confessions

boyblue

➤ - birinci nesil otta

  1. toplam giri 549
  2. takipçi 0
  3. puan 3918

yasın beş evresi

boyblue
Elisabeth kübler-ross tarafından açıklanan ve insanların çevrelerinde değerli buldukları bir kişinin ölümüne karşı yaşadıkları duygudurum sürecini özetlemeye çalışan bir modeldir. aslında pek çok kötü habere karşı insanların benzer duygu geçişlerini göstermeye devam ettiklerini düşünmüşümdür her zaman. bu modele göre insanlar öncelikle aldıkları kötü haberi inkâr ederler. ardından haberin gerçekliği onları öfkeye sürükler. bu öfkenin eldeki durumu değiştirmeyeceği gerçeği karşısında insan adeta içten içe bir pazarlık hâline girişir sonra. bu pazarlığın da bir fayda etmemesi üzerine insanın zayıflayan iradesi tamamen durumu kavrayan düşüncelerini bırakır ve depresyon yaşanabilir. bu yıkımın ve vazgeçişin ardından ise zaman geçen yaraların üzerine kabuk bağlar, insan kendisini yıkan o durumu kabullenmekten başka bir çare bulamaz ve o şekilde yaşamaya devam eder.

shingeki no kyojin manga final bölümü

boyblue
internette infial yaratan ve manganın takipçilerini yasın beş evresinden geçiren efsanevi bir olaydır.

forumlar, sosyal medya mecrarı ve youtube'da önce raw hâli düştüğünde bir şok dalgası yarattı. herkes beklediğinden farklı finalle yüzleşerek önce raw'larda bir iş olduğunu düşündü, sonra öfkelendi, daha sonra da hüzünlendi. uzun bir arabesk paylaşım devri yaşandı. ve ingilizce çevirilerde farklı şeylerin ortaya çıkacağını ya da isayama'nın alternatif bir sonla ortaya çıkacağını düşünerek iç pazarlık yapan kişiler de sonun netleşmesiyle büyük bir depresyon ve ardından da kabullenme evresine geçtiler. eren ile mikasa'yı kendi hayallerinde kavuşturanlar, reiner'a mektup olayı için tiksinti ve öfke kusanlar, historia'nın finali hak etmediği isyanları, mikasa'nın acılarının yersiz kaldığına yönelik şikâyetler... bunlar yine de bir aot hayranına dokunduğunuzda işiteceğiniz bin ahtan sadece birkaçı.


artık attack on titan çok fazla konuşulan bir konu değil, doğrusu attack on titan'dan sonra başka animelere saranlar kadar başka bir anime takip etmeyenlerin de olduğunu düşünüyorum zira attack on titan'ın yarattığı etki o denli büyüktü. bu efsane manganın ardından birçok iddialı seri baş göstermeye başladı ama insanların aklında bu manga büyük yer edindi, anime ve manga dünyasına giren nice kişi oldu, bu serinin üzerine konuşmak için bir araya gelenler birlikte pek çok keyifli an yaşadı. isayama'ya her şeye rağmen her şey için teşekkür edenlerin sayısı az değil. kendisi shonen türüne yeni bir nefes getirdi ne de olsa.

epic games store

boyblue
unreal engine'in ve fortnite'ın yaratıcısı olan oyun şirketi epic games'e ait olan ve arada sırada kesenin ağzını açarak bedavaya dağıttığı oyunlarla göz dolduran oyun satın alma platformudur. ne yazık ki PC istemcisinin Steam'e kıyasla iki-üç çağ gerilerde olmasının da insanları kendisinden ittiği de doğrudur.
24 Haziran'a kadar 3 aylık discord nitro vererek yine ağa babalığını herkese göstermiş, dolar kuruyla ağlayan garibanları sevindirmiştir. bunun yanı sıra yeni nesil oyunların arasında bulunan Control'ü de bedavaya vermektedir.

zenofobi

boyblue
bir japonya gerçeğidir. dünya üzerinde etnik açıdan en homojen nüfusa sahip ülke olan Japonya'da gerek tarihi sebeplerle, gerek kültürün getirisiyle gelişen yabancı korkusu, gündelik hayatın belli alanlarında kendisini hissettiren bir konuydu. tabii ki bu tavır, belirli ülkelerin vatandaşlarına karşı daha güçlü bir şekilde yansımaktadır. kore, çin, abd vb. ülkelerin vatandaşları japonya'da en çok yer alan kimseler olsalar da yaşlıların bu kimselere olan bakışı pek hoş değildir hâliyle.

ama bunun yüzde yüz olumsuz bir tablo olduğunu düşünmüyorum. çok milletli yapıya sahip toplumların sırf demografik yapılarından dolayı çektikleri sıkıntıları amerika birleşik devletleri örneğinde son zamanlarda gördüğümüz kadar türkiye olarak ilk elden de yaşıyoruz. adamlar homojen bir toplumsal yapıyla bu kadar yıl yaşamış, badireler atlatmışlar ve seksenli yıllarda ulaştıkları ekonomik mucizeyle en büyük üçüncü ekonomi olmuşlar, refahı bulmuşlar ve suç oranı çok aşağılara çekilmiş. şüphesiz bunda son derece kuvvetli milli bilinçleri de baş aktör olmuş. toplum olarak bu gidişata yapışarak bu yapılarını kolay kolay bırakmayı istememelerini anlayabiliyorum ben. tabii ki bu durumun onlardan götürdüğü birçok şey de var ama zaten internetin gelişiyle kültürel sınırlar da hepten kalkmaya başladı. japonya internet popüler kültürüne en çok katkı sağlayan ülkelerden biri belki de, bu durum doğası gereği karşılıklı bir şekilde oluyor. dil bariyeri de aşıldıkça japonya'daki zenofobi de (çok) uzun vadede tarihin tozlu raflarına kaldırılacaktır diye düşünüyorum.

erkek sayısı arttıkça ortamın kalitesi düşer

boyblue
Buram buram erkek düşmanlığı kokan önerme. Çok popüler oldu bu aralar bu erkek gömme olayı ama herkesin bir sebebi oluyor bunlar için tabii. Canı yanan genelleme yapıp sataşıyor.

Owarida'nın dediği gibi iki cins için de hemcinslerin ağırlıkta olduğu ortamlar karma ortamlardan daha sıkıntılı oluyor. %100 erkek olan sınıfta da %80'i kız olan üniversite bölümünde de bulundum, iki türlüsü de olmuyor ya. En iyisi dengeli, karma ortamlar.

shigatsu wa kimi no uso

boyblue
çizimleri çok hoş olan seri. shounende aksiyon odaklı dinamik grafikler varken, shoujoda statik ama pırıl pırıl çizimler görüyoruz. derin, hisli olma sözünü tutuyor.
karakter dizaynları to aru majutsu no index'in yapımcısı tarafından yapılmış

school rumble

boyblue
en feci kahkaha tufanlarını beraberinde getirmiş seri. eskidir azıcık ama iyidir. harima kenji tek kelimeyle harika karakterdir. şu bizim okul kabadayılarının aşık versiyonu işte.

çok komik olduğunu söylemiş miydim?

hodor

boyblue
game of thrones'u izlemeyenlerin jon snow ve khaleesi (nasıl yazılır bilmiyorum) ile birlikte adını ezbere bildiği karakter. aslında en meşhur karakter.

death note'u siz bulsanız

boyblue
@3'ten bir tane daha okuyorsunuz sayın ottalar. çıra ateşi gibi yayılan bir öfke nöbeti bazı insanların gözüne intikam dışında hiçbir şey göstermiyor. ama bir düşünseniz bu cezaları hak eden birçok insan olduğu konusunda siz de hak verirsiniz light'a, otakudesu-san'a, bana. bir noktadan sonra "elimde defter; niye öldürmeyeyim ki, neden yaşasınlar?" fikri insanda oturunca ortaya katliam çıkıyor tabii. (örn. light ve otakudesu-san :d)

zaten elinde death note olsun ya da olmasın, insanlar insanları inanılmaz bir hızla ve istekle öldürüyor.

bana kalsa öldürmeden önce hayatıyla hunharca oynamak istediğim insanlar var. adalet sırf ölmelerinde değil, yaptıklarını bulmalarında çünkü.

light'ı haksız bulmuyorum. düşünce şekli en ufak bir çelişkiye mahal vermiyor sonuçta.

matoi ryuuko

boyblue
gerek matoi isshin'in professor gerald robotnik'le olan ölümcül kaderdaşlığı, gerek kendisinin dünyaya gelişi ve bunun nasıl olduğunu öğrendiği zaman geçirdiği kimlik krizi, siyah üzerine kırmızı şeritli saçları ve tabii ki son bölümde geçirdiği super saiyan transformation ile tamamen bir shadow the hedgehog klonudur.

japonya

boyblue


videoda görüldüğü gibi dünyanın en çok intihar yüzdesine sahip 9. ülkesi. resmen özel bir "intihar ormanından/koruluğu"ndan bahsediliyor yorumlarda.

buna karşın aklımdan "orası gibi müthiş bi yerde neden ölmek istediler ki?" diye bir soru geçti.
aynısı sorulmuş, yorumun cevabı ctrl+c:

"being tourist in japan is so amazing but living and working in japan is totally hell. too much peer pressure, rapid aging society, too much taxation just to live, too much stress on the whole society. no dream. same as sinking titanic. used be great. hope it's still great. but nobody can stop this dying country."

sosyoekonomik, popüler kültürsel yükselişin içinde hissedilebilir sosyokültürel bir çöküş var (ilber ortaylı mode on ^^) anladığım kadarıyla. zaten animelerdeki duygu hezeyanlarına yansıyor çoğu.

ayrıca kendisi hakkında ilginç 10 adet gerçek:



bir de yakuza mafyası var tabii. kendileri hakkında bilmemeniz gereken gerçekler:



dünyanın en garip ülkelerinde zirveye oynardı muhtemelen, biz varız ama.

not: evet linkler komple ingilizce bilgiler içeriyor. ama n'apalım, internetten tam olarak faydalanmak ve kaynak niteliği ve niceliğinde geniş olmak istiyorsanız, bu dili anlayabilmeniz gerek.

kantai collection kancolle

boyblue
bayağı detaylı bir online strateji oyunu. oyun tamamen deniz savaşlarını konu alıyor. modern gemilerle yapılan savaşlar oldukça stratejik derinliğe sahip.
mevzu asıl oyundaki karakterlerle alakalı. müretttebat kavramı pek yok, gemilerin kendi kendini idaresi sözkonusu.
çünkü gemiler bildiğin kız karakterler olarak ön plana çıkıyor. touken ranbu'nun erkeklere yönelik değişik bir versiyonu bu oyun yani. :) touken ranbu'da ünlü japon ve diğer milletlerin kılıçları sözkonusu iken, burada tarihte bilinen ünlü savaş gemileri kullanılmış. sovyet destroyer'ları, japon hızlı savaş gemileri, ingiliz savaş gemileri... 94 farklı seçenek mevcut.
oynanış olarak 'stat'lar, lvllar ve puanlar çok önemli bu oyunda, her şey derin matematik.
ayrıyetten, 2015 yapımı 2 sezonluk animesi de mevcut ^ https://myanimelist.net/anime/21511/Kantai_Collection__KanColle

edit:biraz daha araştırdım, evlilik sistemi getirilmiş. 99lvl olmuş gemiyle evlenme seçeneği var ya. gemiyle evlenmek nedir japon kardeşlerim, bir açıklar mısınız :'(

superman

boyblue
ınjustice: gods among us oynarken alırsam gerçekten ortalığı trolleyeceğim karakter. gözünden lazer atan, adamı yörüngeye oturtup oradan dünyaya geri yollayan bir karakterle adam dövmek sahiden çok zevkli bir şeydi, bir de bunu 60fps ile yapmak mikimmil bir deneyim.

böyle böyle şeyler yapıp steam'e servet döktürüyorlar işte adama ._.

ayrıca kendi adına çıkan oyunları her nedendir bilinmez çok tırt oluyor bu kahramanın.

asıl değineceğim konu şu: bu kahramanın şimdilerde filmlerin antagonist'i rolünde olması çok tuhaf bir piyasa eğilimi. kahraman diyince tarife en uygun adam bu ama son zamanlarda kim zor duruma düşse bu adamdan yardım dilemez herhalde. batman var antman var at adam var kurt adam var, hepsi de karanlıklı dertli adamlar. karizmatikler hoşlar falan. bu adam? kötü. neden? diğer dertli adamlarla gönül bağı kuran sinema seyircileri ve çizgiroman okurları bu adam yavan buluyor diye. evet? beğenmediniz mi bulduğum nedeni :d

bunu sebep olarak göstermeme kanıtlarla karlı çıkabilecek insanlar olabilir ama çizgiromanların ve filmlerin gidişatını etkileyen en baştaki aktörler biziz, milletin eğilimini görüp yazmaya çizmeye; film çekmeye devam edenler de yapımcılar.

kısacası bu adamın son senelerde güme gidiyor oluşunu şahsen seyircilerden ve okurlardan başka bir şeye bağlamıyorum. bana birkaç çizgiroman serisinin 159. chapter'larını kanıt olarak gösterebilirsiniz, bence onlar sebepler değil sonuçlar aslında.

hetalia

boyblue
çok eğlenceli bir fikir üzerine inşa edilmiş olan anime. türkiye maskeli bir gizem karakteri olarak gözüküyor. bir kere mi ne maskesiz çizimi var sadece sanırım. kendine has şarkısında da bu klasik hamamlar turizm ticaret vs. konularından bahsediyor. sorun yok yani, gerçek yüzümüz hala o maskenin altında. ve biz klasik türkiye imajıyla oradayız: ticarete bayılan bir misafirperver ülke imajı işte. kapadokya'da olan olayları tamamen gözardı etme gafletine düşersek elbette..
0 /