ryukon

10 yılı aşkın süredir faal durumda olan ve başta one piece serisi olmak üzere birçok anime ve manga serisi hakkında konuşup tartışabileceğiniz, teoriler üretebileceğiniz ve bir sürü anime-mangasever arkadaş edinebileceğiniz, güzel bir forum sitesidir. şimdilerde geçmişteki kadar aktif olmasa da bir dönemin efsanesidir ve birçok one piece hayranının gönlünde yeri her zaman ayrıdır.

daha da fazlası için: http://korsanfan.com/

drifters serisinin bitmesinin üzerinden yıllar geçtikten sonra yayınlanan ve serinin 15. bölümü niteliğini taşıyan ova'dır. Her zamanki gibi çok güzel bir bölümdü ve yıllar süren drifters özlemime yaklaşık yarım saat kadar son verdi ama bittikten sonra acayip gaza geldim ve seriye olan özlemim kat ve kat arttı. Bu serinın yeri bende harbiden apayrı diyebilirim.

sürekli birbirine benzer konuları işleyen serilerden sıkılan ve farklı tarzda bir manga arayanlar için biçilmiş kaftan olan seridir. ilk bölümden itibaren sizi kendine bağlayan ve bir sonraki bölümde neler olacağını büyük bir merakla bekleten bir seri olduğunu de belirtmek isterim. özellikle benim gibi vurdulu kırdılı, gangster, çete vs. içeren serileri sevenler varsa bu seriyi hiç kaçırmasınlar ve direk okumaya başlasınlar derim. ayrıca serinin çizimleri güzel ve okuması da rahat olduğu için soluksuz bir şekilde okuyacağınızın ve vaktin nasıl geçtiğini anlamadan güncele geleceğinizin de garantisini verebilirim. özellikle çocukluğu sokaklarda geçmiş ve çocukken çok fazla kavga eden biriyseniz bu serinin sizlerde apayrı bir yeri olacağı kanaatindeyim. şayet ben seriyi beğendim ve okumaya da devam ediyorum. aranızda henüz okumamış olanlarınız varsa da okumalarını tavsiye ederim.

konusu: Takemichi Hanagaki ince duvarları olan köpek bağlasan durmayacak bir evde yaşayan ve kendinden altı yaş küçük patronu tarafından aptal yerinen konan bakirin tekidir. Haberleri izlerken, Takemichi ortaokuldaki sevgilisi Hinata Tachibana'nın öldüğünü öğrenir. Hayatındaki ilk ve son sevgilisi, azılı bir örgüt olarak bilinen Tokyo Manji Çetesi tarafından öldürülmüştür. Hayatının dibe vurduğu sırada ortaokul yıllarına zamanda on iki yıl geriye sıçrayarak geri döner!! Hinata'yı kurtarmak ve durmadan kaçtığı hayatını değiştirmek için umutsuz vaka olan yarı zamanlı işçi Takemichi, Kanto'nun en acımasız çetesinde en tepeyi hedeflemek zorundadır!! -alıntıdır-


otakuturk.net/foto

okumak için: https://serimanga.com/manga/tokyorevengers

dipnot: serinin tam ismi Tokyo卍Revengers (tokyo manji revengers)'dır. Ancak başlık ve url'de 卍 karakteri kullanılamadığı için başlık tokyo revengers şeklinde açılmıştır.

dövüş sanatlarını konu alan, hızlı bir giriş yapıp aynı şekilde ilerleyen ve sıkılmadan bir solukta bitireceğiniz güzel bir seridir. konusu ve çizimleri de gayet iyidir. özellikle benim gibi vurdulu kırdılı serileri sevenlerin mutlaka okuması gereken serilerden birisi olduğunu düşünüyorum. serinin tek kötü yanı ise aniden bitirilme kararı alınması ve finalin toparlanabildiği kadar toparlanarak, serinin açık bir sonla bitirilmesi diyebilirim. açıkcası ben seriyi beğendim ve okumayı düşünenler ya da okumak için güzel bir seri arayanlara mutlaka okumalarını öneririm.

konusu: ma gangryong, kore'nin en pislik okullarından birisinde okuyan bir ortaokul öğrencisidir ve herkesten daha güçlü olmayı amaçlamaktadır. Her gün bir kavgadan başka birine girip duran ve kendinden daha güçlülere meydan okuyarak daha da çok güçlenmeye çalışan gangryong, bir tesadüf sonucu yıldırım kaplanı lakaplı dövüş sanatları ustasıyla karşılaşır. yıldırım kaplanını gördüğü ilk anda, onun o güne kadar karşılaştığı herkesten daha güçlü olduğunu ve insanüstü bir güce sahip olduğunu anlayan gangryong, yıldırım kaplanından onu öğrencisi olarak eğitmesini ister. başlangıçta bu teklifi reddedilse de, onun azminden ve kararlılığından etkilenen yıldırım kaplanı, onu öğrencisi olarak kabul eder ve ona temel teknikleri öğretir. ancak temel teknikleri öğrettikten sonra, ustası "gerisi sana kalmış" diyerek onunla yollarını ayırır. aradan geçen ayların ardından, gangryong'un yolu bir grup tehlikeli görünen insan tarafından kesilir ve ona "yıldırım kaplanı'nın öğrencisi sen misin?" diye sorarlar. "evet" cevabının ardından ustasının ölüm haberini alan gangryoung, büyük bir şok yaşar ve gelişen olaylar sonucu, kendini birçok dövüş sanatları ustasının öğrencilerinin eğitim gördüğü ve dövüş sanatları eğitimi veren bir okulda bulur. gangryong bu okulda eğitim görüp kendinden güçlülerle dövüşerek en güçlü olmak ve ustasını öldürenlerden intikamı almak için çalışmalara başlar.


otakuturk.net/foto

okumak için: http://mnakimanga.blogspot.com/p/veritas.html

rezerved

10 yıla yakın bir süredir ülkemizde faaliyet göstermekte olup anime-manga çevirisi yapan ve çoğu izleyici ile okuyunun öncelikli olarak tercih ettiği başarılı ve köklü bir fansub'dur. harbi çeviri ekibidir.

adres: http://soutensubs.com/

ülkemizde faaliyet gösteren ve uzun yıllardır anime-manga çevirisi yapan bir ekip olan soutensubs'ın sitesi, sunucu sağlayan şirket ile yaşanan bir problem nedeniyle geçici olarak kapandı. Sitenin akıbeti ne olacak? içerik kurtarılabildi mi ya da kurtarılabilir mi? bu soruların cevabı ise henüz bilinmiyor. Fansub yöneticileri tarafından twitter üzerinden yapılan açıklama ise şöyle;


otakuturk.net/foto

Umarım tüm verileri kurtarabilirler ve kaldıkları yerden çevirilerine devam edebilirler. Kendilerine ekibimiz ve üyelerimiz adına geçmiş olsun diyorum.

Ancak bir şeye değinmeden edemeyeceğim. açıkcası uzun yıllardır faaliyet gösteren bir fansub'un böyle bir sorun yaşaması ve akıbetinin ne olacağının bilinmemesi beni üzdü. Ancak fansub'dan gelen açıklamanın ardından karşılaştığım manzara beni bu durumdan çok daha fazla üzdü. Hiç kimse ekibe "geçmiş olsun" bile demedi. İnanabiliyor musunuz? mangatr kapandığında veryansın edenler, isyan edenler, ağlayıp sızlayanlar... izledikleri serinin bir bölümü 2 saat geç kalsa, "bölüm nerede kaldı?", "çeviri nerede?" diye sormayı kendilerine reva görenler vs. köklü bir fansubun başına böyle bir olayın gelmesini duymadı ya da umursamadı... gerçi birçok fansubun bile umurunda olmadı ya neyse... bu durum karşısında yazıklar olsun diyorum. başka da bir şey demiyorum. bir gün bu fansubların değerini anlayacaksınız ama o zaman birçok şey için çok geç olacak...

ekibe tekrardan geçmiş olsun...

edit: 19 mayıs 2020 itibariyle site düzeltilmiştir.

kan, vahşet, ölüm, savaş, dini öğeler, cinsellik ne ararsanız içinde barındıran, çizimleri ve konusu çok iyi olup henüz ilk bölümden "haydaa, oha" gibi tepkiler vermeme ve ilk üç bölüm sonrası "aga biz nereye düştük" dememe neden olan manga serisidir. 40'lı bölümlere kadar zamanın nasıl geçtiğini anlamadım ve manga gerçekten beni kendine bağladı diyebilirim. Buraya kadar, yani serinin ilk 40-45 bölümlük kısmından bahsedecek olursam seri gerçekten muazzam. bir sonraki bölümü hatta bir sonraki sayfayı bile büyük bir merakla bekliyorsunuz. Ancak bu kısımdan sonra seride işler bir hayli değişmeye ve tempo düşmeye başlıyor. Derken tekrar sürükleyici bir kısım geliyor fakat bu kısım fazla uzun sürmeden bir çırpıda seri bitiyor ve açıkcası sonu hiç tatmin etmiyor. ha seriyi önerir miyim? açıkcası okuyun derim. Final kısmı ve 45-60 arası bölümler beni pek tatmin etmese de geriye kalan kısmının güzel olduğunu ve okumaya değer olduğunu söyleyebilirim.

Ayrıca bu seride benim anlamadığım bir şey var. Siyaset, din, cinsellik, vahşet ve çok daha fazlasını içerisinde bulundurmasına rağmen, seri shounen jump'ta yayınlanmış ve shounen olarak geçiyor. aga bu nasıl shounen? Eğer bu seri shounen ise berserk, basilisk falan da komple shounen... Açıkcası bu serinin shounen olduğunu ben kabul edemem. Bana göre bu seri seinendir.

serinin konusuna gelecek olursak; tüm dünya tamamen karlarla kaplanmıştır. neredeyse bütün canlılar ölmüş, insanlık da yok olmanın eşiğine gelmiştir. geriye kalan az sayıda insan ise bir kutu konserveye bile muhtaç durumdadır ve herkes gıda maddeleri için savaşmaya başlamıştır. delilik, vahşet ve yamyamlığın boy gösterdiği bu çağda, agni, kardeşi ile birlikte çok az insanın olduğu bir köyde yaşamaktadır ve hızlı iyileşme yeteneğine sahiptir. neredeyse ölümsüz sayılabilecek olan agni, bu yeteneği sayesinde kardeşinin ve köydekilerin donarak ya da açlıktan ölmelerini bir şekilde önlemektedir. Ancak böylesi bir çağda, bu güç agni için acaba bir lütuf mudur yoksa lanet mi?


otakuturk.net/foto

okumak için: https://www.mangadenizi.com/index.php/manga/fire-punch

otakuturk.net/foto

iggy - jojo's bizarre adventure

otakuturk.net/foto

özgün karakterleri, benzersiz konusu ve komedisiyle daha ilk bölümden sizleri kendisine bağımlı hale getiren, okurken sıkılmayacağınız ve bol bol güleceğiniz güzel bir manga. Açıkcası ben bir oturuşta güncele geldim ve seriyi gerçekten çok beğendim. mangakanın, seinen ve komedi türlerini birlikte çok güzel işlediğini ve muhteşem bir sonuç elde etmiş olduğunu söyleyebilirim. Eğer okumayanlarınız varsa bence bu seriyi kaçırmasınlar.

konusu: tatsu, geçmişte "ölümsüz tatsu" lakabıyla bilinen efsanevi bir yakuza üyesiyken, bu işleri bırakmış ve ev erkeği olarak hayatını sürdürmeye başlamıştır. Geçmişe bir sünger çekerek evlenmiş, kendini eşine ve ev işleriyle uğraşıp süpermarket indirimlerini kovaladığı bir hayata adamıştır. ancak acaba geçmişi onu rahat bırakacak mıdır? tatsu, huzur dolu bu hayatı sürdürmeyi başarabilecek midir?


otakuturk.net/foto

okumak için: https://noxsubs.com/manga/gokushufudou-ev-erkeinin-yolu

Çizimleri ve konusu gayet iyi olan, okurken eğleneceğiniz, sıkılmadan ve zamanın nasıl geçtiğini anlamadan bir çırpıda güncele geleceğiniz güzel bir webtoon serisi. Açıkcası ben okurken çok eğlendim ve serinin devamını da büyük bir merakla bekliyorum. Ayrıca serinin renkli olması özellikle savaş sahnelerine bambaşka bir tat ve heyecan katmış diyebilirim. Ayrıyeten seriyi okurken sanki manga okumaktan ziyade anime izliyormuşum gibi hissetiğimi de belirtmek isterim. Sözün özü, belki bir kısmınıza göre serinin konusu klişe gibi gelebilir ama okumayı düşünenler varsa da tereddütsüz başlayabilirler. Şunu net bir şekilde söyleyebilirim ki; Bu seri okuyucusunu üzmez, okuyanlar kesinlikle pişman olmaz...

konusu: normal bir üniversite öğrencisi olan Sun Fei, geçirdiği bir kaza sonucu bilincini kaybeder. Sun fei gözlerini açtığında, kendini bambaşka bir dünyada ve bambaşka bir kişi olarak bulur. Sun Fei artık normal bir üniversite öğrencisi değil, Chambord krallığının kralı, Alexander'dır. Gözlerini açtığı bu yeni dünyada bazı özel yeteneklere de sahip olan Sun Fei, bu dünyada dengeleri değiştirecek ve herkesin konuştuğu bir efsane haline gelecektir.


otakuturk.net/foto

okumak için: https://www.mangadenizi.com/index.php/manga/long-live-the-king

pek hayıra alamet olmayan durumdur. çünkü birçok kişi, evde boşta kalınca, kendisine bir meşgale bulmak ve boş zamanını değerlendirmek için bu alanlara yönelmektedir. başta "fena mı işte çevirilen seri sayısı artıyor" diye düşünebilirsiniz. ancak bu dönemde bu işlere girişip de uzun soluklu ve kaliteli işler yapacak kişi sayısı, genelin %3-5'i falan olacaktır. bu oranın daha azı olur mu bilmem ama şundan eminim ki daha fazlası olmayacaktır. Ayrıca artan fansub, çevirmen ve editör sayısı ile birlikte alelade ve baştan savma çeviri ve edit sayısında da çok ciddi bir artış oldu ve olmaya da devam edecektir. son olarak da bu günler bittiğinde ve hayat normale döndüğünde de birçoğu bu işleri bırakacak ve artlarında da yarım ve sahipsiz kalan birçok seri bırakacaklardır. bu yüzden bu işlere girişmek isteyenlerin 2-3 kez tekrar tekrar düşünmeleri gerekmektedir. ayrıca fansublardan da ricam, taraflarına başvuran herkesi ekiplerine almamalarıdır. eğer ki ciddi anlamda çevirmen ve/veya editöre ihtiyaçları varsa ve "bu kişileri illa alalım, kaçırmayalım" diyorlarsa da, en azından bu kişileri bir testten veya eğitimden geçirmelidirler.

fansub adı belirtmeksizin konuyla ilgili bir örnek vermek gerekirse, az önce yakın zamanda çevirilmeye başlamış ve adını ilk kez duyduğum bir çevirmen + editör ikilisi tarafından çevirilen bir seriyi okudum. karakterlerin ülkemiz sokak ağızıyla ve gereğinden fazla argo ile küfür kullanarak konuştuğunu düşünerek, aynı serinin ingilizcesine de bir bakayım dedim ve ne göreyim. karakterler gayet normal ve neredeyse hiç küfür etmeden konuşuyor. ancak çevirisinde neredeyse küfürsüz baloncuk yok ve seri bambaşka bir şeye dönüşmüş. çeviriye gelen yorumlara da baktığımda, birçok kişinin bu durumdan şikayetçi ve benimle aynı fikirde olduğunu gördüm.

sözün özü durum bundan ibaret. yıllardır bu işi yapan fansub yetkilileri bu durum hakkında ne düşünüyor bilmiyorum ama ilerleyen dönemlerde ciddi sıkıntılar ortaya çıkacak gibi gözüküyor ve bence birilerinin bu duruma bir dur demesi gerekiyor.

2008 yılında kurulmup ülkemizde yıllarca faaliyet gösteren ve birçok animeyi türkçe'ye kazandıran başarılı bir fansub. son bir kaç yıldır faaliyetlerine ara vermiş olsalar da bugün geri dönseler hala eskisi kadar izlenirler. kısaca isimleri yeter.

daha fazla bilgi için: https://bolaykimfansub.com/bfs-hakkinda/


otakuturk.net/foto

yıllarca birçok kişi (anime ve mangaseverlerin neredeyse %80'i), anime ve manga arşivi yapan insanlara, birçok hakaret etti, yaptıkları şeyi hor gördü ve onları aşağıladı. Ancak yakın zamanda yaşanan talihsiz bir olay sonucu, bu kişilerin neredeyse tamamı arşivcilerden yardım dilenmeye başladı.

ne oldu? hani arşivlemeye gerek yoktu? hani 2 tıkla istediğiniz her şeye ulaşabiliyordunuz? hani çağ değişmişti? hani arşivcilik geride kalmıştı da arşiv yapanlar geri kalmış zihniyetteydi? düştünüz mü kucağımıza?

ne derler bilirsiniz. keser döner, sap döner. gün gelir hesap döner. horoz d... siz anladınız.

neyse arşivcilerden ricam şudur. eğer arşivinizi paylaşacaksanız bile azıcık bekleyin. bekleyin ki değeriniz bilinsin. biraz bekleyin ki, birileri, söyledikleri sözlerin, ettikleri hakaretlerin ceremesini azıcık çeksin.

matematik bilmeyen cahillerden oluşan kitledir.

örnek vermek gerekirse, 1 kişi, her gün 1 bölüm anime izlese yılda 365 bölüm anime izlemiş olur. 1 animeyi ortalama 25 bölüm olarak kabul edersek, günde 1 bölüm anime izleyen bir animesever, yılda düz hesap 15 tane anime izleyecektir. bu hesaplamaya göre 7 yıldır günde 1 bölüm anime izleyen bir izleyici, 100+ anime izlemiş olur, diyorum ve entryimi burada sonlandırıyorum.

malum kitleye selam olsun...

fansub kurup site açmışsınız, çevirmenler ve editörler dur durak bilmeden çeviri ve edit yapıyor, ortada ciddi bir emek var. Ancak çevirdiğiniz serileri okuyucuya ve/veya izleyiciye tanıtacağınız bir sosyal medya hesabınız yok. ee oldu mu şimdi? tabii ki olmadı. hemen herkesin bir sosyal medya hesabının olduğu, sosyal medyanın ciddi bir iletişim ve reklam aracı haline geldiği bu devirde, sosyal medya hesabınızın olmaması çok büyük bir hata ve eksikliktir. bu devirde sosyal medya hesabı olmayan fansub mu olur la? bu yüzden buradan sosyal medya hesabı olmayan tüm fansublara sesleniyorum. twitter ve instagram gibi platformlarda hesap açın. açmazsanız kaybeden siz olursunuz...

güzel, hareketlı ve sıkılmadan okuyacağınız bir webtoon. başlangıçta çizimler biraz değişik gelse de okudukça çizimlere alışıyorsunuz ve seri su gibi akıp gidiyor. bu yüzden henüz okumamış olanlar varsa okumalarını tavsiye ediyorum.


otakuturk.net/foto

ayrıca 2020 bahar sezonunda animesi yayınlanmaya başlamış olan seridir ve ben bu sezonun en iyi animesi olduğunu düşünüyorum.


otakuturk.net/foto

tower of god