death note'un mangasına denk gelmemle beni derin düşüncelere gömmüş sorunsaldır. ilk önce inanmazdım herhalde diye düşündüm, sonra bir şekilde gerçekliğinin kanıtlandığını bildiğimi varsaydım. birini öldürecek kadar ileri gitmezdim herhalde, ama death note'un tek özelliği bu değil. aynı zamanda insanların kaderine de etki ediyor.* malum şahsın siyaseti bırakmasını ve bir daha asla asla geri dönmemesini ve eceliyle ölmesini yazabilirdim. sonra da kendime güzel bir hayat hikayesi yazar 100 110 yaşlarına ölümümü yazardım* sonra kendiden çok uzak bir yere defteri saklardım, eğer negatif duygularımı hiç kontrol edemiyorsam direk yakardım. işte böyle, ya sizler ottalar?
edit: aslında hiç emin değilim ya, belki de hiç bulaşmazdm.
death note'u siz bulsanız
ben birkaç kişiyi öldürürdüm diye düşünüyorum.
biliyorum çoğu kişi light'ın, yani kira'nın düşünce şekline karşı. ama ben bazı açılardan kira'yı haklı bulmaktan kendimi alıkoyamıyorum. düşünsenize, sadece ismini yazarak birini öldürebiliyorsunuz. adını bildiğiniz tüm kanun kaçaklarını, tecavüzcüleri, teröristleri bu yolla öldürebilirsiniz.
ama elbette başka bir amaçla kullanmaya kalkmazdım. buna başkalarının/kendimin kaderini değiştirmek de dahil.
biliyorum çoğu kişi light'ın, yani kira'nın düşünce şekline karşı. ama ben bazı açılardan kira'yı haklı bulmaktan kendimi alıkoyamıyorum. düşünsenize, sadece ismini yazarak birini öldürebiliyorsunuz. adını bildiğiniz tüm kanun kaçaklarını, tecavüzcüleri, teröristleri bu yolla öldürebilirsiniz.
ama elbette başka bir amaçla kullanmaya kalkmazdım. buna başkalarının/kendimin kaderini değiştirmek de dahil.
öfke kontrolü olmayan profesyonel bir kindar olarak üç beş milyar gömerdim sanırım. insan sevmiyorum.
nasıl kullanırdım bi düşüneyim... bir iki klişe isim yazıp olayların gelişimini izlerdim, ama dünyadaki kötülüğün ismini bildiğimiz kötüleri çok aşmış olduğunu düşünüyorum. yani şu an bilinen en kötü 100 ismi yazdım diyelim, dünya daha iyi bir yer olabilir miydi? sanmıyorum. onlardan kalan boşluğu bugüne dek fırsat bulamamış kötüler anında doldururdu
bi yandan da yargılama yapmanın zorluğu var tabi. birinin üstündeki iyi veya kötü etiketinin doğruluğundan nasıl emin olabiliriz ki?
velhasıl zor iş. kira'ya sinir olurum falan ama o defteri işe yarar bi şekilde kullanabilecek bi insan evladı olduğunu da sanmıyorum. ölüm hükmü bi insanın kolayca verebileceği bi şey değil
bi yandan da yargılama yapmanın zorluğu var tabi. birinin üstündeki iyi veya kötü etiketinin doğruluğundan nasıl emin olabiliriz ki?
velhasıl zor iş. kira'ya sinir olurum falan ama o defteri işe yarar bi şekilde kullanabilecek bi insan evladı olduğunu da sanmıyorum. ölüm hükmü bi insanın kolayca verebileceği bi şey değil
@3'ten bir tane daha okuyorsunuz sayın ottalar. çıra ateşi gibi yayılan bir öfke nöbeti bazı insanların gözüne intikam dışında hiçbir şey göstermiyor. ama bir düşünseniz bu cezaları hak eden birçok insan olduğu konusunda siz de hak verirsiniz light'a, otakudesu-san'a, bana. bir noktadan sonra "elimde defter; niye öldürmeyeyim ki, neden yaşasınlar?" fikri insanda oturunca ortaya katliam çıkıyor tabii. (örn. light ve otakudesu-san :d)
zaten elinde death note olsun ya da olmasın, insanlar insanları inanılmaz bir hızla ve istekle öldürüyor.
bana kalsa öldürmeden önce hayatıyla hunharca oynamak istediğim insanlar var. adalet sırf ölmelerinde değil, yaptıklarını bulmalarında çünkü.
light'ı haksız bulmuyorum. düşünce şekli en ufak bir çelişkiye mahal vermiyor sonuçta.
zaten elinde death note olsun ya da olmasın, insanlar insanları inanılmaz bir hızla ve istekle öldürüyor.
bana kalsa öldürmeden önce hayatıyla hunharca oynamak istediğim insanlar var. adalet sırf ölmelerinde değil, yaptıklarını bulmalarında çünkü.
light'ı haksız bulmuyorum. düşünce şekli en ufak bir çelişkiye mahal vermiyor sonuçta.
sanirim kullanmazdim. ama hic gormemis gibi davranip ortalikta da birakmazdim. ben gorduysem beni taniyan birinin de gorme ihtimali vardir. adimi falan yazarlar allah korusun! ve gicik oluyorsa tamam da bir de denemek icin yazarsa cok koyar. dusunsene piskopat herif in arkandan 'aaa, yazdim öldü lan' diye eglendigini :) niyazi olmak istemem :p
benim yöntemimde üç aşağı beş yukarı kira'nin ki gibi olurdu, kendisini sevmem ama yaptığı doğruydu bi şekilde..
büyük ihtimalle kullanmamak için elimden geleni yapardım ama en sonunda kullanırdım
ne güzel defter ben buna daha sonra hikaye yazarım der, kenara kaldırır 85682685866 yıl açıp bakmazdım, herkes güvende olurdu
kira'nın yolundan giderdim
kullanırsam çarpılırım diye korkup çöpe atardım veya yok ederdim, sonra da televizyonda suçlu birilerini görünce "keşke defteri atmasaydım" diye pişman olurdum ama geri alabilsem de yazamazdım çünkü belki sonradan tövbe eder o kişi? gördüğünüz üzere benden kira çıkmaz efendim.
o defterin her yaprağının papirüs hücrelerine kadar kullanırdım. bu şans bir daha gelmez. sanırım ilk sıradakiler devlet başındakiler politika siyaset adamları olurdu.
defteri başkasına kullandırıp tüm devlet politikacılarını katlettirirdim
herkesin ismini yazıp insan nüfusunu azaltırdım
kendi adımı yazarım. uykusunda huzurla öldü diye. kolay, temiz, shinigamiyi ters düz ettirecek güzel bir gıcıklık. uğraşsız falan yani, güzel alet sdfghjkl
geri teslim ederim. başıma iş alamam. hem kolaycılık. yıllarca suikastçiler türlü türlü eğitimler alsınlar, biz de bir adını çiziktirdik diye kalp krizinden ölecek, hı? vah vah...
şu ikilemi de anime boyunca çözememiştim. adı sanı aynı olan şahıslar yok mu? mesela deftere "mehmet yılmaz" yazdım. hepsi mi ölüyor? bari yanına memleketi de ekleseydik: "mehmet yılmaz, ağrı!"
skalayı düşürürdük...
şu ikilemi de anime boyunca çözememiştim. adı sanı aynı olan şahıslar yok mu? mesela deftere "mehmet yılmaz" yazdım. hepsi mi ölüyor? bari yanına memleketi de ekleseydik: "mehmet yılmaz, ağrı!"
skalayı düşürürdük...