boyblue

bana ilkokulumu hatırlatandır.
beelzebub animesinde olayların zuhur ettiği yerdir. havaya uçmuşluğu da vardır, bir kavga esnasında. evet efsane kavga ve bir bakmışsın bina yok.

esaslı kimseleri içeren okuldur ayrıca. kızları dahi bizim okuldaki erkeklerden daha delikanlıydı asddfdg

ilkokulu 63 kişilik sınıfta tamamlayan ben efsane kavgalara ve %140'lık serseri oranına gerçek hayatta şahit oldum. ishiyama'yı ilkokulda yaşadığım için lise bana bildiğin special a'deki sınıflar gibi gelmiştir :d (ki normal anadoolu lisesi sınıfı işte.) evet ilkokul ve lise hayatlarım öyle bir konstrast oluşturdu ki... garip bir durumdaydım. bu yüzden lisede yadırgandığım oldu, ama derdimi anlatabildim en azından. kıyamet gibi okuldan geliyorum olm. 64 kişilik b sınıfı ile 57 kişilik d sınıfının kavgası oldu okulda. geçen sene de o bina yenilendi (zor yıktılar binayı, yapan sağlam yapmış ki tek derste ort. 60 kişilik h şubesine kadar olan haliyle 488 kişi minimum, öğretmenler kafayı sıyırıp kaçmadı diye hesaplıyorum.) kardeşim yenilenmiş okula başladı kolej yavrusu gibi, bendeki talihe bak mk.

işte karmaşa ortamıdır ve barındırdığı her serseri bir bina yıkma gücüne sahiptir.

çok şukela bir rpg (role playing game) serisi (hem de 1996'dan beri), aynı zamanda persona 3 ve persona 4 animeye çevrilmiştir. karakterler persona adı verilen, aslında kendi psikolojilerinin yansımaları olan yartıkları çağırma yeteneğine sahipler. çok ilgi çekici bir konu üzerine kurulmuş bir macera.

rpg serisi;
revelations: persona (1996: playstation, 1999: microsoft windows)
persona 2: ınnocent sin (1999: playstation)
persona 2: eternal punishment (2000: playstation)
shin megami tensei: persona 3 (2006: playstation 2)
shin megami tensei: persona 3 fes (2007: playstation 2)
shin megami tensei: persona 4 (2008: playstation 2)
persona 4 arena (2012: arcade, playstation 3, xbox 360)
persona 5 (2016: playstation 3, playstation 4)
ayrıca çoğu oyunu da oyun değerlendirme sitelerinden 9/10 aldı, belirtelim.

anime serisi
persona: trinity soul (2008)
persona 4: the animation (2011)
persona 3 the movie (2013) (evet, filmi de var)
persona 5: the animation (2018)

animesi de rpg üzerinden yapıldığı için oyununu oynadıktan sonra animesini de izlemek mükemmel bir deneyim hâline geliyor ^-^
karakterler gayet kaliteli, ilgi çekici bir konu ve komedi de yok değil. çok iyi bir anime olmasa da iyi bir rpg.
kaynak: wikipedi ve deneyimlerim

edit: japon oyun yapımcıları batılıların halinden anlamıyor yanlısıysanız haklısınız, animeyi de sevmeyebilirsiniz. yavaş temposu bence eksik olan yanı. ama ilgimi çekti ne diyeyim ^^'

çaresizliği en iyi anlatan japonca deyiş. "yapacak bişi yok" diye sakince söylemek buna karşılık geliyor

ilk bölümünü izleyip tırt diye bıraktığım bir anime. listede izlemek için daha iyi adaylarım var diye pek sorgulamadım kararımı. zaten syd'yi yeni bitirdim cinsellik üzerine espri konusunda komple doluyum, arınmam gerek -_-

film önerisi isteyenler bunu izlemediyse izlesin dediğim film. film oldukça doğal olan oyunculuğunu bir dizinin ana karakteri olduğunu bilmemesine borçlu olan truman hakkında

mirai nikki'de olayları çözen değil başlatandır bu arkadaş.
kurguda cinema sins bu duruma gıcıktır (haklı olarak, kurgudaki en bariz sıçma olayıdır), kurguda kahramanlarımızı kurtaran hede ile "hede ex machina" diyerek dalga geçerler

deus ex human revolution'da machina biziz. machina'laşan insanlar. kıps?

normal modumda denk geldiğinde geçiştirdiğim, moralim bozuk olup kalbime yağmur yağdığında da dinlemeye başladığım şarkıların sahibi grup

japonca'da kalp atışı anlamı, mangalarda görülür.

işin güzeli artık animelerdeki komedi anlayışındaki değişim sonucu "doki doki" diye mırıldanarak bu fenomenle dalgasını geçen karakterlere rastlıyoruz :) hafiften 4. duvara sürtünülüyor orada belki bir bakış açısından ama hoş

sesi kadar karakter görünümü ile de harika olan, wallpaper olarak masaüstünde ihtişamı ile duran dinlemesi hoş vocaloid.

hikigaya'nın suratına neşeli bir şekilde söylendiğinde somurtkan bakışla yanıtlanılan hareket

bir bölüm sonra konuyu da çalışırım, sonra belki bir bölüm daha...

american idiot'u başarılıdır ve the offspring'in rise and fall'ı ile olan benzerliğinden dolayı hayranlar arasında sağlam tartışma çıkmıştır.
ben offspring sayesinde buldum kendilerini, beğendim de. punk rock severler ters gittiğimi düşünebilirler, evet her işim bir ters.

baka to test to shoukanjuu'nun esas oğlanı. 5tl ile bir günü çıkarmak eylemini başarıyla gerçekleştirir. iki adet kız stalker'ı vardır. f sınıfında eğitim görür. iq'su bazı rivayetlere göre 70 civarlarında seyreder.

izledikten sonra benim de favorim olmuştur. o kadar anime karakteri eziyet çeker ama asla bu oğlana yaklaşamaz. zaten her günü bir nefis terbiyesi kıvamındayken iki adet psikopat kız ve bir homoseksüel arkadaşı tarafından dünya kendisine dar edilir (bilerek veya bilmeyerek), yetmiyormuş gibi yanındaki dostları da bunu arada feci durumları kilitlerler. buna rağmen yoshii olanca aptallığı ile bu dengeyi korur.

kendimi yerine koydum da, bu çocuk ayrı bir karakter be :)

3 yerinden kırılmış kaburgasıyla hala sırıtıyor :)

japonların kutsal olduğuna inandığı rakun veya rakunumsu bir köpek kırması. tapınaklarda falan heykelleri bulunabilir. oyun endüstrisinde yeri vardır, mario'ya uçma ve kuyruk darbesi güçlerini bahşeden tanuki kıyafeti gibi

ortamdaki herkes ayrı ayrı tellerden çalıp gürültü yapınca ortada kalan aklı başında karakterimizin sarıldığı bir replik.

son bölümde ortaya çıkmış, ve bir diğer mutlu sona ulaşan sasuke sakura aşkının meyvesi kızın (gıcık kaptım hatırlamıyorum adını) gönlünü çalmıştır. babası kadar da yaramaz olma potansiyeli vardır bunun. naruto jr. işte daha ne bekleyelim

annesi hinata'dır elbette. şüphe mi duydunuz yoksa :o

"arribaağğ, andere andereeeğğ" diye basardı gaza, küçük olmanın avantajıyla yakalanamazdı. sonra ben sonic the hedgehog'u keşfetmek suretiyle hız delisi karakterler konusunda başka bir çağa geçtim, bıraktım bunu. sevimli veletti, road runner'la çokça kapıştırılırdı.

Türkçe rüya anlamına gelen sözcük

"kar kadın" veya "buz kontes"" şeklinde tanımlayabileceğimiz japon efsanesi. bu kızcağız uzun siyah saçları, buz gibi (veya buzun kendisinden oluşan) bedeni ve mavi dudakları ile taçlanmış alımı, destansı güzelliği ile (japon edebiyatında ayrıca bir konudur) tam da ideal gördüğüm birisi oluyor. evet, gören olursa benden selam söylesin, iglosuna gelip isteyeyim babasından :d :d

tabii ki bu kızın efsane olmasının altında acayip bir sebep var, ne de olsa japon kültüründen bahsediyoruz. kendisi acımasız bir katilmiş aynı zamanda. karda mahsur kalanlara gözüküp oların daha erkenden donarak ölmelerine sebep oluyormuş, gece kapıları buz gibi ayazlarla açıp uyuyanların canını alıyormuş soğuk elleriyle falan.

birçok eserde izi vardır.

aklımdaki okul müdürü modeliyle tam uyuşan karakter.
yarı siyah yarı beyaz oluşuyla da batman'deki yazı tura manyağı adamı çağrıştırıyor.