angela sama

tarım ve hayvancılık konularına yabancı olan ana karakterin yaşadığı olayları anlatan güzel bir seri...
"tavuğun totosundan çıkan bi şeyin tadı nasıl bu kadar güzel olabilir???" yumurtadan bahsediyor tabi...
tavsiye ederim...

dış dünyaya karşı olgun, cool ve soğuk olabilen ama sevdikleri ya da güvendikleri kişiye karşı duygularını ifade eden karakter tipi...

japon manga ve anime sanatçısı... bana göre eserlerinde derin bir yaşam sevgisi vardır... yaşamın bütünlüğü ve döngüsü konularını çok güzel sunar bizlere... dünyada tek olmayan insan ancak bu gerçeği tamamiyle kavradığında, huzuru bulacağız felsefesiyle hareket eder... sadece inandığı mantıkla değil, karakterleri ve çizimleriyle de etkiler bizi miyazaki...
en sevdiğim animesi, yürüyen şato'dur... rüzgarlı vadi, ruhların kaçışı, küçük deniz kızı ponyo, komşum totoro, prenses mononoke, gökteki kale, küçük cadı kiki, aşırıcılar... şu anda aklıma gelenler... zaten bir tanesinden başlarsanız devamı mutlaka gelecektir diye düşünüyorum... iyi seyirler...

en başından beri sevmiyorum bu adamı...
psikopat psikopat "saske bedenin benim olacak" tarzı konuşmaları, bitmek bilmez kötülükleri ve habire ağzından bişeyler çıkarması...
bedene bürünmüş kabus adam!!!

sıradışı, komik bir seri katil hikayesi...
aynı zamanda dehşet eğlenceli bişeye dönüşebilecekken 3-5 dakikalık bölümlerle harcanmış olduğunu düşündüğüm anime... kısa bölümleri sebebiyle insanda anime izledim hissi oluşmasa da zamanınız varsa bi göz atın derim..

mutlaka izlenmeli denecek bir anime değil bence, kopukluk var... ilk bölümlerinde çok beğenmiştim ve beklentilerimi yüksek tuttuğum bi animeydi ama olmadı... adalet kavramını sorgulaması etkileyici ama karakterler zayıf kalıyor (özellikle de kız karakter)... kız çok güçlü ama hiç bişey yapamıyo... anime sürekli shoujo ve shounen arasında gidip geliyo...

yaşamları boyunca birbirini hiç tanımamış iki adam aynı yerde uyanırlar ve kendilerine yaşamları üzerine kurulu bir kumar teklif edilir...
enteresan bir anime, tek bölüm olmasa daha iyi olurdu dedirten türden...
tavsiye ederim!!!

efenim öyle psikopat olmayacaksan aşkın ne anlamı var dimi... ara ara aşkımı bir fanusa falan koyup(balıkmış gibi oldu ama değil merak etmeyin) cümle alemden saklayasım gelmiştir... kabul edin hepimizde azcık birazcık yunoluk var..

herkese bende bundan istiyorum dedirten; acayip seksi, karizma, şeytan uşak...
bir "yes, my lord" deyişiyle eriyecek insan tanıyorum...

bu kızı sevenler listesindeyim, izlerken karnıma ağrılar giriyor...

"15 den fazla izlediğim bi anime var" derim hep işte bu animedir kendileri...
türünün en güzle örneklerinden biridir ve rakibide yine aynı mangakanın elinden çıkmış başka bir animedir... bütün karakterlerine ayrı ayrı hayranım, shounen ai türünü sevenler ya da izlemek isteyenlere tavsiye edilir...

ya biz japonları fazla seviyoruz ya da adamların kullandığı dil cidden güzel... :3
"chotto matte kudasai" şeklinde söylenince daha bi hoşuma gidiyor...

çizimlerini çok sevdiğim bir anime ama türü romantik-komedi olan bir anime için her iki koşulu da tam anlamıyla sağlayamadığını düşünüyorum...
daha iyi olabilirdi...

hanasakeru seishounen'de baş karakterin "mustafa" isimli bir kaplanı vardı...

danshi koukousei no nichijou

watashi ga motenai no wa dou kangaetemo omaera ga warui!

amiiinnn!!!

gerçekten çok güzel bir anime... romantik komedi... aslında sawako'yu gördükçe bu bildiğin dram dediğimde çok olmuştur... saf ve asosyal kızımız sawako'yla, çevresindekiler tarafından sevilen kazehaya'nın aşkını, arkadaşlıklarını konu alır... bu arada sawako'nun kazehaya'ya seni seviyorum dediği sahne varya işte o benim en sevdiğim sahnelerden biridir..

hep söylüyorum yine söylicem... ben izledim hemde arkadaşlarımla beraber izledim ama teeee fi tarihinde... şimdi düşünüyorum da çocukken de içiyomuşum herhalde çünkü ayık kafayla imkanı yok izlenmez... çocuklarıma izletmeyeceklerim listesinde 1. sıradadır... ömür törpüsü candy: denizde kum biter onda dert bitmez...

gerçekten sinir bozucu bir animeydi... tavsiye üzerine başlamıştım ama yarım kalmasın diye bitirdim...
izlerken sürekli şunu dedim; kız milleti acı çekmeyi seviyo...

*kelime anlamı "hizmet etmek"tir. meiji döneminden önce var olan soylu asker sınıfıdır... samurai denince ilk akla gelen şeyler kuşkusuz kılıç dövüşleri ve aikidodur. samurailer biri uzun, biri kısa olmak üzere iki kılıç kullanırlardı ve kılıçlarına isim verip, kılıcın ruhu olduğuna inanırlardı. aikido ise samurailer tarafından bulunmuş, bir savunma sanatıdır... *
efenim bendeniz tam bir samurai hastasıyımdır... kılıçları, duruşları, kendine has tavırlarıyla onlara hayran olmamak imkansız diye düşünüyorum... içinde samurai olan herşeye aşırı derecede ilgim var... her zaman derim:"angela samurai sever!"

şimdi pek dinlemesem de eskiden çok severek dinlediğim heavy metal grubu...