o defterin her yaprağının papirüs hücrelerine kadar kullanırdım. bu şans bir daha gelmez. sanırım ilk sıradakiler devlet başındakiler politika siyaset adamları olurdu.
2 kere izleyip sonunu zor anlayabildiğim animemovie.
müziği ise efsanedir değişik duygular hissettirir.
- uyuyan güzelin kaderi uyanmaktır-
-belki de hepimiz başka birilerinin rüyasıyızdır.-kimin? -uzun zaman önce evrimleşmiş birinin.
replikleriyle ve uyuyan güzeli uyandırmak mı uyandırmamak mı çelişkisiyle beni kalbimden vuran anime
müziği ise efsanedir değişik duygular hissettirir.
- uyuyan güzelin kaderi uyanmaktır-
-belki de hepimiz başka birilerinin rüyasıyızdır.-kimin? -uzun zaman önce evrimleşmiş birinin.
replikleriyle ve uyuyan güzeli uyandırmak mı uyandırmamak mı çelişkisiyle beni kalbimden vuran anime
konusu: uni çok zeki başarılı bir kızdır. ama ne hikmet ise ingilizcesi kötüdür. okulundaki ingilizce öğretmeni ise öğretmen tanımından uzak çapkın biridir. mangamız bu ikisi hakkında ki romantik ilişkiyi ele alır.
shoujo manga okumaya 1 ay kadar önce başladım. horimiya gibi taiyou no ie gibi gerçekten insanın içini ısıtan seriler gördüm ve bu shoujo işine bağlandım. yalnız başlık açma sebebim olarak kinkyori no renai gibi bi manga cidden midemi bulandırdı. bende mi sorun acaba diye düşünüyorum çünkü görğüm kadarıyla popüler bir seri. öğretmen öğrenci aşkı değil rahatsızlığım. aralarındaki vıcık vıcık ilişki. sensei nin yapmadığı kimse yok iken başarılı kızımızın tutumu gurursuzluğu kimsede yok. aman diyeyim böyle mangaları benden uzak tutun
shoujo manga okumaya 1 ay kadar önce başladım. horimiya gibi taiyou no ie gibi gerçekten insanın içini ısıtan seriler gördüm ve bu shoujo işine bağlandım. yalnız başlık açma sebebim olarak kinkyori no renai gibi bi manga cidden midemi bulandırdı. bende mi sorun acaba diye düşünüyorum çünkü görğüm kadarıyla popüler bir seri. öğretmen öğrenci aşkı değil rahatsızlığım. aralarındaki vıcık vıcık ilişki. sensei nin yapmadığı kimse yok iken başarılı kızımızın tutumu gurursuzluğu kimsede yok. aman diyeyim böyle mangaları benden uzak tutun
yukata diyince aklıma sadece havai fişek gösterisine gidecek liseli çiftler beliriyor. bu yukatanın hikmeti şöyledir efendim ; güzel çirkin farketmez kim giyer ise çok alımlı bir kıza dönüşür, sevgilisi yoksa sevgilisi olur, evli değilse evlenir. bunu duyan dul babaannem solucan deliğinden geçip paralel evrenlerin birinden gelerek şu yukatayı giymemde yardımcı olur musun dedi ehgq (: neyse yukata önemli ottalar
en fazla iğrendiğim durum. sanırım japonlar o kadar farklı türde o kadar yaratıcı yapım çıkardıktan sonra senaryo bulamamış olmalarından ötürü böyle bir şeye sarmış olabilirler. yada toplum içinde yasak olan şey olduğu için cazip hale gelmiştir hem okuyucu hem yazarlar tarafından. bilemiyorum ne olursa olsun benim için kabul edilesi değildir.
ha bide türk filmi klişesidir. -dduruuun siz kardeşsinizz
ha bide türk filmi klişesidir. -dduruuun siz kardeşsinizz
ilginç bir karaktere sahip anime va manga. karşınızda umursamamazlığın tembelliğin kitabını dahi yazamayacak derecede üşengeç bir karakter. o esniyor siz esniyorsunuz falan. entrika yok, power up yok insanı sıkan hiçbir şey yok. rahatlamak istediğinizde yanıbaşınızda olacak bir anime
plansız yapılanı makbuldür. kendinizin bile sabahlayacağınızdan haberi olmaması gerekir. geçen dakikaların bilinçsizliğiyle sanki tekrar güneş doğmayacakmış gibi yapılır, ortam tüm sessizlğiyle flu bir hal alır..
caspar david friedrich- bulutların üstüne yolculuk tablosundaki arkası dönük adam sanırım bu hissin somut hale dönüştürülmüş şeklidir
caspar david friedrich- bulutların üstüne yolculuk tablosundaki arkası dönük adam sanırım bu hissin somut hale dönüştürülmüş şeklidir
bağımlısı olduğum grup. world so cold, time of dying ve animal i have become en sevdiklerimdir. gerçi her şarkısını dinlerim.
elektro gitarla solo denemelerimi hep bu şarkılarla yapardım eskiden
elektro gitarla solo denemelerimi hep bu şarkılarla yapardım eskiden
ilk izlediğimde anime izlemiştim, sonraki izleyişimlerimde adeta sayfalarca kitap okumuş oldum. dakika dakika durdurup durdurup düşündüm doğru yanlışı iyiyi kötüyü.ama hiç karar veremedim kötü olan kimdi, iyilik neydi doğru nerde doğruydu? hala daha bazı replikleri hatırlar ve gerçek hayatımda sorgularım mesela akane nin kougamiye yönelttiği şu soru ana haberleri izlerken beynimde altyazı geçer-insan mı hukuku korur, hukuk mu insanı korur?-...
sibly sistem hatta animede konuşulan bi ara denenen ve başarısızlıkla sonuçlanan panoptikon sistemi, sürekli yaratıcıya, dine,kulluğa ufak göz kırpar. panoptikon felsefesi daha da ileri gider ve gözetleyen kişinin tanrı olduğunu savunur bana göre sibly sistemden daha etkileyci daha derin olan yönetim şeklidir.( bu konu hakkında daha çok yazarım ama başlık dışına çıkmayayım )sibly sisteminin amacı gerekçeleri defalarca animede açılanır başta hasta bir sistem gibi gözüksede sonda akanenin de daha iyisi çıkana kadar sistemi kabullenişini görürüz. sonuçta akanenin rengi bulutlanmıyor çünkü o sibly in gelip geçici, yargının ve adeletin kalıcı olduğunu biliyor ve tek buna inanıyor.
karakterler adeta seri boyunca birbirleriyle dans ediyor özellikle en etkileyici dans kougami ve makishimanın. dansı makishima yönlendiriyor o adımını atıyor ardından kougami dansın adımını takip ediyor. bize ikisinin zıt olduğu farklı misyonlar benimsedikleri verilse de biz sadece aynı adımları atan mükemmel senkronize olmuş bir bütün görüyoruz.
yazarı gen orobuchi.. sana burdan aşkımı ilan etmek isterim ne dersin teklifimi suç ve ceza romanına not sıkıştırarak mı yapayım yoksa jj.rousseau nun toplum sözleşmesinde ekstra evililik sözleşmesi mi istersin? :d tüm ciddiyetim gitti oysa ben makishıma nın roman alıntılarından devam edecektim. sahi ne güzel oturmuş seriye bu sözler, makishima anlattıkça ben mest oluyorum.
çok uzattım ve konudan saptım anlayın beni ottolar bu animeyi izleyipte düşündüklerim hakkında kimseye bir çift laf edemedim sadece rüyalarıma arasıra makishima teşrif eder ,sohbet eder ne olacak bu memleketin hali der oradan putine laf sokar, beyaz zambaklar ülkesine kaçma planları yaparız :d
nadir çok nadir bir anime. lütfen izleyin,gen orobuchi parti kursun oy veri
sibly sistem hatta animede konuşulan bi ara denenen ve başarısızlıkla sonuçlanan panoptikon sistemi, sürekli yaratıcıya, dine,kulluğa ufak göz kırpar. panoptikon felsefesi daha da ileri gider ve gözetleyen kişinin tanrı olduğunu savunur bana göre sibly sistemden daha etkileyci daha derin olan yönetim şeklidir.( bu konu hakkında daha çok yazarım ama başlık dışına çıkmayayım )sibly sisteminin amacı gerekçeleri defalarca animede açılanır başta hasta bir sistem gibi gözüksede sonda akanenin de daha iyisi çıkana kadar sistemi kabullenişini görürüz. sonuçta akanenin rengi bulutlanmıyor çünkü o sibly in gelip geçici, yargının ve adeletin kalıcı olduğunu biliyor ve tek buna inanıyor.
karakterler adeta seri boyunca birbirleriyle dans ediyor özellikle en etkileyici dans kougami ve makishimanın. dansı makishima yönlendiriyor o adımını atıyor ardından kougami dansın adımını takip ediyor. bize ikisinin zıt olduğu farklı misyonlar benimsedikleri verilse de biz sadece aynı adımları atan mükemmel senkronize olmuş bir bütün görüyoruz.
yazarı gen orobuchi.. sana burdan aşkımı ilan etmek isterim ne dersin teklifimi suç ve ceza romanına not sıkıştırarak mı yapayım yoksa jj.rousseau nun toplum sözleşmesinde ekstra evililik sözleşmesi mi istersin? :d tüm ciddiyetim gitti oysa ben makishıma nın roman alıntılarından devam edecektim. sahi ne güzel oturmuş seriye bu sözler, makishima anlattıkça ben mest oluyorum.
çok uzattım ve konudan saptım anlayın beni ottolar bu animeyi izleyipte düşündüklerim hakkında kimseye bir çift laf edemedim sadece rüyalarıma arasıra makishima teşrif eder ,sohbet eder ne olacak bu memleketin hali der oradan putine laf sokar, beyaz zambaklar ülkesine kaçma planları yaparız :d
nadir çok nadir bir anime. lütfen izleyin,gen orobuchi parti kursun oy veri
makus talihi sao ile kıyaslanmak olan anime :( aslında felsefi incelikleri hissettirmeden işleyen bir anime
gerçekten tatmin edici bir seri her şey ayarında olmuş. keşke daha uzun olsaydı diyorum
openingleri efsane olan çizgi filmdir.
https://www.youtube.com/watch?v=bojx9BDpJks
https://www.youtube.com/watch?v=n-zqjplxN1o
**donatello, michelangelo, raphaël, leonardo isimlerinin nerden esinlenildiğini öğrendiğimde çocuk aklım aydınlanma yaşamıştı (:
https://www.youtube.com/watch?v=bojx9BDpJks
https://www.youtube.com/watch?v=n-zqjplxN1o
**donatello, michelangelo, raphaël, leonardo isimlerinin nerden esinlenildiğini öğrendiğimde çocuk aklım aydınlanma yaşamıştı (:
bunun espileri fena dönüyor fena güldürüyor lakin 3d dünyada ne zaman esprisini yapacak olsam artık durup düşünüyorum. anlamıyorlar azizim
adamın dibi denilir ya hani öyle bir insan kendisi. edo ve al a kardeşi gibi almış seri boyunca adamlık çizgisinden sapmamıştır. ablası ile muhteşem ikiliyi oluşturmaktadır
körili olanını sık sık yediğim kıvırcık uzun erişte
edit: öğrenci yemeği
edit: öğrenci yemeği
sulu boyamsı çizimleriyle başta okumakta zorlandığım ama sonradan da gülmekten dolayı okumakta zorlandığım mangadır yakında animesi çıkacaktır. hishiro nun topluma kazandırılması yerlerinde , gülmeye çalışması, toplum içindeki tepkileri özellikle insan ilişkilerine dair herşeyi gugıl a aratması (okul merdiveninden düşen iki kişi bulunca ne yapılmalı.. google arat) çok komiktir yerlere yatırır.
yıllar yılı önce animelere mangalara yeni başlamış iken rast geldiğim konusu gözlerimi parlatan (çirkin kızın evrimi üstüne konular klişe olsa da her klişe ağzımın sularını akıtır :d ) ancak geçen sene izleme fırsatı bulduğum klişe olmayan çirkin karakteriyle beni daha fazla moe moe yapmış mangaanime. chibi çizimi bile ana karakteri tiye alarak devam eder en sevdğim yanlarından biri de bu.lakin anime sever pek kimsem olmadığı için bu bu animeyi bilen birini bulduğumda, büyük bir hevesle bu animeyi konuşmak istediğim zaman bana nefret ettiğini chibi ye ek erkeklerin güzelliğinin itici olduğunu söyleyerek beni heves kırıklığına uğratmıştı. demem o ki sizi gülmekten yerlere yatıracak bu animeyi bu şekilde değerlendirip nefret etmeyin. inanın güzel ince esprileri var, şaşırtan alışkın olmadığınız tepkiler var. var da var. romantizim türünün en zekilerinden izleyin izlettirin. (hiroshi-kun benim ol :) )
dedem ile aynı yaş olmasından mıdır bilmem dedem kadar sevdiğim hollywood sanatçısı. zenci ırkına rağmen jim carrey ile tanrı rolünü oynadığı bir filmi de vardır. milyon dolarlık bebek rolüyle oscarı almıştır.kendisi karakter oyuncusudur.,
ah evet morgan freeman varsa bu film izlenir! diyip filmin konusuna dahi bakmam. ayrıca discovery science'da evrenin sırları belgeselinde sunuculuk yapıyor. o belgeselleri artık ezbere bilsem dahi biraz da morgan freeman etkisiyle tekrar izlemekten usanmam.
bir belgesel yapımı için geçenlerde türkiyeye gelmiştir
ölürse ağlayabileceğim tek aktör
ah evet morgan freeman varsa bu film izlenir! diyip filmin konusuna dahi bakmam. ayrıca discovery science'da evrenin sırları belgeselinde sunuculuk yapıyor. o belgeselleri artık ezbere bilsem dahi biraz da morgan freeman etkisiyle tekrar izlemekten usanmam.
bir belgesel yapımı için geçenlerde türkiyeye gelmiştir
ölürse ağlayabileceğim tek aktör
başlayıpta bitiremediğim tek anime. hele o kızın sürekli sen değiştin,sen değiştin izumi demesi yok mu hatırladıkça buhranlar geçiriyorum.