harry potter

annesini ve babasını küçük yaşta kaybetmesi yetmezmiş gibi altıncı kitapta akıl hocasını da kaybeden acıların çocuğu.

harry potter serisinin ana karakteri olan büyücüdür.

izledikten sonra elinize sopa alıp büyü yapma çabalarına girişmenizi sağlayan gerçekten güzel bir fantastik hikaye

burunsuz voldemortun baş düşmanı

the boy who lived .

tüm kitaplarını tüm filmlerini tüm oyunlarını tekrar tekrar zevkle bitirdiğim seridir. j.k rowling tarafından kaleme alınmış bir seridir. çoluk çocuk demeden herkesin okuması gereken bir baş yapıttır. keşke anime serisini yapsalar.

en sevdiğim film serisinde ilk 5'e rahat girer. filmde çoğu kişinin aksine draco'u sevmekteyim. her ne kadar o kötü çocuk, beceriksiz dense de severim. ki draco kötü çocuk değil. olmayı kendisi seçmedi, ailesinde bildiğiniz gibi herkes ibnedir efenim. sonra efenim kendisi piç harry karşısında ezilmiştir (harry i severim tabii) sonra... harry, ron, hermione falan bunlar üç kişiyken bu çocuk tekti be tek! ıhm, neyse. eeaöö snape'e geçmek istiyorum.

bu herif, en sevdiklerim arasında var yine. acıların çocuğu snape. lily potter için kendini öldürdü iyi mi, ölümü filmde beni ağlatan tek sahneydi. o göz yaşı şeysinden sonra ben dahil çok kişiyi pişman ettirmiştim. meğer ne kocaman yürekli adamlıymışsın sen snape! çükeyim james potter'ı.

sonuç olarak iyi filmdir ya

kitaplarının ve filmlerinin çıkmasını o kadar büyük heyecanla bekliyodum ki bittiğinde seriyi üçer beşer defa tekrar bitirmiştim :/

bir çoğumuzun hayal gücünü geliştirmiştir. yaşadığım tüm zorluklarda beynimi fantastik hayallerle doldurarak hoş bir çocukluk geçirmeme vesile olmuş seridir. bu açıdan bakınca aynı zamanda borderline olmamın sorumlularından biri de olabilir gerçi.

her yaz tatili hp maratonu yaparız ablamla replikler ezberimizdedir bazen filmi biz oynarız öyle manyaklık bizimkisi

çocuklar içindir diyenlerin kafa yapısını merak ederim. gayet yaratıcı, ufuk açıcı, heyecanlı ve eğlencelidir. şahsen en sevdiğim filmlerden biri ve onunla büyüdüm. kitapları da bir o kadar merak uyandırıcı ve sürükleyici. sizi alıp kendi dünyasına sokar, hatta siz girmek istersiniz. kaç kere izledim bilmiyorum

ilk iki filmi dışında filmlerinden pek (hatta bazılarından hiç) hoşlanmam, ama kitaplarının apayrı bi yeri vardır.. öyle ki defalarca okumuşumdur. ayrıca çeviri olarak da en başarılı bulduğum kitaplardandır