confessions

ryukon

➤ - Admin

  1. toplam giri 2105
  2. takipçi 22
  3. puan 21126

horror hospital

ryukon
yıllar önce türk yapımı bir oyun olduğunu öğrendim ve destek amaçlı satın aldım. ancak açık konuşmak gerekirse oyun beklentilerimi hiç karşılamadı. oyunun bizden bulmamızı istediği parçalar saçma sapan yerlerde çıkıyor. bir parçayı bulmak için her odayı tek tek tavaf ediyorsunuz fakat parçalardan bazılarını bulana kadar fenerinizin pili bitiyor. fenerinizin pilinin bitmesi demek, kısaca "s*çtınız" demek oluyor. resmen oynayanlar parçaları bulamasın, çileden çıksınlar ve inat edip bulana kadar defalarca oynasınlar planı uygulanmış ve emin olun bu konuda başarılı da olmuşlar. Ha oyunu oynarken hiç eğlenmedim mi? açıkcası ilk başlarda eğlendim. ancak aşamalar ilerledikçe oyun kendini tekrarlar hale geldi ve parçaların da bulunması çok zor yerlerde olması da sinir katsayımı yükselti ve maalesef tüm heyecanım kaçtı.

Özetlemek gerekirse, destek amaçlı alacaksınız veya bedava bulursanız alın. başka türlü paranızı bu oyun için harcamayın, derim.


otakuturk.net/foto

lies of the sheriff evans: dead or love

ryukon
akıcı, komik ve çok eğlenceli bir seri. bölümleri okurken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. özellikle evans'ın, babasıyla ve serinin bir diğer karakteri phoebe oakley ile olan konuşmaları ve maceraları, seriye bambaşka bir tat ve komedi katmış. açıkcası ben çok beğendim ve herkese tavsiye ederim. okumaya başladıktan sonra nasıl olduğunu anlamadan bir çırpıda güncele geleceksiniz ve asla bitmesin isteyeceksiniz :)

vahşi vahşi batıda, kuralları güçlülerin koyduğu, zayıfların kendilerini ve huzuru koruyamadığı bir yerde, batı'nın en hızlı silahşörü olarak bilinen ve kendini suçluları yakalayarak zayıfları korumaya adayan, şerif elmore evans'ın maceralarının anlatıldığı manga serisidir.


otakuturk.net/foto

okumak için: https://noxsubs.com/manga/lies-of-the-sheriff-evans-dead-or-love

yılmaz aslantürk

ryukon
yıllardır severek takip ettiğim, gırgır, avni, fırt, uykusuz ve penguen dergisi gibi dergilerde çizerlik, birçok gazete ve firma içinde grafikerlik ve illustratörlük yapmış olan karikatürist, çizgi roman yazarı, illustratör ve çok daha fazlası olan kişidir. en bilindik eseri otisabi'dir.

hakkında daha fazla bilgi almak isteyenler için;

otisabi

ryukon
yılmaz aslantürk üstat tarafından, 1990'lı yıllardan beridir yazılıp çizilen hikaye ve aynı ismi paylaşan ana karakteridir.

otisabi, alemin en çapkın adamıdır. zekidir, kurnazdır, kadınların ne istediğini bilir ve her zaman istediğini elde eder. birçok erkeğin olmak istediği karakterdir de denilebilir. ancak herkes otisabi gibi olmak istesede büyük bir çoğunluğunun sonu serideki kaan gibi olur :)

aynı zamanda otisabi, yılmaz aslantürk'ün bir nevi lakabı gibi olmuştur. hatta direk lakabı da denilebilir.

ayrıca belirtmek isterim ki, otisabi, yıllarca büyük bir heyecanla, severek, gülerek ve yer yer "vay anasını" gibisinden tepkiler vererek okuduğum, gerçekten büyük hayranı olduğum bir hikayedir. umarım daha uzun yıllar okuruz.


otakuturk.net/foto

sex education

ryukon
birçok arkadaşımın kadın/erkek farketmeksizin, ağızlarının suyu akarak izledikleri ve bana da"mutlaka izlemelisin" şeklinde tavsiye etmeleri üzerine izlediğim 2019 yılında yayınlanmış olan netflix yapımı gençlik dizisidir.

konu: lise öğrencisi olan otis'in annesi, bir sex terapistidir. annesinin mesleği dolayısıyla onu dinleyerek cinsel konularda bir hayli bilgi sahibi olan otis, yaşanan bir takım olaylar sonucu, kendisiyle aynı okulda okuyan, asi ve çılgın kızımız maeve ile birlikte ortak olup, diğer öğrencilere para karşılığı cinsel tavsiyeler vermeye başlamalarıyla birlikte olaylar gelişir.

açıkcası diziyi çok beğenmedim. tamam ortalamanın üstü bir dizi olduğunu kabul ediyorum ama dizideki herkes, sanki dünyadaki tüm dertleri bitmiş de tek dertleri sex yapmak ya da yapamamakmış gibi takılıyor. ayrıca ikili ilişkilerde duygusal hiçbir bağ olmaksızın, her şeyin sex üzerine kurulduğu bir hikaye izliyoruz. birini seviyorsan ya da biriyle birlikteysen mutlaka onunla sex yapmalısın gibi bir olay var. neden yani? ben birini seviyorsam illa gidip onu ilk fırsatta s.... mi lazım? ya da birisi beni seviyorsa, mutlaka bana ilk fırsatta vermeli mi? neden? az biraz birbirimizi tanısaydık olmaz mıydı? hatta dizi öyle bir hal almış ki "sen yapmazsan, elbet yapacak başka biri bulunur" şeklinde ilerliyor. dizide aşk, sevgi gibi sözcükler yalan olmuş. dizide gerçekten aşık olan karakterler ya reddediliyor, ya gidip sevdikleri kadın veya erkekle dahi konuşamıyor ya da karşılık bulamadıkları için kendini içkiye sigaraya falan veriyorlar. 15-16 yaşındaki kız ve erkekler hala ilişkiye girmedikleri için kendilerini ezik hissediyorlar, bunalıma falan giriyorlar.

sözün özü, ya ben fazla dürüstüm ve hayattan çok ama çok fazla beklentilerim var ya da bu dizi tam olmamış... puanım 6/10


otakuturk.net/foto

tanıtım videosu



one piece çevirisinin içine edilmesi

ryukon
one piece serisini neredeyse 10 yıldır güncel olarak izliyor ve okuyorum. Ancak son 2 aydır bazı fansub ve çevirmenler tarafından yapılan çeviriler, iyice canımı sıkmaya ve moralimi bozmaya başladı. Bana göre son 2 ayda yapılan bu çeviriler, 20 yıldan uzun süredir devam eden serinin tarihindeki en kötü çeviriler olarak tarihe geçti. Bu gözler;

seriyi izleyen, izlemeyen herkesin bildiği marineford savaşı'nın, paramount savaşı olarak çevirildiğini gördü.
kuma isimli karakterin kurama olarak çevirildiğini, birçok özel ismin türkçe'ye çevirildiğini gördü.
"beasts pirates'in", hayvan krallığı korsanları olarak çevirildiğini gördü.
Karakterin ağzıyla söylediği şeyin bile yanlış yazıldığını gördü...

Asıl üzücü olan kısım, buraya kadar anlattığım her şeyin 1 bölümdeki hatalar olması. yani diğer bölümlerde daha neler var neler... bu entry'i sayfalarca yazabilir, buraya hatalar zinciri kurabilirim ama konunun bahsinin açılması dahi sinirlerimi bozduğu için kısa kesiyorum.

Özetlemek gerekirse, bu durum gösteriyor ki, seriyi çeviren çevirmen ve editörlerin seriyle alakaları yok. Birileri demiş "siz bu seriyi çevirin" onlar da kafalarına göre çevirmişler. Hatta çevirdiklerinden dahi emin değilim. translate'e copy paste yapıp, çıkan çeviriyi dahi yazmış olabilirler. zira yıllar önce fansub'un birisi yapmıştı. bunlar da her halükarda yapmış olabilirler.

Sözün özü, Allah'ınızı seviyorsanız seriyi bırakın. siz çevirmeyin. Belki yabancı diliniz harikadır. Belki çevirdiğiniz dili ana diliniz gibi biliyor, konuşuyorsunuzdur. Niyetiniz iyidir. heves etmişsinizdir. Emek harcıyor olabilirsiniz vs. vs. ama lütfen şu seriyi çevirmeyi bırakın. Bırakın ingilizce kalsın. elbet birisi çıkar çevirir ama siz çevirmeyin.

Bir de gelen eleştiriler karşısında fansub sahibi "çevirmenimi ezdirmem" demiş. ne????? sen neyi savunuyorsun? çevirmen çevirdiği bölümleri açıp mangada okusa, "ulan bu çevirilerle benimkinin alakası yok" der. "bu bölümlerde adı geçen karakterlerin yarısının ismi, benim çevirimde yok. neden acaba" diye düşünür. sen gelmişsin "çevirmenimi ezdirmem" diyorsun. al ezdirme, savun. b*k edin seriyi...

çevirmenimi ezdirmem diyen fansub sahipleri

ryukon
birçok farklı platform üzerinden, fansubların ve çevirmenlerin yaptıkları çeviriler hakkında, iyi veya kötü bir hayli yorum ve eleştiri yapılıyor. İzleyiciler ve/veya okuycular tarafından yapılan yorumlar, iyi ve olumlu olduğunda herkes memnunken, yorumlar olumsuz ve kötü olduğunda ise işler değişiyor ve maalesef, tabiri caizse, çarşı karışıyor. böyle durumlarda çevirmenlerin, kendilerini savunmalarını veya savunmaya çalışmalarını anlayabiliyorum. Ancak hatalarla dolu bir çevirinin ardından gelen, kırıcı olmayıp uygun bir dille yapılmış eleştiri sonrası, bazı fansub yetkililerinin gelip, "çevirmenimi ezdirmem", "beğenmiyorsan izleme" ya da "git başka yerden izle" vs. demelerini anlayamıyorum. daha neyi savunduklarını bile bilmiyorlar fakat hemen saldırıya geçiyorlar. tek düşündükleri şey de ne pahasına olursa olsun haklı çıkmak. bu kişilere "sanane? konunun muhattabı sen değilsin. sen git konunun muhattabı gelsin" falan deyince de hemen ezik piskolojisine giriyolar ve çıldırıyorlar. Tabi her şey bittiğinde haksız çıkmış ve g*t gibi ortada kalmış oluyorlar. Giderken de yazdıkları her şeyi silip kendileriyle beraber çöp kutusuna götürüyorlar. Belli bir süre sonra da fansub olarak yok oluyorlar.

"bazı fansub" sahipleri, neden böylesiniz? bu ergen atarları neden? çevirmenlerinizin dili yok mu? onlar adına neden siz konuşuyorsunuz? başkasına yapılan eleştiri neden bu kadar sizi geriyor? sizler de diğer birçok fansub ve çevirmen gibi özgüven sahibi olup eleştiriye açık olsanıza. hatanızı kabul etmek ve bunu düzeltmek neden bu kadar zorunuza gidiyor?

3

detroit metal city

ryukon
pop şarkıcısı olmak için tokyo'ya taşınan Shinichi Negishi'nin, death metal müzik tanrısı krauser ıı oluşunu anlatan, her rock - metal sever animeseverin mutlaka izlemesi gereken ve bir oturuşta biten anime. krauser II'nun tocshaklara beton yetmez. satsugai diye de bir parçası var üff... anlatılmaz yaşanır. açın izleyin.
35 /