hannibal

chibiotaku
kült bir gerilim filmidir hatırladığım kadarıyla gerçek bir kişinin beyaz perdeye aktarılmasıdr

aynı zamanda bir tv dizisidir.hannibal lecter karakterini mads mikkelsen (cooollll), dedektif will graham karakterini ise hugh dancy canlandırmaktadır.
elif the mage
en çok tutulan polisiye-psikolojik dizilerinden biri

konu olarak; özel ajan will graham, fbı ile birlikte çalışan, yetenekli bir suçlu profili çıkarma uzmanıdır. will kendine özgü düşünme tarzı sayesinde seri katillerle ve suçlularla empati kurmaktadır; ama bu öyle bir şeydir ki will kendini adeta olayları yeniden yaşarken bulur. ancak yakalamaya çalıştığı son katilin zihni will için bile oldukça karmaşıktır. bunun için fbı, danışman olarak ülkenin ileri gelen psikiyatristlerinden biri olan dr. hannibal lecter'dan yardım ister. will ile hannibal birlikte çalışmaya başlarlar. ancak bu birliktelik zaman ilerledikçe ikisi için de çok tehlikeli bir hal alacaktır. -alıntıdır-
senji kyomasa
aynı adı taşıyan dizinin baş karakteri aşırı derecede rahatsız edicidir. kendi içimde stephen king'in mahşer romanındaki kara adamla özdeşleştirdiğim karakterdir. aynı soğuk kanlılık, aynı olayları karıştırma yeteneği, aynı insanın içini gıcıklayan rahatsız edicilik :|
lynettebhelliom
delicesine sevdiğim tüm öğeleri neredeyse benim için yapıldığına inanacağım kadar yoğun bir şekilde içinde barındıran dizi. mads mikkelsen'a jagten'den beri hastayım. sanatsal gore'u hayvansı bir tutkuyla severim yeterince iyiyse beni nirvanalardan nirvanalara koşturabilir. sapyoseksüel oluşumdan ötürü zeka oyunlarından, ironilerden, bu tarz derin çatışmalardan, psikolojik altyapılardan sözlere dökemeyeceğim kadar çok zevk alıyorum. seri katiller hayattaki en çok ilgimi çeken temalardan olabilir. silence of the lamb bir sinemacı olarak en sevdiğim filmlerden biridir. "folie a deux" metaforik halinin dövmesini yaptıracak ve ömür boyu bedenimde ve zihnimde taşımaktan gurur duyacağım kadar özel bir anlam içeriyor benim için. ama bu diziyi bir türlü izleyemiyorum. belki yüzlerce dizi binlerce film izlemişimdir bunu izleyemiyorum. ne zaman izlicem desem bir işim çıkıyor hep bir doğru zamanı kollama durumu falan izleyemiyorum. belki de bu kadar özel olduğuna inandığımdan dolayı gözümde çok fazla büyütmüş olmaktan ve hayal kırıklığına uğramaktan korktuğum için de izleyemiyor olabilirim. gerçi bir "deli" yüzünden 2 hafta kadar önce kafamda bin bir düşünce travmalardan travmalara koşarken 3. sezonun ortasından sonuna kadar izlemek durumunda bırakıldım ki bir seriye hele de bu denli güzel bir seriye ortasından başlamak kadar iğrenç bir şey olamaz. ama bir gün tam anlamıyla izleyeceğim ve sanıyorum ki o gün hayatımın dizisi olacak.
rasenya
yıllar önce bir almanca ödevimiz için bursayla ilgili sunum hazırlamıştık, şehrin kuruluşunu daha antik dönemlerini ben hazırlamıştım ve bunun hanniballa ilişkili olduğunu öğrenmiştim.
bahsettiğim hannibal kartacanın büyük generali "stratejinin babası" hannibal barcadır. romaya karşı pek çok kez savaşmış, romanın kabusu olmuştur. ayrıca savaşlarda filleri kullanmasıyla da ünlüdür.
mezarının gebze yakınlarında olduğu rivayet edilir.
suzuki san
efsane sonla bitmiş olan dizi. izlediğim en mükemmel sonlardan birine sahip. ilk sezonu biraz sıkıcıdır ikinci sezon heyecanlanırken üçüncü sezonda bir durgunluk oluşur.
lakin will gibi aşırı empatik, biraz psikopat karakterleden etkileniyorsanız dikkat edin derim. hannibal dan zerre etkilenmeyen bünye will e gelince ayarları bozdu.*

en etkileyici sahne hannibal ın elemana kendini yedirdiği sahnedir. bir de will ile hannibal ın birbirine aşık olduğuna hala inanamıyorum. birbirleri ile görünmez bir bağ olduğu aşikardı ama bunun aşk olmasını beklemiyordum. bu sebepten will in ona iyi davranma sebebini hiç çözemedim. gerçekten benim için efsane bitti. aşıklar olarak intihar ettiler çünkü bu dünyada konumları gereği bir arada olmaları mümkün değildi. uvaaa diyorum. zira yaoi mangalar gibi bitti :)
leaderzura
roma önlerinde scipio'ya kaybettikten sonra pontus'a sığınıyor ve mithridates'le roma'yı durdurma hatta yok etme planları yaparken ölüyor. bu bilgiler ışığında mezarının anadolu'da olma ihtimali hayli yüksek görünüyor. başarılı bir asker olabilir ama başarılı bir stratejist değil gibi. adam hırsına yenik düşüp ordusunun büyük kısmını daha savaşmadan alp dağlarında yitiriyor. kendisi de yırtıyor ama bir gözüne mal oluyor zamansız seferi. karşısındaki romalı general scipio africanus da malını tanıyor demek ki roma önüne gelene kadar bekliyor (:
bursa'nın kuruluşunda emeği geçmiş komutan. insan ölür eseri kalır :p