ashthemagnificent

anime olduğunu bilerek izlediğim ilk anime. orta okuldayken izleyip l ölünce ağladığım animeyi bir daha izlemedim. mangalarını aldım topladım, mangakalarının çıkardığı kitapları alıyorum, iki üç kupam birkaç death noteum var. l benim için her zaman en değerli karakterlerden olacaktır ve şu anime dünyasının en piç karakteri de yagami lighttır, henüz light seven biriyle iyi anlaştığımı göremedim. yine sinirlendim bak durup dururken:(

neyse serinin live actionları ne çok iyi ne çok kötü ama l i oynayanı yerim ben, casti iyi -light pek olmamıştı ama çocuğun varlığı olmamış bence- (bkz:bu olmamış yenisini yapın)

misa karakterini de hiç sevmezdim, üf ya zavallı ryuzaki nelerle uğraştı. watari de bir nevi batman'in alfredi işte ama çok çok daha işlevlisi. l in acısından önce onunkini yaşadık...

çok sevdiğim, sıkıldıkça kitap çıkaran harikulade yazar.
o
hayvan mezarlığı
cep
sadist
göz
kara kule serisi *şaheser*
kubbenin altında
yeşil yol
kuşku mevsimi
çılgınlığın ötesi
kemik torbası
şeffaf
buick 8
bunlar sadece benim okuyabildiklerim, ayrıca pek çok filme de senaryo vermiştir (bkz:esaretin bedeli)

hayranı olduğum yazar yazmaya ve ashi mutlu etmeye halen devam eder.

arakterin tutumunu acayip seviyorum. olaylara yaklaşımı, feministlikten bir tutam alması, kapitalist sisteme karşı ahsdgkl tamam neyse çok cool çok sempatik bir hatun. batman ile fena shipliyorum. çok yakışıyorlar. justice league animated series özellikle... yerim
saygılar

başlangıçta çok gülüp son yarısında japonların klasik erkek peşinde koşan kiz mantığından gelen gınayı yaşadığım anime. yine de konusu açısından bir yeniliktir,bir devrimdir #direnrisa

shizuo ve izaya için izlenmesi gereken anime. favorim olan özelliği -baccanodaki gibi- alakasız şeyleri sonradan bağlayarak beni mutlu etmesi. ikinci sezonu izlemedim çünkü bir arkadaşım mutlu kalmak istiyosan bunu yapma dedi korktum, durarara benim peak animelerimden biridir, yine de yazın izlerim sanıyorum

izaya kun
shizu chan

allah'ım yerim bunları

ne umdum ne buldum durumunun anime dünyasındaki karşılığıdır. şirin kızlar, basit hayatlar bekleyip karanlık atmosferi tarafından şoka uğratılırsınız. başlayıp bitirmeniz arasında geçen süre takdire şayan şekilde kısa olur. sonunda açık gözler ve hayran bakışlarla mutlu bir gülümseme bırakır en azından bende öyleydi. anime bölümleri dışında üç filmlik serisi de var galiba ama onu izlemedim. siz onu da izleyin çünkü değer. kurgusunu çok sevmiştim, pek çok şeyi sonunu gördükten sonra tekrar gözden geçirip ha bu yüzdenmiş diyebilirsiniz.

fangirl ve geeklerin cirit attığı, hayal gücü ve espri anlayışının saltanat kurduğu, zaman mekan algısında oynama yaparak içi dışından daha büyük olan sanal cennet. ilgi alanına spesifik sürüyle blog olduğu gibi komikli bloglar da vardır ve esasında gayet kaliteli insanlar barındırır. ben kendi tanışlarımdan söz ediyorum elbette.

bir de ben bir hata edip arkadaşı darkside a çektim,siz yapmayın, hala gerçek dünyaya dönüşünü tamamlayamadı kızcağız.

çizimlerine alışmam zor olmuştu ama anime o kadar güzel ki durumu idare etmek zorunda kalıyorsunuz. sunakonun zararsız içine kapanıklığı ile baş etmek zorunda kalan karakterlerimize önce üzülüyosunuz çünkü bu imkansız gibi görünüyor, sonra da olaylar silsilesi sizi düşünmediğiniz yerlere götürüyor. animenin kendisi en romantik anlarda ortaya çıkan burun kanamalarıyla kendini tiye alıyo zaten. biri güzel biri çirkin iki karakterin de hayatlarından memnun olmadığı gösteriliyor. ana karakter aslında güzel ama bakmıyo kendine şunu giy bunu çıkar bak dünya güzeli vsvsvs saçmalığı yok bi kere animede.
sunako kadar kafa kız zor bulunur ve manga'yı bilmiyorum ama animede sunakoyu değiştirmek yerine onu olduğu gibi kabullenip aralarına almaları,onu öyle sevmeleri kadar güzel bir mesaj zor bulunur.

(bkz: tabii ki de ana karakterle kendimi özdeşleştirmedim slk msn ss)

anime ortasında verdiği tavsiyelerden de ayrı bir keyif alınmıştır

ha az kalsın unutuyodum animenin yarısı chibi sunakoyla geçiyor ki ölünür bitilir sevimliliktedir

animesini izleyip sarışın hatunlardan oluşan seriyi beğenmemek mümkünsüz s: amfi arkalarında mangasını okuduğum canım kurgunun sonunu bi getiremedim. claire'in yanındaki ağlak elemana acayip uyuz oluyodum öf düşününce bile daraldım. teresa ise candır, heyecandır, animenin /manganın özüdür, karakterin hasıdır. velhasıl kelam izleyin pişman olmazsınız

izlerken en çok üzüldüğüm kötü karakterlerden biri. kötü olduğu için toplum sevmez, kendisini sevmesini istediği yegane kişi olan joker de zaten sosyopattır bence bş tek batman'i sever. bizim zavallı harley de psikoloji kariyerini ve akıl sağlığını uğruna kaybettiği joker için kendi kendine heyecanlanır. pudding diye bi seslenişi vardır animasyon serisinde, jokerden her azar işitişinde ona sarılıp bırak artık bu abusive ilişkiyi demek istersiniz.

poison ivy ile bir süreliğine beraber yaşamıştır, aralarındaki ilişki tartışmalara açıktır.

kendisine en büyük sempatiyi beslediğiniz bölüm harley quinnin işi bıraktığı bölümdür, normal hayata adapte olmakta zorluk çeken harley kendisini kurtaran batmane bir de teşekkür öpücüğü verir.

kısaca kötülüğü kalbinden gelmemekte olan bir kötüdür ve onu bozan hep arkadaş çevresidir.

oynamak için evden çıkmam gerekiyor çok mutsuzum sözlük :(

en sevdiğim naruto karakterlerinden biridir, ilk üçte yerini hak ederek alır. allahımm ne özlemişim. hep bi içimde acıma duygusuyla izlediğim ama hayranlığımla maskelediğim harikulade kage. bence başrolü ona verin narutodan gına geldi >.>

mitolojiyle aram çok olmadığı için orijinini falan izlemediğim sadece avengerstan tanıdığım ama brosu lokiyi kat be kat daha çok sevdiğim karakter.
çekicini ultron filminde vision kaldırıyodu mutlu oldum.
lokinin evlatlık olduğuyla ilgili bir repliği var o replikle azıcık bi kanım ısınmıştı. chris hemsworth çok da dikkatimi çeken bi oyuncu değil belki de ondan yokluğunu bile fark etmiyorum ama seveni çok. yine de adettendir (bkz:bi loki değil)