angela sama

sevmediklerimden biri... hatta iğrenç olduğunu düşünüyorum...
bazı yaoilerde karşılaştığım ve sebebini hep merak ettiğim bişey...
niye tecavüz çok normal bir şeymiş gibi gösteriliyor yaoilerde!!!

"dünyanın sonu geldiğinde bir yerlerde "cennet" ortaya çıkacak. ve bu yeri sadece bir kurt bilecek..."
bu söz çok hoşuma gitmişti ve izlemeye devam etmiştim... tavsiye ederim...

biten savaşların sonunda kendini sessizliğin ve duvarların güvencesine kaptıran insanoğlu, yaptıkları duvarların yıkılması ve dev saldırıları karşısında, ne kadar aciz olduklarını bir kez daha anlayacaklardır... dramatik yönleri ağır basan bu anime, aynı zamanda çizimleri, gerilimi ve hareketliliğiyle güzel animedir. tavsiye ederim...

"gönül isterki zaraki kenpachi olsun ama gel gör ki rock lee den öteye gidemiyorum" yorumundan sonra kendisine daha bi sempati duymaya başladığım değerli sözlük üyesi... sözlüğün *ero otta*sı...

ilk sezonuyla bomba gibi başladılar. sezonun sonunda ned stark'ın başı kesilirken ben nerdeyse kalp krizi geçirecektim... ruhu falan gelir diye hala bekliyom... 2. sezonu da iyiydi ama beklentilerimi tam karşıladı diyemem... son sezonun da sadece ilk bölümünü izledim... bi savaş başlasın, ben onu bekliyom... pek dizi takip etmiyom ama bunun g. of thrones'un yeri ayrı, merakla beklediklerimden biridir, tavsiye ederim...

heterophobia fansub, ince bi göndermeyle amacını net bi şekilde özetliyor ve çevirilerini seviyorum...

güzellik nimet midir yoksa lanet mi???
türü seven biri olarak komedi nerde ben orda...
içine kapanık, dış dünyayla bağlantısı olmayan bayan karakterimiz (sunako nakahara), bir şekilde dört tane yakışıklı erkekle aynı evde kalmaya başlar... ve bu dört erkek sunako'yu bir hanımefendiye dönüştürmekle görevlidir...
(bence dönüştürmesinler, sunako chan candır... ) iyi seyirler olsun!!!

ortaokulda falandım herhalde izlediğimde tam hatırlamıyorum... her karakter ayrı ayrı incelenmeye değer diye düşünüyorum, o zamanlar sevdiklerim arasındaydı. kame sennin'i çok severdim... sağolsun sayesinde kame hame dalgası isimli bir oyun bile yapmıştık... oyunu hala oynuyorum çocuklarımla...

animede başlarda sinir olup sonradan sevdiğim karakter... allahta kishi'nin kafasına geyik yağdırsın, o sasuke veleti için harcanacak adam mıydı itachi...
not: hokage olacak adamdı...

evet gerçekten de benim sevdiğim animelerden biridir... nedeni de açık bolca samurai ve kılıç dövüşü olunca efenim bendeniz ilgisiz kalamıyorum...
konusu: sengoku döneminde güç ve mücadele(hiç böyle arıza adamlar görmedim adamlar bildiğin savaşmayı seviyolar)için klanlar birbiriyle savaşırken, oda nobunaga diğer klanları kendi himayesinde toplamak için savaşlar başlatır ve herkes için bir tehdit haline gelir... ve savaşçılarımız bir şekilde ortak bir güç oluşturmaya karar verirler...
çizimlerini, dövüş sahnelerini, arada komedi unsurları içermesini her şeyini seviyorum bu animenin...
ayrıca birinci openingi ve askerlerin dansı da çok başarılı bulduğum diğer bi unsurdur...
tavsiye ederim...

kutsal saydıkları ölmüşlerine japonlar kami “ insan üstü “ veya “ üstün insan” derler. kami sözcüğünün kaman veya şaman'dan gelmiş olabileceği ileri sürülüyor. ölenler kami olur saygınlık ve güç kazanır. japonlarda kami sayısı japon nüfusu kadardır. hatta bir halk deyimi şöyledir: “ hamsinin kafasından bile kami olur “ güçlü ya da güçsüz, ünlü ya da ünsüz olsun, japon insanı kendini kami ata'nın soyundan gelen bir yolcu olarak hisseder. kendisi de yaşayıp gidecek, fakat bu dünyadaki çaba ve başarılarıyla anılan ve sayılan bir kami olacaktır. başka bir deyişle her japon insanı tanrı kami olma yolunda ilerleyen ve tanrı kami soyundan gelen bir varlıktır. “ 88 milyon tanrı deyimi buradan gelmektedir. (alıntıdır)

akira kurosawa'nın aynı isimli eserinin anime uyarlamasıdır... köylerini yağmalanmaktan kurtarmak isteyen köylülerin ve onlara yardımcı olan samurayların hikayesini anlatır... karakterleri, konusu ve müzikleriyle bir efsanedir diyebilirim... izlemeyenlere tavsiyemdir...

hedef kitlesi erkekler olan anime ve mangalardır... (ki bu durumda bende bi sorun mu var diye düşünmeden edemiyorum) dövüş sanatları, süper güçler, robotlar, uzaylılar, daha neler neler...

zeki ve asil bir aileden gelen karakterimiz, amcasının iflası sebebiyle parasız kalır... evde uşağıyla para ararken, yanlışlıkla bir iblis çağırır ve olaylar gelişir...
anne ve babasının ölmüş olması ve uşağı kuroshitsuji'yi anımsatsa da karakter ve olaylar farklı bir mantıkla ilerliyor... tavsiye ederim...

sözlüğün muhabbeti sağlam ottalarından... : )

karakterin çok inandırıcı olamadığını düşünüyorum, azcık daha sporcu gibi olsaydı her şey yoluna girecekti..

kahramanımız kyoko mogami,en yakın arkadaşı(aynı zamanda aşık olduğu kişi) için hayallerinden vazgeçmiş ve ona yardım etmek içi her türlü zorluğa katlanmıştır... ama bir gün gelecek ve bu sevgisinin, sadakatinin tek taraflı olduğunu öğrenecek ve üstüne birde hakaretler duyacaktır... intikam için deliren mogami şov dünyasına girecek ve zirve için tüm gücüyle çalışacaktır...
romantik, komedi türünün en iyilerinden biridir skip beat... bu animeyi özel yapan bir diğer şey ise yapılan işe duyulan saygının çok iyi bir şekilde anlatılmasıdır... izlemediyseniz tavsiye ederim...

beğenmediğim serilerden... belirsizliklerle başlayıp aynı şekilde biten bir anime... olayı anlamak için mangasını okumak gerekli sanırım...

bazen suyu çıksada sevdiğim şeylerden biridir bu sınırsızlık olayı...
bide ben karakterlere fazla bağlanıyorum sadece asıl karakterlere değil üstelik...
onlar ölmesin, yaralanmasın, hep kazansın...
power up, power up, power up!!!

üçünü bi arada görünce "yine mi aşk üçgeni" demiştim ama anime mükemmel çıktı...
"dünya sadece entrikalardan ibaret değil" dercesine birbirine sadık insanlar ve komedi...
kesinlikle tavsiye ederim..