hotaru no haka

greenmustang
izlediğim tüm filmlerden daha çok duygulandıran ve ağlatan anifilmdir. yapılmış olan-izlediğim kadarıyla-tüm savaş filmlerinden daha duygusaldır. seito ve setsuko kardeşlerin 2.dünya savaşı sırasındaki yaşamlarını anlatır. yazarın gerçek hikayesidir.

''ateşböcekleri neden bu kadar erken ölüyor'' repliği efsanedir.
karalamadefteri
'21 eylül 1945, öldüğüm geceydi... ' diye başlıyor film...
seita ve setsuko isimli iki kardeşin savaş döneminde tek başlarına sürdürdükleri yaşam mücadelesini işleyen film bence mutlaka izlenmesi gerekenler listenizde yer almalı..^^
setsuko çok sevimli bi kararkter, büyümüşte küçülmüş gibi, seslendirmesi de çok tatlı ^_
suzuki san
ilk izlediğimde studio ghibli den çıktığına inanmak istemediğim anime filmi. aşırı neşeli yapımlarına alışmışız bir kere. işin ilginci isao takahata tarafından yapılmış olsa da aslında hayao miyazaki tarafından yürütülmüş bir filmdir. filmde hayao miyazaki nin adının geçmemesi bu bilgiyi verdiğimde kafaları karıştırıyor. ama biraz araştırırsanız bu böyle.
filme gelirsek hiç bir anime filmde ağladığımı hatırlamam ömrümde ilk ve tektir sanırım. ağır dram oluşunun yanında bu drama eklenen hümanizm ve felsefik yaklaşım sizi günlerce depresyona sokabilir. uzun süre kendime gelemedim. savaşa, savaşlara sempati duyanlara tokat tadında yapılmıştır. çizimi, konusu, müzikleri ile mükemmeldir.
ayrıca isao takahata nın bu zamana kadar izlediğim en acıklı filmidir. bu adamın dramsız bir filmini hatırlamam. izlemeden önce çok sağlam bir neşe ile başlayınız, sonunda girdiğiniz bunalımdan hızlı çıkmanızı sağlar.
puri gorota
sorarım size; insan insana bunu yapar mı?

yaklaşık 6 yıl önceydi, uzun zamandır beklediğim tatil günü gelmişti ve kendime ayırmıştım o günü.
mis gibi kek yaptım, çayımı demledim, güzel bir sunumla kendime servis açtım, çikolata sosla süslüyorum, krokanlar falan koyuyorum tabağa, nasıl mutluyum
(birazdan göreceksin mutluluğu sen)

evet şimdi listeden anime seçmeye gelmişti. yorumlara bakmadan açtım hotaru no haka'yı..

savaş.. savaşın ortasında hayatta kalmaya çalışan küçük iki kardeş.. abi ve kız kardeşi.. daha fazla konuşamayacağım..(insan kendisiyle özdeşleştiriyor.. abimle yaşadıklarımız geliyor aklıma.. neyse bi ara anlatırım)

ama seita'nın biten şeker kutusuna su koyup meyve suyu yapması, seiko'ya içirmesi hafızamdan hiç silinmeyecek bir an'dı.
böyle, yüzünde hüzünlü bir tebessüm bırakıyor insanın..

nasıl geçmiş zaman bilmiyorum. çayımdan bi yudum almışım, buz kesmiş, hevesle hazırladıklarım öylece duruyor. hiçbirine dokunmamışım. ağlamaktan içim çıkmış.. boş gözlerle etrafa bakıyorum. hayatın boş olduğuna.. ölümü hatırlıyorum. sonra yok yere ölen çocuklar.. uzun bi süre hayatı sorguladım. savaşların sebepsizliğini.. hiçliğini sorguladım. insanlığımdan utandım. 1988'de yapılmış bu film. 2016 oldu, hala aynı film dönüyor dünyada..

velhasıl izlemeden önce iyi düşünün, uzun bi süre yutkunamıyorsunuz.