anlam veremediğim sürükleyici bi özelliği var. aslında bu kadar kanlı ve cinsel ögeler içeren mangaları pek sevmem ama nasılsa bırakamıyorum
kurosava, 1936 senesinde japon sinema endüstrisine kısa bir süreliğine ressam olarak girdi. çeşitli filmlerde yönetmen yardımcısı ve senarist olarak çalıştıktan sonra 1943 senesinde 2. dünya savaşı sıralarında ilk filmi olan popüler aksiyon filmi sugata sanshiro'yu filme aldı. savaştan sonra 1948 senesinde drunken angel filmini çekti. bu filmde o zamanlar tanınmayan bir aktör olan toshirō mifune'yi başrolde oynattı. ve yine bu filmle japonya'daki gelecek vaad eden genç yönetmenler arasındaki yerini sağlamlaştırdı. daha sonra bu iki adam birlikte 15 film daha çektiler.
kurosava'nın önemli filmlerden raşamon filminin ilk gösterimi tokyo'da 1950 senesinde yapıldı. film 10 eylül 1951'de venedik film festivali'nde, altın aslan ödülünün sürpriz kazananı oldu. ve sonradan avrupa ve kuzey amerika'da gösterime girdi. bu filmin batı pazarında yakaladığı reklam başarısı ve olumlu eleştiriler japon sineması için bir ilkti. böylece kurusava'nın bu başarısı diğer japon yönetmenlere de uluslararası arenada tanınma olanağı tanıdı. 1950'li yılladan 1960'lı yılların başına kadar kurosava, aşağı yukarı her sene bir film üretti. bunların içinde, ıkiru, yedi samuray ve yojimbo gibi bazı filmler yüksek derecede saygınlık kazandı. 1960'ların ortalarında sonra kurosava'nın daha az verimle çalıştı. ama son zamanlarında yaptığı işlerinden son iki epik filmi kagemusha ve ran ile ödüller almaya devam etti. bunların içerisinde kagemusha filmi için aldığı altın palmiye ödülü de vardır.
1955 senesinde akademi ödülleri'nin verdiği akademi onur ödülü'nü kabul etti. ölümünden sonra asianweek dergisinde "sanat, edebiyat ve kültür" kategorisinde "yılın asyalısı" olarak isimlendirildi ve cnn tarafından "son 100 yılda asya'nın gelişmesine en çok katkıda bulunan insanlardan (beşliden) biri" seçti
alıntıdır.
bilmeli ottalar diye düşündüm ^^
kurosava'nın önemli filmlerden raşamon filminin ilk gösterimi tokyo'da 1950 senesinde yapıldı. film 10 eylül 1951'de venedik film festivali'nde, altın aslan ödülünün sürpriz kazananı oldu. ve sonradan avrupa ve kuzey amerika'da gösterime girdi. bu filmin batı pazarında yakaladığı reklam başarısı ve olumlu eleştiriler japon sineması için bir ilkti. böylece kurusava'nın bu başarısı diğer japon yönetmenlere de uluslararası arenada tanınma olanağı tanıdı. 1950'li yılladan 1960'lı yılların başına kadar kurosava, aşağı yukarı her sene bir film üretti. bunların içinde, ıkiru, yedi samuray ve yojimbo gibi bazı filmler yüksek derecede saygınlık kazandı. 1960'ların ortalarında sonra kurosava'nın daha az verimle çalıştı. ama son zamanlarında yaptığı işlerinden son iki epik filmi kagemusha ve ran ile ödüller almaya devam etti. bunların içerisinde kagemusha filmi için aldığı altın palmiye ödülü de vardır.
1955 senesinde akademi ödülleri'nin verdiği akademi onur ödülü'nü kabul etti. ölümünden sonra asianweek dergisinde "sanat, edebiyat ve kültür" kategorisinde "yılın asyalısı" olarak isimlendirildi ve cnn tarafından "son 100 yılda asya'nın gelişmesine en çok katkıda bulunan insanlardan (beşliden) biri" seçti
alıntıdır.
bilmeli ottalar diye düşündüm ^^
@2 ottamın dediği şarkıyla 5. sınıf mezuniyet törenimizde gösteri hazırlamaya çalışmış ancak bilmem kaç beden eğitimi dersimizi harcadıktan sonra https://www.youtube.com/watch?v=weRHyjj34ZE bunda karar kılmıştık. hala lelololelee derken hunharca kıvırdığımızı hatırlayarak koparım :)
cosplayi en basit karakterdir. (bkz:gözlük)
okuduğum ilk manga serisi ayrica resme tekrar baslama sebebimdir. kısaca beni silkip kendime getirmiştir :')
gintamada parodisi yapıldıktan sonra bakmıştım ama pek devam edemedim açıkçası
entrylerini ve özellikle yeni gelen ottaları karşılayışını çok kibar buluyorum.
gintamayı yazan efsane mangakalardan biridir, gorilladır
feng shen jiyi okuduktan sonra manhualara olan ilgim artmıştı -greensan sağolsun- başka neler varmış diye bakınırken bulduğum bi seriydi. tarih, trajedi ve seinen altbaşlıklarını da görünce iyice ilgimi çekti ve 2. bölümde türklerin işin içine girmesiyle tamam dedim okuyorum.
seri, amcası(li shimin) tarafından yönetimi ele geçirmek için tüm ailesi katledilen prenses li changge in intikam için çıktığı yolculuğu konu alıyor. son anda kaçan prenses ölü biliniyor ve tabi ki erkek kılığında yolculuğuna başlıyor. burdan sonra ağırlıklı olarak tarih devreye giriyo. biraz sıkabilir ama ben işin içinde türkler olunca devam ettim ve açıkçası sevdim. hikayenin gidişatı çok çok farklı değil ama konusu zaten okutan şey, çizimleri de çok güzel. sadece çevirisi çok aksıyo ama düzeleceğini umuyorum.
şimdi türkleri nasıl lanse ettiklerinden bahsedecek olursak; tabi ki kötü .d ilk başta bi noluyo yaa gibi tepkiler vermiştim ama sonra mantıklı geldi. göçebe ve savaşçı bi millet olduğumuz ve çinle ne kadar uğraştığımız göz önüne alınınca böyle bir hikaye oluşturulmuş olması şaşırtıcı gelmedi. hikayenin gerçekle bağlantısı olup olmadığını öğrenemedim biraz daha ilerlesin belki bi ucundan tutarız diye düşünüyorum -konudan sapmazsa tabi. içinde romantiklik* isteyen bir grup var-
velhasıl kelam tarihi bir manhua okumak sizi baymazsa bi bakın derim
seri, amcası(li shimin) tarafından yönetimi ele geçirmek için tüm ailesi katledilen prenses li changge in intikam için çıktığı yolculuğu konu alıyor. son anda kaçan prenses ölü biliniyor ve tabi ki erkek kılığında yolculuğuna başlıyor. burdan sonra ağırlıklı olarak tarih devreye giriyo. biraz sıkabilir ama ben işin içinde türkler olunca devam ettim ve açıkçası sevdim. hikayenin gidişatı çok çok farklı değil ama konusu zaten okutan şey, çizimleri de çok güzel. sadece çevirisi çok aksıyo ama düzeleceğini umuyorum.
şimdi türkleri nasıl lanse ettiklerinden bahsedecek olursak; tabi ki kötü .d ilk başta bi noluyo yaa gibi tepkiler vermiştim ama sonra mantıklı geldi. göçebe ve savaşçı bi millet olduğumuz ve çinle ne kadar uğraştığımız göz önüne alınınca böyle bir hikaye oluşturulmuş olması şaşırtıcı gelmedi. hikayenin gerçekle bağlantısı olup olmadığını öğrenemedim biraz daha ilerlesin belki bi ucundan tutarız diye düşünüyorum -konudan sapmazsa tabi. içinde romantiklik* isteyen bir grup var-
velhasıl kelam tarihi bir manhua okumak sizi baymazsa bi bakın derim
hayvani kişiliğin ve karizmanın bir arada olduğu karakterdir.
akira toriyama günü uplamadan olmaz ^^ çocukluktan bildiğim ve tekrar baştan mangasına başladığım efsanevi seri. gerçekten shounen denen bi olgu hala ayaktaysa senseiye teşekkür etmek lazım. çizimlerini de 80lere göre değerlendirirsek objektifliğe daha yaklaşmış oluruz.
sasuke'den nefret etme sebebimdir daha kaç yiğit harcanacak sasuke ikna olsun adam olsun diye size soruyorum ottalar :)
edit: nefret biraz abartı oldu tabi ama ıtachi soz konusu oldugundan tutamadım kendimi :)
edit: nefret biraz abartı oldu tabi ama ıtachi soz konusu oldugundan tutamadım kendimi :)
anime, yıllar önce bir müzik perisine yardım eden müzik aşığı bir adamın açtığı seiso akademisinde geçiyor. kendisini kurtardığı için bu peri kuracağı okuldaki öğrencilere müziği bahşedeceğini söyler. periyi gören birisi olursa o sene okul çapında müzik yarışması olur. bu şanslı karakterimiz hinodur. peri(lili) ona sihirli bir keman verir ve yarışmaya hino da girmiş olur.
akademiden bahsedecek olursak, akademi müzik ve genel olmak üzere 2 bölümden oluşur. ana karakterlerimizden kahoko hino(keman) ve ryotaro tsuchiura(piyano) genel bölümde, kazuki hihara(trompet), keiichi shimizu(viyolonsel), azuma yunoki(yan flüt), len tsukimori(keman) ve fuyuumi shouko(klarnet) müzik bölümünde okumaktadırlar.
müzikle yakından ilgilenen ve amatör de olsa keman çalan biri olarak ilgimi çektiği için izlemiştim. seçtikleri parçalar olsun enstrümanların tutuşları olsun iyi yansıtmışlar, beğendim. ancak yine de sonunda 'ne hinoymuş be' deyip bir bunaltı gelmedi değil.
kure yukinin(mangakası) yeni mangası da bodaiju ryou no aria. yeni indirdim okuyacağım ama bu da aynı paternde sanki
akademiden bahsedecek olursak, akademi müzik ve genel olmak üzere 2 bölümden oluşur. ana karakterlerimizden kahoko hino(keman) ve ryotaro tsuchiura(piyano) genel bölümde, kazuki hihara(trompet), keiichi shimizu(viyolonsel), azuma yunoki(yan flüt), len tsukimori(keman) ve fuyuumi shouko(klarnet) müzik bölümünde okumaktadırlar.
müzikle yakından ilgilenen ve amatör de olsa keman çalan biri olarak ilgimi çektiği için izlemiştim. seçtikleri parçalar olsun enstrümanların tutuşları olsun iyi yansıtmışlar, beğendim. ancak yine de sonunda 'ne hinoymuş be' deyip bir bunaltı gelmedi değil.
kure yukinin(mangakası) yeni mangası da bodaiju ryou no aria. yeni indirdim okuyacağım ama bu da aynı paternde sanki
ne sümsük bi karakter o yaa, beynini kullansa da az millete yük olmasa keşke dediğim karakter
o kadar yıl kimsenin ölmediği mangada talih kuşunun üzerini pislettiği karakter.
en en güçlü manasına gelen sözlük öbeği
geçmişi karanlık olan mangakanın okuyuculara kıyak yaptığı ilginç karakter
sırf 'motorola' diye bi marka olduğunu unutmamak adına yazıyorum ottalar