titaniagnell

1991 de kurulmuş önceki adı baphomet olan death metal grubu.
şarkıların temaları ilk başta paganizm üzerine olmakla birlikte zaman geçtikçe felsefi bir hal almış ve satanizme kaymıştır
ne yazıkki daha sonra iş iyice çığrından çıkar:kliplerinde gerçekten ayin yapmaya ve gerçek kan kullanmaya başlarlar:bununla kötü gözleri üzerine alan grup polonyada verdikleri bir konserde incil parçalayıp papaya ve kiliseye hakaretlerde bulunurlar:sonuç olarak grubun birdenbire yanan yıldızı birdenbire sönüverir.
bunların dışında ilk kurulduğu yıllarda black metal olarak piyasaya sürdüğü albümlerin dinlenilesi olduğunu düşünüyorum.. diğerleri hakkında sadece şunu söyleyeceğim;
eğer dinleyecekseniz ve mide sorununuz varsa klipleri izlemeyin.

ister istemez rukiye diye telaffuz ettiğim shinigami

feyizli adamdım vesselam
sigarasına da pek düşündü rahmetli..

turuncunun en güzel tonu

fetişizm furyasından fırlama bir karakterdir

animedeki en sevdiğim karakter. adamın dibidir. kafa adamdır içi sert dışı yumuşak diyebileceğiniz tiplerdendir. kendisine gerçekten hayranım özellikle luffyle aralarındaki ilişkiye.. konuşunca iyi konuşur güzel konuşur manyak konuşur;ekran karşısından şekilden şekle girerim. bazen hararetlenip evin içini dolaşmaya çıkarım.. tanıdıklarım kadarıyla onu sevmeyenini görmedim. görmemde

fairy tailde 46 bölüm izlemistim ilk başladığımda.. gözlerim kanlanmisti laaan skihikhsiyv ama pişman değilim :))

hunharca gülmenin kitabını yazmış shinigamidir

ben alarm kurardım erken saatlerde kalkabilmek için.. anime kültürü küçüklükten beri kanıma işlemiş belli ki

bombay ne hollywooddan esinlenerek oluşturulmuş hindi dilinde filmler üreten ticari hint sineması. dünyada en çok film üreten ülke olan hindistan'da filmlerin neredeyse dörtte biri bollywood'da üretilmiştir

zombi ana temalı aksiyonu ve ecchisi bol izlenilmesi gereken lezzetli animelerdendir
konusu oldukça ilginç olmakla beraber merak uyandırıcıdır. dünyada hızla yayılan bir zombi salgını bir liseyide vurmuştur , bir kaç öğrencinin ilk başta hayatlarını kurtarma daha sonra insanlığa hizmet amacıyla içinde bulundukları durumu inceler.. sadece ecchi değilde aksiyonla beraber verilen ecchiler çok daha izlenilesi oluyor düşüncesini benimsemiş ottalarıma tavsiye ederim

ayrıca (bkz:yarım biten animeler)

mini minicik kawaii shinigami

yanlış kullanımı yüzünden ülkemizde her yıl onlarca kişinin canına mal olan ısınma aracı..

soba deyince aklıma ; bizim yayladaki evimizde hiç unutmam bir kömür sobamız vardı kışın oraya gittiğimizde ailecek hatta sülalecek o küçücük odada doluşup o sobanın etrafında ısınmaya çalışırdık..
sobanın mayıştırıcı sıcaklığı,
kestanelerin enfes kokusu,
sobanın üzerinde kaynayan su kabı felan olursa ondan çıkan cızırtı ,
çok samimi bir ortamdı yaa.. tabi anneannemin ölümünden sonra pek gidemedik hatta hiç gidemedik ama o anıları tadı hala damağımda..
soba bizim kültürümüzle içten içe kaynaşmış, artık milli değerlerimizden biri haline gelmiş durumda ve giderek de unutuluyor..

black rock shooter'daki renkleri öğrenme isteğiyle dolup taşan deli dolu kızımız. takıntı derecesinde bağlandığı bir hikaye kitabı vardır ve hayat felsefesini bu kitaba göre kurmuştur.

tipik fb oyunu.ilk gördüğümde biraz oynayıp daha sonra bağımlılık yapmadan bırakmıştım ucundan yırttım yani

bana kızıl saçı sevdiren anime karakteri :3

küçüklüğümde hocanın zoruyla bu oyunu oynadığım için şimdi iyi gözle bakamadığım vasat oyun.. sevmememin nedeni o mendili hiç bana atmazlardı -.- bütün ders otururdum öyle ayrıca insan yedisinde neyse yetmişinde de odur sözüyle orantılı olarak okulda uyuyup aylaklık yapabilmek için kenara köşeye kaçardım ve oyun oynamak benim için fazla zahmetliydi..

öncelikle belirtmek isterim ki mecha animeler hakkında müthiş on yargılı biri olarak ben son zamanlarda cok fazla mecha izlediğimden genellikle olay örgüsü çok benzer olan çoğu seriyi birbiriyle karıştırıyorum. benim için nobunaga the foolun en buyuk artısı batı yıldızı katarkterlerinin isimleriydi jeanne d arc davinci arthur sezar (caesar olarak geçse de) ve daha niceleri karakter. açıkçası ilgimi ceken sey de buydu olag örgüsü guzel fakat destekli değildi sonu şaşırtmadı çizimler kaliteli olsa da basrol gereginden fazla ikizler burcuydu (bir sure sonra o dengesizlik çileden çıkartıyor) genel olarak izlediğime pisman olmadığım ama iyi ki izlemisim de demedigim bir seri oldu nobunaga the fool savaşta hasar alan robotların uzuvlarindan kan fiskirmasi mesela beni gülmekten ağlatan bir ironiydi. son olarak son sahne ikinci sezonu çıksın diye dua ettirdi çünkü son sahnede ikinci sezonda ben olsam neler yapardim beee... mangaka olacaktım var ya ucururdum dedirtti beklentiyi yükseltti
puanlayacak olsaydım on üzerinden altı verirdim

a101den indomie ile tanıştım noddle ile kollarimin altini süt yumurta un lavabo aç ve tül beyazlatıcı ile doldurdugumunu unutup aaaaaaaaa rameeen diye cırlayıp uzanmaya çalışınca baya rezik olsam da o gun hepsinden alıp itinayla denedim. ındomienin tavuk sebze köri ve spesiyal dedikleri aslında mısır ve soğan içeriğine sahip çeşitleri var. benim favorim sebzeli. tuhaf gelse de sosunun aroması digerlerine göre daha az sarımsaksı ve daha yenilebilir hissettiriyor. içinden çıkan soya yağı zimbirtisini her seferinde koymayi reddettigimden tam olarak tadını alamamış da olabilirim. noddle anime izleyere geçirilmeyi planlanan gecelerin kurtarıcısı hele bol sulu haslanmışsa ve ayriyettten köri ve kekik eklenmiş ise. aylarımı indomie ile gecirdikten sonra kafami odamdan çıkartıp dışarı çıktığımda baska markalarin da noddle sattığını gördüm migros macrocenter metro magazalari ve niceleri. kung fu ramenin karideslisi sınıfta kaldı sığır etlisi ise şöyle böyle diyip yenilebilecek bisey olabilir. nudonun da içinden çıkan kuru sebzeleri sevmiştim fakat eristesi cok kalin olduğundan icinden cikan paketteki tozla ozdesmiyordu. en azindan ben oyle düşünüyorum. özellikle macrocenterdan cok da pahalı olmayan bir fiyata sade ramen eristesi alabilir onu evde tuzlu suda haslayabilir baska bir tavada körili tavuk biber domates-feslegeni tek tek soteledikten sonra ikisinibirlestirip afiyetle yiyebilirsiniz eminim pakete giren her gıdadan daha sağlıklı ve lezzetli olacaktır. makarna yada noodle adi altında ramen satan çokça yer var fakat fiyatlari maalesef ki ismi yüzünden sisiriliyor ve bu kadar zahmetsiz bir yiyecek bile onlarca liraya satılıyor. o yuzden siz siz olun ottalar bu oyunlara kanmayın noodle ramen sulu kıvırcık eriste yada her neyse kendiniz pişirin hem yediginizden hem de cebinizden emin olun ve o pakettekilerin icinden cikan yağı kullanmayın hadi toz neyse de yağ. o plastikle beraber kolilerle aylarca sıcağın altinda bekleyen bir ürün o.

kendisi ruh öküzüm olur :3