confessions

undertakersss

➤ - birinci nesil otta

  1. toplam giri 253
  2. takipçi 1
  3. puan 1207

8d müzik

undertakersss
severim ama kafa şişiriyor bir süre sonra. bazı kanallarda filtrelileri var onlar çok güzel oluyor. genelde yağmur efekti verdikleri favorilerim oluyor. hele gece geç saatte, karanlıkta, uykusuzca yatarken ayrı bir güzel oluyor ^^

okulların tatil olmasıyla birlikte fansub çevirmen ve editör sayısında hızla artış olması

undertakersss
fansubların dikkatsizliği. öncelikle bu insanlar bu konuda yeterli değiller. normal zamanda bile çeviri yapan birinin basic japonca bilmesi taraftarıyımdır. böylece ingizlice çeviride insanın kafasına yatmayan bir şey olunca orijinal kaynağa gidip kontrol edebilir, ama tabii şart değil bu farklı ingilizce kaynaklara bakarak halledilebilir bir sorun bu. yinede daha kesin çeviri yapılması için bunu savunabilirim. (şimdi diyeceksiniz ki temel japonca bilen adam çeviri mi yapar, ama şunu belirtmeliyim ki japoncaya ilgi duyan ve hiraganayla katakana bilen o kadar çok kişi görüyorum ki bana imkansız gibi gelmiyor. gerçi ben sadece çevremi biliyorum, belki de sandığım kadar kişi bilmiyordur.) fakat bu insanlar bırak temel japoncayı doğru düzgün ingilizce bile bilmiyor. bu fansublar neden bu insanları kontrol etmiyor. bir zamanlar facebook sayfalarında adminlik yapmak için belli bir yeterliliğe sahip olman gerekiyordu. belli bir arşivin, belli bir sayının üstünde anime izlemiş, manga okumuş olman gerekiyordu. yeri geliyordu yabancı kaynaklardan yararlanabilmen için az buçuk dil bilmen gerekiyordu. bırakın çevirmenliği, adminlik için gerekenlerdi bunlar. iki gün sonra bu insanlar kendi hayatlarına geri dönecek, bu serileri bir kenara atacaklar. fansublar da ne kadar çok seri o kadar iyi diy düşünerek mi bunları alıyor bilmiyorum.

yıllar önce türkçe kaynaktan manga okumayı bırakmıştım aynı baştan savma çevirmenlik yüzünden ama gördüm ki pek bir şey değişmemiş. yazık ne diyim. milletin ciddiye alarak yaptığı işi baştan savma yapıp ego kasıyorlar sadece. yarın bir gün çıkar "ben şu şu fansub da çevirmenlik yaptım/yapıyorum" da derler artık.

ikilem oyunu

undertakersss
boş bir arazide bağırarak şarkı söylemek ( zaman zaman gece gezmelerimde gittiğim, güzel kampüs gölümüzde yaptığım bir şey zaten bu)

çok sevdiğin bir sanatçının konserine ön sıradan biletle gitmek mi, yoksa en sevdiğin filmi müthiş konforlu bir sinemada rahatsız edilmeden izlemek mi? (covid-19'u denkleme sokmuyoruz, hiç yokmuş gibi davranalım dfghjkl)

bir kişinin 100'den fazla anime izleyebileceğine inanmayan kitle

undertakersss
bunun movie'si var, ova'sı var, bölümü 5 dakika çerezlik olanı var, 12 bölümlük olanı var. bunlara hiç bakmadan tane hesabı baktığında 100 tane animeyi 6 ayda rahat bitirirsin :p türk dizisi değil bu bir bölümü 2 saat sürsün -,- bu ülkede bilmem kaç bölümlük arka sokaklar dizisinin her bölümü izlemiş insanlar var, 100 tane anime ne ki peh

#susamam

undertakersss
hala dinlerim, hala güzeldir. bu tür konularda hassaslaşmaya başladığım bir anda karşıma çıkıp beni daha da gaza getirmişti. o zamandan bu zamana kadar daha da bilinçli bir tüketici olmaya başladım. çevreme karşı daha duyarlıyım şu an, inanın eski halimden daha hafif ve rahat hissediyorum bu şekilde yaşayarak. ne var ki başlığı açarken dediğim gibi oldu gerçekten. bir anda ilgi toplayıp sonra unutuldu. belliydi zaten böyle olacağı. güzel ülkemin güzel insanının daha önemli endişeleri var maalesef, böyle bir konuya kafa yormaya vakitleri yok.
6 /