Ray Bradbury'nin yazmış olduğu, ilk kez 1953 yılında kitap olarak yayınlanan, 1966 ve 2018 yıllarında da sinema filmi olarak izlediğimiz distopik eserin adıdır.
ayrıca kitap, ithaki yayınları bilim kurgu klasikleri dizisi'nin 32. kitabıdır.
hikaye distopik bir gelecekte, kitap okumanın hatta bulundurmanın dahi yasak olduğu, insanların beyin yıkayıcı şovlar izlemek ve otoyolda araç kullanırken münkün olduğunca hızlı gitmek zorunda oldukları bir gelecekte geçmektedir. bu gelecekte itfaiyecilerin işi yangın söndürmek değil kitap yakmaktır. guy montag bir itfaiyecidir ve diğer itfaiyecilerle birlikte, birisinin kitap okuduğu ya da kitap bulundurduğu yönünde bir ihbar aldıklarında, derhal olay yerini incelemeye giderler. olay yerine gittiklerinde kitap bulurlarsa buldukları kitapları yakarlar. gerekirse kitapları buldukları yeri ve hatta kitapların sahibini dahi yakarlar. guy montag, tüm bunlara rağmen yaptığı işi asla sorgulamamıştı ve işini en iyi şekilde yerine getirmeye çalışıyordu. Ancak her şey, yaşanan bir olay sonunda, guy montag'ın kendi kendine; "kitapları bu kadar tehlikeli yapan şey ne? İnsanların uğruna canlarını feda etmeyi göze aldığı bu kitapların içinde ne yazıyor?" diye sormasıyla beraber değişir ve olaylar gelişir.
fahrenheit 451, sürükleyici ve bir oturuşta bitirilebilecek bir kitap olmasının yanında gerek okurken gerekse de bittikten sonra, okuyucunun kendi kendine, "acaba", "böyle bir şey olabilir mi?", "sonumuz böyle olmasın" gibi sorular sordurtacak ve insanı birçok şeyi düşünmeye itecek bir kitap ve bu kitabı okuduktan sonra kitapların ne kadar değerli olduğunu düşünürseniz düşünün, kitapların değerini daha da çok anlıyorsunuz.
otakuturk.net/foto