lenalee

seattle washington kökenli bir grunge rock müzik grubudur.grubun isminin kızılderili melezi olan solistleri eddie vedder'in büyükannesinin reçelinden geldiği söylenir.alice in chains,nirvana,soundgarden ile grunge dörtlüsü olarak anılmışlardır ve grunge akımının popüler olmasını sağlayan gruplardan olmuştur.grup ilk albümü ten'i 1991 yılında çıkarmıştır, 1994'e kadar başarısını yüksek bir şekilde koruyan grup kurt cobain'in ölümüyle ve bilet satışlarından sorumlu şirketin fiyatları yüksek tutmasıyla grubun açtığı davalar ve kazanamamalarıyla sarsıldı.1996 yılında no code adlı bir albüm çıkardılar, albümleri 367.000 kopya sattı, müzik endüstrisi şaşkınlığa uğradı, grup 1996 yılının ekim ayında yaptığı açıklamayla, geçirdiği sorunları anlatarak bundan böyle daha normal olabileceğini duyurmuştur.ünlü şarkıları:
black (bkz: http://www.youtube.com/watch?v=afvljai3cso)
jeremy (bkz: http://www.youtube.com/watch?v=ms91knuzooa)
even flow(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=cxkwtzr-k6s)
alive (bkz: http://www.youtube.com/watch?v=qm0zıntulhm)
do the evolution (bkz: http://www.youtube.com/watch?v=adaogu2cqtı)

japonyadaki en yüksek dağdır, fuji, japonya'nın ateş çemberi üzerinde bulunmasından dolayı aktif bir yanardağ olmasna karşın 1700lerden beri volkanik bir etkinlik göstermemiştir. asidik bir volkan olmakla birlikte bir stratovolkan konisidir. isminin kökeni tam olarak bilinmemekle birlikte 10. yüzyılda bambu kesicilerin rivayetine göre ölümsüz, sonsuz anlamında kullanılan(fuji) ya da fu(çok, dolu,kaplı) ve ji(askerler) anlamından da geldiği düşünülmektedir.edo çağındaki bilim adamı hirato atsutane fuji isminin ifade ettiği şeyi, pirinç bitkilerinin kapitulum halde bulunduğu düz bir şekilde yükselen dağ olarak ifade etmiştir. ingiliz misyoner bob chiggleson ise bu ismin bir ainu kelimesi olduğunu (kamui fuchi)ateş tanrısındaki (fuchi) ateş olduğunu savundu. japon toponimist kanji kagami ise morsalkım(fuji) ve gök kuşağı(niji alternatifi fuji olarak kullanılır) aynı kökenden geldiğini ve bu kelimelerin gayet uzun,iyi şekillenmiş yamaç, eğim anlamındaki kökenden olduğunu savunmuştur. dağın zirvesinin kutsal bir yer olduğu düşünülmüştür ve meiji dönemine kadar burası kadınlara yasaktı. eskiden bir samuray bu dağın tabanını bir uzaktan eğitim alanı olarak kullanırdı ve bu yerin şuanki adı da gotemba olarak bilinmektedir.bu dağ tokyo'dan görülebilmektedir. havanın temiz olduğu bir günde bu dağ çeşitli yerlerden görülebilmektedir. japonya'nın güneydoğusunda bulunmaktadır.
(lenalee ?, 25.06.2013 19:20 ~ 19:22)

animede duygu var, manga bunun eksikliğini çekiyor ama bazı animeler için de mangası daha iyi dedirtecek cinsten olanlar da yok değil

bebek beel'in iblis bakıcısıdır. sürekli hizmetçi kıyafetiyle dolaştığı için insanlar onu cosplayci sanırlar. tatsumi oga'nın ailesine de kendini bebek beel'in annesi olarak tanıtmak zorunda kalmıştır. bebek beel için her şeyi yapar, hatta oga'yı daha çok sevecek de beni bırakacak diye korkar. iblis olmasına rağmen pembe dizi izler

slında japonlar'ın sapık olduklarını düşünmüyorum ben, her millette sapkın fantezileri olan insan kitlesi olacaktır. konu farklılığı olsun diye ensest'e başvuruyorlar animelerde, filmlerde.japonlar da ilginç insanlar, o yönden de haklısınız. yeni bir seviye, yeni bir marka. asian olgusunu duyunca aklımıza japon,çin,kore grubu gelir ilk olarak bu sebepten dolayı.

k project bu konuda bir şey söylemek istemiyorum bile.
neo angelique abyss ilginçti zaten ve saçma bitti.
aklıma gelen bunlar.
paradise kiss, code breaker, sankarea da var.

psy'nin yanında şarkı söyleyen sesi pikachu gibi olan güney koreli kız.4 minute grubunun bir üyesidir. bubble pop diye ünlü bir şarkısı vardır, açık saçık danslarıyla,psy'nin desteğiyle gündemdedir.
(kpop'un sıkı takipçisiyim)

japonya'da mal ve hizmet arzı fazla iken talep olayının fazla olmamasından dolayı deflasyon yaşanıyormuş. dünyanın birçok ülkesi enflasyonla boğuşurken onların da büyük sorunu deflasyon imiş, bundan dolayı çoğu insan o ülkede büyük mal sahibi olabiliyor. hepsi refah içinde bu sebepten, yurtdışında gezmeyi seviyorlar. insanların kaderleri bu ülke örneğine de bakarsak günümüz dünyasında doğdukları yere göre belirleniyor.
edit:kişisel olarak refahın göstergesi olsa da deflasyon fazlalığı bir ülke için siyasi durgunluk demek bu sebepten boğuştukları gibi bir ibare kullandım.

erkek haremi, kızın kalbinin bütün erkeklere bölündüğü, kimi görse doki doki hallerine girdiği, en azından biriyle kavuşabildiği bir anime

ütopya olması gerekeni arama çabasındaki devletin, gelecekte nasıl bir trajediyle karşılaşacağının veya nasıl ideal seviyelere erişeceğinin, yazarlar,düşünürler, sanat adamları tarafından ele alınması, eserlerine yansıtılmasıdır. distopya ve eutopya olmak üzere ikiye ayrılır, distopya karanlık geleceğin ütopyasıdır en ünlüleri orwell'in 1984 hayvanlar çiftliği, huxley'in yeni dünyası, alan moore'un v for vandettasıdır, eutopya'da mükemmel olması gereken ütopyadır, en ünlüsü platon'un devletidir.(animelerden de sword art online, ergo proxy bana distopyaları anımsatır.)

area no kishi ve k project yarışır derim ama k project en beğendiğim anime olmuştu ve bence en iyisi odur. sword art online için de ensest olayına bağladığı için işin suyunun çıkarıldığını düşünüyorum, o yüzden en iyi animelerdendi diyemeyeceğim.

o olmadan naruto'nun bir hiç olacağını(bu zekayla) düşündüğüm zavallı konohanın canavarı, 9 kuyruklu efsanevi tilki.

ben de bakışlarımdan dolayı yargılanıyorum, herkese dik dik bakarım, konuşurken insanların gözlerine dikerim gözlerimi, herkes sert bakışlarımdan rahatsız olur.ben de bu sebepten insanlarla mümkün olduğunca göz temasında bulunmamaya çalışıyorum artık, konuşurken insanlara bakmıyorum, kimseyi takmıyormuş gibi bir görüntü çizse de tavsiye ederim.ya da yakın bir arkadaşınızla bu derdi paylaşmak, bir psikolog yardımı almak da da işe yarayabilir.

sorun ne kadar güçlü olduğu değil, adam doğduğundan beri hokage olmak istiyor, köydeki insanları seviyor, 12 yaşından beri de önüne gelene rasengan uyguluyor. kullanmadığı aklı önündeki en büyük engel. kishimoto bile bu sebepten sasuke taraftarı kanımca

school rumble'ı tavsiye ederim.

Çok ünlü bir pandomim sanatçısıdır. Joker filminde bu sanatçının Maske Yapımcısı adlı 1959 gösterisinden esinlenilmektedir.

Dc'nin Joker çizgi karakterinin hayatını işleyen psikolojik bir filmdir. Spartacus filmindeki oyunculuğuyla da bilinen Joaquin Phoenix burada Joker rolünü üstlenmiştir.

(bkz:aşık olmak)

Zamanında çok izlerdim, bu anime geceleri bayağı geç olurdu. Gece 10-11 gibi başlar saat 2'ye 3'e kadar sürerdi. Hafta sonları daha geç başlardı. Ben de anime adını tam olarak bu yolla tanımıştım. Daha önce Dragon Ball gibi animeleri işitmiştim ama izlememiştim. Anime adıyla ilk tanıştığım sıralarda burada izlediğim ilk anime Hellsing'di.

Bu oyunda çoğu oyuncunun küfürlü konuştuğunu ve üstüne üstlük oynayamadıklarını görünce herkesi mutelayarak dünyanın ne kadar güzel bir yer olduğunu anlıyorsunuz.