confessions

zura ja nai katsura da

➤ - birinci nesil otta

  1. toplam giri 46
  2. takipçi 0
  3. puan 303

ramen

zura ja nai katsura da
bir çok insanın canı , naruto sayesinde ramen çeker muhtemelen . çünkü çoğu bölümde rameni öyle bir götürür ki ,doğal olarak "ya bende bir yapsamda yesem şu rameni, güzele benziyor ." diye düşünür , en kısa zamanda ramen tariflerine bakarsınız. şahsen beğendim ben rameni.
emin olun ramen yapmak gayet basit ama sonuçta birebir yapması zor olan birşey ve birebiri bize hitap etmeyebilir diye düşünüyorum.
bizim damak tadımıza uygun bir ramen tarifi ise şu şekilde olabilir
;malzemeler ;
-ramen eriştesi
-soya sosu
-isteğinize göre çeşitli sebzeler (havuç, yeşil soğan ya da isterseniz kuru soğan da olabilir mesela . )
-tavuk veya kuşbaşı et,nasıl seviyorsanız.
-yumurta . elbette isteğinize bağlı.

tencerenin içine su koyun ama dikkat edin suyu bol olmalı. altını açın, kaynamaya başladığında ramen eriştesini içine atın. attıktan sonra erişte yumuşamaya başlayacak onun altını kısabilirsiniz ama kapatmayın, kendi hâlinde bırakın. birde tencereye birkaç kaşık soya sosu dökün damak tadınıza uyana kadar.
etleri nasıl istiyorsanız öyle yapıp eriştenin bulunduğu tencereye atın. sonra sebzeleri dilimlemeye başlayın julyen usulü .önce havuç. çünkü sert olduğu için onun ölmesi daha zor ,sizinde bildiğiniz gibi. dilimleyip ayrı bir tavaya atın. tavaya biraz yağ koyun ondan önce. arkasından en sertten en yumuşağına göre sırayla sebzeleri dilimleyin ve tavaya atın. dilimleme işi bittiğinde bütün sebzeleri topladığınız tavanın altını açın ve karıştırın. sebzeler öldüğünde eriştenin bulunduğu tencerenin içine atın ve karışrıtın. eğer yumurtalı yapmak istiyorsanız yumurtayı haşlayın ve ikiye bölüp üstüne tuz ve birazda (çok az ,fazla kaçırmayın. ) soya sosu dökerek bir kenara koyun. pul biber, tuz vb eklemek istediğiniz baharatları ekleyebilirsiniz. her şey bittiğinde tencereyi şöyle koooocaman bir kaseye dikkatlice dökün. son olarak yumurtalarıda üstüne koyun. rameniniz hazır, afiyet olsun.

blood lad

zura ja nai katsura da
suzuki-san çok güzel açıklamışsınız gerçekten ^_^
süper, izlenilmesi gereken bir animedir bence.
"şeytan dünyası'nda sadece kötü çocuklar vardır. kafasına eseni yapıp dalgasına bakanlar, asıl kazananlardır. unutma bunu."

benim anlamadığım böyle güzel bir animenin neden figürü yok?! ne olurdu sanki, rafımda güzel bir staz figürü, braz figürü olsaydı..? abidik gubidik anime karakterlerinin figürünü çıkartıyorlar ama. megahouse bir el atsa ne güzel olurdu, ya da hangi firma olursa. blood lad aklıma geldiğinde direk bu konu geliyor aklıma, içerleniyorum. -.- bir chibisi bile yok, ona bile razıyım ya.

black blood brothers

zura ja nai katsura da
2006 yapımı , 12 bölümlük bir animedir . çiziminden ve görünümünden dolayı ön yargı ile yaklaşmamak gerekir.
konusu : "hong kong'daki savaşta "old blood" bir vampir olan mochizuki jirou ya da diğer adıyla silver blade "kaowloon children"ların çoğunu yoketmiştir. aradan 10 yıl geçtikten sonra jirou, küçük kardeşi mochizuki kotaro ile japonya'ya döner. burada savaşta sağ kalan "kowloon children"ların, insan ve vampirlerin bir araad yaşadığı özel bir bölgeyi ele geçirme planı yaptıklarını öğrenir. jirou, bir kez daha bu savaşın içinde yer almak ve eski düşmanlarıyla bir kez daha yüzleşmek zorundadır."

jirou ve kotaro'nun diyalogları insanı güldürür. kotaro "abiii,abi,abi,abiiii"diye onu rahatsız ettikten sonra jirou onun suratına bir yumruk indirir ve sözünü dinlemediği için onu yerden yere vurur mesela.

yagyuu kyubei

zura ja nai katsura da
jugem jugem bok fırlatan shin-chan'ın iki günlük donu shinpachi nin hayatı balmung fezalion issac schneider 1/3 aşktan kalan 2/3 şeytantırnağı acısı ihanetin adımı bilip bilmediğini biliyorum it balığı kalamar alabalık yılanbalığı bu it balığı öncekinden farklı olan köpekbalığı yuuteimiyaoukimukou pepepepepepepepepepepepe diye maymunu olan, sevdiğim gintama karakterlerindendir.

ilk olarak 76. bölümde yagyu arc'ında görünmüştür.
doğum günü 20 nisan'dır, koç burcudur.
1,57 boyundadır. seiyuusu orikasa fumiko'dur.
ayrıca figürü de çok çok sevimli olan karakterdir.

watamote

zura ja nai katsura da
insanı üzen bir anime nedense, ana karaktere üzülüyorsunuz çünkü. fazlasıyla utangaç bir karakter. öyle böyle değil. herkes birazcık da olsa utangaçtır belkide ama mesela bir marketteki kasiyere iyi akşamlar dilerkende mi çekinir, çok utanır bir insan?

finalde ana karakterimizde bir gelişme olmuyor ne yazık ki. bu yüzdende insan hayal kırıklığına uğruyor diyebiliriz.


yinede kendini öyle ya da böyle izlettiren, yer yer komik bir anime. izlememizin bir nedenide, kuroki'nin değişimini görmeyi ummamızdır büyük ihtimalle.

tanaka kun wa ıtsumo kedaruge

zura ja nai katsura da
adını tam olarak yansıtan, eğlenceli ve kafa dinlendiren, çok sevdiğim bir animedir.
miskinliğinden dolayı, hiçbir şey yapmamak için her şeyi yapabilecek olacak tanaka-kun, onun en iyi dostu, bu miskinliğini bir nevi hareketleriyle destekleyen oota, tanaka-kun'u neredeyse bir ilah sayan tatlı miyano-san ve diğerleri ile ilgili bir anime. slice of life türündeki animeleri seven ottalara öneririm ^^

haruno sakura

zura ja nai katsura da
çoğu kişinin sinir olduğu ( ve benimde sinir olduğum ) , o kadar iyi ve gerekli karakter ölmüşken hâlâ ölmemiş olan gereksiz mi gereksiz bir karakterdir. onu genellikle etrafta "naruto-kun! " ve "sasuke-kun!" diye o sinir bozucu sesi ile dolanırken görmeniz mümkündür .
kafası ne zaman eserse naruto'ya bir tane çakar ve siz o ne zaman bir tane çaksa , sakura bozuntusuna dahada fazla sinir olursunuz . aynı zamanda naruto herşeye rağmen ona iyi davrandığı içinde kızarsınız .

sakamato desu ga

zura ja nai katsura da
fazla bir beklenti içinde olmadan başladığım ama izledikçe alıştığım animelerden biri.
ilk iki bölümde "bu ne yahu? daha fazla saçmalarlarsa izlemem bir sonraki bölümü." diye düşünüyordum hatta itiraf etmek gerekirse. şimdi ise o saçmalıklar için izliyorum animeyi. tüm o abartılarıyla güldüren, komik anime ^^

anime izlemeye nasıl başladınız

zura ja nai katsura da
13 yaşındaki kuzenim nintendosunda bir naruto oyunu oynuyordu . sonra birlikte oynamaya başladık. *iyiki de başlamışım.*
karakterleri çok sevdim ve telefondan sabaha kadar araştırdım neymiş neyin nesiymiş diye. kuzenim "bunun animesi var,o animenin oyunu bu. " falan demedi, türkçesi iyi değil zaten . araştırırken bir sürü spoiler yedim tabii istemeden. daha önce kimse bana anime önermemişti ve denk gelmemiştimde. ne kimsenin bahsettiğine ne de kimsenin izlediğine.
o zaman laptopum vardı ama evde internet yoktu. bir dostuma bahsettim . "nasıl indirebilirim bilmiyorum." dedim. "dostum sen internet cafeye git, bilgisayara bağlanıp nasıl indireceğini gösteririm ben." dedi. *tabii o sıralar idm nin varlığından haberim yok.* gittim internet cafeye *hiçte sevmem internet cafeleri* , arkadaşım nasıl indireceğimi gösterdi. bende teşekkür ettim ve flash belleğin aldığı kadar bölüm indirdim. evde internet olmadığından bölümler bittiğinde internet cafeye gidesimde gelmiyordu.
bende babamın yanına istanbul'a gittiğimde tatilde, kaç bölüm alıyorsa o kadar indirdim naruto shippuuden bölümlerini. başka animelerede yer kalmadı doğal olarak. sonunda eve internet bağlatıldığındaysa en büyük sevincim artık bütün animeleri istediğim zaman izleyebilecek olmak oldu tabii ki. yani anime izlemeye başlamama kuzenim oynadığı o oyun vesile oldu. ^^

hamatora the animation

zura ja nai katsura da

2014 animelerinden, shounen ve süper güçler türünde .(bence birde dedektiflik, en azından birinci bölüm öyle gösteriyor ve ne de olsa davaları çözümlüyorlar ayrıca bir nevi )
özel kalıtsal güçleri olanlara minumum holders deniliyor ve bu güçlerini para kazanmak için kullanan bir grup arkadaş minumum holdersın maceralarına tanık oluyoruz animede.
her minumum holders'ın farklı güçleri var ve hepsi elbette kendine özgün karakterler. esprilerde yerinde ve eğlenceli bir anime aynı zamanda bence. güzel bir seri olacağını düşünüyorum. bir göz atın derim ^^

erdal bakkal

zura ja nai katsura da
leyla ile mecnun karakterlerinden birisidir.
-tuzluğa benzer, eline para geçince ya da geçecekse "baralar baralar baralar" diye sevinir. para gözdür.
-nurten isimli eşi vardır ve eşini çok sever. onun hakkından sadece nurten gelebilir desek yeridir.
-bir ara kocaman bir yumurtaya -yumurta diyebilir miyiz şüpheli- evlat muamelesi yapmış, hatta ona kaş göz falan çizmiş ve onu "yavrimmmm" diye sevmiştir.
-meşhur bir dansı vardır, sevinince yaptığı dans. "nurten hamileymiş nurten hamileymiş, dın dın dırı dın dınnn"
-çikolataya çikilata der.
-patavatsızdır.
-başı sıkıştığında "bana böyle bir şey söylenmedi. böyle bir bilgi gelmedi. söylenseydi gelmezdim ben." vb demeye başlar.
-kaan diye çırağı vardır.
-yavuz abiye genellikle "yavizzz" der ve onu elinde döner bıçağıyla kovalamışlığı çoktur.
-iskender en yakın arkadaşıdır.
-kıskançtır. bizimkiler kahvaltıyı onda değilde ömer'de yaptığında fena atarlanmıştır.
-duygu sömürüsünde üstüne yoktur. "baggal bir mahallenin kalbidir. kalbimizi bizden çalmak istiyorlar."

ve tüm bu pisliklerine rağmen dizinin en sevilen karakterlerinden, leyla ile mecnun'un olmazsa olmazlarındandır. son olarak, "çay erdal baggal'da içilir!" ^^
0 /