Ülkemizde faaliyet gösteren ve birçok manga, manwha, webtoon vs'nin çevirisini yaparak, bu serileri türkçe'ye kazandıran bazı fansub ve çeviri grupları;
A
Araz Novel ==> https://www.araznovel.com/
Adonis Fansub ==> https://manga.adonisfansub.com/
Anikeyf Fansub ==> http://forum.animekeyfi.tv/
Anisekai fansub ==> https://anisekai.com/
Akatsuki fansub ==> https://akatsukisubs.com/
alois dream fansub
B
Batoto ==> https://bato.to/
Baka Yume Çeviri ==> https://bakayumeceviri.wordpress.com/
bağımsız çevirmenler topluluğu ==> https://bctoplulugu.blogspot.com/
C
Cinnet Fansub ==> https://cinnetfansub.wordpress.com/
D
Dark Angels Fansub ==> http://angelofresistance-tr.com/
diamond fansub ==> henüz siteleri yok
E
Epik Manga ==> https://epikmanga.com/
F
Fratello Fansub ==> https://fratellofansubs.blogspot.com/
G
H
Heterophia fansub ==> http://www.heterophobiafansub.com/
himitsu fansub ==> https://himitsusub.wordpress.com/
I
ikigai manga - https://ikigaiimanga.blogspot.com/
J
K
kotonaru
L
Lovable Fansub ==> https://www.lovablesubs.com/
M
manga tr
Manga Denizi ==> https://mangadenizi.com/
Manga Yatta ==> http://mangayatta.blogspot.com/
Manhua TR ==> https://manhuatr.blogspot.com/
Mavi Manga ==> https://mavimanga.com/
Manga Hanta ==> http://www.mangahanta.com/
Manga Vadisi ==> http://www.mangavadisi.org/
Mabushi Majo ==> http://mabushimajo.com/
Meiji Fansub ==> http://meijisub.com/wp/
Manga row ==> https://www.mangarow.com/
Manga gecesi ==> https://mangagecesi.com/
Manga Ship ==> https://www.mangaship.com/
Manga Naoko ==> https://manganaoko.wordpress.com/
Mangadex ==> https://mangadex.org/
Manga wow ==> https://mangawow.com/
Manga cenneti ==> https://www.mangacenneti.com/
Mangacım ==> http://mangacim.com
Mangasue ==> https://www.manga.animesue.com/
mangastein ==> https://mangastein.com/
minda fansub ==> https://www.mindafansub.com/
N
Nox Subs ==> https://noxsubs.com/
O
Q
Queen fansub ==> https://queenfansub.com/
P
Puzzmos ==> https://puzzmos.com/
R
Rain Drop Fansub ==> http://okuma.raindropfansub.com/
S
soutensubs ==> http://soutensubs.com/
Seri Manga ==> https://serimanga.com/?a=a
stolen fansub
T
Tortuga Çeviri ==> http://tortuga-ceviri.com/
TR Webtoon ==> https://trwebtoon.com/
turşu fansub ==> http://tursufansub.blogspot.com/
türkçe manga ==> https://www.turkcemanga.com/
U
V
w
Webtoon tr ==> http://webtoontr.blogspot.com/
Webtoonizm ==> https://www.webtoonizm.com/
webtoon garden ==> http://webtoongarden.com/
X
Y
Yorozuya otaku türk ==> https://yorozuya-otakuturk.blogspot.com/
Yaoist fansub ==> https://yaoistblog.wordpress.com/
Z
_______________________________________________________
hepsine ayrı ayrı teşekkür ederiz.
not: liste güncellenecektir.
Kurallara geçmeden evvel belirtmek isterim ki otaku türk, anime sözlüğü değil animesever sözlüğüdür. Umarım farkı anlamışsınızdır. Anlamadıysanız da sormaktan çekinmeyin. DM kutusu sağ üst köşede, 2 tıkla bana ya da moderasyondan herhangi bir kişiye sorabilirsiniz ama siz yine de bana sorun.
Kurallar:
Buraya uzunca bir kurallar listesi yazsam, bu kurallar düzeni sağlamak için yeterli olacak mı veya kaçınız bu listeyi okuyacak ya da herkes okusa bile kaç kişi bu kuralların tamamına uyacak? Cevap; kocaman bir soru işareti... Bu yüzden de bu kadar çok bilinmezin olduğu bir ortamda, tüm kuralları kaldırdım. Belki de sadece üşeniyorumdur, bilemezsiniz... Yagami Light'ın da dediği gibi, bu dünyayı sadece iyi olduğunu düşündüğüm insanlarla dolduracağım. Bu yüzden tek kötünün ben olduğumdan emin olun yeter.
Tüm bunlara rağmen, "Böyle olmaz. İlla bir kurallar listesi lazım" diyenler varsa, kendinizi ya da bizi hukuki olarak zor durumda bırakmayın ve kimsenin anasına bacısına ya da değerlerine küfür etmeyin yeter.
Not: Güya herkes okusun diye kısa yazacaktım ama yine uzun oldu -_-
Gelecekte buralar değerlenir...
not: burası geçen 10 yıllık süreçte tarafımca bilmem kaç kez editlenmiştir ve gelecekte de editlenmeye devam edecektir.
Kurallar:
Buraya uzunca bir kurallar listesi yazsam, bu kurallar düzeni sağlamak için yeterli olacak mı veya kaçınız bu listeyi okuyacak ya da herkes okusa bile kaç kişi bu kuralların tamamına uyacak? Cevap; kocaman bir soru işareti... Bu yüzden de bu kadar çok bilinmezin olduğu bir ortamda, tüm kuralları kaldırdım. Belki de sadece üşeniyorumdur, bilemezsiniz... Yagami Light'ın da dediği gibi, bu dünyayı sadece iyi olduğunu düşündüğüm insanlarla dolduracağım. Bu yüzden tek kötünün ben olduğumdan emin olun yeter.
Tüm bunlara rağmen, "Böyle olmaz. İlla bir kurallar listesi lazım" diyenler varsa, kendinizi ya da bizi hukuki olarak zor durumda bırakmayın ve kimsenin anasına bacısına ya da değerlerine küfür etmeyin yeter.
Not: Güya herkes okusun diye kısa yazacaktım ama yine uzun oldu -_-
Gelecekte buralar değerlenir...
not: burası geçen 10 yıllık süreçte tarafımca bilmem kaç kez editlenmiştir ve gelecekte de editlenmeye devam edecektir.
maalesef ülkemiz anime-mangaseverlerininin %90'ı bu sınıfa girmektedir. her şeyi çevrimiçi anime izleme ve/veya manga okuma sitelerinin yöneticilerinin yaptığını zannederler ve fansub nedir, bu serileri kimler çevirip editlemiştir, bu seriler onların önüne gelene kadar kaç kişi emek harcamıştır bilmezler ve umurlarında da olmaz. kısaca asalak tüketicidirler. yaptıkları saygısızlıktır, terbiyesizliktir. tez zamanda bilinçlendirilmeleri gereken kişilerdir. eğer bilinçlenmiyorlarsa da kafalarına vura vura, zorla, bu bilinç beyinlerine sokulmalıdır.
"olm bu başlığı açmayı unutmuşuz lan" dediğim başlık. daha doğrusu ben bu başlığı açtım diye hatırlıyorum ama açmamışım. işin daha garibi ben bu konuyla ilgili bir yere entry yazdım ama nereye yazdım onu da bilmiyorum. her şeyin hayırlısı tabi...
neyse efenim sözlüğümüz 28 Ekim 2022 itibariyle 10 yaşına girmiştir ve domainini de 10 yıllık aldığım için başıma bir iş gelmedikçe en az 10 yıl daha hayatta kalacaktır.
neyse efenim sözlüğümüz 28 Ekim 2022 itibariyle 10 yaşına girmiştir ve domainini de 10 yıllık aldığım için başıma bir iş gelmedikçe en az 10 yıl daha hayatta kalacaktır.
eeeey ottalar! şimdi sizlere soruyorum. kurulduğumuzdan bu yana geçen 8.5 yılda ne yaptık?
popüler insanlarla atıştık,
iç çatışmalarla boğuştuk,
birilerinin reklam yeri olup sonra kullanılmış peçete gibi atıldık,
bazı insanları destekleyip sonra aynı insanlar tarafından eleştirildik,
yeri geldi bize b*k attılar, yeri geldi anamıza sövdüler,
popüler, yeni, eski, genç, yaşlı demeden her kesimi eleştirdik,
kimseye eyvallah deyip boynumuzu bükmedik,
en önemlisi de çizgimizi asla bozmadık.
peki tüm bunlar dışında ne yaptık?
hadi sözlüğün kurulduğu ilk yılı düşelim. benim sözlüğü bıraktığım 2.5 yıllık dönemi de düşelim. geriye kaldı 5 yıl. naptık la biz koca 5 yılda?
ulan bizim 5 yılda imparatorluk olmamız lazımdı. one piece'deki yonkoular, naruto'daki kageler gibi olmamız lazımdı. peki biz ne olduk? hiçbir şey! kimse bizi tanımıyor, bilmiyor. hem de facebook'ta 8.5k, instagram'da 3.1k, twitter'da 1k, grubumuzda 10k ve dc'mizde 40 kişi olmasına rağmen....
üyelere biz interaktif sözlüğüz diyorum, "heee... neyse video paylaş" diyorlar. biz sözlüğüz ne videosu diyorum, "hee... o zaman anime öner" diyorlar. hepinizin .q diyorum, "yeni paylaşım ne zaman gelir" diyorlar. sözlükten içerik paylaşıyorum, "bu ne admin?" diyorlar. hasbinallah....
neyse... nerede yanlış yaptık?
popüler insanlarla atıştık,
iç çatışmalarla boğuştuk,
birilerinin reklam yeri olup sonra kullanılmış peçete gibi atıldık,
bazı insanları destekleyip sonra aynı insanlar tarafından eleştirildik,
yeri geldi bize b*k attılar, yeri geldi anamıza sövdüler,
popüler, yeni, eski, genç, yaşlı demeden her kesimi eleştirdik,
kimseye eyvallah deyip boynumuzu bükmedik,
en önemlisi de çizgimizi asla bozmadık.
peki tüm bunlar dışında ne yaptık?
hadi sözlüğün kurulduğu ilk yılı düşelim. benim sözlüğü bıraktığım 2.5 yıllık dönemi de düşelim. geriye kaldı 5 yıl. naptık la biz koca 5 yılda?
ulan bizim 5 yılda imparatorluk olmamız lazımdı. one piece'deki yonkoular, naruto'daki kageler gibi olmamız lazımdı. peki biz ne olduk? hiçbir şey! kimse bizi tanımıyor, bilmiyor. hem de facebook'ta 8.5k, instagram'da 3.1k, twitter'da 1k, grubumuzda 10k ve dc'mizde 40 kişi olmasına rağmen....
üyelere biz interaktif sözlüğüz diyorum, "heee... neyse video paylaş" diyorlar. biz sözlüğüz ne videosu diyorum, "hee... o zaman anime öner" diyorlar. hepinizin .q diyorum, "yeni paylaşım ne zaman gelir" diyorlar. sözlükten içerik paylaşıyorum, "bu ne admin?" diyorlar. hasbinallah....
neyse... nerede yanlış yaptık?
çoğu sonradan görme animeseverdir. sosyal medyada dikkat çekmeye çalışırlar ve çoğunlukla "türk fansublar b*k gibi" ve "ben türkçe anime izleyemiyorum" gibi ifadeler kullanırlar. bu konuda eleştirdiğinizde ise hayatlarında hiç torrent ya da benzeri uygulama kullanmamış gibi telif hakkı vs. diye zırvalamaya başlarlar. çoğunun animeou, animanist, veteransubs, soutensubs vs. gibi kaliteli ekiplerden bihaber olduklarına yemin edebilirim ama kanıtlayamam. son olarak çoğunun toksik insanlar olduklarını da belirtmek isterim. siz siz olun ruh sağlığınız için aman bulaşmayın...
anime, manga, çizgi roman, oyun, cosplay, japonya, kore vs. severlere hitap etmekte olan aklınıza gelebilecek hemen her konuda bilgi alışverişi yaparken eğlenebileceğiniz,
türkiye'nin ilk alt kültür sözlüğüdür. (28 Ekim 2012 - ... )
edit: 2012 yılında bir anlık hevesle kurduğumuz, kah bırakıp kah geri geldiğimiz, yeri geldiğinde de aylarca yıllarca hiç giremediğimiz bir yer olsa da, tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkanıdır diye tabir edebileceğim yerdir. işte geldim yine buradayım. bu site benim kaderim aga...
> > > kurallar < < <
sosyal medya hesaplarımız;
Facebook: https://www.facebook.com/OtakuTurk
Twitter: https://twitter.com/otakuturknet
Instagram: https://www.instagram.com/otakuturknet/
Steam: https://steamcommunity.com/groups/otakuturk
otakuturk.net/foto
türkiye'nin ilk alt kültür sözlüğüdür. (28 Ekim 2012 - ... )
edit: 2012 yılında bir anlık hevesle kurduğumuz, kah bırakıp kah geri geldiğimiz, yeri geldiğinde de aylarca yıllarca hiç giremediğimiz bir yer olsa da, tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkanıdır diye tabir edebileceğim yerdir. işte geldim yine buradayım. bu site benim kaderim aga...
> > > kurallar < < <
sosyal medya hesaplarımız;
Facebook: https://www.facebook.com/OtakuTurk
Twitter: https://twitter.com/otakuturknet
Instagram: https://www.instagram.com/otakuturknet/
Steam: https://steamcommunity.com/groups/otakuturk
otakuturk.net/foto
"İnsanlar eşit değildir!
Bazıları daha zeki doğar. Bazılarıysa daha güzel.
Bazılarının ailesi yoksuldur. Bazılarınınsa vücudu zayıftır.
Doğum, gelişmek ve yetenek, bütün insanlar farklıdır!
Evet, insanlar farklı olmak için doğar!
Bu yüzden insanlar birbirleriyle savaşır ve yarışır!
Oradan evrim meydana gelir.
Eşitsizlik kötü değildir.
Eşitliğin kendisi kötüdür."
Charles vi Britania – code geass
Bazıları daha zeki doğar. Bazılarıysa daha güzel.
Bazılarının ailesi yoksuldur. Bazılarınınsa vücudu zayıftır.
Doğum, gelişmek ve yetenek, bütün insanlar farklıdır!
Evet, insanlar farklı olmak için doğar!
Bu yüzden insanlar birbirleriyle savaşır ve yarışır!
Oradan evrim meydana gelir.
Eşitsizlik kötü değildir.
Eşitliğin kendisi kötüdür."
Charles vi Britania – code geass
"sınırsız güç sahibi biri kaldıramayacağı bir kaya yapabilir mi? eğer yaparsa sınırsız güç sahibi olduğunu gösterir ama bu kayayı kaldıramayacağı için demek ki gücü sınırsız değildir. ancak eğer kayayı yapamazsa bu yine gücünün sınırsız olmadığını gösterir. peki bu durumda ne yapmalı?
saiga jouji - psycho pass
saiga jouji - psycho pass
Yorozuya Fansub olarak da bilinen Yorozuya - Otaku türk ekibi, Türkiye'nin tek anime-manga sever sözlüğü olan; otaku türk sitesinde buluşan GİNTAMA severlerin kurduğu bir topluluktur.
Ekibin öncelikli amacı; Türkiye'de anime-manga kültürüne bir nebze de olsa katkıda bulunabilmektir.
İlk kez 5 yıl önce kadar önce kimse tarafından çevirilmeyen ve çevirilmek dahi istenmeyen gintama mangasının çevirisini yaparak iş başı yapmış ekiptir.
Kurucular; rassvet - karalamadefteri
Devam ettiren; haruhi
http://yorozuya-otakuturk.blogspot.com
Ekibin öncelikli amacı; Türkiye'de anime-manga kültürüne bir nebze de olsa katkıda bulunabilmektir.
İlk kez 5 yıl önce kadar önce kimse tarafından çevirilmeyen ve çevirilmek dahi istenmeyen gintama mangasının çevirisini yaparak iş başı yapmış ekiptir.
Kurucular; rassvet - karalamadefteri
Devam ettiren; haruhi
http://yorozuya-otakuturk.blogspot.com
Eiichiro Oda tarafından yazılıp çizilen, mangası 1997'den, animesi ise 1999'dan beri devam eden, monkey d. luffy isimli bir gencin, one piece'i bulup korsanlar kralı olmak için denize açılarak korsan olmasının ardından, tayfasıyla beraber başlarından geçen birbirinden heyecanlı maceralarının anlatıldığı seridir.
severek ve büyük bir heyecan ile takip ediyoruz. umarım sonunu görmeye ömrümüz yeter :')
severek ve büyük bir heyecan ile takip ediyoruz. umarım sonunu görmeye ömrümüz yeter :')
başlık hakkındaki ilk entry için kullanılmayan olgu. herhangi bir başlıktaki ilk entry, tanım ya da bkz olmak zorundadır.
"Doğruluk ile çözülemeyecek sorun olmadığı gibi para ile de çözülemeyecek sorun yoktur."
kaiki deishuu - monogatari serisi
kaiki deishuu - monogatari serisi
Güzel ülkemizin bir çok şehrini, ilçe ilçe, köy köy gezmiş biri olarak yazıyorum. Maalesef kitap okumuyoruz. Kitap okumayı bir tarafa bırakın, kamu kurum ve kuruluşlarında evrak imzalarken, evrakları bile okumuyoruz. Şuraya, şuraya ve şuraya imza atıyoruz bitiyor. Resmen yazılı belge görmeye dayanamıyoruz. Bir ortamda konu kitaplara gelince masadaki kişilerin en az yarısı susuyor veya konu değiştiriliyor. Tabi ki herkes kitap okumak zorunda değil fakat çevreme bakıyorum ailem dışında kitap okuyan ancak 3-5 tanıdığım var. Öyle bir hale gelmiş ki ülke "kitaba para veren insan salaktır" diyenler var. Sosyal medya da olmasa, kitap okuyan insanlar bir bir yok oluyor diye düşünecek duruma geldim.
Bu konu hakkında twitter hesabımızdan yaptığım anket benzeri çalışmada da maalesef beklediğim sonucu alamadım. Anime, manga ve çizgi roman deyince akan sular dururken, herkes fikrini düşüncesini ortaya koyarken, kitap deyince önce derin bir sessizlik oluştu daha sonraysa tepki veren yalnızca ufak bir azınlık oldu.
Kitap okuyan insan sayısı zaten azınlıktayken kitap okumanın önüne bir engelde maalesef kütüphanelerimizin işgali. Kütüphaneler günümüzde kitap okumaktan ve araştırma yapmaktan ziyade ders çalışmak için kullanılan alanlara dönüşmüş durumdalar, hatta bazı illerimizde kütüphaneler bildiğin dershaneye dönüşmüş. İlk kapanlar tarafından sandalyeler ve masalar parsellenmiş, her masa ile sandalyenin sahibi belli ve o masa ile sandalyenin o kişiye ait olduğu herkes tarafından kabullenilmiş. Masalara birçok farklı konularda çeşitli kitaplar yığılmış. İçeride parfüm, ter ve o**ruk kokusu birbirine karışmış ve en önemlisi içeridekilerin yarıdan çoğu ya sohbet ediyor ya da telefonla oynuyorlar. Yani birçok kişinin hakkını gasp ediyorlar ve çoğunun gözünde kitapların zerre değeri yok ayrıca kütüphanelere verilmesi gereken değeri vermiyorlar (Gerçekten ders çalışanlara ve gerekli özeni gösterenlere Allah sabır ve zihin açıklığı versin).
Kütüphanelerdeki kitaplar resmen okunmaktan ziyade değnekçilik için kullanılıyor. Raflar bomboş, kitaplar masaların üzerinde ama hiçbiri okunmuyor. Kitapların tek görevi "Burası dolu" demek. Kütüphane görevlileri bile artık pes etmişler. Ben bu kitabı bulamadım deyince "başka bir kitap bak ya da bütlerden sonra gel diyorlar." Bu cevap öğrenciler henüz vizelerdeyse yandınız demek oluyor. Aradığınız kitabın orada bir yerlerde olduğunu biliyorsunuz ama ulaşamıyorsunuz. Yani kitap okuma isteğinizin içine ediyorlar.
Gelelim sonuca ülkede kitap okuyanların ve/veya okumak isteyenlerin önünde birçok engel var. Basım ve yayım maliyetleri, vergiler, ulaştırma, yasaklamalar, engellemeler vs. konularına hiç girmiyorum. Herkes kitap okumak zorunda değil elbet ama kitap okumayı sevdirecek uygulamaları, teşvik ve desteklemeleri de pek görmüyorum. Ancak ülkemizde gençlere örnek olması gereken bir çok kişiyi ve lise, üniversite çağındaki gençlerimizin çoğunun durumunu görüyorum da sonumuz Fahrenheit 451 kitabındaki gibi olmasın diyorum.
Bu konu hakkında twitter hesabımızdan yaptığım anket benzeri çalışmada da maalesef beklediğim sonucu alamadım. Anime, manga ve çizgi roman deyince akan sular dururken, herkes fikrini düşüncesini ortaya koyarken, kitap deyince önce derin bir sessizlik oluştu daha sonraysa tepki veren yalnızca ufak bir azınlık oldu.
Kitap okuyan insan sayısı zaten azınlıktayken kitap okumanın önüne bir engelde maalesef kütüphanelerimizin işgali. Kütüphaneler günümüzde kitap okumaktan ve araştırma yapmaktan ziyade ders çalışmak için kullanılan alanlara dönüşmüş durumdalar, hatta bazı illerimizde kütüphaneler bildiğin dershaneye dönüşmüş. İlk kapanlar tarafından sandalyeler ve masalar parsellenmiş, her masa ile sandalyenin sahibi belli ve o masa ile sandalyenin o kişiye ait olduğu herkes tarafından kabullenilmiş. Masalara birçok farklı konularda çeşitli kitaplar yığılmış. İçeride parfüm, ter ve o**ruk kokusu birbirine karışmış ve en önemlisi içeridekilerin yarıdan çoğu ya sohbet ediyor ya da telefonla oynuyorlar. Yani birçok kişinin hakkını gasp ediyorlar ve çoğunun gözünde kitapların zerre değeri yok ayrıca kütüphanelere verilmesi gereken değeri vermiyorlar (Gerçekten ders çalışanlara ve gerekli özeni gösterenlere Allah sabır ve zihin açıklığı versin).
Kütüphanelerdeki kitaplar resmen okunmaktan ziyade değnekçilik için kullanılıyor. Raflar bomboş, kitaplar masaların üzerinde ama hiçbiri okunmuyor. Kitapların tek görevi "Burası dolu" demek. Kütüphane görevlileri bile artık pes etmişler. Ben bu kitabı bulamadım deyince "başka bir kitap bak ya da bütlerden sonra gel diyorlar." Bu cevap öğrenciler henüz vizelerdeyse yandınız demek oluyor. Aradığınız kitabın orada bir yerlerde olduğunu biliyorsunuz ama ulaşamıyorsunuz. Yani kitap okuma isteğinizin içine ediyorlar.
Gelelim sonuca ülkede kitap okuyanların ve/veya okumak isteyenlerin önünde birçok engel var. Basım ve yayım maliyetleri, vergiler, ulaştırma, yasaklamalar, engellemeler vs. konularına hiç girmiyorum. Herkes kitap okumak zorunda değil elbet ama kitap okumayı sevdirecek uygulamaları, teşvik ve desteklemeleri de pek görmüyorum. Ancak ülkemizde gençlere örnek olması gereken bir çok kişiyi ve lise, üniversite çağındaki gençlerimizin çoğunun durumunu görüyorum da sonumuz Fahrenheit 451 kitabındaki gibi olmasın diyorum.
yahari ore no seishun love come wa machigatteiru serisinin geçmişte yaşadığı bir takım olaylar nedeniyle, insan ilişkileri konusunda farklı bir bakış açısına sahip, seri içerisindeki monologlarıyla bizi bizden alan ve güldürürken düşündüren ana karakteridir.
otakuturk.net/foto
otakuturk.net/foto
ben kibar kızlardan nefret ederim.onlarla sohbet edince meraklanıyor, mesajlaşınca huzursuz hissediyorum. telefonla konuşmuşsak yüzümde aptal bir sırıtmayla, arama geçmişine bakıp duruyorum ama biliyorum ki kibar oldukları için böyle davranıyorlar. bana karşı kibar olan başkasına karşı da kibardır. Ancak her zaman, kendimi bunu unutmuş bir halde buluyorum. eğer gerçek, zalim bir metres ise, eminim ki yalan, kibar bir kızdır. bu yüzden, kibarlık bir yalandır. sürekli beklenti içinde oldum, sürekli yanıldım. bir yerden sonra ümit etmeyi bıraktım. yüz savaştan sağ çıkmış yalnız savaşçı, tecrübeli yalnız, tekrar aynı hataya düşmez. iş kaybetmeye geldiğinde ben en güçlüyüm. bu yüzden, her zaman, kibar kızlardan nefret edeceğim.
hikigaya hachiman - yahari ore no seishun love come wa machigatteiru
hikigaya hachiman - yahari ore no seishun love come wa machigatteiru
yeni sözlükle gelen yeni özelliklerden birisi de rank sistemi, girilen entry, açılan başlık, beğenilme vs. gibi her şey yazarlara belli bir puan kazandırıyor ve kazanılan puanlara göre bir üst statüye çıkıyorsunuz. sözlüğün şimdiki rank sistemi ise şöyle:
0-500 puan ---> rookie
501-1000 puan ---> bronze
1001-2000 puan ---> silver
2001-5000 puan ---> gold
5001-10000 puan ---> platinum
10001-20000 puan ---> diamond
20001-30000 puan ---> elite
30001-40000 puan ---> master
40001-50000 puan ---> grandmaster
tabi ki bu şimdiki rank sistemi, gelecek önerilere göre isimler değiştirilebilir ya da böyle kalabilir.
alternatif rank isimleri önerilerinizi bekliyoruz...
edit: alternatif isim bulunana kadar kaldırılmıştır.
0-500 puan ---> rookie
501-1000 puan ---> bronze
1001-2000 puan ---> silver
2001-5000 puan ---> gold
5001-10000 puan ---> platinum
10001-20000 puan ---> diamond
20001-30000 puan ---> elite
30001-40000 puan ---> master
40001-50000 puan ---> grandmaster
tabi ki bu şimdiki rank sistemi, gelecek önerilere göre isimler değiştirilebilir ya da böyle kalabilir.
alternatif rank isimleri önerilerinizi bekliyoruz...
edit: alternatif isim bulunana kadar kaldırılmıştır.
Sözlüğün kurucusu ve yöneticisi (28 Ekim 2012 - ... )
Nam-ı diğer; adminimsi…
Adına besteler yapılan, şiirler yazılan adam…
Dünyayı ele geçirecek olan kişi…
Vurdu - kırdı, vahşet ve dehşet içeren her türlü anime, film ve dizi önerilerine her daim açık olan adam...
Ayrıca zibidinin, serserinin tekidir. (Erkek milleti değil mi, hepsi aynı .s)
Nam-ı diğer; adminimsi…
Adına besteler yapılan, şiirler yazılan adam…
Dünyayı ele geçirecek olan kişi…
Vurdu - kırdı, vahşet ve dehşet içeren her türlü anime, film ve dizi önerilerine her daim açık olan adam...
Ayrıca zibidinin, serserinin tekidir. (Erkek milleti değil mi, hepsi aynı .s)
manga tr kapandı
meb tarafından, korona virüsü nedeniyle, üniversiteler 3 hafta, ilk ve ortaöğretim kurumları ise 1 hafta süre ile tatil edildi.
tff tarafından, korona virüsü nedeniyle, ülke içerisinde yapılacak olan tüm futbol müsabakalarının nisan ayı sonuna kadar seyircisiz oynanacağı açıklandı.
korona virüsü nedeniyle okulların tatil edilmesi sonucu otobüs ve uçak şirketlerinin siteleri çöktü, otogar ve havalimanlarında uzun kuyruklar oluştu.
bm tarafından yapılan açıklama sonrası, asya ve orta doğudan gelen ve on milyonlarca çekirgeden oluşan çekirge sürüsü iran'a kadar ulaştı.
bu nasıl bir yıl, bu nasıl bir gün
meb tarafından, korona virüsü nedeniyle, üniversiteler 3 hafta, ilk ve ortaöğretim kurumları ise 1 hafta süre ile tatil edildi.
tff tarafından, korona virüsü nedeniyle, ülke içerisinde yapılacak olan tüm futbol müsabakalarının nisan ayı sonuna kadar seyircisiz oynanacağı açıklandı.
korona virüsü nedeniyle okulların tatil edilmesi sonucu otobüs ve uçak şirketlerinin siteleri çöktü, otogar ve havalimanlarında uzun kuyruklar oluştu.
bm tarafından yapılan açıklama sonrası, asya ve orta doğudan gelen ve on milyonlarca çekirgeden oluşan çekirge sürüsü iran'a kadar ulaştı.
bu nasıl bir yıl, bu nasıl bir gün
fratello fansub'un yöneticisi ve sözlüğümüzün değerli bir yazarıdır. kurallara bağlılığı ve ona yanlış yapanı affetmemesiyle de tanınır. iyi bir çevirmen-editör ve iyi bir arkadaştır.
sözlüğün müdavimlerinden olan değerli bir ottamız...
28 ekim 2012'de büyük bir heves ve heyecan ile kurduğumuz otaku türk bugün itibariyle 7 yaşında...
bugün, aradan geçen yıllara ve yaşadığımız birçok olumsuzluğa rağmen hala burada ve dimdik ayakta olmanın mutluluğunu yaşıyoruz.
geçtiğimiz 7 yıl boyunca sosyal medya hesaplarımızda ve/veya sitelerimizde yöneticilik yapmış ve/veya yapmakta olan tüm yöneticilerimize
Melike ÜNAL, Özlem YILMAZ, Kudret ACAROĞLU, Süleyman Ensar AKKUZEY, Elif ÇAVUŞ, tuğba YAĞIZ, Mert ALAGÖZ, Ethem KASUYA, Cem Oğulcan ATALAY, Yunus İNANMAK, Murat TÜFEKÇİ, Ekrem DİNÇER, Ceyda DOĞRU, Mert KESKE, Hazal AVCI, Asude TEKNE, Meltem UZUN, Enes GÜL, Şafak DURAK, Aybike KELEŞ, Muhsin KENGER, Ramazan ÖCAL, Nur Seven YILDIZ, Erkan ARSLAN, Yiğit MANAV, Bahattin ATAMAN, Elif ZORLU, Alperen ERTÜRK, Alparslan ÜNSAL, Koray KORKMAZ, Tolga YILMAZ, Eda AKTEPE'ye...
Ayrıca ismini izinsiz yazmama ve kendisini ifşa etmeme sinirlenebilecek olan diğer yönetici ve yazarlarımıza,
Hala faaliyetine devam eden Yorozuya fansub ekibine,
yıllar evvel çıkarttığımız ancak ömrü fazla uzun olmayan Otta dergi ekibine,
Tüm Otaku Türk üyelerine...
Yaklaşık 8 yıl önce, ilk kez birlikte anime sayfası yöneticiliği yaptığım Animem facebook sayfası eski yöneticileri;
Dilara AKTAN ve Ersin Halil ÖZBİLEN'e,
Yine birlikte çalıştığımız ve kapanan Anime Dükkanı sayfası eski yöneticileri;
Hande Çoban, Ahmet KASAPLAR, Yağmur Deniz, Büşra Mert, Merve KAN ve Harun ÜNAL'a,
Bir dönem bizlerden yardımını esirgemeyen, geçtiğimiz yıllarda faaliyetine son veren Japonkolik sayfası eski yöneticisi Büşra Engin'e,
Zamanında bizlere anime sayfalarını sevdiren ve döneminin en iyi sayfalarından birisi olan, anime team tr sayfası yöneticilerine...
Şimdilerde faaliyetlerine ara veren fakat bir dönem ülkemiz anime ve manga camiasına büyük katkıları olan, dehşet-ül otaku, medeni hali otaku ve anime ai sayfalarının yöneticilerine,
Ayrıca ülkemizdeki faaliyetlerinden ve ülkemiz anime ve manga dünyasına kazandırdıklarından ötürü, türkanime tv, anizm, japon sineması, animefantastica, manga tr, mangatürk ve tüm çeviri fansublarına...
teşekkür ederim/ederiz...
geçen 7 yıl, sizlerle ve sizler sayesinde eğlenceliydi...
hep birlikte nice 7 yıllara...
bugün, aradan geçen yıllara ve yaşadığımız birçok olumsuzluğa rağmen hala burada ve dimdik ayakta olmanın mutluluğunu yaşıyoruz.
geçtiğimiz 7 yıl boyunca sosyal medya hesaplarımızda ve/veya sitelerimizde yöneticilik yapmış ve/veya yapmakta olan tüm yöneticilerimize
Melike ÜNAL, Özlem YILMAZ, Kudret ACAROĞLU, Süleyman Ensar AKKUZEY, Elif ÇAVUŞ, tuğba YAĞIZ, Mert ALAGÖZ, Ethem KASUYA, Cem Oğulcan ATALAY, Yunus İNANMAK, Murat TÜFEKÇİ, Ekrem DİNÇER, Ceyda DOĞRU, Mert KESKE, Hazal AVCI, Asude TEKNE, Meltem UZUN, Enes GÜL, Şafak DURAK, Aybike KELEŞ, Muhsin KENGER, Ramazan ÖCAL, Nur Seven YILDIZ, Erkan ARSLAN, Yiğit MANAV, Bahattin ATAMAN, Elif ZORLU, Alperen ERTÜRK, Alparslan ÜNSAL, Koray KORKMAZ, Tolga YILMAZ, Eda AKTEPE'ye...
Ayrıca ismini izinsiz yazmama ve kendisini ifşa etmeme sinirlenebilecek olan diğer yönetici ve yazarlarımıza,
Hala faaliyetine devam eden Yorozuya fansub ekibine,
yıllar evvel çıkarttığımız ancak ömrü fazla uzun olmayan Otta dergi ekibine,
Tüm Otaku Türk üyelerine...
Yaklaşık 8 yıl önce, ilk kez birlikte anime sayfası yöneticiliği yaptığım Animem facebook sayfası eski yöneticileri;
Dilara AKTAN ve Ersin Halil ÖZBİLEN'e,
Yine birlikte çalıştığımız ve kapanan Anime Dükkanı sayfası eski yöneticileri;
Hande Çoban, Ahmet KASAPLAR, Yağmur Deniz, Büşra Mert, Merve KAN ve Harun ÜNAL'a,
Bir dönem bizlerden yardımını esirgemeyen, geçtiğimiz yıllarda faaliyetine son veren Japonkolik sayfası eski yöneticisi Büşra Engin'e,
Zamanında bizlere anime sayfalarını sevdiren ve döneminin en iyi sayfalarından birisi olan, anime team tr sayfası yöneticilerine...
Şimdilerde faaliyetlerine ara veren fakat bir dönem ülkemiz anime ve manga camiasına büyük katkıları olan, dehşet-ül otaku, medeni hali otaku ve anime ai sayfalarının yöneticilerine,
Ayrıca ülkemizdeki faaliyetlerinden ve ülkemiz anime ve manga dünyasına kazandırdıklarından ötürü, türkanime tv, anizm, japon sineması, animefantastica, manga tr, mangatürk ve tüm çeviri fansublarına...
teşekkür ederim/ederiz...
geçen 7 yıl, sizlerle ve sizler sayesinde eğlenceliydi...
hep birlikte nice 7 yıllara...
"neden derslerine çalışmıyorsun?" sorusuna verilecek en harika cevap olup eğitim-öğretim yıllarımda tarafımca oluşturularak benimsenen ve yıllardır savunduğum bir mottodur. "nasıl?" diye soracak olursanız. hepimiz istemeye istemeye ve kendimizi zorlayarak ders çalışıyor, ruhsal ve zihinsel olarak kendimize zarar veriyoruz. Ayrıca ders çalışırken sinirleniyor. Gerek okula ve derslere gerekse de dersin hocasına küfrediyoruz. özetle özene bezene yaratılmış harika bedenimize zarar vermek ve küfretmek günah olduğu için, bizi bunları yapmaya zorlayan ders çalışmak da dolaylı yoldan günah oluyor.
not: işine gelen kullansın ama sonra pişman olup "senin yüzünden büte kaldım", "senin yüzünden okulum uzadı" veya "senin yüzünden okuldan atıldım" gibi sözleri kabul etmiyorum .s
dipnot: bu motto beni hiç üzmedi :)
yerin dibi not: "son gece de günah mı?" diye soranlar olursa diye yazıyorum. son gece çalışabilirsiniz.
not: işine gelen kullansın ama sonra pişman olup "senin yüzünden büte kaldım", "senin yüzünden okulum uzadı" veya "senin yüzünden okuldan atıldım" gibi sözleri kabul etmiyorum .s
dipnot: bu motto beni hiç üzmedi :)
yerin dibi not: "son gece de günah mı?" diye soranlar olursa diye yazıyorum. son gece çalışabilirsiniz.
en çalışkan motta: lynettebhelliom
en tembel motta: l0st
en aktif otta: trao
en çok entry giren otta: trao
en iyi geri dönüş yapan otta: undertakersss
en çok entry girilen başlık: en sevdiğiniz anime replikleri
en çok beğenilen entry: (bkz:#10795)
not: eklemeler yapılacaktır. ayrıca sizlerde sözlükteki enlerinizi bu başlık altında yazabilirsiniz
en tembel motta: l0st
en aktif otta: trao
en çok entry giren otta: trao
en iyi geri dönüş yapan otta: undertakersss
en çok entry girilen başlık: en sevdiğiniz anime replikleri
en çok beğenilen entry: (bkz:#10795)
not: eklemeler yapılacaktır. ayrıca sizlerde sözlükteki enlerinizi bu başlık altında yazabilirsiniz
yıllardır açılmasını istediğiniz kanal, artık yayında.
adres: https://discord.com/invite/Nxcu7S3Dwc
yıllarca sözlük üyeleri olarak, topluca bir chatango, dc, ts ya da alternatifleri kanal açmamızı istediniz. ancak ben, bu tarz yerlerin, sözlük formatına ters olduğunu, zaten orada konuşulmak, tartışılmak istenilen konuların sözlük formatı kapsamında da konuşulabileceği savundum. ayrıca bu tarz yerlerin sözlük için ölüm demek olduğunu savundum ki hala da bunu savunuyorum. neyse... bu halk yıllarca forumlarda, sözlüklerde konuştu, tartıştı, anlaştı vs. fakat günümüzde herkesin bir dc kanalı var ve modern çağın gerektirdiği üzere bizimde bir dc kanalımızın olması gerekiyordu. bir de sözlüğün ölü olması da kanalı açmamda etkendi diyebiliriz. zaten gelen gidek yok amaaan... dedim ve sonuç olarak artık bir dc sunucumuz var ve faaliyetlerine başladı. ancak bu dc sunucusunu haydi sözlüğe üye çekelim ya da reklam yapıp takipçi kasalım gibi bir zihniyetle açmadığımı da belirtmek isterim. niyetim, anime ve manga takipçileriyle daha sağlıklı iletişim kurmak, sosyal medya sayfaları ve fansublar ile daha yakından tanışıp kaynaşmak ve en önemlisi birlikte eğlenebilmek diyebilirim. sözün özü, haydi gelin beraber eğlenelim.
adres: https://discord.com/invite/Nxcu7S3Dwc
yıllarca sözlük üyeleri olarak, topluca bir chatango, dc, ts ya da alternatifleri kanal açmamızı istediniz. ancak ben, bu tarz yerlerin, sözlük formatına ters olduğunu, zaten orada konuşulmak, tartışılmak istenilen konuların sözlük formatı kapsamında da konuşulabileceği savundum. ayrıca bu tarz yerlerin sözlük için ölüm demek olduğunu savundum ki hala da bunu savunuyorum. neyse... bu halk yıllarca forumlarda, sözlüklerde konuştu, tartıştı, anlaştı vs. fakat günümüzde herkesin bir dc kanalı var ve modern çağın gerektirdiği üzere bizimde bir dc kanalımızın olması gerekiyordu. bir de sözlüğün ölü olması da kanalı açmamda etkendi diyebiliriz. zaten gelen gidek yok amaaan... dedim ve sonuç olarak artık bir dc sunucumuz var ve faaliyetlerine başladı. ancak bu dc sunucusunu haydi sözlüğe üye çekelim ya da reklam yapıp takipçi kasalım gibi bir zihniyetle açmadığımı da belirtmek isterim. niyetim, anime ve manga takipçileriyle daha sağlıklı iletişim kurmak, sosyal medya sayfaları ve fansublar ile daha yakından tanışıp kaynaşmak ve en önemlisi birlikte eğlenebilmek diyebilirim. sözün özü, haydi gelin beraber eğlenelim.
sürekli birbirine benzer konuları işleyen serilerden sıkılan ve farklı tarzda bir manga arayanlar için biçilmiş kaftan olan seridir. ilk bölümden itibaren sizi kendine bağlayan ve bir sonraki bölümde neler olacağını büyük bir merakla bekleten bir seri olduğunu de belirtmek isterim. özellikle benim gibi vurdulu kırdılı, gangster, çete vs. içeren serileri sevenler varsa bu seriyi hiç kaçırmasınlar ve direk okumaya başlasınlar derim. ayrıca serinin çizimleri güzel ve okuması da rahat olduğu için soluksuz bir şekilde okuyacağınızın ve vaktin nasıl geçtiğini anlamadan güncele geleceğinizin de garantisini verebilirim. özellikle çocukluğu sokaklarda geçmiş ve çocukken çok fazla kavga eden biriyseniz bu serinin sizlerde apayrı bir yeri olacağı kanaatindeyim. şayet ben seriyi beğendim ve okumaya da devam ediyorum. aranızda henüz okumamış olanlarınız varsa da okumalarını tavsiye ederim.
konusu: Takemichi Hanagaki ince duvarları olan köpek bağlasan durmayacak bir evde yaşayan ve kendinden altı yaş küçük patronu tarafından aptal yerinen konan bakirin tekidir. Haberleri izlerken, Takemichi ortaokuldaki sevgilisi Hinata Tachibana'nın öldüğünü öğrenir. Hayatındaki ilk ve son sevgilisi, azılı bir örgüt olarak bilinen Tokyo Manji Çetesi tarafından öldürülmüştür. Hayatının dibe vurduğu sırada ortaokul yıllarına zamanda on iki yıl geriye sıçrayarak geri döner!! Hinata'yı kurtarmak ve durmadan kaçtığı hayatını değiştirmek için umutsuz vaka olan yarı zamanlı işçi Takemichi, Kanto'nun en acımasız çetesinde en tepeyi hedeflemek zorundadır!! -alıntıdır-
otakuturk.net/foto
okumak için: https://serimanga.com/manga/tokyorevengers
dipnot: serinin tam ismi Tokyo卍Revengers (tokyo manji revengers)'dır. Ancak başlık ve url'de 卍 karakteri kullanılamadığı için başlık tokyo revengers şeklinde açılmıştır.
konusu: Takemichi Hanagaki ince duvarları olan köpek bağlasan durmayacak bir evde yaşayan ve kendinden altı yaş küçük patronu tarafından aptal yerinen konan bakirin tekidir. Haberleri izlerken, Takemichi ortaokuldaki sevgilisi Hinata Tachibana'nın öldüğünü öğrenir. Hayatındaki ilk ve son sevgilisi, azılı bir örgüt olarak bilinen Tokyo Manji Çetesi tarafından öldürülmüştür. Hayatının dibe vurduğu sırada ortaokul yıllarına zamanda on iki yıl geriye sıçrayarak geri döner!! Hinata'yı kurtarmak ve durmadan kaçtığı hayatını değiştirmek için umutsuz vaka olan yarı zamanlı işçi Takemichi, Kanto'nun en acımasız çetesinde en tepeyi hedeflemek zorundadır!! -alıntıdır-
otakuturk.net/foto
okumak için: https://serimanga.com/manga/tokyorevengers
dipnot: serinin tam ismi Tokyo卍Revengers (tokyo manji revengers)'dır. Ancak başlık ve url'de 卍 karakteri kullanılamadığı için başlık tokyo revengers şeklinde açılmıştır.
son zamanlarda maruz kaldığım, zor ve acı verici durumdur.
büyük bir hevesle anime izlemek istersiniz ama vaktiniz yoktur. güncel olduğunuz serilerin sürekli yeni bölümleri yayınlanır fakat izleyecek zaman bulamazsınız. yine de elbet bir gün izlerim diye indirip durursunuz ama bu sefer de bilgisayarınızın hafızası dolmaya başlar. amaaan neyse, bir ara harddisk'e taşır, oradan izlerim dersiniz ama onları harddisk'e taşıyacak kadar bile vaktiniz yoktur. işte iş yoğunluğu böyle bir şeydir.
özetle, anime izlemek işe engel değildir ama iş, anime izlemeye engeldir... kahrolsun yoğun çalışma temposu
büyük bir hevesle anime izlemek istersiniz ama vaktiniz yoktur. güncel olduğunuz serilerin sürekli yeni bölümleri yayınlanır fakat izleyecek zaman bulamazsınız. yine de elbet bir gün izlerim diye indirip durursunuz ama bu sefer de bilgisayarınızın hafızası dolmaya başlar. amaaan neyse, bir ara harddisk'e taşır, oradan izlerim dersiniz ama onları harddisk'e taşıyacak kadar bile vaktiniz yoktur. işte iş yoğunluğu böyle bir şeydir.
özetle, anime izlemek işe engel değildir ama iş, anime izlemeye engeldir... kahrolsun yoğun çalışma temposu
7 Ekim tarihinde sunucu sağlayan firmanın yaptığı bakım sonucu 2 ay kadar yayında olmayan site, firmanın hatasını düzeltmesi ile birlikte yeniden sahalara geri dönmüştür. Vatana ve millete hayırlı uğurlu olsun...
kymophobia önderliğinde başlayan bireysel hareketin zamanla büyüyerek toplumsal bir harekete dönüşmesidir.
vinland saga animesinin 2. sezonu.
ilk sezonun aksine aksiyondan çok dramın ve thorfinn'in karakter gelişiminin işlendiği bir sezon olmuştur. ben ve benim gibi düşünen izleyiciler için güzel bir sezondur. ancak ilk sezon gibi bolca aksiyon, kan, vahşet vs bekleyenleri üzmüştür.
ilk sezonun aksine aksiyondan çok dramın ve thorfinn'in karakter gelişiminin işlendiği bir sezon olmuştur. ben ve benim gibi düşünen izleyiciler için güzel bir sezondur. ancak ilk sezon gibi bolca aksiyon, kan, vahşet vs bekleyenleri üzmüştür.
mushoku tensei isekai ittara honki desu serisinin 2. sezonudur. mushoku tensei isekai ittara honki desu part 2'nin kaldığı yerden devam etmektedir.
rudeus'un kalkmayan çükünü kaldırmaya çalıştığı sezon da denilebilir.
rudeus'un kalkmayan çükünü kaldırmaya çalıştığı sezon da denilebilir.
ulu önder mustafa kemal atatürk ve silah arkadaşlarına minnettarız. yaşasın ilelebet, bağımsız ve laik türkiye cumhuriyeti!!!
çoğu iyi insandı. aralarında üçkağıtçı, dolandırıcı, trol vs. olanlar da vardı ama yine de hepsini severdim. neyse toprakları bol, mekanları cennet olsun. nur içinde yatsınlar.
"şimdi öldüklerini nereden öğrendin" diye soracaklar ve "ne? nasıl?" gibi tepkiler vererek şok geçirecekler olabilir. Ancak bazı şeyleri kabullenmek ve bununla yaşamaya alışmak gerekir. Eğer ölmemiş olsalardı eminim onlarda burada olurlardı fakat burada olmadıklarına göre demek ki öldüler. Bu durumu böyle kabul edip yolumuza bakacağız. Ölen ölmüştür. Kalan sağlar bizimdir.
"şimdi öldüklerini nereden öğrendin" diye soracaklar ve "ne? nasıl?" gibi tepkiler vererek şok geçirecekler olabilir. Ancak bazı şeyleri kabullenmek ve bununla yaşamaya alışmak gerekir. Eğer ölmemiş olsalardı eminim onlarda burada olurlardı fakat burada olmadıklarına göre demek ki öldüler. Bu durumu böyle kabul edip yolumuza bakacağız. Ölen ölmüştür. Kalan sağlar bizimdir.
hayatta en nefret ettiğim sorulardan biridir. bir anime ile ilgili paylaşım yaptıktan sonra,animenin ismini kaç yere ya da kaç kere yazarsam yazayım yine de bu soru sorulur. Hatta o kadar fazla soruluyor ki, bazen "insanlar acaba benimle dalga mı geçiyorlar yoksa cidden mi soruyorlar" diye düşünmeden edemiyorum ama bir türlü işin içinden de çıkamıyorum. Ancak kimse bu soruyu sormayınca da "hayret kimse animenin adını sormadı" diye şaşırıyorum. bu soru da işte böyle kötü bir alışkanlık yapıyor. sorulsa ayrı dert sorulmasa apayrı...
ülkemizde neredeyse anime-manga-oyun-cosplay vs. ilgili ne kadar platform varsa, kurucularından tutun da üyesine kadar herkesten "bu kültür yayılsın diye yapıyoruz" yalanını duyarsınız. halbuki bu kişi ve platformlardan %90-95'inin amacı bellidir. popüler olmak, para kazanmak, dikkat çekmek vs. vs. zaten gerçekten bu kültür yayılsın diye iş yapanları, ya duymazsınız ya da duysanız bile bu tip kişiler ve platformlar çoğunuzun umrunda dahi olmaz. özetlemek gerekirse bugün popüler ve söz sahibi olup da başlıktaki cümleyi kullanan kişi ve platformların çoğunun amacı kültür yaymak falan değil, ceplerini doldurup sosyal medya hesaplarından takipçi kasmak ve popüler olmaktır. aksini düşünenlerinde henüz ya gözleri açılmamıştır ya da dünyaya pollyanna tarzı bir bakış açısıyla yaklaşmaktadırlar.
not: "abartmıyor musun?" diyenleri şimdiden duyar gibiyim ama inansanız da inanmasanız da durum böyle.....
dipnot: daha uzun yazardım da okumazsınız. ne gerek var. "maksat kültür yayılsın"
not: "abartmıyor musun?" diyenleri şimdiden duyar gibiyim ama inansanız da inanmasanız da durum böyle.....
dipnot: daha uzun yazardım da okumazsınız. ne gerek var. "maksat kültür yayılsın"
pek hayıra alamet olmayan durumdur. çünkü birçok kişi, evde boşta kalınca, kendisine bir meşgale bulmak ve boş zamanını değerlendirmek için bu alanlara yönelmektedir. başta "fena mı işte çevirilen seri sayısı artıyor" diye düşünebilirsiniz. ancak bu dönemde bu işlere girişip de uzun soluklu ve kaliteli işler yapacak kişi sayısı, genelin %3-5'i falan olacaktır. bu oranın daha azı olur mu bilmem ama şundan eminim ki daha fazlası olmayacaktır. Ayrıca artan fansub, çevirmen ve editör sayısı ile birlikte alelade ve baştan savma çeviri ve edit sayısında da çok ciddi bir artış oldu ve olmaya da devam edecektir. son olarak da bu günler bittiğinde ve hayat normale döndüğünde de birçoğu bu işleri bırakacak ve artlarında da yarım ve sahipsiz kalan birçok seri bırakacaklardır. bu yüzden bu işlere girişmek isteyenlerin 2-3 kez tekrar tekrar düşünmeleri gerekmektedir. ayrıca fansublardan da ricam, taraflarına başvuran herkesi ekiplerine almamalarıdır. eğer ki ciddi anlamda çevirmen ve/veya editöre ihtiyaçları varsa ve "bu kişileri illa alalım, kaçırmayalım" diyorlarsa da, en azından bu kişileri bir testten veya eğitimden geçirmelidirler.
fansub adı belirtmeksizin konuyla ilgili bir örnek vermek gerekirse, az önce yakın zamanda çevirilmeye başlamış ve adını ilk kez duyduğum bir çevirmen + editör ikilisi tarafından çevirilen bir seriyi okudum. karakterlerin ülkemiz sokak ağızıyla ve gereğinden fazla argo ile küfür kullanarak konuştuğunu düşünerek, aynı serinin ingilizcesine de bir bakayım dedim ve ne göreyim. karakterler gayet normal ve neredeyse hiç küfür etmeden konuşuyor. ancak çevirisinde neredeyse küfürsüz baloncuk yok ve seri bambaşka bir şeye dönüşmüş. çeviriye gelen yorumlara da baktığımda, birçok kişinin bu durumdan şikayetçi ve benimle aynı fikirde olduğunu gördüm.
sözün özü durum bundan ibaret. yıllardır bu işi yapan fansub yetkilileri bu durum hakkında ne düşünüyor bilmiyorum ama ilerleyen dönemlerde ciddi sıkıntılar ortaya çıkacak gibi gözüküyor ve bence birilerinin bu duruma bir dur demesi gerekiyor.
fansub adı belirtmeksizin konuyla ilgili bir örnek vermek gerekirse, az önce yakın zamanda çevirilmeye başlamış ve adını ilk kez duyduğum bir çevirmen + editör ikilisi tarafından çevirilen bir seriyi okudum. karakterlerin ülkemiz sokak ağızıyla ve gereğinden fazla argo ile küfür kullanarak konuştuğunu düşünerek, aynı serinin ingilizcesine de bir bakayım dedim ve ne göreyim. karakterler gayet normal ve neredeyse hiç küfür etmeden konuşuyor. ancak çevirisinde neredeyse küfürsüz baloncuk yok ve seri bambaşka bir şeye dönüşmüş. çeviriye gelen yorumlara da baktığımda, birçok kişinin bu durumdan şikayetçi ve benimle aynı fikirde olduğunu gördüm.
sözün özü durum bundan ibaret. yıllardır bu işi yapan fansub yetkilileri bu durum hakkında ne düşünüyor bilmiyorum ama ilerleyen dönemlerde ciddi sıkıntılar ortaya çıkacak gibi gözüküyor ve bence birilerinin bu duruma bir dur demesi gerekiyor.
süper kahramanların yozlaştığı ve güçlerini kendi çıkarları doğrultusunda kullandığı bir evrende, the boys isimli bir grubun, yozlaşmış olan bu kahramanlara cezalarını kesmek ve gerekirse onları ortadan kaldırmak için yaptıkları mücadelelerin anlatıldığı çizgi roman ve aynı çizgi romandan esinlenilerek yapılan dizinin ismidir.
açıkcası ben çok beğendim. uzun zamandır izlediğim en iyi dizilerden biriydi. çizgi romanı ise diziden kesinlikle çok çok daha iyi. hem diziyi hem de çizgi romanı bir çırpıda ve soluksuz bir biçimde bitirdim. gayet güzel, bol aksiyonlu ve eğlenceli olan bir seri. yüksek oranda şiddet, argo ve cinsellik içerdiğini de belirtmek isterim. serinin en güzel yanı ise hikayenin süper kahramanlardan ziyade normal insanların gözünden anlatılması diyebilirim. seri, süper kahramanlar gerçek olsaydı insanların onlardan ne kadar korkacağını ya da kapitalist sistemin onları nasıl kullanacağını direkt olarak yüzümüze vuruyor. ayrıca "süper kahraman" denilince zihnimizde oluşan karakteri tamamen değiştiriyor. sonuç olarak izlemeyen ve okumayan kişilere seriyi kesinlikle öneriyorum. mutlaka izleyin ve okuyun derim.
"önce diziyi mi izleyeyim yoksa çizgi romanı mı okuyayım?" diye soracak olursanız. önce diziyi izleyin derim. çünkü dizi ve çizgi roman arasında haliyle bazı farklılıklar var ve açıkcası hikayenin birçok kısmı bir hayli değişmiş durumda. bu yüzden önce dizi diyorum.
son olarak dizi ve çizgi roman arasındaki farkların bir kısmını aşağıya spoiler olarak yazıyorum. isteyenler bakabilirler.
otakuturk.net/foto
açıkcası ben çok beğendim. uzun zamandır izlediğim en iyi dizilerden biriydi. çizgi romanı ise diziden kesinlikle çok çok daha iyi. hem diziyi hem de çizgi romanı bir çırpıda ve soluksuz bir biçimde bitirdim. gayet güzel, bol aksiyonlu ve eğlenceli olan bir seri. yüksek oranda şiddet, argo ve cinsellik içerdiğini de belirtmek isterim. serinin en güzel yanı ise hikayenin süper kahramanlardan ziyade normal insanların gözünden anlatılması diyebilirim. seri, süper kahramanlar gerçek olsaydı insanların onlardan ne kadar korkacağını ya da kapitalist sistemin onları nasıl kullanacağını direkt olarak yüzümüze vuruyor. ayrıca "süper kahraman" denilince zihnimizde oluşan karakteri tamamen değiştiriyor. sonuç olarak izlemeyen ve okumayan kişilere seriyi kesinlikle öneriyorum. mutlaka izleyin ve okuyun derim.
"önce diziyi mi izleyeyim yoksa çizgi romanı mı okuyayım?" diye soracak olursanız. önce diziyi izleyin derim. çünkü dizi ve çizgi roman arasında haliyle bazı farklılıklar var ve açıkcası hikayenin birçok kısmı bir hayli değişmiş durumda. bu yüzden önce dizi diyorum.
son olarak dizi ve çizgi roman arasındaki farkların bir kısmını aşağıya spoiler olarak yazıyorum. isteyenler bakabilirler.
otakuturk.net/foto
28 ekim 2012'de kurulan ve hala faaliyetlerine devam eden biricik sözlüğümüz otaku türk, bugün itibariyle 8 yaşındadır.
iyisiyle, kötüsüyle geçen bu 8 yılda bizimle olduğunuz için hepinize teşekkür ederiz... hep beraber nice yıllara...
(bkz:otaku türk 7 yaşında)
iyisiyle, kötüsüyle geçen bu 8 yılda bizimle olduğunuz için hepinize teşekkür ederiz... hep beraber nice yıllara...
(bkz:otaku türk 7 yaşında)
gerek ülkemiz gerekse de dünyada bir anda popüler olan ve neredeyse herkes tarafından sevilerek oynanan oyun. ayrıca benzeri birçok oyun varken, nasıl ve neden bu kadar popüler olduğunu anlayamadığım oyundur. açıkcası hiç oynamadım ve oynamayı da düşünmüyorum fakat arkadaşlarımın çoğu hem bilgisayarlarında hem de mobil cihazlarda deli gibi oynuyorlar.
son zamanlarda, daha doğrusu son bir yılda böyle bir hayran kitlesi türedi. bu kitle, sosyal medya platformlarındaki her anime konuşmasında, yok one piece şöyle iyi, yok one piece böyle güzel, diye saçma sapan yorumlar yapa yapa insanları seriden soğutuyorlar. farklı animeler ile ilgili yapılan paylaşımların altında konu dışında one piece hakkında konuşuyorlar. pp ve kapak resimlerinde sürekli ortak one piece karakterleri kullanıyorlar ve zaten yıllar önce üretilmiş teorileri de kendi teorileriymiş gibi anlatıyorlar vs. özetle one piece hayranıyım adı altında dikkat çekmeye çalışıyorlar. tam narutardlar, bleach sempatizanları ve cringe haikyuu kitlesi bitti derken ortaya çıkan bu kitle, one piece serisine destekten çok köstek oluyor ve seriyi gerçekten sevenler için adeta bir utanç kaynağı niteliği taşıyorlar. şayet ben, 10 yıla yakındır one piece serisini takip eden biri olarak, bu kitleden utanıyor, yaptıklarını yanlış buluyor ve bu yapılanları seriye hakaret olarak sayıyorum.
bu kitleye sorsan, one piece serisini senden benden iyi biliyorlar. tüm gizemlerini çözmüşler. hatta oda, bunlardan habersiz tuvalete gitmiyor... mesela one piece türkiye sayfasının admini olan, seriyi bilmem kaç kere tekrar tekrar baştan sonra okuyan ve izleyen, birçok teorisi bulunan rayleigh admin, bunların yanında halt etmiş. korsanfan'daki yüzlerce one piece hayranı falan hiçbir şey bilmiyor. smoker admin bunların yanında kim ki? en iyi bunlar....
özellikle son günlerde, "sosyal medyadaki one piece kitlesi yüzünden seriden soğudum", "op'e başlayacaktım ama hakkında yapılan abartı yorumları görünce bıraktım" vs. gibi onlarca yorum ve tweet görmeye başladım. çok değil, bundan 1 yıl öncesine kadar "hakkındaki yorumlar çok iyi olduğu için one piece'e başlıyorum" diyen birçok insan varken, bugünlerde bu gerizekalılar yüzünden insanlar seriden soğuyorlar. son 1 yılda seri ile ilgili ne değişti de insanlar bu seriden soğumaya başladı? cevap basit. çünkü bu sonradan görme fanlar ortaya çıktılar.
şimdi buradan bu arkadaşlara sesleniyorum. bakın hala arkadaş diyorum. ya oturun efendi gibi seriyi takip edin ya da s... gidin. yeter lan içine ettiniz güzelim serinin. gidin başka yerden prim kasın
bu kitleye sorsan, one piece serisini senden benden iyi biliyorlar. tüm gizemlerini çözmüşler. hatta oda, bunlardan habersiz tuvalete gitmiyor... mesela one piece türkiye sayfasının admini olan, seriyi bilmem kaç kere tekrar tekrar baştan sonra okuyan ve izleyen, birçok teorisi bulunan rayleigh admin, bunların yanında halt etmiş. korsanfan'daki yüzlerce one piece hayranı falan hiçbir şey bilmiyor. smoker admin bunların yanında kim ki? en iyi bunlar....
özellikle son günlerde, "sosyal medyadaki one piece kitlesi yüzünden seriden soğudum", "op'e başlayacaktım ama hakkında yapılan abartı yorumları görünce bıraktım" vs. gibi onlarca yorum ve tweet görmeye başladım. çok değil, bundan 1 yıl öncesine kadar "hakkındaki yorumlar çok iyi olduğu için one piece'e başlıyorum" diyen birçok insan varken, bugünlerde bu gerizekalılar yüzünden insanlar seriden soğuyorlar. son 1 yılda seri ile ilgili ne değişti de insanlar bu seriden soğumaya başladı? cevap basit. çünkü bu sonradan görme fanlar ortaya çıktılar.
şimdi buradan bu arkadaşlara sesleniyorum. bakın hala arkadaş diyorum. ya oturun efendi gibi seriyi takip edin ya da s... gidin. yeter lan içine ettiniz güzelim serinin. gidin başka yerden prim kasın
kan, vahşet, ölüm, savaş, dini öğeler, cinsellik ne ararsanız içinde barındıran, çizimleri ve konusu çok iyi olup henüz ilk bölümden "haydaa, oha" gibi tepkiler vermeme ve ilk üç bölüm sonrası "aga biz nereye düştük" dememe neden olan manga serisidir. 40'lı bölümlere kadar zamanın nasıl geçtiğini anlamadım ve manga gerçekten beni kendine bağladı diyebilirim. Buraya kadar, yani serinin ilk 40-45 bölümlük kısmından bahsedecek olursam seri gerçekten muazzam. bir sonraki bölümü hatta bir sonraki sayfayı bile büyük bir merakla bekliyorsunuz. Ancak bu kısımdan sonra seride işler bir hayli değişmeye ve tempo düşmeye başlıyor. Derken tekrar sürükleyici bir kısım geliyor fakat bu kısım fazla uzun sürmeden bir çırpıda seri bitiyor ve açıkcası sonu hiç tatmin etmiyor. ha seriyi önerir miyim? açıkcası okuyun derim. Final kısmı ve 45-60 arası bölümler beni pek tatmin etmese de geriye kalan kısmının güzel olduğunu ve okumaya değer olduğunu söyleyebilirim.
Ayrıca bu seride benim anlamadığım bir şey var. Siyaset, din, cinsellik, vahşet ve çok daha fazlasını içerisinde bulundurmasına rağmen, seri shounen jump'ta yayınlanmış ve shounen olarak geçiyor. aga bu nasıl shounen? Eğer bu seri shounen ise berserk, basilisk falan da komple shounen... Açıkcası bu serinin shounen olduğunu ben kabul edemem. Bana göre bu seri seinendir.
serinin konusuna gelecek olursak; tüm dünya tamamen karlarla kaplanmıştır. neredeyse bütün canlılar ölmüş, insanlık da yok olmanın eşiğine gelmiştir. geriye kalan az sayıda insan ise bir kutu konserveye bile muhtaç durumdadır ve herkes gıda maddeleri için savaşmaya başlamıştır. delilik, vahşet ve yamyamlığın boy gösterdiği bu çağda, agni, kardeşi ile birlikte çok az insanın olduğu bir köyde yaşamaktadır ve hızlı iyileşme yeteneğine sahiptir. neredeyse ölümsüz sayılabilecek olan agni, bu yeteneği sayesinde kardeşinin ve köydekilerin donarak ya da açlıktan ölmelerini bir şekilde önlemektedir. Ancak böylesi bir çağda, bu güç agni için acaba bir lütuf mudur yoksa lanet mi?
otakuturk.net/foto
okumak için: https://www.mangadenizi.com/index.php/manga/fire-punch
Ayrıca bu seride benim anlamadığım bir şey var. Siyaset, din, cinsellik, vahşet ve çok daha fazlasını içerisinde bulundurmasına rağmen, seri shounen jump'ta yayınlanmış ve shounen olarak geçiyor. aga bu nasıl shounen? Eğer bu seri shounen ise berserk, basilisk falan da komple shounen... Açıkcası bu serinin shounen olduğunu ben kabul edemem. Bana göre bu seri seinendir.
serinin konusuna gelecek olursak; tüm dünya tamamen karlarla kaplanmıştır. neredeyse bütün canlılar ölmüş, insanlık da yok olmanın eşiğine gelmiştir. geriye kalan az sayıda insan ise bir kutu konserveye bile muhtaç durumdadır ve herkes gıda maddeleri için savaşmaya başlamıştır. delilik, vahşet ve yamyamlığın boy gösterdiği bu çağda, agni, kardeşi ile birlikte çok az insanın olduğu bir köyde yaşamaktadır ve hızlı iyileşme yeteneğine sahiptir. neredeyse ölümsüz sayılabilecek olan agni, bu yeteneği sayesinde kardeşinin ve köydekilerin donarak ya da açlıktan ölmelerini bir şekilde önlemektedir. Ancak böylesi bir çağda, bu güç agni için acaba bir lütuf mudur yoksa lanet mi?
otakuturk.net/foto
okumak için: https://www.mangadenizi.com/index.php/manga/fire-punch
2012 yılından beri anime arşivi yapan ve arşivinde yaklaşık 1000 anime bulunan birisi olarak, yeni ve daha fazla depolama alanına sahip bir hdd aldım. arşiv yapmaya başladığımda 1080p ve bd video bulmak çok zordu hatta 720p kalitedeki videoları bile bulduğumuzda sevinçten çıldırıyorduk. ancak günümüzde böyle bir problem olmadığı ve birçok serinin bd videolarına dahi kolaylıkla ulaşabildiğimiz için, yeni hdd ile birlikte geçmişten günümüze kadar indirmiş olduğum tüm serileri, günümüzde var olan en yüksek boyutlarıyla yeniden indirmeye başladım. hepsini indirmem biraz zamanımı alacak ama arşivi tamamladığımda gören herkesin ağızının suyunu akıtacak bir arşiv olacak. beklemede kalın :)
2011 yılından beri faaliyette olan ve zankyou no terror, days, dorohedoro, jujutsu kaisen vs. gibi birçok serinin yapımını üstlenen animasyon şirketidir. Anime yapımcıları için adeta bir joker şirkettir. Elinizde kaliteli bir seri var fakat bütçeniz mi düşük? Mappa hemen oradadır. Tam bir fiyat performans şirketidir. Düşük bütçe ile yüksek kalite iş yapmanın adresidir. Ülkemizde telefon kullanıcıları için xiaomi neyse, mappa'da anime yapımcıları için o'dur.
otakuturk.net/foto
otakuturk.net/foto
slam dunk serisinin mangakası inoue takehiko tarafından yapılan açıklamaya göre serinin filmi geliyor.
film ile ilgili duyurular ise https://slamdunk-movie.jp/ bu adresten yapılacakmış
otakuturk.net/foto
bir remake olsa tadından yenmezdi ama buna da şükür şimdilik film de olur.
film ile ilgili duyurular ise https://slamdunk-movie.jp/ bu adresten yapılacakmış
otakuturk.net/foto
bir remake olsa tadından yenmezdi ama buna da şükür şimdilik film de olur.
kasım 2017 tarihinde kapanan fakat yıllardır faaliyetlerine serimanga sitesi üzerinden devam eden ekip, 3 yıl aranın ardından geçtiğimiz aylarda tekrar geri dönmüşlerdi. tam ekip geri döndüler diye sevinirken, okuyucu kitlesi sağolsun, üzücü bir veda yazısı ile birlikte 12 aralık 2020 tarihinde tekrar kapanmıştır.
Açıkçası tekrar döndüler diye sevinirken bir anda tekrar kapanmaları bir hayli üzdü. Daha önceki sefer böyle olmamıştı ama bu sefer içimden bir şeyler koptu sanki, ifade edemediğim bir duygu. Veda yazılarını da baştan sonuna kadar okudum. Anlayana "sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az" şeklinde olmuş fakat ben veda yazısını okuduktan sonra, bir müddet boş gözlerle ve mal mal hala ekrana bakarken, "seriler ne olacak" diye ağlayanları görünce sinirim tepeme çıkmadı değil. Zaman gelir geçer, seriler ve çevirenler değişir fakat giden geri döner mi? Bu insanlar bir gün bunu da anlarlar diye umuyorum ama zor, anlasalar bile bazı şeyler için çok geç olmuş olacak. Neyse...
Her şey için teşekkürler, elinize, emeğinize, yüreğinize sağlık sad scans ekibi...
Açıkçası tekrar döndüler diye sevinirken bir anda tekrar kapanmaları bir hayli üzdü. Daha önceki sefer böyle olmamıştı ama bu sefer içimden bir şeyler koptu sanki, ifade edemediğim bir duygu. Veda yazılarını da baştan sonuna kadar okudum. Anlayana "sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az" şeklinde olmuş fakat ben veda yazısını okuduktan sonra, bir müddet boş gözlerle ve mal mal hala ekrana bakarken, "seriler ne olacak" diye ağlayanları görünce sinirim tepeme çıkmadı değil. Zaman gelir geçer, seriler ve çevirenler değişir fakat giden geri döner mi? Bu insanlar bir gün bunu da anlarlar diye umuyorum ama zor, anlasalar bile bazı şeyler için çok geç olmuş olacak. Neyse...
Her şey için teşekkürler, elinize, emeğinize, yüreğinize sağlık sad scans ekibi...
Bugün herhangi bir çevrimiçi manga, webtoon, manhua vs. okuma sitesine ya da herhangi bir fansub'ın sitesine girdiğinizde, webtoonların, manga, manhua vs. diğer tüm türlerin hepsinden daha fazla okunduğunu görürsünüz. Böyle bir okuyucu kitlesi karşısında da birçok fansub'ın artık manga çevirisini bıraktığını ve sadece webtoon çevirmeye başladığını da görmüşsünüzdür. Hatta günümüz türk fansubları arasında webtoon çeviren ekip sayısı, manga çeviren ekip sayısından daha fazla hale gelmiştir. Tabiri caizse webtoon yok satmaktadır, su gibi gitmektedir. Bu durum karşısında ben de bir merakla sitenin hesaplarından anket yaptım ve hem instagram'da hem de twitter'da yaptığım anketler sonucunda aşağıdaki resimlerdeki sonuçlar ortaya çıktı.
otakuturk.net/foto
otakuturk.net/foto
Yukarıda da gördüğünüz üzere manga'yı tercih eden kişilerin oranı %70'in üzerindeyken, webtoon'u tercih edenler %25 bile çıkmadı. Sonuçlar karşısında ben şok, ben iptal, ben g*t... Kendi kendime "nasıl bu sonuçlar çıktı" diye sordum. Çünkü ortada bir sorun var. Okunma sayıları, talep oranları, okuyucu kitlenin durumu ortada.. ya oy verenler yalan söylüyor ya da başka bir şey var. tam balataları sıyırıyordum ki dm'ler aklıma geldi. Hemen açtım ve aşağıdaki mesajlar karşıma çıktı.
otakuturk.net/foto
ulan meğerse okuyucuların büyük bir kısmı manga ve webtoon'un ne olduğunu bilmiyormuş. okuyorlar, sağda solda övüyorlar, oy veriyorlar ama ne okuduklarını ya da ne hakkında konuştuklarını bilmiyorlar. Harbiden kitle önüne bok koysan okuyacak hale gelmiş. çevir önüne koy, okusun da ne olduğunun ya da ne okuduğunun önemi yok. türkçe ve çizimleri güzel mi? tamam. ver oradan kardeşime 2 bölüm, okusun.
son olarak bilmeyenler için;
(bkz:manga)
(bkz:webtoon)
(bkz:webcomic)
(bkz:manhua)
light novel
otakuturk.net/foto
otakuturk.net/foto
Yukarıda da gördüğünüz üzere manga'yı tercih eden kişilerin oranı %70'in üzerindeyken, webtoon'u tercih edenler %25 bile çıkmadı. Sonuçlar karşısında ben şok, ben iptal, ben g*t... Kendi kendime "nasıl bu sonuçlar çıktı" diye sordum. Çünkü ortada bir sorun var. Okunma sayıları, talep oranları, okuyucu kitlenin durumu ortada.. ya oy verenler yalan söylüyor ya da başka bir şey var. tam balataları sıyırıyordum ki dm'ler aklıma geldi. Hemen açtım ve aşağıdaki mesajlar karşıma çıktı.
otakuturk.net/foto
ulan meğerse okuyucuların büyük bir kısmı manga ve webtoon'un ne olduğunu bilmiyormuş. okuyorlar, sağda solda övüyorlar, oy veriyorlar ama ne okuduklarını ya da ne hakkında konuştuklarını bilmiyorlar. Harbiden kitle önüne bok koysan okuyacak hale gelmiş. çevir önüne koy, okusun da ne olduğunun ya da ne okuduğunun önemi yok. türkçe ve çizimleri güzel mi? tamam. ver oradan kardeşime 2 bölüm, okusun.
son olarak bilmeyenler için;
(bkz:manga)
(bkz:webtoon)
(bkz:webcomic)
(bkz:manhua)
light novel
2019 yılına damgasını vuran ve ilk bölümünden son bölüme kadar gerilim dozajının hiç düşmediği seridir. bir kaç sahne dışında fazla aksiyon sahnesi olmamasına rağmen, her an aksiyonun içerisindeymişcesine sizleri heyecanlandıran bir seri olduğunu da belirtmek isterim. gerilim, gizem, akıl oyunları, casusluk, ihanetler, ikili oyunlar, kan, vahşet vs. ne ararsanız bu seride fazlasıyla mevcuttur. bir oturuşta, soluksuz ve sıkılmadan izleyeceğiniz bir seri. izlemeyi düşünenler tereddütsüz başlayabilirler.
edit: kırık linkler kaldırılmıştır
edit: kırık linkler kaldırılmıştır