takarai rihitonun devam etmekte olanyaoi mangası. bildiğim kadarıyla animesi yok ama olsa çok iyi olurdu.
bir şirkette sekreter olarak çalışan shirotani kunun misofobisi(mikroplardan ve kirlenmekten korkma)vardır ve bu yüzden her zaman eldivenleriyle gezen kimseyle herhangi bir temasta bulunmayıp herhangi bir eşyasını paylaşmayan,... bir tavır takınır. ancak bu haliyle de barışıktır.bir gün patronunun kendi tereddütü yüzünden yaralanacağı bir kazada yoldan geçen biri tarafından kurtarılması onu bu konuda tekrar düşünmeye itecektir. tesadüfe bakın ki patronunu kurtaran adam onun hastalığını bir bakışta anlar ve tedavi olmasını tavsiye eder, kuroseye itiraz etse de daha sonra gideceği psikiyatri merkezinde kuroseyle karşılaşır ve onun psikiyatrist olduğunu öğrenir...
kurose kun da arkadaş olmalarına karşılık ona yardım etmeyi teklif eder ve 10. maddesinin henüz belirlenmediği 10 maddelik bir liste hazırlarlar:lisetede kapı kollarını tutmak, eldivensiz biriyle tokalaşmak gibi maddeler yer alır.. listedeki her şey shirotani kun tarafından gerçekleştirildiğinde nihayet tedavisi bitmiş olacak ve kurose ona yardım etmekteki asıl amacını söyleyecektir.
özet kısmını hiç beceremediğimi biliyorum ama özellikle bu türden hoşlanan kişilere şiddetle tavsiye edeceğim bir manga serisidir^^
ten count
adını bile duyduğumda suratımda bir mutluluk ifadesi belirten yaoi manga. gayetten shounen-ai başlamış kurose daha fazla dayanamayıp yaoi ye bağlatmıştır.*
başladığı ilk zamanlar sevememiştim. çizimleri gözüme dandirik gelmişti, ayrıca konu başta çok dağınık olduğu için saçma bulmuştum. aradan bir yıl geçtikten sonra biriken sayıları okuduğumda "saçma sensin suzukiiii" dedim.
13 yaşımda tedavisini gördüğüm temizlik hastalığımın geri dönmesine sebebiyet vermiştir. mesela elimi günde 50 kere ve daha fazla yıkamak gibi. yine de kendimi okumaktan alamıyorum. her ne kadar shirotani seviyesine hiç ulaşmamış olsam da böyle geçmişten gelen sönmüş takıntılarınız varsa okumadan önce iki kere düşünün derim.
çizimler dandirik gibi gözükse de aslında inanılmaz güzeldirler, içerisinde bir incelik mevcuttur. shirotani karakter olarak eski ideal uke dir. istemem yan cebime koy modeli demekteyim ben bunlara. ha keza kurose de eski tip bir seme dir. uke sine istemeden tecavüz eder gibi davranan modelden oluyor bunlarda.
kurose kun karakter olarak haşin değildir ancak mangakanın kendisine bol bol çizdiği o haşin bakışlar benim mangayı milyon kere okumama sebep oluyor. aynı şekilde shirotani nin utanma ifadeleri, sıkkınlığı, bunalım anları bile yenilesi. hele gözünün altındaki o minicik beni yemek istiyorum. bu adamın canlısını görsem kurose ile yarışa bile girerim öyle gözümde tatlı bişiy.*
mangakanın isimlerinden yaptığı oyun da hoşuma gitmekte. shiro ve kuro düşüncesi gayet güzel ama tam uyuyor mu? bence pek değil. ama yine de bu göndermesine nazaran bir kapakta çizmiştir. shirotani beyazlar içinde gündüz yürür iken kurose siyahlar içinde gece yürüyordur. ben bu tür göndermeleri çok seviyorum. elindeki malzemenin etinden sütünden kaliteli bir şekilde faydalanıyor.
bu mangayı bir kaç erkek arkadaşıma okuması için tavsiye ettim. okuyanlardan bir tanesi de gaylerden nefret etmesine rağmen ve ilk kez yaoi okumasına rağmen beğendi. artık gerisini varın siz düşünün.
başladığı ilk zamanlar sevememiştim. çizimleri gözüme dandirik gelmişti, ayrıca konu başta çok dağınık olduğu için saçma bulmuştum. aradan bir yıl geçtikten sonra biriken sayıları okuduğumda "saçma sensin suzukiiii" dedim.
13 yaşımda tedavisini gördüğüm temizlik hastalığımın geri dönmesine sebebiyet vermiştir. mesela elimi günde 50 kere ve daha fazla yıkamak gibi. yine de kendimi okumaktan alamıyorum. her ne kadar shirotani seviyesine hiç ulaşmamış olsam da böyle geçmişten gelen sönmüş takıntılarınız varsa okumadan önce iki kere düşünün derim.
çizimler dandirik gibi gözükse de aslında inanılmaz güzeldirler, içerisinde bir incelik mevcuttur. shirotani karakter olarak eski ideal uke dir. istemem yan cebime koy modeli demekteyim ben bunlara. ha keza kurose de eski tip bir seme dir. uke sine istemeden tecavüz eder gibi davranan modelden oluyor bunlarda.
kurose kun karakter olarak haşin değildir ancak mangakanın kendisine bol bol çizdiği o haşin bakışlar benim mangayı milyon kere okumama sebep oluyor. aynı şekilde shirotani nin utanma ifadeleri, sıkkınlığı, bunalım anları bile yenilesi. hele gözünün altındaki o minicik beni yemek istiyorum. bu adamın canlısını görsem kurose ile yarışa bile girerim öyle gözümde tatlı bişiy.*
mangakanın isimlerinden yaptığı oyun da hoşuma gitmekte. shiro ve kuro düşüncesi gayet güzel ama tam uyuyor mu? bence pek değil. ama yine de bu göndermesine nazaran bir kapakta çizmiştir. shirotani beyazlar içinde gündüz yürür iken kurose siyahlar içinde gece yürüyordur. ben bu tür göndermeleri çok seviyorum. elindeki malzemenin etinden sütünden kaliteli bir şekilde faydalanıyor.
bu mangayı bir kaç erkek arkadaşıma okuması için tavsiye ettim. okuyanlardan bir tanesi de gaylerden nefret etmesine rağmen ve ilk kez yaoi okumasına rağmen beğendi. artık gerisini varın siz düşünün.