confessions

boyblue

➤ - birinci nesil otta

  1. toplam giri 550
  2. takipçi 0
  3. puan 3923

genderbend

kontalucard
Gender Bender, veya bazı kaynaklarda Magical Sex Shift, diğer genre'lara göre nispeten niche bir genre'dır. Seveni pek fazla değildir ama fanları da acayiptir. Genellikle bir erkeğin bir kıza dönüşüp kız olmayı öğrenmesi üzerine yapılmıştır eserler. Pek yeni bir konu da değildir üstelik, 1990'lara gittiğinizde ranma ½ ile karşılaşırsınız. Zaten progenitor'u, veya popülerleştireni de bu animedir. Günümüzde ise Oniichan wa Oshimai gibi popüler animeler ile bu genre yeniden hatırlanmıştır, ancak ilginç bir şekilde geçen sezonların birinde tam tamına 3 tane gender bender animesini tek sezonda gördüğümü hatırlıyorum. Sanırım yeniden popülerleşiyor hehe. winter 2022 ve winter 2023 tam 5 tane gender bender.

Tabi bu genre'yı crossdress'lerden ve trap'lardan ayırmak gerekir, çünkü orada erkek olan karakter hala erkek, sadece kız gibi giyiniyor. Gender bender'da ise karakterimiz direkt kıza dönüşüyor, bütün vücudu ve organları ile birlikte. Dolayısıyla karakterin cinsiyeti, anime içinde karakterin bir trait'i olmaktan çıkıp konu bu gender shift üzerinde dönüyor daha çok.

Örnek olarak, Ranma ½'de karakterimiz çinde gittiği lanetli bir kaplıcada suya düşüp kıza dönüşüyor, kafasına soğuk su yediği zaman kıza, sıcak su yediği zaman erkeğe dönüşüyor. Anime de genel olarak Ranma'nın hem kız hem erkek olarak yaşamda geçirdiği mücadeleleri konu alıyor. Mesela aynı 3. erkek yan karakter Ranma'nın erkek haline düşman iken kız haline aşık falan. tabi farkında değil hehehehe.

Fabiniku, veya fantasy bishoujo juniko ojiisan, biraz daha ılıman ve dışarıdan izlenebilir duran bir gender bender. Burada da iki erkek yakın arkadaş isekailenip biri kıza dönüşüyor. dünyanın en güzel kızına. tabi aralarında romantik bir gerilim var huehuehue

Kenja no Deshi diye saçma bir anime vardı. oyun dünyasındalar da falan da bilmemne. aşırı saçma bir anime, kesinlikle önermem, izlemeyin.

Reborn to master the blade diye bir anime daha var. isekai mi çok emin değilim, ama orada da bizim erkek ana karakter reankarne olarak bir kıza dönüşüyordu ve hayatı başka yaşamak istiyordu sanırım. bu animede de gender bender etkisi çok değil, sadece bir gimmick, aynı kenja no deshi'deki gibi.

Ayakashi Triangle, üstteki ikisinin aksine biraz ranma ½'nin modern versiyonu gibi denilebilir. Ana karakterimiz (erkek) bir daiyoukai kedi tarafından lanetlenip kıza dönüştürülüyor. bunun bir de yakın bir kız arkadaşı var, ancak sanırım kendisi lezbiyen. Hilarity ensues. Dicks are confused.

level one demon lord and one room hero... bilmiyorum buna da gender bender diyorlar ama ben çok o enerjiyi alamadım.

Saga of tanya the evil da teknik olarak gender bender ama o da çok fazla cinsiyet üzerinde durmuyor.

Gelelim odadaki file. Oniichan wa Oshimai. Belki de bu genre'yı son dekadda ayağa kaldıran o kutsal anime. İnsanların bu animeyi fark etmesinin tek sebebi açıkçası Studio Bind tarafından çizilmesi (mushoku tensei'yi çizen stüdyo) dolayısıyla herkes mükemmel bir şey bekledi. ve elimize geçen şey ise... gerçekten mükemmel bir şeydi. İnternette yanlış anlanan animelerden birisi bu. Benim için bir şaheser. Mükemmellik abidesi. Diyabet veren tatlılık. Özel konulara iyi dokunma. Ve en sevdiğim yanı mı? internetteki troonları ve trannyleri kudurtma! hahaha

bunlar şu anda benim aklıma gelenler ve/veya zaten izlemiş olduklarım. Bir de izlemediklerim var onları da kısaca saymak gerekirse: Kämpfer, ore twintail ni narimasu, mahou shoujo ore. ikincisi parodi animesi denilebilir, değişik bir şeydi sanırım. izlenir ama.

Gender Bender mangaları da epey yine sayıca fazla. Animelerden daha fazla tabi ki. Ve ben de durur muyum, tabi ki de gittim mangadex'teki bütün gender bender mangaları okudum.

Öncelikle, en sevdiğim gender bender mangası ile başlamak istiyorum. Mahou Shoujo Kakeru. Bu manga, belki de insanlık tarihinde yazılmış en .. en manga? bilmiyorum ne diyeceğimi. Açıkçası bu manga için diyebileceğim tek şey: "cursed". cursed tag'ını daha fazla hak eden başka bir manga görmedim. manganın içinde "I can't believe i got an an elementary school boy pregnant before his first menstruation" diye bir şey geçiyordu. daha sonra doğan enerji topu şeyini yok edip oğlana/kıza(??) hayatının ilk still born şokunu yaşatıyordu lol. Bu manga için diyeceğim o kadar fazla şey var ki...

Bunun dışında diğer kaliteli gender bender mangalar ise "yakuza reincarnation - yakuza princess" bizim yakuza abi isekailenip bir kıza ve bir prensese dönüşüyor. okunabilir güzel bir manga.

aslında yakuzaların küçük kız olarak isekailenmesi manga dünyasında tek tük olan şeyler değil, nedense popülerler lol. diğer benzer mangalar mesela やくざが転生したらおねロリになった話 burada yakuza loliye dönüşüp milady'sini falan korumaya çalışıyor, veya öteki "The Story of a Yakuza Boss Reborn as a Little Girl" veya diğer adıyla "loli yakuza" burada da yakuza abimiz loli olarak reankarne oluyor ve yakuzanın lideri oluyor gene. başka çılgın benzer /yakuza olmayan/ bir manga ise "Yankee Akuyaku Reijou: Tensei Tenka Yuiga Dokuson" motorcu çeteci abimiz öldükten sonra otome oyununa villainess olarak reankarne oluyor ve yanlış hatırlamıyorsam ortalığın içinden geçiyordu.

"akuyaku reijou tensei ojisan" ise klasik otome villainess karakteri, ama yaşlı bir amca bizim villainess'e dönüşüyor lol. villainess gerçekten komik ve bir baba gibi davranıyor sürekli. 50 yaşında bir babanın ruhuna sahip 15 yaşında bir villainess görmek istiyorsanız...... say no more. Ayrıca otome oyunlarında epey fazla gender bender var, popüler bir birleştirme sanırım. "Reincarnated Old Man becomes a Heroine" mangası da böyle.

"The Dragon That Lost Its Eggs Started Raising Me for Some Reason!" isimli manga ve light novel. bir abimiz adventuring partisi tarafından ihanete uğrayıp öldürülüyor ama sonra kız olarak yeniden ortaya çıkıyor ve dragon mama'sı var. ???? tatlı bir manga aslında öneriririm.

"yo-jo life" hahahahahaha bu manga bir jojo referansı. adam mısıra gidiyor ve lanetlenerek kıza dönüşüyor sanırım. hem de küçücük bir kıza. sonra arkeoloji profuna gidip antik taş bir mask----- hayır. ama beyninizi eritmek isterseniz okuyabileceğiniz nadide bir mangamsı. nedense üniversite podyumuna falan da çıkıyordu. acayip garip bir manga.

"netachara tensei" mangası da gender bender'ın çok üzerinde durmayan bir manga. ancak beğendiğim bir manga, öneririm. bizim eleman oynadığı oyundaki gag character olarak reankarne oluyor ve yolda küçük bir kız bulup onu sahipleniyor ha bir de karakteri OP tam anlamadım manganın amacını ama tatlı.

Gelelim shitpost mangalara: mangalar arasında sex shift yaşayıp devasa oppaileri olan biri vardı, başka bir mangada ise gender bender mangakası bir üniversiteli abimiz bir gün ansızın yatakta kendisinin kız kopyasını buluyordu, başka bir mangada ise bir demon gelip kız olmak isteyen erkeklerin aletini çalıp yiyodu ve oğlanları kıza dönüştürüyordu, sonuçta win win herkes mutlu, bir başka mangada bir süper hero(???) gelip kızlara kötü davranan erkeklerin aletini çalıp onları kıza dönüştürerek cezalandırıyordu (?????), başka bir mangada iki erkek ikiz kardeşten birisi bir gün kız olarak uyanıyordu ve kıza dönüşen kardeş, erkek kardeşini teaseliyodu sürekli sonra bu onu yere pinliyo falan çok değişikti. başka bir mangada oğlan jutsu falan kullanıp kendisinin kız modelini yaratıyordu büyü ile falan, sonra onla seggs time (nedenn). başka bir mangada ise magical girl olan karakter aslen bir erkek ama sadece tatlı bir şekilde savaştığı zaman magical girl'e dönüşebiliyor. başka bir mangada kaba ve küfürbaz erkekler bir şey tarafından feminizasyona uğruyordu (lol?)...

Bi üst paragraftaki shitpost mangaları sadece okuyacak manganız kalmadıysa ve gender bender faşistiyseniz okuyun. Akla sağlığa zararlı çoğu. Ve evet hepsini okudum. Ve evet artık brain rot'um var.

japonya'nın aslında türkiye'ye aşırı zıt bir ülke olması

animemeraklisiblogcu
Türkiye'de yaşayıp da Japonya'ya merak salan, üstüne bir de Japonya'yı gezip tozan, oraya taşınan, hatta oranın havasına alışan insanların kafasını bir hayli kurcalayan bir gerçek. Bunun asla kültürel farklılıklarla alakası yok, "dost ülkeyiz" falan filan diye geçiştirilemeyecek kadar ciddi, bu tamamen farklı bir durum. Faydalı olduğu için Japonya'da yapılan, normal-doğal ne varsa Türkiye'de saçma sapan sebeplerden dolayı zararlı olarak görülüyor.

Onlardaki bilgi, farkındalık yok bizde. Mesela bir şeyi parmakla göstermenin dikkat dağınıklığı riskini azalttığı bilimsel olarak kanıtlanmış, adamlar bunu Japonya'da özellikle de tehlikeli işlerde (inşaat vb.) kullanıyor ki kaza olma ihtimali oldukça düşüyor ama biz bunu Türkiye'de yapmaya kalkışsak ya "ayıp" derler ya da akıl hastanesine/hapse kadar yolumuz olur.

Japonya'da olan azim de bizde yok mesela. Onlar depremlere karşı önlem almak için her şeyi yapar, üstüne "yetmez" diyerek en iyisini yapmaya çalışıyorlar ama biz "nasılsa öleceğiz ya boşver" diyerek tembellik ediyoruz.

Onlardaki ahlak da bizde yok. Adamlar en küçük hatalarında bile büyük düşünüyor, küçük hataların büyük sorunlar doğuracağını biliyor, hatta çoğu utancından dünyanın acısını çekip intihar etmeye bile kalkışıyor. Ama bizde ne utanma var ne de başka bir şey, hatalarımızın üstüne gide gide onları daha da kötü yapıyoruz.
Ya alt tarafı "özür dilerim" diyeceksin ya, onu bile yapmaktan acizsen sen yaşama, git öl daha iyi.

Buna ek olarak adamlar gelenekleriyle modern yaşantıyı dengede tutmuş, her ne kadar teknoloji devi falan bile olsan geleneklerinden vazgeçemiyorsun ama Türkiye'de biz "ya gelenek ya da modern şeyler olacak, sadece bir tanesi" diye saçma sapan bir şey ortaya atmışız. Neymiş, eğer teknolojide ilerlersek geleneklerimizi unuturmuşuz. Yooo... Bak adamlar unutmuyor, sen de paşa paşa unutmamasını öğreneceksin.

Hadi bir de bonus bilgi vereyim: Japonya'da mülteci bile olsan sıradan Japon vatandaşı ile aynı muameleyi görürsün, orada senin ırkına veya hangi etnik topluluktan geldiğine falan bakmazlar çünkü bunun senin davranışlarına zerre kadar etki etmeyeceğini bilirler ama biz Türkler alayına zenofobik insanlarız.

Cidden konu-gündem fark etmeden ne çekiyorsak cahillerden çekiyoruz.
2

mitsubishi

animemeraklisiblogcu
Hashima Adası olayının gerçekleşme sebebi de bu şirkettir.


otakuturk.net/foto

19. yüzyılın sonlarında kömür madeni zengini olması nedeniyle bu ada, Mitsubishi şirketinin çalışanları ve onların ailelerinin bu adaya taşınmasına neden oldu. Sırf bu yüzden evler inşaa edildi ve orada uzun bir süre boyunca yaşam başladı. Mitsubishi çalışanları, bu adada maden topluyor, daha sonra toplanan madenler ana karaya taşınıyordu.

Fakat daha sonra, 1970'li yıllarda, adadaki kömür yataklarının kuruması ve Japonların petrole daha fazla ilgi duymasından ötürü bu adada yaşayan tüm insanlar ana karaya geri döndü. Zamanla ada tamamen yaşanılamaz hale geldi. Artık kullanılmayan evlerin zamanla büyüyen bitkilerin de etkisiyle yıkılmaya yüz tuttuğu görülebilir.

Hashima Adası şu an "eğer insanlık tamamen yok olsaydı acaba yaşam alanları nasıl olurdu" sorusuna cevap olarak gösterilebilecek en güzel örnek olsa gerek.

spiderman

dwaila
Spider-Man, Spider-Man,
Does whatever a spider can
Spins a web, any size,
Catches thieves just like flies
Look out!
Here comes the Spider-Man

her gördüğümde dilime takılır. sizin de takılsın.