geçenlerde bir dc sunucusundaki sesli sohbete katıldım. havadan sudan konuşmalar, gülüşmeler falan filan derken konu animeye geldi. başlangıçta her şey gayet eğlenceli ve güzel ilerlerken, bir kullanıcı, "falanca animeyi izlemeyen var mı?" diye sordu. İsmini ilk kez duyduğum bu serinin adı söylenir söylenmez herkes suspus oldu. Sunucuda çıt çıkmıyordu. Kısa süreli bir sessizliğin ardından, ulan kimseden ses çıkmadığına göre herhalde tek izlemeyen benim diye düşünerek, ben izlemedim, dedim. der demez "aaaaaa" diye bir ses çıktı. işte o an aklımdan bir saniyeliğine hasss.... herhalde son yıllarda popüler olan ve herkes tarafından bilinen bir seriymiş, şimdi bunlar benim kafamı si..erler diye bir düşünce geçti. tam kaderime razı oldum, boynumu büktüm kaçınılmaz sonu bekliyorum, aynı kişi, "çok güzel bir anime, ben çok beğendim. mutlaka izlemelisiniz" dedi. bu sözü duyar duymaz üstümdeki tüm stres bir anda uçtu gitti. suratımda pis bir sırıtış ile birlikte, kardeşim şu animenin ismini tekrar söyler misin? bir bakayım. beğenirsem izlerim, dedim. "tabi reis hemen link atayım ama mutlaka izle ha çok güzel bir anime" dedi. o an, ulan, çocuk bu kadar övdüğüne göre herhalde anime harbiden güzel, şimdi bir başlasam sabaha biter diye falan düşünüyorum. linke bir tıkladım. kedili köpekli, kuşlu kurbağalı, parodiden bozma bir şey çıktı. çocuğa, kardeşim anime bu, değil mi? diye sordum. bu hala, "doğru doğru bu anime, çok güzel ya" falan filan diyor. kafam attı. kendi kendime herhalde bu .q bebesi benle toschak falan geçiyor. şimdi s.çtım ağzına diyerek, kardeşim bu animenin nesini bu kadar sevdin, neden bu kadar övüyorsun da bize de öneriyorsun? dedim. o an sunucuda o hariç herkes mikrofonlarını kapadı. kısa süreli bir sessizlik anının ardından, "kurt var, ben de kurtları çok severim, o yüzden çok beğendim" dedi. ulan seriye bakıyorum, kodumun serisinde kurt murt yok. neyse herhalde başka bir hayvanı kurt'a benzetti diye düşündüm. ee peki bize niye öneriyorsun, dedim. "ben size önermedim ki" dedi. kan beynime sıçradı. kardeşim, sen az önce, "çok güzel bir anime, ben çok beğendim. mutlaka izlemelisiniz, mutlaka izleyin" gibi laflar etmedin mi diye sordum. "söyledim dedi" ee bunu kime dedin diye sordum. "haa onu ben kendime dedim" dedi. kafamdan aşağı sanki kaynar su boşaldı. aklım böyle bir geldi gitti. artık sakinliğimi koruyamaz hale geldim. tam küfür edeceğim. çocuğu b*ktan alıp b*ka sokacağım. arkadaşlar özelden, "üzme çocuğu, bozma çocuğu, kırma çocuğu, yapma, etme falan yazıyorlar. bunlara tamam sakinim dedim. o arada çocuk çıktı gitti. ben de 5dk kafamı topladım. arkadaşlar ben ufaktan kaçıyorum, hadi size iyi geceler dedim. tam ben de s.ktr olup gidecektim ki, başka birisi, "aa bu anime çok güzel bir anime, izlemeyen varsa kesin izlesin" dedi. tam sövecektim. arkadaşlar "ryu hadi sen git, git" dediler. Ben de sohbeti kapadım çıktım. Şimdi o iki çocuk eğer bu yazıyı okuyorlarsa, arkadaşlara dua etsinler...
neyse şimdi sadede gelelim. ben bu olayı niye anlattım. sosyal medyada, internet sitelerinde ve daha birçok platformda yukarıda anlattığım tipte pek çok insan var ve bu tipte insanların sayıları da her geçen gün daha da artıyor. bu kişiler her yerde, bir anime, film, dizi, kitap vs. vs. gibi şeyler hakkında, "şöyle iyi", "böyle güzel", "böyle müthiş", "mutlaka okumalısınız", "mutlaka izleyin", "izlemezseniz çok şey kaçırırsınız" falan filan gibi laflar ediyor, siz sormasanızda ısrarla size öneride bulunuyorlar. ancak "neresini beğendin" ya da "bunu bana neden öneriyorsun?" diye sorduğunuzda hiçbir gerekçe gösteremiyor ya da bir açıklama yapamıyorlar. birçoğu, "e sen izle o zaman anlayacaksın neden önerdiğimi" falan diyor ama "şundan şundan dolayı benim hoşuma gitti. bu sebeple senin de hoşuna gideceğini düşündüm" demeyi beceremiyorlar. Ancak hiçbiri, kendini ifade edemediğini de kabullenmiyor.
sonuç olarak; eğer birisi sizden bir konuda öneri istemediyse durup dururken kimseye öneride bulunmayın. eğer bir şeyi öneriyorsanız da önerirken bir gerekçe sunun. eğer kendinizi ifade edemiyorsanız, "ben beğendim, senin de beğeneceğini düşündüm" demek bile bir gerekçedir, bunu unutmayın.
dipnot: şimdi bu uzun entryi görüp kendi kendinize, "şimdi söyle bana ryukon, ben bunu neden okuyayım?" diye sorabilirsiniz. böyle bir durumda size cevabım şöyle olacaktır.
bir öneride bulunurken karşısındaki insanın zevkine göre hareket etmediklerinden ötürü oluyor çoğunlukla. Tamamen kendi zevklerine göre öneriyorlar. Tabii ki kendi zevkine göre önermek kötü bir şey değil, ama şahsen ben direk soğuyorum ve bir daha o insanın önerilerini göz önünde bulundurmuyorum. maalesef "ben beğendiysem bir bildiğim vardır" kafasında gidip sorgulayınca da "sen bana zevksiz mi diyorsun" tartışmasına kadar gittiği için çok deşmek de istemiyorum. tamam kanka bakarım diyip geçiştiriyorum hep ama üzüyor bu beni, insan ne izlediğinin farkında olmaz mı yada karşısındaki insanın zevklerini hiç mi göz önünde bulundurmaz :(