gintoki'nin ruh ikizi. ''komşum pedero'' yu sinemada izledikleri bölüm bunu kanıtlamışlardı
multiplayerını oynamayı başarabildiğim oyun. strateji oyunu seviyorsanız bundan iyisini bulamazsınız.
samuray sevenlerin kesinlikle izlemesi gereken bir seri ki ben o yüzden izledim .d yer yer komik yer yer dramatik yer yer aksiyon sahneleri barındırsa da son 3 bölümde potansiyelinin üstüne çıkmıştır. konusu iki samuray ve bir kızın ( kızın isteği üzerine ) ayçiçeği kokan bir samurayı aramalarıdır. jin dojoda yetişmiş ve kılıç kullanmada kendini çok iyi yetiştirmiş bir samuraydır, çok fazla konuşmaz ve karizmatiktir . mugen ise katana değil de batılı tarzda bir kılıç kullanan ve bedensel yeteneğe dayalı bir dövüş tarzı benimseyen biridir , jin'e göre daha fazla konuşur ve biraz sapıktır . fuu ise tamamen dövüşle alakası olmayan küçücük göğüsleriyle sıradan bir kızdır . işte bu üçü bir şekilde bir araya gelerek bir yolculuğa çıkarlar.en iyi samuray animelerindendir çok güzel dövüş sahneleri var . belki de en güzel ending e sahip olan anime . keşke bi şekilde devam etseydi . herkes mugen i daha çok seviyor ama benim favorim jin :)
tapılası kişilik
kira'nın yolundan giderdim
oynadığım en güzel singleplayer oyun diyebilirim. tabii new vegas'ı kastediyorum :)
taparcasına sevdiğim alman rock grubu. ortalama boyları 1.90 a yakın ve neredeyse hepsi renkli gözlü olan ve herşeyden önce till lindemann gibi bir vokaliste sahip olan bir müzik grubudur. şarkılarını ilk dinlediğinizde belki sevmeyebilirsiniz ama içine girdikçe sizi kendine bağlar rammstein. ilk bakışta hepsi sert çocuklarmış gibi gözükürler halbuki kalpleri çok yumuşaktır ve bu yumuşaklık şarkılarının sözlerine de yansır. şarkılarıyla insanlık dersi verirler resmen : eşcinsellerin , obezlerin , mazoşistlerin vs vs haklarına saygı gösterilmesi gerektiğini anlatırlar. bazen yaşanmış trajik olayları konu edinirler. türkçe sözleriyle birlikte dinlemeniz alacağınız hazzı %100 artırır bu garanti yani. rammstein sözlerini bilmesek de bizi derinden etkiler çünkü vokalist till in sesi gerçekten kalındır ve rock müziği bildiğimiz üzere serttir ve bunun üstüne almanca sert bir dildir ve till doğu alman şivesiyle konuşur ve doğu alman şivesi batı almancaya göre serttir ve till r harflerini bastırarak söyler ve ortaya muazzam yapıtlar çıkar. zerstören şarkısında bir türkçe giriş vardır. ey yorumlamam bu kadar :)
stanley kubrick in yönettiği enfes film. aynı zamanda romanı da vardır. insan ve toplum psikolojisi ve davranışlarını ele alırken aynı zamanda sisteme de iyi bi giydirir. beethoven ın 9. senfonisi ayrı bir hava katar filme. diğer soundtrackler de efsanedir. üzerine çokça yazabileceğim filmdir fakat üşeniyorum işte
bol bol güldürmesi ve bizlere hayat hakkında bişeyler öğretmesi açısından gintama ya benzetiyorum. zaten bana göre onizuka ve gintoki birbirlerine çok yakın karakterler. birbirlrini tanısalar çok iyi anlaşırlardı...
the lord of the rings de pippin i canlandıran iskoç aktör. yüzük ve hobbit üçlemelerinin ardından son noktayı acı bir şekilde koyan adam:
ve yüzüklerin efendisinin gerçek sonu:
ve yüzüklerin efendisinin gerçek sonu:
arkadaşımla parkta aynısını(aslında çok benzemedi) yaptığımız silahtır. nasıl bi cesaretle yaptık şaşıyorum doğrusu. sonra biz giderken arkamızdan bi kaç kız gelip toplarını çaldılar :(
isveçli yönetmen anders weberg in yönetmenliğinde çekilen bu film tam olarak 720 saat olacak yani 30 gün. 31 aralık 2020'de vizyona girmesi düşünülüyormuş. sözde kısa bir fragmanı yayınlanmış o da 7 saat 20 dakika ottalarım :) film ölüm ve yaşama, uzay ve zaman ilişkisine değinecekmiş diye biliyorum.
fragman:
fragman:
gintokinin senaryosunu yazdığı animedir. tabii ki tamamen özenti :d dragon ball ın kopyası. işte gölgesinden tanıdığımız o adam... gintaman:
anime dünyasındaki en sevdiğim karakterdir madao - hasegawa san - . madao toplumun aynasıdır. ya da toplumun ötekileştirdiği diyelim. ya da soyutlaştırdığı. galiba hepsi birden... her toplumda madao vardır ve bu insanlara verilen değer bir sokak köpeğine verilen değerden fazla değildir. fakat bu insanlar dünyada robotlaşmayan ve hayla kişiliklerini ve saf duygularını koruyabilenlerdir. çünkü kapitalist sistemle henüz karşılaşmamışlardır. bir mülk veya mal sahibi değillerdir. olaya ilk başta insani duygularla bakarlar çünkü henüz şeytanlaşmadılar. diğer sıradan insanlar gibi iş , kariyer , para , gösteriş , mülk , daha fazla hastalığı , ve bunların getirdiği strese maruz kalmamışlar. fakat maruz kaldıkları şey insanların kötü ve korku dolu bakışları, çocukların onlara öcü gibi bakması. bir köpeğin gelip te konum , kariyer farkı gözetmeden bir madao ya yanaşması ve arkadaş olması belki de bir madao nun hayata tutunması olabilir ve diğer şeyleri unutturabilir , çünkü köpek insanlar gibi mal varlığına tapmaz. madao hayatın sürükleyişine ve sistemin insanı robotlaştırma düzenine kapılmadı. maddi değil de manevi olarak madao olmak isteyeceğimiz ilk şey olmalı bana göre. en temiz duygulara o zaman ulaşırız. madao olmak kötü birşey değil. bir kere bu yanılgıyı atmalıyız üzerimizden. biz de herkes gibi önyargılı davranıp o itici toplumun bir parçası olmamalıyız. toplum madao yu öcü gibi görür fakat asıl öcü toplumdur. çünkü madao onların -sözde - düşeceği en rezil ve aşağılık durumdur. çünkü mal-mülk e tapan insanlar o sarhoşlukla hep daha fazlasını ister , çünkü sistem bunu ister ve robotlar sisteme uymalıdır. bu yüzdendir ki bir madao yani tapacak bişeyi olmayan bir insan dünyanın en korkunç varlığıdır. yani madao olmak hiç ama hiç kolay değildir. tüm bu yükü srtlanmak dünyanın en zor işidir. insanların o alaycı ve kötü bakışlarına tahammül etmek ve insanların içindeki o şeytana tanık olmak kadar acı verici bişey olmasa gerek. dediğim gibi zengin olmak kolaydır biraz çalışma gerektirir fakat herkes madao olamaz.
bi elinde silah diğer elinde kılıçla dövüşen mimawarigumi elemanı
faramirin osgiliath'a at sürdüğü sahne sinema tarihinin en acıklı ve anlamlı sahnesi olmaya adaydır
strateji oyunlarının atası olan evimize 2000 yılında girmiş ve şu an bile çıkmamış oyundur. birinci versiyonunu hala severek oynarım grafik hiç de önemli değil . strateji ve ırklar arası güç dengesi bakımından üstüne yok . turnuvaları herzaman yapılan ve hatta korede dershaneleri açılan oyundur . gerçekliğinden kesin olarak emin değilim korede turnuva birincisini askerlikten muaf etmişlerdi diye duydum . oyunun 6-7 yıl sonra 2. versiyonu çıktı ve o da birincisi kadar tutuldu. hikayesi ise şimdiye dek yapılan en iyi bilim-kurgu eserlerinden bile iyidir.
kaguraya itaat eder sadece çünkü kafasını dişlemeye gücü yetmez .d kintama arc da bir kez daha izleyenleri kendine hayran bırakmış , gintoki'yle birlikte bizim de yüzümüzü güldürmüştür.
özellikle cinsellik üzerine derin analizleri vardır
iç karartıcı film. sosyalist bir yazar bir adamın yanında işe başlar, bir otelde kalır yazarımız. yazması gereken bir konu vardır. işveren gıcığın tekidir, otel cehennemi andırır her yer duvarlar yapış yapıştır, duvarların üzerindeki kağıtlar falan kalkar sıcaktan. siz bile oturduğunuz yerde terlersiniz izlerken. yazarımız yazamaz bi türlü gelmez o ilham. zaten oda cehennem gibi, yan odadan acayip sesler falan geliyor. yazar gittikçe kafayı yemeye başlıyor zaman da dar. ama her şeye rağmen çok güzel filmdir. çok severim. o berbat otel odasındaki tek güzel şey ise masanın üzerindeki tablodur. odadaki tek renkli cisim. tek hayat dolu şey. yazarımızın dalıp gittiği o sahil fotoğrafı.
bu arada filmi çok eskiden izlemiştim yanlış bilgi verdiysem affola
bu arada filmi çok eskiden izlemiştim yanlış bilgi verdiysem affola