death note

saprofit89
"Deftere adı yazılan kişi ölür." ile başlayan kurallarla dolu bir kitap, sırf canı sıkıldı diye bir shinigami tarafından dünyaya düşürülen sadece adınız yazıldığında sizi öldürebilecek bir kitap. Tabii hikayemiz sadece bunun üzerinden gitmiyor, esas olay zekaların kapışması, şans eseri lise öğrencimiz Yagami Light camdan bakarken, öylece gökten düşen defteri görür... Klişe anime tanımlarındaki gibi ilk bölümü baştan aşağı yazmayacağım, izleyin ve görün spoiler yok, tabii mangasının daha kaliteli olduğunu söylüyorlar ama malesef ben okumadım, animesini 8 kere bitirmişliğim var, en sevdiğim ilk 10 anime içinde 1. sırayı şu ana kadar kaptırmadı
owarida14
Sırf başlığı kapmak için "rezerve" demenin ayıp olacağını düşündüğüm mükemmel anime. Üstünkörü anlatacak olursak kendimizi sıradan bir japon vatandaşı yerine koyalım, bir anda herkes kalp krizi geçirip ölüyor. Bu nasıl oluyor? Death note sayesinde. İşte dünya üzerinde bilinmeyen Death Note'u ele geçiren zeki, çalışkan, yakışıklı Light'ın bir yandan onu yakalamaya çalışan dünyanın en iyi dedektifinden kaçarken bir yandan da elindeki bu "istediğini öldürme gücü"yle mecazi bir Tanrı olma hedefini gerçekleştirme müdcadelesini anlatan mükemmel bir yapım. Öznel değerlendirmelerimi sonra eklerim, servisteyim midem bulandı.
3
undertakersss
en sevdiğim manga serisidir ama near ve mello geldikten sonrasını saymıyorum ben. l ve kira'nın kapışması daha güzeldi ve serinin sonunda l'e hakaret edildiğini düşünüyorum. o adam böyle bir sonu hak etmedi. kirayı onun haklaması gerekiyordu, bu konuda hala yaralarım var :'(
angela sama
izlediğim en iyi animelerden biridir... konusu:
"lise öğrencisi olan yagami light, bir defter bulur. ancak bu defter sıradan defterlerden farklıdır, defter sadece shinigamilerde olan ölüm defteridir... ve üzerine ismi yazılan kişiyi öldürme gibi bir özelliği vardır... zeki ve başarılı light, eline geçen bu güçle kendisinin tanrı olduğu bir dünya yaratmaya çalışacaktır... "
kurgunun içinde kaybolacağınız güzel bir seri, tavsiye ederim...
lamirox
klasik animelerdendir. anime izlemeyen bir çok insan da dahil olmak üzere izleyeni vardır. konu olarak güzel bir dedektiflik hikayesidir. izlemeyen animeci varsa bence ses etmeden gitsin izlesin :)
senji kyomasa
ilk izlediğim ve animeye başlama nedenim olan anime üstüne ne kadar anime izlesem de onu geçemediler openinglerden karakterlere kadar mükemmel bir anime. geçen yıl boğaziçini kazanan bir arkadaşım death note anlatsana bana dedi arkadaş animeyle alakası olmayan biri ben de şaşırdım. mehersem boğaziçi sitesine death note bilmeyen buraya gelmesin yazmış o derece güzel bir anime. anime izleyenlerin ben otakuyum diyenlerin kesin izlemiş olması gereken bir anime.bu kadar güzel ve beğenilen bir serinin bu kadar az bölümünün olması ne kadar kaliteli bir yapım olduğunu gösteriyo zaten
suzuki san
şu animeyi izleyipte beğenmedim diyene "sen insan mısın?" diye soruyorum. yani bunu beğenmeyen insanın çok farklı bir evrenden geliyor olması lazım. külttür evet, herkes kültleri sevmez ama bu sevilmez mi ya.
bir kere animeden zeka fışkırıyor. hani animenin akışı, konu anlatışı için değil şunu söylemem sadece. anime karakterlerinden de zeka fışkırır. ağır derecede ahlak kurallarımı yıkmıştır. düşen ölüm defterini kullanan yagami light bence kendi çapında verdiği cezalarda haklıdır. ancak burda insan hayatının biricik ve değerli olduğunu kabul eden diğer yanım kendisine kızmakta. kimsenin kimseyi öldürmeye hakkı yoktur fikrimi alt üst edebilmiş tek anime.
görüntüleri çok güzeldir, öyle akıcıdır ki tüm bölümleri bir günde bitirmenize sebebiyet verebilir. müzikleri çoook güzeldir.
ayrıca izleyiciye beklediğini vermez, animeyi karizmatik yapan diğer unsur da budur.

yagami light bu zamana kadar izlediğim ve kazanmasını istediğim tek kötüdür. o zeka, o hırs ile nasıl oldu da öldü hala anlayabilmiş değilim. iyiler hep kazanır mantığını tek sevmediğim anime şu oldu. ölümüne yakın hunharca kullandığı ve bir kere bile insan yerine koymadığı misa nın adını sayıklaması tam bir ironi idi. öldü diye inanılmaz derecede üzüldüğüm nadir karakterlerdendir.

l karakterindeki erkek tiplerine hastayım. kendisi ile oturup saatlerce çikolata, pasta, tatlı yiyebilirim. bu adam ölünce animenin eski tadı kalmasa da öldürülmesini saçma buldum. anime içerisinde esas adam öldürülür mü? işte mangaka kısmı bizi dinlemiyor.

yagami nin hiçlikten yolunun evim civarlarına düşmesini bekliyorum. l ide yanında getirirse tadından yenmez bir sohbet yaparız.

ayrıca animenin en tırt adamı ryuk olmuştur gözümde. tüm bölümler boyu elma severliğini çok sempatik bulmuştum ama light ölünce güldü ya bende bitti. zehir zıkkım olsun sana o elmalar :d defteri bulayım ilk senin adını yazıcam :p
lenalee
bu animeyi sevmiyorum sevmememin sebebi aslında çok karmaşık,iç içe girmiş olayları yansıtıyor gibi görünmesi ve izleyenlerin fazlaca abartması , animenin sevdiğim tek yanı yagami light'ın kendisine en yakın tuttuğu,en yakını olan kişinin adaleti temsil eden biri olmasına rağmen insanların o güçle gelen hayvani yanını gösterip var olan insaniliğini, sevgiyi,adaleti yok sayarak kendi kurallarını kurmaya çalışıp kendi sistemini yok etmesidir, burada insanlığa yapılan en güzel eleştiri budur, bunun dışında beğenmedim, l'in ölümü zamanında olmadı, l fazla duygusaldı, böyle olmamalıydı.ben l'in insanı insan yapan değerleri yani iradeyi, aklı ve bunun dışında da merhameti temsil ettiğini düşünüyordum ama bu kadar hızlı ölmüş olması animeye olan ilgimi ve sevgimi açıkçası fazlasıyla azalttı, daha ilginç bir şeyler beklerdim, aslında k project bile death note'dan daha esrarengiz ve daha çözülmesi zor merak uyandıran, anlamadığımız bir şekilde bize karakterlerini sevdiren, olay akışı kopuk bu nedenle isteksizlikten daha çok ilgi oluşturmuş bir animedir ve gerçekten zeka içeren düşünmeye, anlamını fark ettiğinizde beyninize kurşunlar yağdıran bir anime önerin derseniz ergo proxy'i açıkçası tek geçerim, orjinal bir distopyadır bunun dışında miyazaki sama'nın eserlerinin de bu şekilde derin anlamlar taşıdıklarını ve hepsinin ayrı ayrı mükemmel olduğunu düşünüyorum.
rasenya
sınıfta sunumunu yaptıktan sonra sınıf arkadaşalrım içinde izleyeninin çok olduğunu ve beğenildiğini öğrendiğim çok sevdiğim animedir, sunum sayesinde izlemeye başlayanların da olumlu görüşleri beni çok memnun etmişti doğrusu^^

en sevdiğim ilk 10 anime/manga içindeki yeri garanti olan oldukça etkileyici bir seridir. yalnız death note benim için ikiye ayrılır

ryuzakinin ölümünden öncesi ve sonrası diye, bir nevi death note miladıdır benim için. milattan öncesi benim için efsanedir, tüm duygularımın tavan yaptığı ikili arasındaki mücadeleyi hayranlıkla izlediğim zamanlardır. milattan sonrası ise benim için bir nevi karanlık çağ. l çakması dediğim nearın-gıcık oluyorum bu çocuğa- melonun da yardımıyla kirayı alt etmesi sinirlerimi tepeme çıkarmıştır. yani sonunu hiç sevemedim. gönül isterdi ki çok sevdiğim ryuzaki ile zekasına hayran olsuğum light birlikte dünyayı değiştirsin ama olmadı...


ayrıca mangasıyla bizim dünyamıza çektiğim arkadaşlarım tıpkı benim gibi ryuuka bayılmışlardır, hatta bir ara okul maskotu yapalım diye muhabbetler dönmüştü.
johanliebert
mükemmel bir kurguya sahip ve bu kurguyu animenin %99 unda çokta başarılı bir şekilde kullanmışlar bitirdiğimde 10 dakika saçma salak kahkahalar attığımı hatırlarım ilk 10umda 2. sıradadır
ashthemagnificent
anime olduğunu bilerek izlediğim ilk anime. orta okuldayken izleyip l ölünce ağladığım animeyi bir daha izlemedim. mangalarını aldım topladım, mangakalarının çıkardığı kitapları alıyorum, iki üç kupam birkaç death noteum var. l benim için her zaman en değerli karakterlerden olacaktır ve şu anime dünyasının en piç karakteri de yagami lighttır, henüz light seven biriyle iyi anlaştığımı göremedim. yine sinirlendim bak durup dururken:(

neyse serinin live actionları ne çok iyi ne çok kötü ama l i oynayanı yerim ben, casti iyi -light pek olmamıştı ama çocuğun varlığı olmamış bence- (bkz:bu olmamış yenisini yapın)

misa karakterini de hiç sevmezdim, üf ya zavallı ryuzaki nelerle uğraştı. watari de bir nevi batman'in alfredi işte ama çok çok daha işlevlisi. l in acısından önce onunkini yaşadık...