80 milyon askeri bulunan şurup köyü'nün efsanevi korsanıdır. babadan oğula geçen bir yalan söyleme huyu vardır. yani burada suç usopp'da değil yasopp'dadır
ya benimsin ya kara toprağın diyen türden güzel hoş bir kızımız
satın almadan parça parça arkadaşlardan okuduğum eser. yani ilk cildini. ancak yeteri kadar güçlü bir sermaye kurulumundan bahsettiğini sanmıyorum. adam smith'in milletlerin zenginliğini okuduktan sonra bunu okuyan direk olarak ana mal paylaşımını savunmaz, kapitalizme daha çok yönelir. engels'in doktrinlerini okumadan das kapital'i okumak desteksiz kılıyor marx emüceyi. kısaca, milletlerin zenginliği kadar etkili bir tasvir ve para piyasası sunmuyor das kapital.
cosplayleri çok başarılı olan en güzel one piece karakterlerinden
korsan dediğin adam tam anlamıyla bb'dir. one piece dünyasında adam gibi adam 2 kişi vardır,
1. tüm hareketleriyle korsan olan marshall d teach
2. adalet kavramını herkese aynı derecede uygulayan tam anlamıyla denizci akainu sakazuki
teach'ten büyük beklentilerim olmasının nedenlerini sınıflandıracak olursam,
1. yami yami no mi
2. d'nin iradesi
3. fiziksel dayanıklılık
4. gura gura no mi
5. meyvvesiz saf güç
6. hızlı iyileşmedir.
şimdi bu özelliklerle dolup taşan bir adam nasıl korsanlar kralı olmasın ? açın vsyi tekrar izleyin adam en güçlü haki kullanıcılarından wbnin hakisini absorbe ediyor. sırf wb dedi diye bu adam d değil diyemezsin. hadi diyelim bir şekilde yami yami no mi'ye bir çare bulundu ve etkisiz hale getirildi ya da daha doğrusu meyve güçleri etkisiz hale geldi. e bu seferde fiziksel gücü ortaya çıkıyor. adam onca yıl denizlerde boş boş dolanmadı. bölük komutanlığı bile önerilecek bir konumdaydı fiziksel gücü sayesinde. bu da gücünün meyveli marco ve jozuya, vistaya vsye eşit olduğunu gösteriyor. d'nin iradesi tam olarak açıklanmadığı için bu konuda birşey diyemicem ancak birde d olma özelliği var onuda ekleyelim. şimdi bu adam nasıl olur da denizlerin en güçlüsü ünvanını almaz. korsanlar kralı olamasa bile şuanda one piece'deki en güçlü adamdır kendisi.
1. tüm hareketleriyle korsan olan marshall d teach
2. adalet kavramını herkese aynı derecede uygulayan tam anlamıyla denizci akainu sakazuki
teach'ten büyük beklentilerim olmasının nedenlerini sınıflandıracak olursam,
1. yami yami no mi
2. d'nin iradesi
3. fiziksel dayanıklılık
4. gura gura no mi
5. meyvvesiz saf güç
6. hızlı iyileşmedir.
şimdi bu özelliklerle dolup taşan bir adam nasıl korsanlar kralı olmasın ? açın vsyi tekrar izleyin adam en güçlü haki kullanıcılarından wbnin hakisini absorbe ediyor. sırf wb dedi diye bu adam d değil diyemezsin. hadi diyelim bir şekilde yami yami no mi'ye bir çare bulundu ve etkisiz hale getirildi ya da daha doğrusu meyve güçleri etkisiz hale geldi. e bu seferde fiziksel gücü ortaya çıkıyor. adam onca yıl denizlerde boş boş dolanmadı. bölük komutanlığı bile önerilecek bir konumdaydı fiziksel gücü sayesinde. bu da gücünün meyveli marco ve jozuya, vistaya vsye eşit olduğunu gösteriyor. d'nin iradesi tam olarak açıklanmadığı için bu konuda birşey diyemicem ancak birde d olma özelliği var onuda ekleyelim. şimdi bu adam nasıl olur da denizlerin en güçlüsü ünvanını almaz. korsanlar kralı olamasa bile şuanda one piece'deki en güçlü adamdır kendisi.
çok geniş bir ağa sahip, kaynaklarının bir sınırı olup olmadığını bilmediğim, daha çok avrupalı ergenlerin takıldığı imageboard sitesi. içerisinde pornografi katologunun da olması nedeniyle birçok kez sansüre uğramıştır. tabii az takılmadım oralarda, neden mi? arkadaş orada çok güzel kızlar var. anonim olarak konuşabiliyorsun ve işi ilerletip gerekli adresleri alabilirsin karşı cinsinden. ilkel connected2me gibi bir şey ama c2m'nin anime/manga tabanlısı. bana oradan gelen mesajların sadece ilk satırına bakmam yetiyor. hey dude'la başlıyorsa kafadan siliyorum, türk ergeni bitti bi de avrupalısıyla uğraşmayalım. geri kalanlar için, kızlaaar kıpppss *
ancak burası çok kullanışlıdır. anime/manga'nın hemen her alanında arşiv yaratabilirsiniz buradan. dediğim gibi bir sınırı var mı bilmiyorum. eskiden alexa'da, dünyanın en çok ziyaret edilen ilk 100 sitesinin içindeydi. şu an kaçıncı sıradadır, ilk 100'e girebilmiş midir, hacettepe tıp'ı kazanabilr mi bilmiyorum. çok uzak kaldım oralara.
ancak burası çok kullanışlıdır. anime/manga'nın hemen her alanında arşiv yaratabilirsiniz buradan. dediğim gibi bir sınırı var mı bilmiyorum. eskiden alexa'da, dünyanın en çok ziyaret edilen ilk 100 sitesinin içindeydi. şu an kaçıncı sıradadır, ilk 100'e girebilmiş midir, hacettepe tıp'ı kazanabilr mi bilmiyorum. çok uzak kaldım oralara.
will Smith parçası
2008'den beri devam eden drama dizisi. the oz'la yarışabilecek ölçüde senaryosu olan, soundtrackleriyle aşmış dizidir. sezon açılışları ve finalleri en harika yerleridir, tabii 5.sezon 3.bölüm dışında. oz gibi kimin ölüp kimin yaşayacağı tam belli değildir. *
charming kasabasını koruyan ve birbiriyle çatışan motorsiklet çetelerini anlatır ve polis departmanlerıyla ilişkileri gözler önüne serer. malumun ilanı şeyle ancak işlenişi çok iyi.
bu dizide winston ailesi kadar hiçnbir aileyi sevmedim, opie winston karakteri favorimdir * . en karizmatik dizi oyuncuları arasında bir numaradır benim için opie.
izlemeyen varsakesinlikle izlemesini öneririm. 7.sezonda şu an ama çok hızlı gelebilirsiniz güncele. 4.sezondan beri güncelim ve ilk başlarda her dizi gibi sıkıcı olsa da zamanla bağımlılık yapar.
charming kasabasını koruyan ve birbiriyle çatışan motorsiklet çetelerini anlatır ve polis departmanlerıyla ilişkileri gözler önüne serer. malumun ilanı şeyle ancak işlenişi çok iyi.
bu dizide winston ailesi kadar hiçnbir aileyi sevmedim, opie winston karakteri favorimdir * . en karizmatik dizi oyuncuları arasında bir numaradır benim için opie.
izlemeyen varsakesinlikle izlemesini öneririm. 7.sezonda şu an ama çok hızlı gelebilirsiniz güncele. 4.sezondan beri güncelim ve ilk başlarda her dizi gibi sıkıcı olsa da zamanla bağımlılık yapar.
(bkz:bi dakka gardaş)
oldukça havalı birisidir, katsu demesine hayranım
japonya'da kaldığınız otellerin haritalarında işaretlenmiş ve gidilmemesi gerektiği notu düşülmüş olan yerlere sahip örgüt. valla baktım baya yerleri varmış bu abilerin, shinjuku'nun yarısı bu puştlarda. biz nereye sıçacaz lan!!!
2010'da ilk kez isimlerini duyduğum ve 2012'den itibaren yeniden faaliyete geçerek harika serileri bize sunan çeviri grubu. sanırım türkiye'nin tam anlamıyla düzenli ve donanımlı ilk çeviri grubudur. çünkü onların zamanında daha çok basit düzeyde çeviri ve leş yiyicileri vardı. ayrıca bu çeviri grubunda ismi görünen ve her yazısını neredeyse takip ettiğim bir smoker var ki, dediğim gibi nedenini bilemeden bu adama sempati duyuyorum. bana göre bu işlerle uğraşan en donanımlı elemanlardan birisidir.
mangaları pek türkçe okumadığımdan grubun son paylaşımlarına göz attım ve 2015 yılında aktifliğini korumadıklarını gördüm. ancak çevirdikleri serilere bakmak bize çok şey kazandırır, zamanında emeği geçen herkese teşekkürler.
mangaları pek türkçe okumadığımdan grubun son paylaşımlarına göz attım ve 2015 yılında aktifliğini korumadıklarını gördüm. ancak çevirdikleri serilere bakmak bize çok şey kazandırır, zamanında emeği geçen herkese teşekkürler.
bak aklıma geldi bu seri sözlükten çıkmadan bi not düşeyim dedim. unuttuğum bölümler olabilir çok oldu izleyeli.
abi seri başlı başlına hristiyanlık virali. ilk bölümlerde ana karakterimizin kiliseye geçmesiyle birlikte 'kilise çok güzel, sen de gelsene' modumuz hız kazanıyor. mesela bir iyilik oluyor oğlan çok şaşırıyor rahibeler falan 'çünkü burası tanrının evi, burada böyle yapılmalıdır' diye konuşuyor. at beni seriye engizisyon mahkemelerini önlerine bi açayım apışıp kalsınlar, dinden dönsünler, yıkalım o kiliseyi. işe bak ya, adam yerden çocuk kaldırsa 'eee burası kilise yiğenim ne sandın' diyecek. sanki bilmiyoz rahip adaylarının en üst kat tuvaletinde ot çekmediğini, rahibelerin frau'ya ver... ağzımı açtırtmayın benim. bi de ana karakterimiz teito klein sorunumuz var. çocuk, arkadaşı mikage bi kaç bölüm daha yaşasa kesin dötü kaybedecekti, mikage alıp yürüyecekti olayda ama öldü. teito insan bi uslanır, yas tutar abi. ben naz yapma demiyorum, yine yap izleyelim, ben yaoi sever izler biriyim ama bi yas tut be abi, kırkının çıkmasını bekle. adam mikage ölüyor koşa koşa frau'ya vermey... açık olalım lan vermeye gidiyor işte * az biraz durul be abi. seride bir de aşırı vasat bir savaş sahneleri çizimi var. tamam güzel bir konsept olay yaratmışsın, perspektifimize yazı saldırılarını da sokmuşsun ama o yazılar nasıl saldırıyor abi öyle? parçalara ayrılıp havada süzülürmüş gibi saldırmalar falan... aşırı saçma savaş sahneleri vardı. mangaka falan biraz daha özense, haydi başladık madem bitirelim moduna girmese daha iyi bir seri çıkabililirdi.
bitmedi... sana da sözüm var eyyy mikael'in genel başkanı. ya sen kimsin ya? sonradan uyanmışsın yok efendime karşı gelen deyyus kim, yok efendime hizmet etmeye geldim, yok efendim için kefenimi giydim... onca yıl neredeydin eyy mikael'in gözü? mesela ben mikael'in gözünü hiç sevmedim, kraldan çok kralcı herif. sonradan geliyor efendim efendim diye ortalarda dolanıyor. ama frau kral adam ya. bak seride bir de çiçeklerle konuşan bir deli var; labrador. iki kelimesinden biri; çiçekler üzgün. ben çiçekleri bi mutlu göremedim zaten amk. saç sporları etrafta polen dolsun hala çiçekler üzgün de. çiçekler azgın bana göre, o kadar çiçek nasıl o göt kadar alanda çoğaldı lan o zaman? bi de castor var rahiplerden... castor'un fix lafı da: labrador önsezilerinde hiç yanılmamıştır. anladık mk bi kere söylesen anlarız yani. labrador deli sen ondan delisin. labrador'a mı göz diktin nedir yani... yanına gidip hocam yohanna bölümünden sorumlu muyuz desen labrador önsezilerinde haklı der. seride herkes kırık ya. beni koy o seriye bi dakka durmam o kilisede. zaten koy beni seriye hiç sırıtmam, o seri için doğmuşum gibi oynarım. alırım 3 rahibeyi vururum kendimi yollara. ya kızlar size kilise mi yok? bakın çok ilginç, raggs krallığı döneminde...
abi seri başlı başlına hristiyanlık virali. ilk bölümlerde ana karakterimizin kiliseye geçmesiyle birlikte 'kilise çok güzel, sen de gelsene' modumuz hız kazanıyor. mesela bir iyilik oluyor oğlan çok şaşırıyor rahibeler falan 'çünkü burası tanrının evi, burada böyle yapılmalıdır' diye konuşuyor. at beni seriye engizisyon mahkemelerini önlerine bi açayım apışıp kalsınlar, dinden dönsünler, yıkalım o kiliseyi. işe bak ya, adam yerden çocuk kaldırsa 'eee burası kilise yiğenim ne sandın' diyecek. sanki bilmiyoz rahip adaylarının en üst kat tuvaletinde ot çekmediğini, rahibelerin frau'ya ver... ağzımı açtırtmayın benim. bi de ana karakterimiz teito klein sorunumuz var. çocuk, arkadaşı mikage bi kaç bölüm daha yaşasa kesin dötü kaybedecekti, mikage alıp yürüyecekti olayda ama öldü. teito insan bi uslanır, yas tutar abi. ben naz yapma demiyorum, yine yap izleyelim, ben yaoi sever izler biriyim ama bi yas tut be abi, kırkının çıkmasını bekle. adam mikage ölüyor koşa koşa frau'ya vermey... açık olalım lan vermeye gidiyor işte * az biraz durul be abi. seride bir de aşırı vasat bir savaş sahneleri çizimi var. tamam güzel bir konsept olay yaratmışsın, perspektifimize yazı saldırılarını da sokmuşsun ama o yazılar nasıl saldırıyor abi öyle? parçalara ayrılıp havada süzülürmüş gibi saldırmalar falan... aşırı saçma savaş sahneleri vardı. mangaka falan biraz daha özense, haydi başladık madem bitirelim moduna girmese daha iyi bir seri çıkabililirdi.
bitmedi... sana da sözüm var eyyy mikael'in genel başkanı. ya sen kimsin ya? sonradan uyanmışsın yok efendime karşı gelen deyyus kim, yok efendime hizmet etmeye geldim, yok efendim için kefenimi giydim... onca yıl neredeydin eyy mikael'in gözü? mesela ben mikael'in gözünü hiç sevmedim, kraldan çok kralcı herif. sonradan geliyor efendim efendim diye ortalarda dolanıyor. ama frau kral adam ya. bak seride bir de çiçeklerle konuşan bir deli var; labrador. iki kelimesinden biri; çiçekler üzgün. ben çiçekleri bi mutlu göremedim zaten amk. saç sporları etrafta polen dolsun hala çiçekler üzgün de. çiçekler azgın bana göre, o kadar çiçek nasıl o göt kadar alanda çoğaldı lan o zaman? bi de castor var rahiplerden... castor'un fix lafı da: labrador önsezilerinde hiç yanılmamıştır. anladık mk bi kere söylesen anlarız yani. labrador deli sen ondan delisin. labrador'a mı göz diktin nedir yani... yanına gidip hocam yohanna bölümünden sorumlu muyuz desen labrador önsezilerinde haklı der. seride herkes kırık ya. beni koy o seriye bi dakka durmam o kilisede. zaten koy beni seriye hiç sırıtmam, o seri için doğmuşum gibi oynarım. alırım 3 rahibeyi vururum kendimi yollara. ya kızlar size kilise mi yok? bakın çok ilginç, raggs krallığı döneminde...
yılmaz özdil gibi yazacam lan, bakalım yapabiliyor muyum?
hani böyle anime izlemeye başlamasına önayak olduğun insanlar vardır ya...
işte onlar...
böyle...
one piece izlerler.
daha ilk arclardayken...
sonra karşıma geçerler.
derler ki
'çok saçma'.
derim ki
'izlemeye devam et'.
izlerler.
çok izlerler.
169. bölüme gelirler.
gül gül öldük puri puri derler.
işte sevgili halkım
bu da böyle bir anımdır.
yalnız
ne güzel
ve
ne saf bir türkü
öyle değil
mi?
sizce
yeterince saçma böldüm mü
yazıyı
green özdil
olur mu
dersiniz
?
haftaya görüşmek üzere
...
hani böyle anime izlemeye başlamasına önayak olduğun insanlar vardır ya...
işte onlar...
böyle...
one piece izlerler.
daha ilk arclardayken...
sonra karşıma geçerler.
derler ki
'çok saçma'.
derim ki
'izlemeye devam et'.
izlerler.
çok izlerler.
169. bölüme gelirler.
gül gül öldük puri puri derler.
işte sevgili halkım
bu da böyle bir anımdır.
yalnız
ne güzel
ve
ne saf bir türkü
öyle değil
mi?
sizce
yeterince saçma böldüm mü
yazıyı
green özdil
olur mu
dersiniz
?
haftaya görüşmek üzere
...
dragon ball serisinin her yeni rakipte istinasız ölen, en çok ölen anime karakteri ünvanını elinde bulundurduğunu düşündüğüm krillin'in özel saldırısı. circle slash ya da destructo disk olarak çevrilir. bana göreyse ki yüklü jet taşı olarak çevrilebilir. yalnız bu skill db serileri boyunca en sevdiğim saldırıdır. iilk ortaya çıktığında kararımı vermiştim zaten. über bir saldırıdır. en sevdiğim olma sebebi de db'deki en farklı saldırılardan biri olmasından kaynaklı. dragon ball'da saldırılar genelde ki yüklenmiş top şeklindeki enerji patlamalarıyken bu saldırı ki'nin sıkıştırılarak inceltilmiş ve sivriltilmiş şeklidir. jet taşı gibi bir hal alır ve serideki nadir kesme saldırılarından biridir.
krillin... daisuki.
krillin... daisuki.
1988 senesi hagiwara kazushi yapımı manga serisi. ovası 92 yılında yayınlandı. shounen/seinen türündeki seri çokta ahım şahım değil, hatta hiç iyi değil. mangası bir nebze olsun idare edilebilir düzeyde ancak ovaları berbat. seinen türüne düşmüş büyük bir hakarettir, konusu daha iyi işlenmeliydi.
neden ha kazushi, neden? bu seriyi yapmak zorunda mıydın?
neden ha kazushi, neden? bu seriyi yapmak zorunda mıydın?
hakuto no ken'de kenshiro'nun rakibinin gizli noktalarına vurduktan sonra söylediği "sen çoktan öldün" manasına gelen söz öbeği
tatata öldün çık sözünün seinen hali
tatata öldün çık sözünün seinen hali
seinen tarzda olsa da shounene yakın hyung jin mangasıdır. cicero şehrinin iki rakip oluşumu tennourenler ile gabriella'lar arasında şehre hakim olma savaşı vardır. gabriellalar mafyayı tennourenler gangsterleri temsil eder. bir de her iki tarafa dahil olmayıp sadece verilen pis işleri yapan çakallar grubu… çakallar para karşılığında istediğiniz her adamı öldürebilecek kabiliyette suikastçılardır. ana karakter ise çakalların eski en iyi savaşçısı shinigami roxy'nin oğlu timsah nichol. annesinin gücünü miras alan nichol ve bu iki rakip arasındaki savaşlar oldukça heyecanlı. japon aşığı bir katana ustasının da bulunduğu seri 7 vol ve 56 chapter, hemen başlayıp bitirin bence
türkçe altyazılı serileri pek bulunmayan animelerdendir
okul festivali bölümüne bayıldığım anime.kesin izleyin gülmekten kırılırsınız