nükleer fizyon tepkimesine girebilen herhangi bir materyalin kontrolsüz bir şekilde zincirleme reaksiyona girmesine sebep olacak minimum kütle. Bu minimum kütle gereksinimi olduğu için ağır metal içeren atom bombaları ağır ve büyük olurken füzyon tepkimesi için sadece ısı gerektiği için ufak boyutlarda bile reaksiyon başlatabilir.
tam adı "shinryaku! ika musume" olan anime (tee 2010'dan) ve bu animedeki mavi saçlı, aptal, taltı, işe yaramaz ve mürekkep kusan denizin kızının adı.
kendisi denizi kirleten insanlara ders vermek için insanlaşan bir deniz canavarı / ruhu / yaratığı / metaforu ??????? kalamarı işte. kendisine "denizin habercisi" diyor. aslen bir kalamar / squid. bütün dünyayı ele geçirip insanları yönetmek istiyor ve cezalandırmak istiyor denizi kirlettikleri için. ganbare yo. ihtiyacın olacak hehe.
saçları mavi, kafasından 10 adet tentacle çıkan, 2 tanesi aşırı uzun ve işlevli (el gibi), kolundaki bilekliği kullanarak ağırlığını ve ağırlık merkezini değiştirip tentacle'larını arşimetin dediği gibi manyak ağır şeyleri kaldırabilmek için kullanıyor (fizik?? nerede)
ha bir de animenin yazarı acayip fazla pun kullanıyor. I squid you not.
ben bu karaktere "aqua'dan önceki aqua" veya "the OG aqua" diyorum, çünkü her ikisi de işe yaramaz, aptal, mavi, suyla/denizle ilgili varlıklar(??)
çok tatlı kız lan

otakuturk.net/foto
kendisi denizi kirleten insanlara ders vermek için insanlaşan bir deniz canavarı / ruhu / yaratığı / metaforu ??????? kalamarı işte. kendisine "denizin habercisi" diyor. aslen bir kalamar / squid. bütün dünyayı ele geçirip insanları yönetmek istiyor ve cezalandırmak istiyor denizi kirlettikleri için. ganbare yo. ihtiyacın olacak hehe.
saçları mavi, kafasından 10 adet tentacle çıkan, 2 tanesi aşırı uzun ve işlevli (el gibi), kolundaki bilekliği kullanarak ağırlığını ve ağırlık merkezini değiştirip tentacle'larını arşimetin dediği gibi manyak ağır şeyleri kaldırabilmek için kullanıyor (fizik?? nerede)
ha bir de animenin yazarı acayip fazla pun kullanıyor. I squid you not.
ben bu karaktere "aqua'dan önceki aqua" veya "the OG aqua" diyorum, çünkü her ikisi de işe yaramaz, aptal, mavi, suyla/denizle ilgili varlıklar(??)
çok tatlı kız lan

otakuturk.net/foto
güncelleme yapmak istiyorum: what the fuck am i watching sınıfına sokuyorum bu animeyi. redo of healer bunun yanında vız gelir tırıs gider.
procrastination yapma, izle ey otta!
lisedeyken fütursuzca yapabildiğim ancak şimdi gözlerimin ağrıdığı aktivite. belki de yeni monitörden. kim bilir.
tutmadı (o kadar yaşlı değilim!!!!) (dün bile benim için nostalji oldu artık, teşekkürler türkiye)
alttaki eromanga sensei izledi
alttaki eromanga sensei izledi
2020-2024 yılları arasında bu animeden daha korkunç animeler japon televizyonlarında yayınlandı.
kasane teto aşkım benim. tetonun da var olduğu bir hatsune miku şarkısı
nasıl animesi olmaz ya denilebilecek türden bir manga. azumanga daioh'un yazarı Azuma Kiyohiko tarafından çizilen süper manga. mangadaki kızın saçının 4chan'ın clover logosuyla ilişkisi var gibi.
"if you see a girl that makes you think... "it's a weirdo!" thats probably her"
bu manga küçük çocukları gerçekten realistik bir şekilde gösteriyor. bende de var bir tane o yaşlarda bi cadı, yotsubayla aynı nerdeyse. yoruyor insanı
"if you see a girl that makes you think... "it's a weirdo!" thats probably her"
bu manga küçük çocukları gerçekten realistik bir şekilde gösteriyor. bende de var bir tane o yaşlarda bi cadı, yotsubayla aynı nerdeyse. yoruyor insanı
frieren, apothecary diaries, undead unluck ve eminence in shadow arasında kaldım aslında. ama en sevdiğim oniichan wa oshimai idi
2024 kış sezonunda yayınlanan bir mahou shoujo animesi, ancak bu sefer pov villainess'siniz.
nam-ı diğer "gushing over magical girls" veyahut "looking up to magical girls" veyahut "i admire magical girls, and..." veyahut nihondaki arkadaşlarımızın kısaltmasıyla "mahoako" veyahut..... (niye bu kadar fazla adı var bu serilerin)
tabi bunlar resmi ve gayrıresmi adları. benim için bu anime zihnimde "redo of healer: dişil edition" adıyla yer etmiş bulunmakta. 2024 kış sezonunda (3 ocak 2024) kutsal toprakların televizyonunda yayınlanmaya başlamıştır.
anime, aynı adlı mangadan uyarlama. mangası sanırım an itibariyle 56. chapter'a gelmiş bulunmakta ve konusu seri boyunca çok değişmemiştir. animenin ilk bölümünü izledim ve manga ile arasında pek bir fark olmadığını gördüm. dolayısıyla bir an önce ne olup bittiğini öğrenmek için direkt mangaya atlamanızı tavsiye etmem, çünkü anime bence güzeldi. izleyin işte da. animeyi yapan ekip asahi production zaten, biraz değişik bir stüdyo. ve hayır onimai'deki asahi ile alakaları yok malesef. (alternatif gerçeklikte mahironun erkek olduğunu öğrenen asahi aydınlanıyor ve anime yapmaya başlıyor)
onun dışında diğer animeleri pek iyi değil; peach boy riverside, himegoto, heaven's design team, dolls' frontline, onsen yousei hakone-chan vs... dolayısıyla ilk başta insanlar "eyvah stüdyo asahi, zıçtık" falan demişti ama animasyon kalitesi o kadar da kötü değil.
animasyon kalitesi demişken... hahahaha bu anime R+ mild nudity bu arada. krallar internette sansürsüz yayınlıyor. ve işin ilginci, mangası sansürlüydü... daha doğrusu anime daha sansürsüz öyle diyelim. sasuga anime-sama
bu seferki sayın mangakamız ononaka akihiro sensei. şimdiye kadar 2 eseri var. bir öncekisi "kumika no mikaku" adında bir manga. konusu ise "isekai restaurant" ve uzaylı içeren herhangi bir manganın birleşimine benziyor. insanlar o manga için "wholesome" diyor. dolayısıyla mangakamız "wholesome bir mangaka".
ikinci eseri ise mahou shoujo ni akogarete. bu eser de wholesome mu acaba? ana karakterimize bir bakalım.. evet: lezbiyen dominatrix sadist supervillain. mükemmel.
animedeki ana karakterimiz hiiragi utena. kendisi masum bir ortaokullu kız. mahou shoujo hayranı. (ve evet şehirlerinde mahou shoujolar var ve herkes normal karşılıyor.) kendisi bir gün keşke ben de öyle iyi işler yapabilsem diye düşünürken maskot bir kedi karakter gelip buna güç veriyor. hiiragi utena sonunda mahou shou---- hayır, villainess oluyor. savaştığı magical girl'ler ise tres magia adında bir üçlü. aralarında geçenleri anlatmayacağım o iş sizde.
animenin animasyon kalitesi hakkında pek bir şey diyemeyeceğim ancak karakter dizaynlarını sevdim ben. hiiragi utena'nın sesi biraz asmr gibi geldi sadece o garipti.
ha bir de nedense animedeki bdsm sahneleri carmen - habanera'ya benzeyen bir arka plan müziği ile birlikteydi. benden +5 puan.
nam-ı diğer "gushing over magical girls" veyahut "looking up to magical girls" veyahut "i admire magical girls, and..." veyahut nihondaki arkadaşlarımızın kısaltmasıyla "mahoako" veyahut..... (niye bu kadar fazla adı var bu serilerin)
tabi bunlar resmi ve gayrıresmi adları. benim için bu anime zihnimde "redo of healer: dişil edition" adıyla yer etmiş bulunmakta. 2024 kış sezonunda (3 ocak 2024) kutsal toprakların televizyonunda yayınlanmaya başlamıştır.
anime, aynı adlı mangadan uyarlama. mangası sanırım an itibariyle 56. chapter'a gelmiş bulunmakta ve konusu seri boyunca çok değişmemiştir. animenin ilk bölümünü izledim ve manga ile arasında pek bir fark olmadığını gördüm. dolayısıyla bir an önce ne olup bittiğini öğrenmek için direkt mangaya atlamanızı tavsiye etmem, çünkü anime bence güzeldi. izleyin işte da. animeyi yapan ekip asahi production zaten, biraz değişik bir stüdyo. ve hayır onimai'deki asahi ile alakaları yok malesef. (alternatif gerçeklikte mahironun erkek olduğunu öğrenen asahi aydınlanıyor ve anime yapmaya başlıyor)
onun dışında diğer animeleri pek iyi değil; peach boy riverside, himegoto, heaven's design team, dolls' frontline, onsen yousei hakone-chan vs... dolayısıyla ilk başta insanlar "eyvah stüdyo asahi, zıçtık" falan demişti ama animasyon kalitesi o kadar da kötü değil.
animasyon kalitesi demişken... hahahaha bu anime R+ mild nudity bu arada. krallar internette sansürsüz yayınlıyor. ve işin ilginci, mangası sansürlüydü... daha doğrusu anime daha sansürsüz öyle diyelim. sasuga anime-sama
bu seferki sayın mangakamız ononaka akihiro sensei. şimdiye kadar 2 eseri var. bir öncekisi "kumika no mikaku" adında bir manga. konusu ise "isekai restaurant" ve uzaylı içeren herhangi bir manganın birleşimine benziyor. insanlar o manga için "wholesome" diyor. dolayısıyla mangakamız "wholesome bir mangaka".
ikinci eseri ise mahou shoujo ni akogarete. bu eser de wholesome mu acaba? ana karakterimize bir bakalım.. evet: lezbiyen dominatrix sadist supervillain. mükemmel.
animedeki ana karakterimiz hiiragi utena. kendisi masum bir ortaokullu kız. mahou shoujo hayranı. (ve evet şehirlerinde mahou shoujolar var ve herkes normal karşılıyor.) kendisi bir gün keşke ben de öyle iyi işler yapabilsem diye düşünürken maskot bir kedi karakter gelip buna güç veriyor. hiiragi utena sonunda mahou shou---- hayır, villainess oluyor. savaştığı magical girl'ler ise tres magia adında bir üçlü. aralarında geçenleri anlatmayacağım o iş sizde.
animenin animasyon kalitesi hakkında pek bir şey diyemeyeceğim ancak karakter dizaynlarını sevdim ben. hiiragi utena'nın sesi biraz asmr gibi geldi sadece o garipti.
ha bir de nedense animedeki bdsm sahneleri carmen - habanera'ya benzeyen bir arka plan müziği ile birlikteydi. benden +5 puan.
bana nasıl ders çalışmam gerektiğini öğreten anime. artık yanımda hep bir çikolatalı ruj bulunduruyorum.
eskiden bir yerde bir mangaka'nın şu sözü söylediğini hatırlıyorum: "bazı şeyleri gerçek hayatta yaşayamazsınız. bazı şeyler gerçek hayata uyumlu bile değil. düşünülemez bile. ancak bu tip şeyleri biz kalemlerimizi kullanarak oluşturabiliriz ve eğer öyle bir şey gerçek olsaydı nasıl olurdu sorusuna yanıt bulmuş oluruz." yani kısaca fantezi. adamlar gerçek hayatta olmayan şeyleri yazıp gerçekleştiriyor. bence mükemmel bir şey ama incest ew
lise 9. sınıftayken kendime yeni bir sıra arkadaşı edinmiştim, kendisi dünyalar güzeli olmayan ama çok havalı bi kızdı. otururken bazen telefonundan çizgi roman falan okuyordu ben de sürekli "bunlar ne bunlar ne" modunda takılıyordum sanırım biraz da rahatsız ediyorum lol. sonra anlattı bana ne olduklarını falan. ben de gittim kitapçıya, gözüme çarpan en havalı kitabı aldım: fullmetal alchemist. çünkü o sırada lise kimya dersinde simya işlemiştik ve ben "wololo simyaa alchemy wololo" modunda takılıyordum.
sonra o efsanevi ilk cildini bir saat geçmeden bitirdim, dedim "ulan şimdi ikinci cildini mi alacaz" gittim kitapçıya baktım ikinci cildini, bir de ne göreyim.. 20'nin üstünde cildi var :DD "ben bunlara para yetiremem" diye saldım ve sıra arkadaşıma dadanmaya gittim "bunların daha ucuz olanı yok mu nereden okuyabilirim" diye. o da dedi ki "benim telefonda böyle bir uygulama var bundan oku" sonra uygulamayı indirdim okumaya başladım. 2-3 gün sonra geldi ve suratında bir smirk ile dedi ki "o manganın animesi de var biliyorsun değil mi" dedi.
...dedi.
ben de dedim "o ne?"
aradan 10 yıl geçti. şimdi buradayız. hah.
sonra o efsanevi ilk cildini bir saat geçmeden bitirdim, dedim "ulan şimdi ikinci cildini mi alacaz" gittim kitapçıya baktım ikinci cildini, bir de ne göreyim.. 20'nin üstünde cildi var :DD "ben bunlara para yetiremem" diye saldım ve sıra arkadaşıma dadanmaya gittim "bunların daha ucuz olanı yok mu nereden okuyabilirim" diye. o da dedi ki "benim telefonda böyle bir uygulama var bundan oku" sonra uygulamayı indirdim okumaya başladım. 2-3 gün sonra geldi ve suratında bir smirk ile dedi ki "o manganın animesi de var biliyorsun değil mi" dedi.
...dedi.
ben de dedim "o ne?"
aradan 10 yıl geçti. şimdi buradayız. hah.
2011 yılında studio shaft tarafından yapılan (ve evet, animede o epik shaft bakışları var) bir anime.
konusu, bir kız var. bir de oğlan var kuzeni. bu ikisi hakkında... daha ne desem bilemedim.
denpa: genellikle kendini uzaylı, esper, zaman yolcusu vs sanan kişilere takılan ad. chuunibyou'dan farklı olarak kişi daha ciddi takılır ve genelde durumu daha vahimdir.
ancak animedeki ana karakter olan mavi saçlı kız gerçekten güzel. dünyalar güzeli. hatta bizim oğlanın (kuzeninin) deyişiyle:
incest severler uzaklaşın. animede incest yok.
konusuna gelecek olursak, geçmişiyle yüzleşmeye çalışan (veya reddeden, o kısmı çok kavramadım henüz) insanların animesi. delüzyonlar, denpalık, ve lise hayatı.
ayrıca oğlanın halası baya ... (gereksiz iyi sıfatlar)
konusu, bir kız var. bir de oğlan var kuzeni. bu ikisi hakkında... daha ne desem bilemedim.
denpa: genellikle kendini uzaylı, esper, zaman yolcusu vs sanan kişilere takılan ad. chuunibyou'dan farklı olarak kişi daha ciddi takılır ve genelde durumu daha vahimdir.
ancak animedeki ana karakter olan mavi saçlı kız gerçekten güzel. dünyalar güzeli. hatta bizim oğlanın (kuzeninin) deyişiyle:
incest severler uzaklaşın. animede incest yok.
konusuna gelecek olursak, geçmişiyle yüzleşmeye çalışan (veya reddeden, o kısmı çok kavramadım henüz) insanların animesi. delüzyonlar, denpalık, ve lise hayatı.
ayrıca oğlanın halası baya ... (gereksiz iyi sıfatlar)
"yuri hentai ultra violent bikini warrior ghost story magnum wielding magical girl friday the 13th style murder mystery series from 1985" --Kenny Lauderdale
hayatınızda görebileceğiniz en değişik anim-- pardon hentai. yanlış hatırlamıyorsam toplam 4 bölümü olan bir ova serisi. konusu yukarıda yazdığım gibi. zaten friday the 13th'in çıkış zamanlarına denk geliyor çizildiği vakit.
nereden anlatmaya başlasam bilemedim. izlediğim şey bir sanat eseriydi, ve 2023 yılında hakkında hala konuşuyorsam klasikliği dolayısıyladır. fanları da aynı fikirde, çünkü 1985 yılında hentai ova olarak çıktığında fanları seriyi o kadar beğenmişti ki animatörlerinden hentai olmayacak şekilde ova çıkartmalarını istemiştir. böylece diğer 3 bölümü de normal ova olarak çıkmıştır.
biliyorsunuz veya bilmiyorsunuz, japonyada erotik sanat eserlerinde genitallerin çizimi yasak, o yüzden hep sansür vardır. işte bu yüzden eski japon sage'ler bu yasayı circumvent etmek için genitalleri temsil edecek bir şey aramışlardır ve buldukları şey ahtapot tentacle'larıdır. benzer işlevi görüyor, ancak daha slimy ve daha etkili. işte dream hunter rem de tentacle'ları popülerleştiren serilerden birisidir.
anime o kadar çılgındır ki bu japon 80'lerinin ekonomik patlamasının bir ürünü olduğunu düşünüyorum. animatörlerin harcayacak o kadar parası varmış ki böyle bir şaheser ortaya koymuşlar. günümüzde asla bu kalitede bir şey göremezsiniz. creative freedom denilen şey günümüzde yok, 80'lere geri dönün lütfen.
ayrıca ova'nin ortasında mid ova intermission var. epey güzel ve nedense çocuklara yönelik eğitimsel bir şey koymuşlar lol.
anime konusu veya içeriği hakkında bahsetmek istemiyorum, çünkü spoiler olur ve bu animeyi ilk defa izleyecekseniz gerçekten spoilersız girmeniz daha iyi olur. anime batshit insane.
2008 ve 2011 yılında iki adet kısa mangası çıkmıştır "Dream Hunter Rem XX: Ao no Kikan Kishi" ve "Dream Hunter Rem Alternative" adında.
80'lerden kalma başka bir sanat eseri merak ediyorsanız call me tonight önerebilirim. o da yine aynı çılgın 80'ler döneminden kalma bir anim---- değil. hentai. evet. pink noise ova serisinden bir anime. 80'ler gerçekten ilginç yıllardı japon animasyonu için. boşuna golden age of japanese animation demiyorlar.
hayatınızda görebileceğiniz en değişik anim-- pardon hentai. yanlış hatırlamıyorsam toplam 4 bölümü olan bir ova serisi. konusu yukarıda yazdığım gibi. zaten friday the 13th'in çıkış zamanlarına denk geliyor çizildiği vakit.
nereden anlatmaya başlasam bilemedim. izlediğim şey bir sanat eseriydi, ve 2023 yılında hakkında hala konuşuyorsam klasikliği dolayısıyladır. fanları da aynı fikirde, çünkü 1985 yılında hentai ova olarak çıktığında fanları seriyi o kadar beğenmişti ki animatörlerinden hentai olmayacak şekilde ova çıkartmalarını istemiştir. böylece diğer 3 bölümü de normal ova olarak çıkmıştır.
biliyorsunuz veya bilmiyorsunuz, japonyada erotik sanat eserlerinde genitallerin çizimi yasak, o yüzden hep sansür vardır. işte bu yüzden eski japon sage'ler bu yasayı circumvent etmek için genitalleri temsil edecek bir şey aramışlardır ve buldukları şey ahtapot tentacle'larıdır. benzer işlevi görüyor, ancak daha slimy ve daha etkili. işte dream hunter rem de tentacle'ları popülerleştiren serilerden birisidir.
anime o kadar çılgındır ki bu japon 80'lerinin ekonomik patlamasının bir ürünü olduğunu düşünüyorum. animatörlerin harcayacak o kadar parası varmış ki böyle bir şaheser ortaya koymuşlar. günümüzde asla bu kalitede bir şey göremezsiniz. creative freedom denilen şey günümüzde yok, 80'lere geri dönün lütfen.
ayrıca ova'nin ortasında mid ova intermission var. epey güzel ve nedense çocuklara yönelik eğitimsel bir şey koymuşlar lol.
anime konusu veya içeriği hakkında bahsetmek istemiyorum, çünkü spoiler olur ve bu animeyi ilk defa izleyecekseniz gerçekten spoilersız girmeniz daha iyi olur. anime batshit insane.
2008 ve 2011 yılında iki adet kısa mangası çıkmıştır "Dream Hunter Rem XX: Ao no Kikan Kishi" ve "Dream Hunter Rem Alternative" adında.
80'lerden kalma başka bir sanat eseri merak ediyorsanız call me tonight önerebilirim. o da yine aynı çılgın 80'ler döneminden kalma bir anim---- değil. hentai. evet. pink noise ova serisinden bir anime. 80'ler gerçekten ilginç yıllardı japon animasyonu için. boşuna golden age of japanese animation demiyorlar.
konusu derin olan ve satrancı sevdiren henta--- pardon anime. ecchi + satranç + harem + shounen karışımı bir şey.
animelerin hala kaliteli üretildiği yıllar arasındaki o lanetli 2010 senesinde japon televizyonlarında yayınlanmış, açıkçası nasıl yayınlanmış hala anlamadığım, ancak çizimleri, animasyonu, sanatı, müzikleri aşmış bir anime. bir anime ost'sinde dinleyebileceğim en iyi müzikler var diyebilirim. gerçekten çok atmosferik ve duygusal. böyle bir sanat eserini yaratan ve oluşturan o büyük aklı merak ediyorum. insanlık o sanatçı için yeterince kültürlü değil.
yosuga no sora, bir visual novel'in anime adaptasyonudur. visual novel'ın birden fazla ending'i olduğundan dolayı anime de buna ayak uydurmuş ve toplam 12 bölümün her 3 bölümü bir ending / route'u konu almaktadır. zengin kızdan tut okul arkadaşına, maidden tut hepsi var. benim en sevdiğim route ise 9-12. bölümler arasındaki son route'dur. efsanedir.
açıkçası bu anime o son bölümlerdeki epik ensest kısmı yüzünden baya negatif eleştiri yemiştir ancak ben genel olarak pozitif buluyorum. sanatsal olarak anime kendini gerçekten aşmış. hikaye half-decent diyebileceğim tarzda, çok bir şeyi yok açıkçası. gerçi ben incest ve siscon genre'larına bayılan biriyim o yüzden biraz bias'ım olabilir...
yosuga no sora, bir visual novel'in anime adaptasyonudur. visual novel'ın birden fazla ending'i olduğundan dolayı anime de buna ayak uydurmuş ve toplam 12 bölümün her 3 bölümü bir ending / route'u konu almaktadır. zengin kızdan tut okul arkadaşına, maidden tut
açıkçası bu anime o son bölümlerdeki epik ensest kısmı yüzünden baya negatif eleştiri yemiştir ancak ben genel olarak pozitif buluyorum. sanatsal olarak anime kendini gerçekten aşmış. hikaye half-decent diyebileceğim tarzda, çok bir şeyi yok açıkçası. gerçi ben incest ve siscon genre'larına bayılan biriyim o yüzden biraz bias'ım olabilir...