confessions

senji kyomasa

➤ - birinci nesil otta

  1. toplam giri 118
  2. takipçi 0
  3. puan 609

alucard

senji kyomasa
çoğu animede olduğu gibi gücsüzden başlayıp güçlenme olayından nasibini almamış bir karakterdir. en başından beri çok güçlü ve cooldur. integra ın emri altındadır, yine integranın emriyle sınırlı güç salınımı yapabilir. herkesi kendine hayran bırakan bir karakterdir

cowboy bebop

senji kyomasa
yıllar önce çok eğlenerek izlediğim bir seriydi. sıkılmadan izleyebileceğiniz fazla uzun olmayan bir seri.
--önce uzay gemisi “bebop” ın tayfasının ilginç olaylarla bir araya gelmesini, sonra da bu tayfanın güneş sitemini dolaşarak başına ödül konmuş suçluların peşine düşmesi şeklinde bir plot söz konusu. genelde bölümler bu ödül avlarının üzerine olmakla beraber, asıl hikâye karakterler ve derin geçmişlerinin ortaya çıkması olarak nitelenebilir--alıntı
izleyin derim az bölümü olduğundan beğenmezseniz çok bir zaman kaybı olmaz

another

senji kyomasa
anime gözüyle değerlendirdiğimde gayet başarılı ve sürükleyici bir anime. karakterler iyi oluşturulmuş, openingde mükemmel ve bitişi de uzatmadan çok uygun bitirilmiş. özellikle asansör sahnesini baya sevmiştim.
ancak korku filmi gözüyle değerlendirirsem örneklerine göre geri kaldığını söyleyebilirim. japonların korku filminde gayet başarılı oldukları aşikar ancak bu yeteneklerini animeye aktarırken bir problem olmuş bence. izlerken pek korktuğumu veya gerildiğimi söyleyemeyeceğim. sorunun anime olması çizim olması yüzünden kaynaklandığını da kabul etmiyorum sonuçta animeler çoğu zaman bize gerçeği kadar duygu yaşatıp ağlatabiliyorsa korku yönünden de bir sorun olmamalı, ayrıca f.e.a.r. oyunu da animasyon ama gayette gerilim dolu. belki sorun müziklerin seçimindedir, ya da korku animesi olması amacıyla yapılmamıştır.

mushishi zoku shou

senji kyomasa
ikinci sezondan beklentimi tamamiyle karşıladı.ilk sezondaki çizgisini hiç bozmadan aynı insancıllıkla işlenmiş mükemmel rahatlatan huzur veren bir sezondu. bölümlerin birbiriyle hiçbir bağlantısı olmamasına rağmen insanın öyle izleyesi geliyor ki cidden saygı duyuyorum

kakashi'nin maskesi

senji kyomasa
'o maskenin altında etten daha fazlası var'..vv..
ya tamam ninja olduğu için takıyo da insan saunada çıkarır saunada da yüzünü bezle örtüyodu. shinonun yüzü saunada gayet görünüyodu.kim ne derse desin animenin sonuna dek maskeden power up beklicem inat ettim bi kere^^

edgar allan poe

senji kyomasa
kızıl ölümün maskesi öyküsü aracılığıyla tanıştığım; anlatımındaki psikolojik öğelerle beni büyüleyen gotik edebiyatın kurucuları arasında olan yazardır. ayrıca çok sevdiğim yönetmen tim burtonu etkilemiştir. tim burtonun pek çok filminde özellikle de vincent kısa filminde edgarın esintisi hissedilir.
edgar; insanın kanını donduran bir psikolojik çözümleme yapar, onun çözümlemesiyle katile acımaz veyahut sevmezsiniz sadece çılgınlığının farkına varırsınız. okuduğunuz hikayedeki katil kurbanını küçük parçalara ayırıp döşemenin altına saklamış olsa bile hikayenin sonunda çoğu zaman bana; 'evet anlıyorum bu çılgınlığı, sapkınlığı ' dedirten bir yazardır.
hikayeleri kadar şiirleri de ünlüdür. şiirlerinin çoğunun konusunu ölmekte olan kadınlar oluşturur. bu durum karısı virginianın veremden ölmesinden kaynaklandığı düşünülmektedir. bense edgarı kaldığı aşk üçgeni sonucunda karısının ölüm döşeğindeyken dahi ellet' ten bahsetmesinin etkilediğini düşünüyorum.
olayı kısaca anlatacak olursam; virginia ve edgar kuzendirler ve virginia 13 edgar 27 yaşındayken gizlice evlenirler, sonrasında edgar osgoodla flört etmeye başlar. virginia bu durumdan haberdardır ancak osgood edgarı dizginlediği için bu duruma göz yumar. ancak olay ellet adında bir başka yazarın edgara aşık olmasıyla epey sarpa sarar. ellet , edgarı aşırı sevmektedir hem osgood hem de virginiayı hedef alan davranışları vardır. hatta aralarında bir mektup skandalı ollur. tüm bunlara rağmen edgar ın en çok virginiayı sevdiği söylenir, ölümünden sonra bulunan annabel lee şiirini virginia için yazmıştır;
... şiir alıntıdır...
annabel lee
senelerce senelerce evveldi
bir deniz ülkesinde
yaşayan bir kız vardı bileceksiniz
ismi; annabel lee
hiç birşey düşünmezdi sevilmekten
sevmekten başka beni
o çocuk ben çocuk, memleketimiz
o deniz ülkesiydi
sevdalı değil karasevdalıydık
ben ve annabel lee
göklerde uçan melekler
kıskanırlardı bizi
bir gün işte bu yüzden göze geldi
o deniz ülkesinde
üşüdü bir rüzgarından bulutun
güzelim annabel lee
götürdüler el üstünde
koyup gittiler beni
mezarı oradadır şimdi
o deniz ülkesinde
biz daha bahtiyardık meleklerden
onlar kıskanırdı bizi
evet! bu yüzden 'şahidimdir herkes ve deniz ülkesi'
bir gece rüzgarından bulutun
üşüdü gitti annabel lee
sevdadan yana kim olursa olsun
yaşca başca ileri
geçemezlerdi bizi
ne yedi kat göklerdeki melekler
ne deniz dibi cinleri
hiç biri ayıramaz beni senden
güzelim annabel lee
ay gelir ışır, hayalin erişir
güzelim annabel lee
orda gecelerim uzanır beklerim
sevgilim sevgilim hayatım gelinim
o azgın sahildeki
yattığın yerde seni...

çev. melih cevdet anday
...
not1: ufak detaylar konusunda frpnet ten yararlandım.

death note

senji kyomasa
ilk izlediğim ve animeye başlama nedenim olan anime üstüne ne kadar anime izlesem de onu geçemediler openinglerden karakterlere kadar mükemmel bir anime. geçen yıl boğaziçini kazanan bir arkadaşım death note anlatsana bana dedi arkadaş animeyle alakası olmayan biri ben de şaşırdım. mehersem boğaziçi sitesine death note bilmeyen buraya gelmesin yazmış o derece güzel bir anime. anime izleyenlerin ben otakuyum diyenlerin kesin izlemiş olması gereken bir anime.bu kadar güzel ve beğenilen bir serinin bu kadar az bölümünün olması ne kadar kaliteli bir yapım olduğunu gösteriyo zaten
3 /