confessions

vestamit

➤ - birinci nesil otta

  1. toplam giri 34
  2. takipçi 0
  3. puan 142

gintama

vestamit
hakkında yapılan "leyla ile mecnunun anime versiyonu" yorumunu sonuna kadar hak eden animedir. ayrıca yan karakterlerin her birini bağrınıza bastığınız yegane anime de olabilir.

steam

vestamit
çok sevdiğimiz, indirim zamanlarını daha da sevdiğimiz online oyun satın alma platformudur. yakalarsanız oyun setlerini şaka gibi fiyatlarla alabilirsiniz. steam. deki arkadaşlarınız hangi oyunu ne kadar süre oynadığını falan da görebiliyorsunuz.
ek olarak 3 bioshock oyununu set halinde 15 tl.ye aldığım platformdur. bu yüzdendir sevgim.

yaoi

vestamit
okuruz, izleriz. yeter ki adam akıllı konusu olsun. malesef böylesini bulmak da kolay değil, öncelikle nedense tecavüz konusu yaygındır hayır bunun neresi normal ya da ensest de kısmen yaygındır. karşıyım yahu bunlarayapmayın lütfen. bir de okage ga nai'daki gibi extra feminen hatta erkek olduğunu yalnızca türlerde yaoi yazmasından anladığımız karakterleri de sevmiyorum. ama bir totally captivated, junjou romantica, sekai ichi, ya da junko'nun kısa serileri çok iyidir tavsiye de ederim.
edit: tek sorun düzenli yayınlanmıyorlar çoğunlukla. ya da tek bir çeviri grubu çeviriyorsa onlar bıraktığında rawları bulmak bile sorun olabiliyor keza bulsak da anlamadıktan sonra neye yarar.

orange

vestamit
tesadüfe bakın ki tam da bugün başladığım seridir. henüz ilk sayfadan kendisine çeken ilk bölümü bitirdiğinizde devamını mutlaka okuduğunuz sonra hala devam ettiğini hatırladığınız için yavaşladığınız mangadır. yani en azından bende öyle oldu

visual novel

vestamit
bir shoujo anime izleyip 'bu ne be 10 tane erkek 1 tane mal kızın peşinde' diyorsanız, aslında ortada ön planda olan bir konu da yoksa ve sonu da çok düzgün bitmiyorsa bilin ki visual noveldan uyarlanmıştır. visual novellara bir deneyeyim diye shall we date serisinden 1 2 oyuna başladım yeni. aslında fena değil gibiler.

lovely complex

vestamit
eğlenceli, bol komedili bir shoujo serisidir (bkz: söylemezsek dövüyorlarmış) yıllar önce izlediğim için çok hatırlamasam da aa bak ne güzel illa erkek uzun, kız çıtı pıtı olacak kuralını yıkmışlar demiştim. lakin otani'nin odunluğu beni benden almıştı bunu iyi hatırlıyorum.

ama yediğim bir spoilera göre sonrasında otani uzuyormuş bıdıları duydum. doğru mu değil mi bilemiyorum gerçi.

diabolik lovers

vestamit
bölümler 10ar dakika olmasaydı hayatta bitiremeyeceğim bir anime olarak kalacaktı. garip bir sıkıcılık var serinin üzerinde. halbuki 6 tane oldukça yakışıklı, vampir (ek olarak sadist) kardeşleri getirip reverse harem yapmışsınız. yeteri kadar fantezi unsuru var bir arada ama sadece bununla kalmış. hatırladığım kadarıyla animede açıklanmayan gizemli mevzular vardı, oralara girselerdi keşke mesela kaybolan günlüğün peşine düşseydi o kız. cidden, adını unuttuğum o sarışın kız sanırım gelmiş geçmiş en aptal karakterdi ayrıca. arkadaş mal olunur bu kadar olunmaz. neyse ya işte yine de bölümlerin kısalığı, çizimlerin güzelliği falan derken izlettiriyor kendisini. ama insanı uyuz etmeyi de başarıyor.

nisemonogatari

vestamit
bakemonogatari'ye göre biraz daha az özenilmiş daha doğrusu konudansa ticari getirileri sebebiyle fanservise yönelinmiş havası veren animedir. koyomi'nin bake.de bahsettiği kız kardeşlerini sonunda görebiliriz. diş fırçası sahnesi gibi uzun süreli şoklara sevk etmiş bir sahnesi vardır ki insana ne izliyorum yahu ben diye düşündürtür. bake.de olduğu gibi -çoğu yabancı seyirciler tarafından anlaşılamayan- semboller yine karşımızdadır.
her şeyin yanında (bkz:kaiki deishu) gibi bir karakterle tanışırız ki benim gibi düşünen çok olmasa da kendisine bayılırım.

ne olur ne olmaz spoilera alalım:
ek olarak; diş fırçası sahnesinin haricinde de oldukça tartışılan başka bir sahnesi de araragi shinobu banyo sahnesidir. öyle ki özellikle bazı yabancı forumlarda bu sahnenin pedofiliden çok da farklı olmadığı savunulur. lolicon izleyiciler için fanserviste bu kadar ileri gidilmemesi gerektiği söylenir. kişisel fikrime gelirsek o sahneyi oldukça beğenmiştim sebebi ise -şu an içeriğini net olarak hatırlayamadığım- shinobu araragi konuşmasıydı. hem kadın hem erkek izleyiciler için fanservis olduğu açık olan bu sahne için eleştirilerin gereğinden fazla olduğunu düşünüyorum.


extra not: kaiki ve shinobu theme müzikleri inanılmaz güzeldir. özellikle kaiki ost'yi seriden haberi olmayan bir arkadaşıma dinletip nasıldı dediğimde, "çok gergin ve muzip" diye cevap verdiğinde müziğin ne kadar başarılı olduğunu bir kez daha gördüm.

hana kimi

vestamit
2007 yapımını izleyip izleyip güldüğüm seridir. tekrar izleyip de tekrar gülebildiğim nadir serilerdendir, absürt saçma sapan ama belki de sırf bu yüzden son derece eğlencelidir. japon versiyonunun üzerine kore versiyonunun izlenmeyeceği kanaatindeydim ki sanıyorum haklıymışım bu konuda. kore versiyonundan izlediğim 3 dakikalık bir kesit yetmişti bana. başrol kız oyuncumuzun (sulli) oyunculuk konusunda beceriksizliğini konuşturması için yeterli bir süreydi. zaten bu versiyonda amaç konu değil, 'yakışıklılar cenneti' kısmıdır.

tomokazu sugita

vestamit
(bkz:hiroshi kamiya) ile beraber son dönemlerde en sevdiğim seiyuulardandır. daha spesifik olmak gerekirse kendisi sesini en sevdiğim seiyuudur tabi buradaki birçok insan gibi tanışmamız (bkz: sakata gintoki) sayesinde olmuştur. daha önce yan rollerde seslendirme yaptığı animeleri izlememe rağmen dikkatimi hiç çekmemiştir. halbuki @7 rassvet ottamın dediği gibi gintokiyi ilk kez duyduğumda sesi çekici gelmişti ki kendisinin sesine aşık olmuş olabilirim*
inu x boku ss'te kagerou'yu seslendirmiştir ki kendisi çok eğlenceli bir karakterdir, belirtmekte fayda var.
enteresan bir şekilde böyle karizmatik bir sesi olan adamın çığlıklarının 6 yaşında kız çocuğu gibi çıkması çok komiktir. ama gintama'da bu çığlıklı sahneleri birkaç geri sarıp izlemişliğim vardır.
extra: röportajlarından ya da videolarındaki davranışlarından gördüğüm kadarıyla kendisi de eğlenceli, geyik muhabbetleri yapan bir tipe benziyor.
not: bu entry yüksek miktarda hayranlık içerebilir *

person of interest

vestamit
(bkz:hardold fitch) gibi bir karaktere sahip dizidir. çok severiz kendisini. tabi bunda kendisini lost'un benjamin'i ile tanıdığımız michael emerson'ın canlandırmasının büyük etkisi olmuştur.
genelde ilk sezondaki tek bölümlük konular sebebiyle bırakan çok olmuştur ama her sezonu ile çıtasını biraz daha yükseltmiştir ki 3. sezon finali ile gelinen nokta izleyenlerin beklentileriniz karşılamıştır. (hayır tabiki sadece 3. sezon finali iyi değil, demek istediğim 3. sezonda bile doğru dürüst ilerledi)
ve tabiki her dizide olduğu gibi mantık hataları, ama bunu şimdi niye böyle yaptı dedirten sahneler de vardır. lakin çok göze batmaz. mr. reese'in istifini hiç bozmadan rus mafyasına ait bir bara dalıp, takım elbisesini bile bozmadan herkesi dağıtıp çıkması için bile izlenir.
öhöm: finch ve mr. reese fangirl'ü olup çıkabilirsiniz sonra ya da fanboyu
2 /