hybrid child

rasenya
nakamura senseinin eserlerini ağzım kulaklarımda okumaya alışmışken olmadı bu.duygularımı alt üst etti, keşke okumasaydım da üzülmeseydim dedirtti.

ilk iki hikaye tozpembe olmasa da mutlu sayılabilecek bir sonla bitti, yüreğime su serpildi. peki sensei, neden 3. hikayede tsukishimayı öldürmek zorundaydın ki?onu da tatlı bir şekilde bağlasan olmuyor muydu? buruk da olsa bir tebessüm belirirdi dudaklarımda ilk ikisinin sonundaki gibi ama sensei sen salya sümük ağlattın rasenyayı, ahımı aldın sensei, kalbimi kırdın.


aslında neden bu kadar tepki verdiğimi de anlamıyorum(kendim adına, resmen abartıyorum durumu), çok daha acıklı şeyler izleyip okumuş olduğum halde çoğunda bir damla gözyaşı dökmeden başka bir seriye geçtim.. sanırım olay komedi beklerken dramla karşılaşmakta(dram olduğunu bilsem hazırlı olurdum galiba), herhalde gardımı indirmiştim, bilemiyorum.
bu başlıktaki tüm girileri gör