2019 yılının son çeyreğinde yayınlanan güzel ve sevilen bir seridir. güzel başlayıp ağır ağır ilerlemiş fakat finali açık sonla bitmiştir. ancak serinin açık sonla bitmesiyle birlikte 2. sezon duyurusu da gelmiş ve böylece yapımcılar tekrar gönlümüzü kazanmıştır. konusu bakımından birazcık ghost in the shell'i andırdığı söylenebilir. güzel bir hikaye, orjinal karakterler, birçok bilinmez ve gizemin oluşu ve tüm bunlara ek olarak serinin seinen türünde olması, serinin artı yönlerinden bazıları olarak gösterilebilir. ancak aksiyon sahnelerinin az ve kısa olmasının beni üzdüğünü de belirtmek isterim. sanki aksiyon sahneleri biraz daha uzun olsa seri bambaşka yerlere gelecek ve bizleri daha fazla kendine bağlayacak gibi hissediyorum. yine de her şeye rağmen, seriyi beğendim. ancak ilk sezonun seriye giriş ve bazı konulara açıklık getirmek niyetiyle yapıldığını ve asıl aksiyonun 2. sezonda olacağını düşünüyorum. yani güzel bir seri ama benim seriden beklentim bundan çok daha fazlası diyebiliriz. bu yüzden izleyin derim.
konusu: teknolojin bir hayli ilerlediği bir zamanda, cyborg bedenler ve yapay organlar kullanılmaya başlanmış ve bunların kullanım oranları da bir hayli artmıştır. cyborg beden veya yapay organ kullanan bu insanlara ise extendeed denilmektedir. inui juuzou, extendeedlerin çıkardığı sorunları çözen ve suç işleyen extendeedleri yakalayan bir dedektif olarak çalışmaktadır. kendisi de bir extendeed olan juuzou, kafası kocaman bir silah olan cyborg bir bedene sahiptir. Ancak geçmişe dair hiçbir anısı yoktur ve bedenini bu hale getirenin kim olduğunu da bilmemektedir.
Bir gün bir çocuk kaçıran ve güvenlik güçleri tarafından kovalanan bir extendeed, juuzou'nun ofisine gelerek, ondan fazla soru sormamasını ve bu çocuğu korumasını ister. Bu teklifi kabul eden juuzou, kendini bir anda hiç beklemediği bir savaşın ortasında bulur ve macera başlar. Juuzou için çocuğu güvende tutmak pek kolay olmayacaktır.
drifters serisinin baş karakteri, shimazu klanının çılgın ve asi çocuğu. gerçek bir lider, güçlü ve dürüst bir savaşçı... sinirlendiği zaman önünde durulmaması gereken, zayıfların ezilmesine göz yummayacak kadar asil ve onurlu bir samuray olan karakter. adam gibi adam...
2016 yılının en iyi animelerinden birisidir. kan, vahşet, savaş, akıl oyunları, birçok tarihi karakter, samuray, kovboy vs. ne ararsanız bulabileceğiniz harika bir animedir. bunun yanında çizimleri ve konusu da çok iyidir. size şunun garantisini verebilirim. izlemediyseniz ve izlemeyi düşünüyorsanız, emin olabilirsiniz ki, bu animeye bayılacaksınız. şahsen ben izlerken, bolca gaza geliyor, heyecanlanıyor ve güncel bölümün çıkacağı günler, "acaba yeni bölüm yayınlandı mı?" diye yerli ve yabancı bütün siteleri tavaf ediyordum. sözün özü, izleyin, izlettirin.
konusu: shimazu toyoshisa, sekigahara savaşı sırasında, tek başına düşman generalinin ve korumalarının üzerine doğru saldırır ve düşman generalini ağır yaralamayı başarır. ancak kendisi de birçok mızrak ve silahın hedefi olur. Neredeyse ölmek üzereyken olduğu yerde bilincini kaybeden toyohisa, tekrar gözlerini açtığında, kendini her tarafında birçok kapı bulunan, bembeyaz bir koridorda bulur. koridorun sonunda ise gazete okuyan gözlüklü bir kişi vardır. o adama kendisine ne olduğunu ve buranın neresi olduğunu sorsa da cevap alamaz ve o kişi tarafından en yakın kapıya doğru itilerek kendini bambaşka bir dünyada bulur. Orada aynı kendisi gibi o dünyaya gelmiş ve dünya tarihinde adından söz ettirmiş olan bazı savaşçılar ile karşılaşır. bu savaşçılara drifters (sürüklenenler) denilmektedir ve amaçları da var olan imparatorun kellesini alıp bu dünyayı ele geçirmektir.
zamanında güncel olarak izlediğim. her hafta yeni bölümlerini büyük bir heyecan ve merakla beklediğim 2015 yapımı güzel bir animedir. seinen türünün en güzel örneklerinden birisidir de diyebiliriz. hala aklıma estikçe, "nicholas vs doug" ve "Twilight vs destroyers" savaşlarını açar izlerim. ayrıca ilk sezonun ucu açık bitmesi nedeniyle de yıllardır 2. sezonu bekleyenlerdenim. İzlemeyenler için de izlemelerini şiddetle tavsiye ediyorum
iş ve sosyal yaşam nedeniyle sürekli takip edemesem bile, denk geldikçe izlediğim ve sevdiğim bir yayıncı. eleştirirken itin g*tüne soktuğu kişileri sıralamaya kalksam, buradan polonya'ya yol olur. bazen "jahrein yavaş, adamların içinden geçtin", diyesim geliyor ama bakıyorum ki haklı konuşuyor. koy g*tüne rahvan gitsin diyorum ve kalkıp kendime çay dolduruyorum. o yüzden aynen devam reis. takipteyiz ve alkışlayarak izliyoruz.
edit: zaman jahrein'i de değiştirmiş. o da siyaset yapmaya başlamıştır. artık o da eski jahrein değildir. siyaset işte böyle bir şeydir.
edit 2: yaşanan son olaylar, birilerinin sürekli kendisiyle uğraşması vs derken bir de üstüne haksız yere tutuklanması, her konuda olmasa da çoğu konuda haklı olduğunu bir kez daha göstermiştir.
sizce de bu ankette bir sıkıntı yok mu? hani insanlar yaoi ve yuri sevebilir anlarım ama o kadar seçenek varken ve bu seçeneklerin 4 tanesi, ülkemizde ve dünyada en çok seyredilen ve okunan türlerken, nasıl oluyorda yaoi ve yuri seçeneği %58.2 oy alabiliyor?
O yüzden buradan sayfa yetkililerine sesleniyorum. eğer bu anket doğruysa bence isminizi değiştirin. heterophobia fansub ve yaoist fansub'a bakın, onların örnek alın. onlar gibi açık ve net olun.
lies of the sheriff evans: dead or love mangasında ana karakter elmore evans'ın babasıdır ve bilge bir kişiliktir. baba gibi babadır. seride evans'a verdiği taktikler, adeta ben ve benim gibiler için birer nimet olup, hayatımızın her alanında kullanılabilecek bilgilerdir. Ayrıca kendisi seride bizlere göstermiştir ki, verdiği taktikleri doğru uygulayan birisi, hayal dahi edemeyeceği kadar yüksek hedeflere ulaşacaktır. özetle, kurt evans büyük adamdır. kendisini çok seviyor, büyük bir saygı duyuyoruz.
nox subs çevirmenlerinden birisi, sözlüğümüzün değerli bir yazarı ve benim de sevdiğim bir büyüğümdür. fallout serisine ve kedilere karşı sevgisi büyüktür. Eğlenceli birisidir. Ancak cimridir (en azından bana karşı öyle <.< )
fratello fansub'un yöneticisi ve sözlüğümüzün değerli bir yazarıdır. kurallara bağlılığı ve ona yanlış yapanı affetmemesiyle de tanınır. iyi bir çevirmen-editör ve iyi bir arkadaştır.
yowamushi pedal serisi karakterlerinden birisidir. çok iyi bir bisiklet sürücüsü olmasına rağmen ağır psikopattır. zayıf gördüğü ya da hoşlanmadığı birisi olursa, o kişiye böcek diye seslenir. her zaman bir planı ve o planında alternatif planları vardır. hesaplamaları büyük bir çoğunlukla doğru çıkar. her zaman kazanmak için uğraşır ve bu amaç uğruna diğer insanları kullanmaktan çekinmez. Ancak geçmişte yaşadıklarını gördükten sonra ondan nefret etmek yerine ona sempati duymaya başlıyorsunuz. "Aslında iyi çocuk lan" falan diyorsunuz. Yine de iyi ya da kötü ne olduğu farketmeksizin, seride her görüldüğü anda seriye farklı bir renk ve heyecan katan bir karakter.
ülkemizdeki yetenekli ve başarılı karikatüristlerinden birisidir. çarşaf, avni, pişmiş kelle, lombak, l-manyak, uykusuz ve penguen dergisi gibi birçok dergide karikatürleri yayınlanmıştır. özellikle Kunteper Canavarı, Kaptan Onedin, Üzeyir ve Macerayı Seven Adam karakterleri büyük bir beğeni ve ilgi toplamıştır. benim de düzenli olarak takip ettiğim ve çizdiği köşeleri severek okuduğum birisidir.
maalesef ülkemiz anime-mangaseverlerininin %90'ı bu sınıfa girmektedir. her şeyi çevrimiçi anime izleme ve/veya manga okuma sitelerinin yöneticilerinin yaptığını zannederler ve fansub nedir, bu serileri kimler çevirip editlemiştir, bu seriler onların önüne gelene kadar kaç kişi emek harcamıştır bilmezler ve umurlarında da olmaz. kısaca asalak tüketicidirler. yaptıkları saygısızlıktır, terbiyesizliktir. tez zamanda bilinçlendirilmeleri gereken kişilerdir. eğer bilinçlenmiyorlarsa da kafalarına vura vura, zorla, bu bilinç beyinlerine sokulmalıdır.
yahari ore no seishun love come wa machigatteiru serisinin 3. sezonu. seri 2. sezonda kaldığı yerden devam ediyor ve yine harika bir sezon olacak gibi gözüküyor. ancak izlemeden yorum ya da eleştiri yapmayı seven birisi olmadığım için şimdilik "rezerved" diyorum ;)
ülkemizde ve dünyada anime, manga, dizi, film vs. konularda puan sistemleri mevcut ve birçok kişi bu serilere puan veriyorlar. Ancak pek çok serinin aldığı genel puan, hakettikleri puanın ya çok altında ya da çok üstünde oluyor. bu durumda da bu puanlar izleyici ve/veya okuyucuya yardımcı olmak yerine, yanıltıyor ve yanlış yönlendirilmesine sebep oluyor. birçok insan öyle saçma sapan bir puanlama yapıyor ki, sundukları sebepler nedeniyle boğazını sıkasınız, ağzını yüzünü kırasınız geliyor. örneğin: bir seriye 10 üzerinden 1 puan verdiğini söyleyen birine, "neden 1 puan verdin?" diye sorduğunuzda, "çizimleri kötüydü direk 1 verdim" ya da "ilk bölümü izledim, hoşuma gitmedi 1 verdim" veya "trollemek amacıyla 1 verdim" gibi sözler duyabiliyorsunuz. aynı şekilde bir seriye 10 üzerinden 10 verdiğini söyleyen birisine, "neden 10 puan verdin?" diye sorduğunuzda da kişi geçerli bir neden sunamayabiliyor. hatta seriyi hiç izlememiş ve/veya okumamış olup sırf 10 puan versin diye birileri tarafından, para ile teşvik edilmiş bile olabiliyor. hal böyle olunca puanlamalar yanıltıcı olabiliyor. Bu durum da gösteriyor ki, puanlamak önemli ama verilen puanları her zaman dikkate almamak gerekiyor. Aynı zamandapuanlamanın yanı sıra yorum yapmamız ve bizden sonraki izleyici ve/veya okuyucuya neden bu puanı verdiğimizi de aktarmamız gerekiyor. Özetle siz siz olun, her zaman puanları dikkate almayın. ayrıca hiçbir zaman yorum ve eleştiri yapmayı da unutmayın.
Not: Diyebilirsiniz ki, "bu yanıltma durumu, yorum ve eleştiri olarak da yapılabilir" Evet yapılabilir ama örneğin: 1000 kişinin puan verdiği ve 10 üzerinden 5 alan bir serinin sadece puanına bakarak sizlerde uyandırdığı etki ile o seri hakkında 1000 kişinin neden o puanı verdiği konusunda yaptığı yorumu okumak, sizlerde aynı etkiyi yapmayacak. Yorumlar ve eleştiriler, puanlamaya göre sizleri çok çok daha doğru yönlendirecektir. Tabi 3-5 yorum ya da eleştiri okuyup karar veren biriyseniz durum değişir.
ülkemizde birçok anime-mangasever mevcut ve bir o kadar da anime-manga ile ilgili site var. Ancak bu sitelere baktığımızda animeleri izleyen ve/veya mangaları okuyan kişilerin büyük bir çoğünluğu, yorum ya da eleştiri yapmıyor. yorum yapanların çoğunun yorumu ise "teşekkürler, şu karaktere hastayım, spoiler verin, bölüm neden gecikti vs." gibi ifadelerden ibaret. peki bu insanlar neden yorum ya da eleştiri yapmıyor? her gün spordan siyasete, kültür ve sanattan ekonomiye kadar birçok konuda yorum ve eleştiri yapan bu insanlar, iş anime ve mangaya gelince neden 3 maymunu oynuyorlar? gerçekten merak ediyorum. izlediğiniz ya da okuduğunuz bir seri hakkında yorum ya da eleştiri yapmak bu kadar mı zor?