Yavaştan yerini hızlı etkileşimli platformlara bırakıyor gibi. İnternete, iletişim yollarına ve bilgiye erişimin kolaylaşması mı acaba buna neden olan? Önceden sözlükler ve benzeri yerler insanlar resim vs yükleyemedikleri için tercih ediliyordu, gündemi takip etmek ve onun üzerinde yorumlarda bulunmak için. Sosyal medya ile kolaylaşan içerik paylaşımı bizi git gide uzaklaştırıyor bu platformlardan.
Kısacası internet kültürü hızlı bir şekilde değişiyor. Belki de sözlüğün platformlarından en çok takip edilenin İnstagram olup sözlüğün kendisinde aktif sayısının az olması da bu yüzdendir. Bir miktar iç burkmuyor değil bu durum.
sözlük kültürü
bugün internette bir şey arattığınızda, karşınıza çıkacak olan ilk sitelerden birisi ekşi sözlük'tür. 90'lı yılların sonunda kurulan ve yıllardır faaliyet gösteren ekşi sözlük, binlerce kişi tarafından aktif olarak kullanılan ve her gün on binlerce yeni tanım ve/veya içerik girilen bir site konumdadır. ülkemizde sözlük kültürünün bu kadar yayılmasındaki en büyük pay sahibi de şüphesiz ki ekşi sözlüktür. kurulduğu günden bu yana hızla büyümüş ve gün geçtikçe de büyümektedir.
sesini duyurmak, bir ideolojiyi savunmak, sevdiği şeylerden bahsetmek.. vs. gibi birçok farklı düşüncedeki insanlar, kendi düşüncelerini, random bir şekilde ve korkmadan, içlerinden nasıl geliyorsa o şekilde ekşi sözlükte yazmış ve zamanla da bu durum birçok kişi için süreklilik haline gelmiştir. ekşi sözlüğün popüler olması ve sözlük kullanıcılarının sayısının artmasıyla birlikte farklı kişiler ve kitleler tarafından pek çok yeni sözlük kurulmuştur. inci sözlük, uludağ sözlük ve otaku türk sözlük bunlardan bazıları olarak gösterilebilir.
sözlükler zamanla insanların hayatlarında daha fazla yer tutmaya ve bir kültürün, günümüzde sözlük kültürü olarak bahsedilen şeyin oluşmasına zemin hazırlamıştır. bugün ben dahil pek çok kişi, her gün düzenli olarak sözlüklere içerik girer. hatta hiçbir içerik girmese dahi illa ki sözlüklere girer ve bir şeyler okur veya okumasa bile bir gezinir çıkar. çünkü bu artık alışkanlıktan ziyade refleks gibi bir durum haline gelmiştir. işte bu sözlük kültürüdür.
geçmişte birçok kişi bu kültürün bir parçası olmak, bu kültürde bir yer sahibi olmak istemiştir. örneğin; 2012-2013 yıllarında yaşadığım ilçenin o zamanki nüfusu 18 bin olmasına rağmen, ekşi sözlükte yazar olmak için çaylak olarak sıra bekleyenlerin sayısı 40 bin kişiyi aşmıştır. o tarihlerde ise inci sözlükte de durum pek farklı değildir. o tarihlerde insanlar bu sözlüklerdeki yazar hesaplarını yüzlerce hatta binlerce liradan satılığa çıkartmış ve birçok kişi de bu hesapları satın almıştır. geçmişte birçok ünlü şahsın bile sözlüklerde hesap satın aldığı söylenmiştir.
Günümüzde ise yeni, popüler ve uluslararası alanda hizmet veren birçok sosyal medya sitesinin açılması ve insanların büyük bir çoğunluğunun ilgi or....su olması ve sözlüklerin bambaşka hallere gelmesi sebebiyle, sözlük kültürü yavaş yavaş yok olma hatta ölme noktasına gelmiştir. bugün birçok eski kullanıcı, sözlüklerde yazmayı bırakmıştır. her geçen günde birçok başka kullanıcı sözlüklerde yazmayı bırakmaktadır. hatta geçtiğimiz yıllarda inci ve uludağ sözlük satıllmış, ekşi sözlük de ise ssg sözlüğü bıraktığını açıklamıştır.
Sözün özü, insanların gün geçtikçe daha fazla ilgi or...su olması ve bir düşünce ya da duyguyu ifade etmeye çalışmaktan ziyade dikkat çekmeye çalışmaları sebebiyle, sözlük kültürü gün geçtikçe yok olmaktadır.
@1'in de bahsettiği üzere, bugün farklı sosyal medya platformlarında binlerce takipçimiz olmasına rağmen, sözlükte aktif olarak 20'den az kışinin yazmasının en büyük sebebi de insanların bu ilgi or...luğudur.
sesini duyurmak, bir ideolojiyi savunmak, sevdiği şeylerden bahsetmek.. vs. gibi birçok farklı düşüncedeki insanlar, kendi düşüncelerini, random bir şekilde ve korkmadan, içlerinden nasıl geliyorsa o şekilde ekşi sözlükte yazmış ve zamanla da bu durum birçok kişi için süreklilik haline gelmiştir. ekşi sözlüğün popüler olması ve sözlük kullanıcılarının sayısının artmasıyla birlikte farklı kişiler ve kitleler tarafından pek çok yeni sözlük kurulmuştur. inci sözlük, uludağ sözlük ve otaku türk sözlük bunlardan bazıları olarak gösterilebilir.
sözlükler zamanla insanların hayatlarında daha fazla yer tutmaya ve bir kültürün, günümüzde sözlük kültürü olarak bahsedilen şeyin oluşmasına zemin hazırlamıştır. bugün ben dahil pek çok kişi, her gün düzenli olarak sözlüklere içerik girer. hatta hiçbir içerik girmese dahi illa ki sözlüklere girer ve bir şeyler okur veya okumasa bile bir gezinir çıkar. çünkü bu artık alışkanlıktan ziyade refleks gibi bir durum haline gelmiştir. işte bu sözlük kültürüdür.
geçmişte birçok kişi bu kültürün bir parçası olmak, bu kültürde bir yer sahibi olmak istemiştir. örneğin; 2012-2013 yıllarında yaşadığım ilçenin o zamanki nüfusu 18 bin olmasına rağmen, ekşi sözlükte yazar olmak için çaylak olarak sıra bekleyenlerin sayısı 40 bin kişiyi aşmıştır. o tarihlerde ise inci sözlükte de durum pek farklı değildir. o tarihlerde insanlar bu sözlüklerdeki yazar hesaplarını yüzlerce hatta binlerce liradan satılığa çıkartmış ve birçok kişi de bu hesapları satın almıştır. geçmişte birçok ünlü şahsın bile sözlüklerde hesap satın aldığı söylenmiştir.
Günümüzde ise yeni, popüler ve uluslararası alanda hizmet veren birçok sosyal medya sitesinin açılması ve insanların büyük bir çoğunluğunun ilgi or....su olması ve sözlüklerin bambaşka hallere gelmesi sebebiyle, sözlük kültürü yavaş yavaş yok olma hatta ölme noktasına gelmiştir. bugün birçok eski kullanıcı, sözlüklerde yazmayı bırakmıştır. her geçen günde birçok başka kullanıcı sözlüklerde yazmayı bırakmaktadır. hatta geçtiğimiz yıllarda inci ve uludağ sözlük satıllmış, ekşi sözlük de ise ssg sözlüğü bıraktığını açıklamıştır.
Sözün özü, insanların gün geçtikçe daha fazla ilgi or...su olması ve bir düşünce ya da duyguyu ifade etmeye çalışmaktan ziyade dikkat çekmeye çalışmaları sebebiyle, sözlük kültürü gün geçtikçe yok olmaktadır.
@1'in de bahsettiği üzere, bugün farklı sosyal medya platformlarında binlerce takipçimiz olmasına rağmen, sözlükte aktif olarak 20'den az kışinin yazmasının en büyük sebebi de insanların bu ilgi or...luğudur.
hız ve bir şey öğrenmek ya da ifade etme isteğinin eskiye oranla ciddi anlamda düşmesi kaynaklı olabileceğini düşündüğüm durum. Eskiden ilgimizi çeken bir konuda bilgi sahibi olan kişilerin yorumları bizler için bir şeyler ifade ediyordu. Televizyon kültüründe yetişen insanlar, televizyonun insanlara gösterdiği dünyanın dışıyla ilgili büyük bir merak içerisindeydi.. forumlar ve sözlükler bu etkileşimi veriyordu insanlara, bu yüzden de yüksek oranda talep görüyordu. bunun ciddi bir açık olduğu ortadaydı ve şirketler de bunu değerlendirdiler ve insanların bu isteğini farklı formlara da dönüştürmeye ve daha efektif şekillere kanalize etmeye başladılar ve bunlar üzerinden de ciddi sektörler oluştu. sırasıyla önce bloglar, sonrasında twitch yayınları, youtube kanalları, twitter, instagram postları, "merak" ile gelen kitlenin ulaşmak istediklerini daha nokta atışı, kolay ve tatmin edici şekilde erişilebilir kıldı. E insanları bu kadar kolaya alıştırınca; düşünceye, zaman harcamaya bir şeyler okumaya pek yer kalmamaya başladı. Ki zamanla da insanlar merak ve bilgi konusunda da doyuma ulaştılar çünkü her şeyin gayet rahat ulaşılabilir durumda oluşu sentetik bir güvende ve "bir şeyi bilmek için çaba sarf etmeme gerek yok çünkü erişmek istediğimde yanımda olacağını biliyorum" hissi de veriyor. Eskiden oturup zaman harcadığımız şeyleri öğrenmek için pek o kadar çaba sarf etmeye gerek duymuyoruz.
bunun sonucu olarak da her şey üzerinde düşünülmeksizin hızlıca tüketiliyor ki zaten eskiye nazaran daha hızlı ve çok miktarda da üretiliyor.. Artık bir şeylerin üzerinde konuşmanın eskisi kadar ehemmiyeti yokmuş gibi. ki üretilenler de artık buna göre üretiliyor. bir dizi, film, anime ya da herhangi bir içerik için izleyicinin derinlik, iyi hikaye, hayatın anlamı, harika detaylar, yeni ufuklar falan beklentisi yok artık. kendine yakın tanıdık karakterler kişiler bulabilmek, iyi vakit geçirebilmek, o anlık işe yaraması.. değerlendirmeye gelince de basitçe beğenmek ya da beğenmemek.. bütün mesele büyük ölçüde buymuş gibi. üretimin değeri düşünce kimsenin ince üretesi de gelmiyor.. tüketicinin de uzun uzun paragraf, yorumlar okuyası ya da detaylı derin şeyler izleyesi de yok zaten.. böyle böyle ölüyor yavaş yavaş işte kültürler de...
aslında düşününce atıyorum bi 15-20 yıl önce de pek o kadar yoktu. Geçiş dönemleri de sanırım bize bu "eski güzel günler" illüzyonunu veriyor olabilir. İnternetin ilk yaygınlaştığı dönemlerde internette olan ve bu forumlarda sözlüklerde bulunan kişiler zaten "önüne geleni hızlıca tüketip geçmek isteyecek" kişilerden ayrılan, merak dolu, anlam, detay peşinde koşan kişilerdi... Bu yüzden de bu kişilerin kültürü internetin normuydu. Çünkü nüfusu da ana kontenti de oluşturanlar da bu kişilerdi. O zamanın influencerları böyle insanlardı. Sonrasında diğer normal çoğunluk da internette yerini aldıkça sistemler de onlara göre şekil almış oldu. Çünkü böyle çalışır zaten ister istemez... midnight in paris filmi bunun edebiyat versiyonunu çok hoş bir şekilde ele alıyor. her çağda böyle dalgalanmalar oluyor işte.. kendi çapımızda elimizden geleni yapmak dışında yapılabilecek çok bir şey yok. çoğunluğun vasatlığı her zaman emek zaman harcanılarak elde edilecek şeyleri yutulmaya ya da şekil değiştirmeye zorluyor..
ama ben şu durumda önceki birkaç yıla nazaran biraz daha optimist bakıyorum açıkçası. 1 yıllık evde oturma zorunluluğu ve youtube vs. düzenlemeleri beklediğim ayarda olmasa da bir fark oluşturdu internetin genel talep ve yönelim durumunda. Sözlük kültürünü canlandırmaya yeter mi bilemiyorum ama okuma/yazma kültürüne bir az da olsa geri dönüş bekliyorum şahsen en azından bu önümüzdeki süreçte.
bunun sonucu olarak da her şey üzerinde düşünülmeksizin hızlıca tüketiliyor ki zaten eskiye nazaran daha hızlı ve çok miktarda da üretiliyor.. Artık bir şeylerin üzerinde konuşmanın eskisi kadar ehemmiyeti yokmuş gibi. ki üretilenler de artık buna göre üretiliyor. bir dizi, film, anime ya da herhangi bir içerik için izleyicinin derinlik, iyi hikaye, hayatın anlamı, harika detaylar, yeni ufuklar falan beklentisi yok artık. kendine yakın tanıdık karakterler kişiler bulabilmek, iyi vakit geçirebilmek, o anlık işe yaraması.. değerlendirmeye gelince de basitçe beğenmek ya da beğenmemek.. bütün mesele büyük ölçüde buymuş gibi. üretimin değeri düşünce kimsenin ince üretesi de gelmiyor.. tüketicinin de uzun uzun paragraf, yorumlar okuyası ya da detaylı derin şeyler izleyesi de yok zaten.. böyle böyle ölüyor yavaş yavaş işte kültürler de...
aslında düşününce atıyorum bi 15-20 yıl önce de pek o kadar yoktu. Geçiş dönemleri de sanırım bize bu "eski güzel günler" illüzyonunu veriyor olabilir. İnternetin ilk yaygınlaştığı dönemlerde internette olan ve bu forumlarda sözlüklerde bulunan kişiler zaten "önüne geleni hızlıca tüketip geçmek isteyecek" kişilerden ayrılan, merak dolu, anlam, detay peşinde koşan kişilerdi... Bu yüzden de bu kişilerin kültürü internetin normuydu. Çünkü nüfusu da ana kontenti de oluşturanlar da bu kişilerdi. O zamanın influencerları böyle insanlardı. Sonrasında diğer normal çoğunluk da internette yerini aldıkça sistemler de onlara göre şekil almış oldu. Çünkü böyle çalışır zaten ister istemez... midnight in paris filmi bunun edebiyat versiyonunu çok hoş bir şekilde ele alıyor. her çağda böyle dalgalanmalar oluyor işte.. kendi çapımızda elimizden geleni yapmak dışında yapılabilecek çok bir şey yok. çoğunluğun vasatlığı her zaman emek zaman harcanılarak elde edilecek şeyleri yutulmaya ya da şekil değiştirmeye zorluyor..
ama ben şu durumda önceki birkaç yıla nazaran biraz daha optimist bakıyorum açıkçası. 1 yıllık evde oturma zorunluluğu ve youtube vs. düzenlemeleri beklediğim ayarda olmasa da bir fark oluşturdu internetin genel talep ve yönelim durumunda. Sözlük kültürünü canlandırmaya yeter mi bilemiyorum ama okuma/yazma kültürüne bir az da olsa geri dönüş bekliyorum şahsen en azından bu önümüzdeki süreçte.