confessions

animemeraklisiblogcu

➤ - birinci nesil otta

  1. toplam giri 142
  2. takipçi 7
  3. puan 1240

batesmotelpro

animemeraklisiblogcu
Daha çok viral video ve reklam üretme amaçlı kurulan bir prodüksiyon şirketi. Şimdiye kadar yayınladıkları tüm video kliplerinin tüm sosyal mecralarında toplam 400 milyondan fazla izlendiği bilinir.



otakuturk.net/foto
Şirketin kurucuları: Volkan Öge, Ömür Cedimağar ve Tansu Tunçel

Üçlü, 2006 yılında batesmotelpro YouTube kanalına 1-2 hafta arayla yükledikleri "Bana Kitap Al" ve "Sütü Seven Kamyoncu" isimli videolarıyla "Türk Youtube mizahının babaları" olarak anılmaya başladılar.
Bu videolar, bazı Fransızca şarkıların sözlerinin telaffuzlarının çağrıştırdığı Türkçe sözlerin şarkıya komik bir hava getirmesinden meydana geldi. Ayrıca "Sütü Seven Kamyoncu" videosundan sonra bu üçlü Türk televizyon ve gazetelerinde yer almaya başladı.

Günümüzde pek çok ünlü markanın viral reklam filmlerini yapmakta olan şirketin ürünleri şurada incelenebilir:
http://www.batesmotelpro.com

Ayrıca batesmotelpro YouTube kanalı bakılmadan geçilmemelidir efendim. 😂👍

EDİT: Kırık link düzeltildi.
Abicim ne kadar önemliymiş şu http ile https'nin farkı!


ma-ri-a the curse of dollhouse

animemeraklisiblogcu
Geçenlerde size Fin Fin On Teo The Magic Planet hakkında bilgiler vermiştim, hatırlarsanız.

İşte bu oyun yani "MA-RI-A The Curse Of Dollhouse", Macoto Tezka'nın Fin Fin'den sonra yapımını üstlendiği son bilgisayar oyunuymuş.

1996 yılında yapılan ve Windows 95 ile uyumlu olarak piyasaya sürülen bu oyunun orijinal planı Tezka'ya ait.


otakuturk.net/foto
NOT: Ekran görüntüsü bana ait değil maalesef. 😔

Oyunun ana teması korku üzerine. Ve anladığım kadarıyla Outlast benzeri bir oyun. Bazı yerlerde RPG oyunu olarak geçiyor.
Oyunun ana karakteri Emily adında bir kız. Emily rüyasında sınıf arkadaşı Maria'nın kaçırıldığını görüyor. Fakat ilginçtir ki onun rüyası bir şekilde gerçek olmuş, Emily uyandığında Maria'nın o zamandan beri ortalarda olmadığını fark ediyor ve bunun ardından rüyasında gördüğü Kuronuma Konağı'na gider...
Oyunla ilgili olarak kesin söyleyebileceğim bir şey var, o da YouTube videolarından izlediğim kadarıyla oyunun pek çok bölümünü gerçek oyuncular canlandırıyor.

Pek çok sitede bu oyunun 2 adet CD'den oluştuğunu gördüm. Ayrıca demo versiyonu da şuradan indirilebilir:
http://legendsworld.net/adventure/game/8669

Edit: Oyunun konusu sonunda öğrenildiği için düzeltildi ve indirme linki eklendi.

mitsubishi

animemeraklisiblogcu
Hashima Adası olayının gerçekleşme sebebi de bu şirkettir.


otakuturk.net/foto

19. yüzyılın sonlarında kömür madeni zengini olması nedeniyle bu ada, Mitsubishi şirketinin çalışanları ve onların ailelerinin bu adaya taşınmasına neden oldu. Sırf bu yüzden evler inşaa edildi ve orada uzun bir süre boyunca yaşam başladı. Mitsubishi çalışanları, bu adada maden topluyor, daha sonra toplanan madenler ana karaya taşınıyordu.

Fakat daha sonra, 1970'li yıllarda, adadaki kömür yataklarının kuruması ve Japonların petrole daha fazla ilgi duymasından ötürü bu adada yaşayan tüm insanlar ana karaya geri döndü. Zamanla ada tamamen yaşanılamaz hale geldi. Artık kullanılmayan evlerin zamanla büyüyen bitkilerin de etkisiyle yıkılmaya yüz tuttuğu görülebilir.

Hashima Adası şu an "eğer insanlık tamamen yok olsaydı acaba yaşam alanları nasıl olurdu" sorusuna cevap olarak gösterilebilecek en güzel örnek olsa gerek.

neontetra

animemeraklisiblogcu

otakuturk.net/foto

Film, müzik, yazılım vb. alanlar üzerine Japonya'nın başkenti Tokyo'da bulunan bir şirket.
şirketin ismi, neon tetra isimli bir balıktan gelir.

https://www.neontetra.co.jp

1993 yılında visualist Macoto Tezka tarafından sırf bir kişisel ofis olarak kuruldu. Salon Tetra adıyla da ilk etkinliğini düzenledi ve daha sonra birkaç sanatçının (Chuji Akagi, Yuki Yano vs.) da toplanmasıyla bu ofis şirketleşti.

Film olarak Hakuchi: The Innocent, Black Kiss gibi filmler; yazılım olarak da Fin Fin On Teo The Magic Planet ve Ma-ri-a The Curse Of Dollhouse gibi yazılımlar, bu şirketin kurulma sürecinde oluştu.

2010'lu yıllardan itibaren de Macoto Tezka, John Foxx'un pek çok şarkısının klibine yönetmenlik etti. (bkz:Macoto Tezka'nın Çektiği John Foxx Klipleri)
hatta John Foxx And The Maths'in YouTube'daki bazı kliplerinin açıklamasında "Special thanks to Macoto and Neontetra" yazısıyla karşılaşmanız bu yüzdendir.

Şirketin internet sitesine girdiğinizde ziyaret etmenizi istediğim ilk sayfa "TZK ZONE" olacaktır.
Bu sayfada sizi kategorilendirilmiş bağlantılar içeren 7 adet kare karşılar. Bu kareler renklerine göre:

Golden Section (altın rengi)
Silver Field (gümüş rengi)
Cool Blue (mavi)
Spicy Red (kırmızı)
Mint Green (yeşil)
Clear White (beyaz)
Black Shadows (siyah)

olarak adlandırılır.

Bu karelerin içindeki bağlantılar size Macoto Tezka ve onun yaptığı çalışmalar hakkında bilgiler verir.
Ben buraya "TZK'in hazinesi" diyorum. :)

NOT: gerekirse buraya şirketin kitabını yazarım ama şimdilik üşengeçliğim üzerime çöküyor. :D

macoto tezka'nın çektiği john foxx klipleri

animemeraklisiblogcu
"Yaşayan en büyük Ballard hayranı John Foxx ise, yaşayan en büyük John Foxx hayranı da Macoto Tezka'dır."

Ben hep böyle derim.

Ne kadar haklıyım bilinmez ama, sanırım bu savımı kanıtlayabilecek nitelikte birkaç örnek sunabilirim sizlere.

Macoto Tezka, Ultravox grubuna hayranlığının yanı sıra zamanında John Foxx ile işbirliği yaptı. John Foxx'un pek çok şarkısına klip çekti. Bunlardan ilki olarak: John Foxx'un D.N.A. albümünde bulunan "Kaiyagura", "Over The Mirage" ve "City Of Mirage" müzikleri için kısa videolar hazırladı.

Ayrıca Tezka, John Foxx And The Maths için de pek çok klip hazırladı. Bu klipler John Foxx'un çıkardığı 21st Century: A Man, A Woman And A City albümünün Deluxe Edition versiyonunda yer aldı.

Bu kliplerden dördü Youtube'da yayınlandı:

John Foxx And The Maths - Talk (Are You Listening To Me?) ft. Gary Numan


John Foxx And The Maths -Walk


John Foxx And The Maths - Evidence ft. The Soft Moon


John Foxx And The Maths - A Man And A Woman



Hatta Macoto Tezka'nın "Evidence" ve "Talk" videoları için 7 Kasım 2013'te söylediği şu cümleleri vardır:

"Bir gün, Tokyo'nun merkezindeki Ginza kasabasının bir köşesinde çok eski, klasik batı tarzı bir binaya rastladım. Bulunduğu yerde 80 yıldan fazla bir süredir duran bir bina. Tokyo'nun savaş ateşinden ve birçok depremden kurtulmuş geçmişin kalıntılarından biri.

Binada, eski bir mekanik asansörün çevresinde birkaç merdiven var. Bir apartman olarak kullanılıyormuş ama artık kimse orada yaşamıyor. Artık galeriler ve antika mağazaları binayı işgal ediyor.
Dar bir geçitte yürürken, geçmişi düşündüm ve insanların burada nasıl yaşadığını hayal ettim. Eski sessiz filmlerin imgeleri hayal gücüme yansıdı.

Birkaç ay sonra, aktör arkadaşlarımla ve bir sinematografla orayı tekrar ziyaret ettim. çünkü John Foxx And The Maths videoları için daha iyi bir yer düşünemiyordum.

John'un müziği bir 'déjà vu' hissi veriyor. Her zaman taze ama bir şekilde nostaljik. Eski bir caddeden geçen bir figürün silueti; belirsiz, ayırt edilemez bir yüz. Bu onun müziğinin yarattığı görüntü. Fakat kendi hatıralarımın bazı görüntüleri de ortaya çıkmıştı.

Görüntü yönetmenimiz bu filmi bir Canon kamerasıyla çekti. Düzenlemeden önce keskin biçimde tanımlanmış şekilleri ve canlı renkleri vardı, ben de hepsini çıkardım. Sonra, sonsuz bir anı ifade etmek için hızını ayarladım. Sonra müziği resimle senkronize ettim ve hala eksik olan bir şey buldum.

Filmi birkaç hafta izleyerek kendime 'eksik olan şeyin ne olduğunu' soruyordum. Sonra filmi mükemmelliğe getirmek için aklıma bir fikir geldi. 'Dağınık anılar ve eksik zaman' boşluklarının doldurulması gerekiyordu. Ben de bu 'görünmez anlar' boşluğunu doldurmak için eklemeler yapmaya karar verdim. Film bu görünmez anlarla bitti."

------------------------

Edit: Deney amaçlı sıradan url'leri YouTube önizlemesine çevirdim, acaba bir entry'de birden fazla YouTube önizlemesi oluyor mu, göreceğiz.

Edit 2: Oluyormuş! Heyt be!

burcu güven

animemeraklisiblogcu
Seksenler dizisinin açılış jeneriğindeki "Geçmişin Kanatları" şarkısını söyleyen muhteşem sese sahip şarkıcı.

Aynı zamanda 3 Kasım 1928 başlığında yazdığımı söylediğim ve sözlerini de ayrıca paylaştığım şarkıyı "acaba en güzel kim seslendirebilirdi" sorusuna bulabildiğim tek ve en iyi cevap.
Keşke fırsatım olsaydı da o şarkıyı bir kez olsun söylemesini isteseydim kendisinden...
Bunu okuyorsan lütfen bana ulaş Burcu ablam... 😔

NOT: Çocuklar Duymasın dizisinin açılış şarkısını da o söylemiş ama o şarkıda, Seksenler dizisi için söylediği şarkıdaki o büyüleyici etkiyi verememiş maalesef. :(

visualist

animemeraklisiblogcu
Biliyorsunuz, "görme" ve "görselleştirme" dediğimiz iki adet kavram var. Bu kavramların her ne kadar birbirlerinden farklı olduğu düşünülse de birbirleriyle olan ilişkinin gözden kaçırılmaması gerekir.
Pek çok sanatçı bu konu üzerinde araştırma yapmış, hatta çoğu bu araştırmalarının sonuçlarını yaptıkları çalışmalara yansıtmıştır. Fakat ilginçtir ki sanatçılar genelde bunun "görselleştirme" kısmına odaklanmışlardır, onlar için "eğer bir fikir varsa onu görselleştirmesi zaten kolaydır". Fakat gerçek şu ki bir fikrin görselleştirilmesi -hele ki o fikrin meydana getirildiği konuya aşina olunmamışsa- çok zordur. Bu nedenle "görme" olayının en az "görselleştirme" kadar önem arz ettiğinin altını çizmek isterim.
Buna istisna olarak: "görme" ve "görselleştirme" kavramlarının her ikisini de başarıyla uygulamaya koyabilen sanatçılar vardır. biz bu sanatçılara "vision-visualization specialist" ya da kısaca "visualist" deriz.

uzun zamandır takip ettiğim ünlü bir visualist olan Macoto Tezka'nın 1995 yılında yazdığı "The Visual Ecstasy" isimli bir kitabını okuma şansı bulmuştum. Her ne kadar kitabın sadece bir kısmını okuyabilmiş olsam da, içeriğine bakacak olursak bu kitap görme-görselleştirme ilişkisini "çiçekler neden bu kadar güzel görünür" gibi en basit örneklerle bile en etkili bir şekilde açıklayabilmiş bir kitap. Hatta benim için bu kitap kelimenin tam anlamıyla bir "hazine" niteliğinde diyebilirim.
Maalesef kitabın Japonya dışında hiçbir ülkede satılmıyor olması beni derinden üzmüştür, çünkü görsel sanatlarla ilgilenen herkesin bu tip kitaplara ihtiyacı var kanımca.

söz konusu kitaba şuradan erişilebilir:

https://www.amazon.com/gp/aw/d/4893590987/ref=dbs_a_w_dp_4893590987#immersive-view_1572599286076

3 kasım 1928

animemeraklisiblogcu
Yarına hatırlatın ottalar, buraya bir şeyler yazacağım.

edit (03.11.2019 - 00:44):

91 yıl önce bugün bir gül tomurcuklandı bahçenin en güzel yerinde.
Kimse bilemedi o güzel gülün bir gün serpilip dünyanın en güzel kokusunu yayacağını. Öyle ki kırmaya çalıştılar, kendi akıllarınca budamaya, kesmeye, hatta yakmaya çalıştılar.
Ama yapamadılar.
Çünkü o gül her ne olursa olsun o kıpkırmızı taç yapraklarını göstermeye niyetliydi, bu yüzden kendisine yapılan her türlü işkenceye dayandı, dayandığına da değdi.

İşte o "gül" sendin, canım öğretmenim...
Bugün senin doğum günün.
Biliyorum, her seferinde olduğu gibi buraya tonlarca satırlık yazı yazmak isterdim, ama artık yapamıyorum. Nedenini de bilmiyorum.
Sanırım seni anlatmak için yeteri kadar kelime bulamıyorum dağarcığımda.
Ya da öyle bir kelime henüz türetilmemiş hiçbir dilde.
Sanırım "anlatılmaz yaşanır" denilecek boyuta gelmiş olmalı.

Son olarak: hani sen bir söz söylemiştin ya:

"Uzun süredir devam eden bir inancı ve iş tutkusu olan bir kadın...
Buna ek olarak, bütün dünyaya nazik sevgi verebilecek büyük kalpli bir kadın...
Onu istiyorum."

diye bir söz...

İşte ben o sözüne cevap olarak bir şarkı yazmaya çalıştım:

---------------------------------

Bahsettiğim şarkı sözleri

Yaz-kış yayılan o taze kokusu
Ve eşsiz güzelliğiyle bir kırmızı gül
Bembeyaz rengiyle hayran bırakan
Yumuşacık pamuk gibi bir bulut

Hiçbir zaman umudunu kaybetmeyen
Bir azim kaynağı
Yaşadığı onca kötü şeye karşı
Bir mutluluk kaynağı
O gülen yüzüyle baharı getiren
Kasımın doğan güneşi
O saf sevgiyi sadece kalem ve kağıtla
İşlemesini bilen biri

Onu istiyorum, evet istiyorum
Sadece bu dünya için istiyorum
Onu istiyorum, evet istiyorum
Parlayan o ışığın sönmemesi için
İstiyorum

Diyorum ki bazen insanlar ne çok kötü
Ama içlerinde bağışıklık kazananlar var
Ki onlardan biri de oymuş zaten
Kendisini kalbiyle koruyan

O kutsal aşkı çizgilerle donatan
O kalemin sahibi
Hayata bakışı bile inanılmaz olan
O parlayan gözleri
Çocukların geleceğine ışık tutan
O değerli sözleri
Her ne kadar derin bir mateme boğsa da
O küçük kıyameti

Onu istiyorum, evet, istiyorum
Sadece gelecek için istiyorum
Onu istiyorum, evet istiyorum
O gülün hiçbir zaman solmaması için
İstiyorum

--------------------------

İyi ki doğmuşsun canım öğretmenim. İyi ki varsın.
Umarım gittiğin yerde mutlusundur...

İyi ki doğdun Osamu Tezuka...

fin fin on teo the magic planet

animemeraklisiblogcu
https://www.cumhuriyetarsivi.com/katalog/4199/sayfa/1995/11/11/6.xhtml

11 Kasım 1995 tarihinde Cumhuriyet Gazetesi'nin yayınladığı şu haberi görünce kahkahalara boğuldum.

Hayır yani, eğer bir konu hakkında bir şey bilmiyorsanız haberini de yapmayın kardeşim.

Yapılan hata:
Oyundaki Fin Fin karakterine "Phink" denmesi ve Macoto Tezka'nın "yazılım tasarımcısı" olarak tanıtılması.

pixiv

animemeraklisiblogcu
Zamanında geliştirip ücretsiz olarak sundukları VRoid Studio isimli uygulamasıyla aşırı güzel VR ve MMD modelleri yapabildiğim site. Mobil sürümü de çıktı bu programın ama ne yazık ki burada yaptığımız uygulamaları dışarı aktarmamız o kadar zor oluyor ki...

Site içeriğine gelince: DeviantArt'ta olduğu gibi burada da R18 (18 yaş üstü içerik) filtresi var. Bir de grafik olarak daha da gelişmiş olanlara R18G filtresi koyuyorlar. Zaten şu anda sitenin büyük bir çoğunluğu bu filtreli çizim ve animasyonlardan geçilmiyor. Neyse ki bu filtreli çalışmaları sadece ayarlarından bu seçeneği açık tutan pixiv üyeleri görebiliyor. Yani üye değilseniz veya üye olduğunuz halde filtreyi açmadıysanız görmeniz imkansız hale geliyor. İçiniz rahat olsun.

DeviantArt'tan tek farkı: Japonların çoğunlukta olması diyebilirim. Ya da bu tür örnekleri çoğaltabiliriz: Mesela DeviantArt'ta bir manga paylaşacağın zaman her sayfasını tek tek paylaşmak zorunda kalabiliyor iken pixiv'de bütün sayfalarını aynı çalışma içinde paylaşabiliyorsunuz. İsterseniz çalışmalarınızı cilt cilt olarak da paylaşabiliyor, bu ciltleri bir seriye bağlayabiliyorsunuz. Böylece manganızı okumak isteyenler bir sonraki cildi aramak için bir saat uğraşmak zorunda kalmıyorlar. :)
6 /