itselkopek

2 ay sonra ikinci nesil bir otta olarak ben geldim. (´• ω •`)

Utanmak… Şöyle denilebilir mi? Ülkede hala diğerlerinin zevklerini tartışabilecek insanlar ve bunun yanında kendi kusurlarını saklamak için özgüvenliymiş gibi davranan insanlar var. Bu insanlar n'apar biliyor musunuz? Kendi özgüvensizliği açığa çıkmasın diye kusurları olsun ya da olmasın başkalarıyla dalga geçer ki bence ülkede böyle insanlardan oldukça var. Onların yanında en az onlar kadar özgüven eksikliği ve sosyal anksiyete gibi sorunlar yaşayan da oldukça insan var. Yani duruma böyle bakınca her ne kadar normal olmasa da anlaşılabilir bir durum haline geliyor. Tabi üstte de yazıldığı gibi bir de açıklama sorunu var. Şahsen bir şeyi açıklamaktansa daha iyi anlaşılması için deneyimlenmesi gerektiğini düşünüyorum.

Eleştiri yapmayı bilip bilmediğimizden bile emin değilim. Sadece bana garip geliyor diye düşünüyordum yorumlar kısmının "Emekleriniz için teşekkürler. " tarzı yazılarla dolu olması. Teşekkür etmek de gerekiyor eleştiri yapmak da. Yine de bu konu anime yorumlarında daha iyi bir durumdaymış gibi geliyor bana ya benim denk geldiğim animelerde öyle ya da sadece animenin konusunun olduğu sayfadaki yorumlara baktığım için. Tabi fazla da anime izlemedim toplasam en fazla 15 eder izlediğim anime sayısı. Mangalar için konuşursam aklıma geldikçe bölümleri beğenir, aynı fikirde olduğum bir yorum bulursam onu da beğenir ve bölümle alakalı bir şey yazmak istediğimde yazarım. Ama ne zaman bölüm sonunda emekleri için yorum yapılmasını istediklerini söyleyen bir yazı görsem afallarım "Bu bölüm için aklımda bir şey yok bir şey yazamam ki." diye. Yorum istemeleri hakları ama bence yorumların görüşlerden çok "Emekleriniz için teşekkürler. " tarzı yazılarla dolu olmasının nedenlerinden biri de bu olabilir. Sürü psikolojisi denilebilir mi? Diğer yorumlar için bir neden bulamadım ╭(╯^╰)╮. Tabi bana "Emekleriniz için teşekkürler. " yazmak da biraz saçma geliyor. Sonuçta yorum yazma kısmının hemen üstünde önermek için tıklayabileceğimiz bir buton var. Yorumlar her ne kadar bu tarz şeylerle dolu olsa da yorum sayısıyla butondaki sayının birbiriyle paralel olduğuna pek denk gelmedim. Çok konuştum sonuna kadar okur musunuz, okursanız da okuduğunuza değer mi bilmiyorum. Serinin son bölümüne yazarım genellikle seri hakkında olan genel eleştirimi.
Eleştiri yapan var yapmayan var ve yapanlar açısından yaşadığımız bu dönemde insanlar eleştiri yapmak için eleştiri yapıyor daha çok. Örneğin: Bir şeye çöp gibi diyebilmek için bir neden olmalı. "Neden?" diye sorduğunuzda "Çöp gibi sevmedim, güzel değil." cevabını almanız muhtemeldir. Oysa neden sevmediğini bilmez mi insan bir şeyi? Rahatlıkla bilebilir eğer gerçekte sevmediyse. Bir insanın kendini tanıması, bulması uzun sürer ama kendine ait olan (sevdiği sevmediği şeyler vb.) parçaları/özellikleri bilir bence. Yap boz gibi yapbozun bir bütün halinde olmaması parçaların da elimizde olmadığı anlamına mı gelir? Eksik parçalar olabilir ama bulunabilir. Sonuçta insan bilmediği bir şey (eksik olan bir parça) hakkında görüş bildiremez (bence).

Uzun bir süre önce okumuştum açıklamasını tam hatırlamıyorum ama şöyle diyebilirim bir odada çalınan şarkının odadaki 8 farklı yerden kaydedilmesiyle yapılıyor. Böylece 8d olan bir şarkıyı dinlerken şarkıyı canlı bir şekilde dinliyormuşsunuz gibi geliyor, konserdeymişsiniz gibi. Yukarıda da denildiği gibi belli bir süre sonra kafa şişiriyor. Bu yüzden dinleyip zevkini çıkarmanız iyi olur tabi fazla kaçırmamak kaydıyla. ㄟ(ツ)ㄏ