da engel bulunur. bakalım kör talih bu çifte kumruya neler hazırlayacak?
izleyin ottalarım pişman olacağınızı zannetmem. ama bir kez daha hatırlatayım sadece bir bölümünde çok az bi miktar ecchi var.

[spoiler]ya kesinlikle tek +18 dergim olmadı gayet samimi söylüyorum ama o yaşlı adamın ömrünü verdiği o güzelim dergi seti yakılır mı bee içim acıdı ya /spoiler]

miyazaki nin hayran olduğum baş yapıtlarından biri. (gerçi bu adamın her filmini seviyorum ya)

öyle bir duyguyu dolu dolu yaşatmadı, çizimleri de idare ederdi, ecci unsurları da barındırıyordu baya ama yine de izlediğime pişman değilim

şimdiye kadar bir animeye kötü diyeceğimi hiç zannetmedim ama izlediğim en kötü anime bu sanırım. reel konulara hayatın acı gerçekliğine değinen en az dört beş anime izledim ama hiç biri izlerken bu kadar rahatsız etmemişti bir yerden sonra ilerlete ilerlete izledim bir animede iyi namına bir tane mi karakter olmaz ya 10 üzerinden 0

yawomushi pedal animesinden onoda adlı otaku başrol karakterinin bisiklet sürerken sıklıkla söylediği bir anime şarkısının sözleri olur kendileri. ben de istemsizce ezberledim bazen söylüyorum ^^

şarkının orjinali


bu da anime de koptuğum sahne


hime hime, hime suki suki daisuki hime hime..

edit: bu gün bisiklet kiraladık iki arkadaş. vurduk kendimizi yollara göle falan gittik baya yorulduk ama yolda aklıma geldi bağıra bağıra şu nakaratı söyledim gelen geçen bakıyo (ulan biri de otaku çıkmadı eşlik falan etsin en azından belli etsin kendini) ama acaip zevkli oluyo ya yolda bunu söylemek bağımlılık yaptı ^^

anlamı '' babanızın sözünü dinleyin'' öyle aman aman izlemezseniz olmaz diyemeyeceğim. çerezlik 12 bölümlük bir anime. bir ova bir de special bölümle toplam 14 bölüm. aile bağlarına değinilmeye çalışılmış. başrolde bir abla-erkek kardeş var. abla bir süre sonra evlenir, evlendiği kişinin de 2 tane kızı vardır. bir tane de sonra dan kızları olur. biri 14, diğeri 10 ve en küçükleri 3 yaşlarındayken. anne ve babaları bir iş gezisine gitme durumunda kalırlar ve bakacak kimse olmadığı için sorumluluk bizim çiçeği burnunda 19 yaşında üniversite öğrencisi dayıya kalır. sonrasını da izlersiniz artık. dram işlenmeye çalışılmış ama bence çok yüzeysel geçilmiş baştan söyliyim. (konusu aslında çok güzel ah bunun senaristi ben olacaktım izleyenleri ağlamaktan bir hafta bişey düşünemez hale getirirdim) dediğim gibi öyle aman aman bir anime değil boş vaktiniz varsa atıştırmalık tadında bir göz atın.

serimiz 13 bölüme sığdırılmış ve aksiyonu hiç döşmeyen bir animedir. yedi adet birbirinden güçlü ve tehlikeli kadın savaşçımız var. hikayenin merkezinde küçük bir bölgenin genç kontu olan tigre bulunuyor. bir savaş sonuçu yadi kadın savaşçıdan biri olan ellen'in tutsağı oluyor. daha sonra ellen'in de yardımıyla kendi şatosunu kurtarmakla başlayan macerası ülkesini ve ülkesinin prensesini kurtarmasıyla son buluyor. görsel açıdan aman aman doyurucu olmasa da pek rahatsız edici değil. ama güzel bir hikayenin az bölüme sıkıştırılmış olması hissine kapıldım bazı soru işaretleri vardı, devamının gelmesini umut ediyorum. (ve böylece ilk başlığım hayırlı olsun (: hata kusur affola )

ya içerisinde baya güzel sözler geçiyo ama honda gibi karakterler çok hayal mahsulü ya reel hayatta insanlar en ufak bir olumsuzluktan bile karamsarlığın dibine dalabiliyolar bu polyannacılığın da bir üst basamağı gibi

başlık ve entry manyağı olan ottam ^^ entrylerini bir kitapta derleseniz tıp fakültesi okuyanların ilk yıllarında kullandıkları kitaplar gibi tuğla görünümlü bir kitap elde edebilirsiniz

emeğine sağlık ottalara ayırdığın vakit için choo choo arigatooo

böyle anime filmler kesinlikle izlenmeli gözden kaçırmayalım ottalar ^^

hikaye petrolün olmadığı bir dünyada, cruzon kıtasında geçer. cruzon'da yüzyıllardır insanlar özel bir yetenek ile doğmaktadır. onlar bu yeteneğe "büyü gücü" adını vermiştir. bu yetenek insanların kuvartz mineralini kontrol edebilmesini, bükebilmesini sağlamaktadır. dünyada hiçbir enerji kaynağı kalmadığı için insanlık üzerinde kontrol gücü olan tek şeye, kuvartz'a dayalı bir yaşam sürmektedir. makineler, arabalar, silahlar ve daha nice savaş araçları. tüm teknoloji kuvartz'a bağımlıdır. insanlar kuvartz'ı işleyerek yarattıkları yapay dokuları, makinelerin ve araçların içlerine yerleştirerek "büyü gücü" ile çalıştırabilmekte, hareket ettirebilmektedir. yani binevi her şey manueldir.
(türk anime tv den alıntıdır)

meka-aksiyon konulu 6 bölüm ve 2 adet drama adı altında 5 er dakikalık bölümü olan ve her bölümün yaklaşık 40-45 dk olduğu bir moviedir. konusu oldukça hoşuma giden fakat işlenişinde büyük sıkıntılar duyduğum animedir. çok güzel bir hikayeyi az bölüme sığdırma çabası içerisinde güzelim sahneler ışık hızında atlanmış. akılda bir çok soru işareti bırakır. openningi gayet hoştur.
keşke şu anime en az 40-50 bölüm olsaydı da doyasıya izleseydik dediğim anime. bir çok eksiği olmasına rağmen izlemenizi tavsiye ederim.

sağlam oyundu. en son anime için alan açmam gerekti ve boyutu yüzünden sildiğim oyun ^^