japon manga ve anime sanatçısı... bana göre eserlerinde derin bir yaşam sevgisi vardır... yaşamın bütünlüğü ve döngüsü konularını çok güzel sunar bizlere... dünyada tek olmayan insan ancak bu gerçeği tamamiyle kavradığında, huzuru bulacağız felsefesiyle hareket eder... sadece inandığı mantıkla değil, karakterleri ve çizimleriyle de etkiler bizi miyazaki...
en sevdiğim animesi, yürüyen şato'dur... rüzgarlı vadi, ruhların kaçışı, küçük deniz kızı ponyo, komşum totoro, prenses mononoke, gökteki kale, küçük cadı kiki, aşırıcılar... şu anda aklıma gelenler... zaten bir tanesinden başlarsanız devamı mutlaka gelecektir diye düşünüyorum... iyi seyirler...
hayao miyazaki
hayal gücünde aşmış olan adam. animelerinde günlük hayatta olan birçok şeye eleştiri yapar ve izleyiciye birçok mesaj verir. her eseri başyapıttır.
spirited away, princess mononoke ve howl s moving castle gibi pek çok şahesere imzasını atmış aşmış kişilik. hayal gücüne hayran kaldığım yüce insan.
babam, dedem, dayım, amcam, kuzenim, abim vs olsaydı dediğim benim için animenin babası olan üstad. izlemediğim tek eseri küçük deniz kızı ponyo dur. onu da izlersem tüm eserlerini bitirmiş olacağım ve bu beni üzecek. 100 kere belki de komşum totoro yu izlemişimdir. belki 20 kere küçük cadı kiki yi* izlemişimdir. bu adamın yaşadığı hayal dünyasının içinde olmayı çok isterdim. çok ciddi ve sert bir karakteri olduğu söylenir lakin o hikayeleri o çizimleri hala çocuk ruhu olmayan biri yapamaz. the cat returns hayatımda izlediğim en güzel kedili animedir. zaten böyle bir hikayeyi miyazaki dışında kimse yapamazdı.
bir gün japonya ya gidersem kendisini göremesem bile studio ghibli yi tavaf edip ülkeye döneceğim.
nasıl öveceğimi şaşırdığım üstün insan.
bir gün japonya ya gidersem kendisini göremesem bile studio ghibli yi tavaf edip ülkeye döneceğim.
nasıl öveceğimi şaşırdığım üstün insan.
dünyadan sıkıldığınızda size alternatif dünyalar sunar. yaşama sevinci verir (bkz:tonari no totoro). her filminde ayrı bir dünya vardır (bkz:mononoke hime). insanı doğaya aşık eder, ki olmalıyız (bkz:sen to chihiro no kamikakushi.) her eseri acayip tavsiye edilir. her türlü tavsiye edilir. şiddetle tavsiye edilir. keşke dedem olsaydı
ilk adı hayao, soyadı miyazakidir yani japonca kullanımı miyazaki hayao şeklindedir.
anime/manga kültürünün amerika ve avrupa ülkeleri başta olmak üzere diğer pek çok uzak ülke(japonyaya uzak) tarafından benimsenmesinde büyük rol oynayan sanatçıdır.
izlediğim ilk eseri olduğundanmıdır bilmem ama en sevdiğim yapıtı howl s moving castledır.
imzasını taşıyan her şeyde huzuru bulabileceğimize inanıyorum, en azından benim tüm stresimi alıp bana dingin, ferah, son derece huzurlu, mutlu,..bir dünyanın kapısını açıyor yaptıklarıyla.
ayrıca spirited away berlin film festivalinde ödül alan ilk animasyon film ve oscar sahibi ilk animedir.
anime/manga kültürünün amerika ve avrupa ülkeleri başta olmak üzere diğer pek çok uzak ülke(japonyaya uzak) tarafından benimsenmesinde büyük rol oynayan sanatçıdır.
izlediğim ilk eseri olduğundanmıdır bilmem ama en sevdiğim yapıtı howl s moving castledır.
imzasını taşıyan her şeyde huzuru bulabileceğimize inanıyorum, en azından benim tüm stresimi alıp bana dingin, ferah, son derece huzurlu, mutlu,..bir dünyanın kapısını açıyor yaptıklarıyla.
ayrıca spirited away berlin film festivalinde ödül alan ilk animasyon film ve oscar sahibi ilk animedir.
gördüğüm en muhteşem sanatçılardan biri, türkiyede herkes dünyanın çoğusu da bu insanın yapıtlarını izlemiştir illa ki bu adamı tanımadan da olsa, özellikle heidi no shoujo'yu..
'' dünyadaki belli bir modele göre yaratmaya çalışmıyorum, benim dünyam daha büyük bir dünyanın parçası." miyazaki hayao
gerçek bir sanatçıdır. hayal dünyası en az ufku kadar açık bir insandır. bir yönetmen olmasına rağmen mimarlık bilimi saygıyla önünde eğilir.
gerçek bir sanatçıdır. hayal dünyası en az ufku kadar açık bir insandır. bir yönetmen olmasına rağmen mimarlık bilimi saygıyla önünde eğilir.
yume to kyôki no ôkoku isimli belgeseli izleyene kadar benim için efsane bir adamken, izledikten sonra daha da ötesi olmuştur. kendisi hakkında fikirleri eserleri üzerinden elde ediyoruz bir şekilde. ancak yaşam biçimine şahit olmak farklı. duyulan saygı bin kat daha artıyor.bir adam düşünün ki boş gününde kirlenmiş gölleri temizlemeye gidiyor.bir adam düşünün çalışma saatleri içerisinde çıkıp gökyüzünü izliyor çalışanları ile birlikte. çok idealist bir yerde evet.ama insana umut aşılıyor.
her bir filmi ayrı bir başyapıt olan efsane insan. filmlerinin büyük bir çoğunluğunu izledim, hatta tekrar tekrar izledim. bundan sonra da aklıma geldikçe izlemeye devam edeceğim...