confessions

hermioneg

➤ - birinci nesil otta

  1. toplam giri 26
  2. takipçi 0
  3. puan 112

sukitte ii na yo

hermioneg
bölüm isimlerini bölümün sonunda veren ve bugün başlamış olduğum anime. güzel gidiyor şimdilik, keşke kız karakterimiz bu kadar pasif olmasa ve koyun gibi bakmasa.

bilmem kaç bölümde kaç kez öbüştünüz yeter ya bunlar nasıl liseli :) bi de yatmışlar falan siz liseliler hayırdır =-=

danganronpa

hermioneg
izleyip bitirdikten sonra kafamda sürekli "danganronpa ne demek acaba" gibi cümleler döndü. sonra anlamını bir bloggerın yazdığı tanıtım yazısında gördüm. "danganronpa kelimesi, oyunun konusuyla tamamen alakasız bir şekilde, japonca “mermi” anlamına gelen 弾丸 (dangan) ve “tekzip” anlamındaki 論破 (ronpa) kelimelerinin birleşiminden oluşuyor. yani kabaca “mermiyle yalanlama” veya “mermi yalanlaması” olarak çevirebiliriz." yazıyordu. gerçi blogger arkadaş oyunu incelemişti ama olsun :d ayrıca anime gerçekten çok güzel ve son bölümde yaşadığım hayal kırıklığını ve pembe kan olayını saymazsak gayet güzeldi.

iz bırakan kitap cümleleri

hermioneg
+bazen gezinirim ve metrolarda insanları dinlerim. ya da büfelerde dinlerim ve biliyor musun neyi ?
-neyi?
+insanlar hiçbir şey konuşmuyorlar.
-hayır konuşmaları gerek!
+hayır hiçbir şey konuşmuyorlar. çoğunlukla, arabaların, elbiselerin ve yüzme havuzlarının isimlerini sayıyorlar ve ne kadar harika olduklarını söylüyorlar. hiç kimse diğerinden farklı bir şey söylemiyor.

fahrenheit 451 - ray bradbury

bokura wa minna kawaisou

hermioneg
fazlasıyla güzel bir seriydi bence, tekrar izlemeyi düşünüyorum hatta. çok güldüm ve ana karakterin sevdiği kız için çırpınışları da çok sevimliydi.
pansiyondakilerin her birinin farklı ve orijinal karakterlerinin olması, hepsinin ayrı manyaklar olması falan çok hoştu. bunun dışında asıl seride çok fazla verilmeyen romantizmin special bölümde verilmesi de beni oldukça şaşırttı, o romantizmi animenin normal bölümlerinde de verseydiniz ya diye seslenmek istiyorum yapımcılara :')

happy tree friends

hermioneg
çok sıradan kazalar çok fena, iğrenç ve tüyler ürpertici sonuçlara neden oluyor. bayaa önce izlemiştim bunu ben, tabi neden böyle evhamlı olduğum ortada, en ufak bir kaza olma ihtimalinde elim ayağıma dolaşıyor ya

dengeki daisy

hermioneg
en sevdiğim manga *.* çok eğlenceli ayrıca romantik ayrıca hüzünlü. romantik bir sahneye giriş yapacakları bir anda size kahkaha attırabilirler teru ve kurosaki.
neden hala animesi çıkmadı bilmiyorum -.- büyük bir umutla beklemekteyim animesini ^.^
ve son olarak dünyanın en romantik cümlesi "kel kal kurosaki" :)

kurosaki ne çekti yaa öyle sürekli bir vicdan azabı sürekli bir her şeye ben neden oldum düşüncesi vs

gangsta

hermioneg
openingi çok hoşuma giden anime. bir de izlerken hep içimde nico ya karşı sempati+hüzün duyuyorum neredeyse ilk bölümden beri falan.

nico'nun, worick'in gözünü çıkardığı sahne çok fena midem kalkmıştı be, bir de "buna artık ihtiyacın yok" falan demişti nasıl bir kafadasın nico o.o

boys over flowers

hermioneg
izlediğim ilk ve bitirebildiğim son kore dizisiydi sanırım :) kızın tavırları beni kanser etti, sonra personal tasteye baktım yaklaşık 3 bölüm aynı tavırlar ordaki kızda da var gibi geldi bıraktım bir daha da kore dizilerine bulaşmadım

2broke girls

hermioneg
max'in laf sokmaları için bile izlenir :d bir de her izlediğimde canım kek istiyor ya.
bir de başlarına gelmeyen kalmıyor çoğu zaman, güzel dizi tavsiye ederim ^^ zaten bölümler de kısa

kamikaze kaitou jeanne

hermioneg
"16 yaşında bir lise öğrencisi olan marron, aslında jeanne d'arc'ın reenkarnasyonudur. koruyucu meleği finn'in yardımıyla kaitou jeanne'e dönüşerek karanlık güçlere karşı savaşır. sanat eserlerinin içine gizlenerek insanların ruhlarını elegeçiren ve onları etki altına alan yaratıkları mühürleyerek yok eder. ancak yaratıkları mühürlerken sanat eserleri de yok olur. jeanne'i, sanat eseri hırsızı sanan polis ve polis şefinin kızı olan en yakın arkadaşı miyako'yla başı derde girer. bir yandan polisten kaçarken bir yandan da ortaya çıkan yeni bir "hırsız" olan sinbad'la yarışmak zorunda kalır. sinbad da yaratıkların peşindedir ama amacı ve kimin adına çalıştığı belli değildir.
marron, zamanla yan dairesine taşınan ve okul arkadaşı olan chiaki adlı gizemli çocuğa aşık olur. başlarda sadece bilgi edinmek için marron'la yakınlık kuran chiaki'nin duyguları da zamanla değişecektir." konusu bu şekilde genel olarak. konu alıntıdır.

ilk olarak ben de çocukken izlemiştim anime nedir bilmeden. yıllar sonra bir arkadaşımın tavsiyesiyle seriyle tekrar karşılaşınca izledim ve gerçekten akıcı bir hikayeye sahip. ikinci sezonda biraz daha ilginç hal alıyor, iki sezonu beraber verdikleri için 44 bölüm sanırım; 1-27 bölüm 1. sezon, 28-44 arası 2.sezon. maron bana hep usagi'yi hatırlatmıştı izlerken sürekli sailor moon geliyor insanın aklına.

watamote

hermioneg
opening fazlasıyla psikopat bir animeymiş gibi hissettirmişti lakin anime komedi :) openingi ve anime konusu baya enteresan tezatiçeriyor, bir an 'acaba yanlış anime mi açtım' diye düşünmüştüm çünkü komedi bekliyordum falan diyordum içimden :) neyse konusu oldukça komik olmakla beraber 'acaba daha fazla anime izledikçe tomokoya dönüşür müyüm ' diye düşündüm sadsdfds

tokyo ghoul

hermioneg
bu seriyle dalga geçmeyen anime sayfası kalmadı sanırım sosyal medyada birkaç yıl önce bayıla bayıla izleyen herkes bir anda serinin overrated olmasıyla cephe aldı sanırım. ilk sezonunu izledim ama gayet güzeldi. bir de gerekli şeyler mangasını türkçe olarak yayımladı; tokyo gûl adıyla. gûl ne yaa bari orijinal haliyle bıraksaydılar
1 /