eski tragedya yazarlarının hikayeyi karmakarışık bir hale getirip mevzuyu kurtaramayacağını anlayınca birden ortaya çıkardığı, gökten indirdiği tanrıdır. deus ex machina(diyus eks makina) makina tanrı demektir. mantığı ise şudur: tiyatroda konu dağıldıktan sonra konuyu birden toplamak isteyen yazar gökten tanrı indirmelidir. bunu da sahneye inecek şekilde bir makine tasarlayarak yapar. tanrıyı canlandıran aktör bu makineyle sahneye indirilir ve işte deus ex machina. evet tamamen düz mantık.
not: makine dediğime bakmayın, iple sarkıtıyorlar adamı.
deus ex machine
mirai nikki'de olayları çözen değil başlatandır bu arkadaş.
kurguda cinema sins bu duruma gıcıktır (haklı olarak, kurgudaki en bariz sıçma olayıdır), kurguda kahramanlarımızı kurtaran hede ile "hede ex machina" diyerek dalga geçerler
deus ex human revolution'da machina biziz. machina'laşan insanlar. kıps?
kurguda cinema sins bu duruma gıcıktır (haklı olarak, kurgudaki en bariz sıçma olayıdır), kurguda kahramanlarımızı kurtaran hede ile "hede ex machina" diyerek dalga geçerler
deus ex human revolution'da machina biziz. machina'laşan insanlar. kıps?
bir yaratıcı metin yazarının kaçınması gereken şeyler listesinde birinci sırada gelendir. en basit şekliyle bir film, anime, manga, tiyatro oyunu, roman olaylar dallanıp budaklandıktan sonra hiçbirşey doğrudan sonuca bağlanmadan mantıksız, "işte o da allahın bir hikmeti" minvalli bitiyorsa işte o durum deus ex machinadır ve genelde de kötüdür. tabi deus ex machina her zaman hikayenin sonunda olmak zorunda değil. hikayenin başka herhang bir yerinde de yeterince açıklanmayan, bir mantık çerçeverisine oturtulmayan, "yaptım oldu" tarzı büyük değişimler de yine deus ex machina kapsamına girer. "meğer hepsi rüyaymış" bunun en klişe halidir. tabi bu geyiği kullandığı halde başka trükler tatlılıklar yapıp klişe olmayan eserler de vardır, vanilla sky gibi mesela ama onlar da istisna tabi.