#anime

myanimelist

ryukon
herkes tarafından ismi, "mal" olarak kısaltılan, 2006 yılında animelist ismiyle açılmış fakat ilerleyen yıllarda ismi myanimelist olarak değiştirilmiş olan sitedir. anime-manga severlere, izledikleri ve izleyecekleri animeleri, okudukları ve okuyacakları mangaları listeleyebilmek ve puanlayabilmek gibi bir takım imkanlar sunan internet sitesidir.

Ayrıca sitede anime ve manga dünyasıyla ilgili haberlere, tanıtımlara ve verilen puanlar ile yapılan oylamalar sonucu, seriler arasında değişik sıralamalara da yer verilmektedir.

anizm

ryukon
çevrimiçi anime izleme sitesi olup bu alanda türkiye'nin en büyük ikinci platformu olduğunu söyleyebileceğimiz sitedir. ayrıca geçtiğimiz günlerde t-shirt ve çeşitli anime ürünleri satışına başlamışlardır.

türkanime tv

ryukon
2010 yılında kurulan ve günümüzde hala faaliyette olan çevrimiçi anime izleme sitesidir. geçmişte bir dönem, animeseverler ve fansublar tarafından bir takım tepkiler alsada günümüzde neredeyse herkes tarafından sevilen ve büyük bir ilgiyle takip edilen türkiye'nin en büyük çevrimiçi anime izleme sitesi haline gelmiştir.

görüntü kalitesi kötüyse izlemem diyen animeseverler

ryukon
son 4-5 senede böyle anime severler, daha doğrusu anime sever olduğunu iddaa edenler türedi. "görüntü kalitesi kötüyse o seriyi izlemem" diyorlar. kötü görüntü kalitesi anlayışları ise "hd kalitenin altı tüm görüntü kaliteleri kötüdür" şeklinde, sanki doğdular doğalı yüksek kalite izliyorlamış gibi davranıyorlar. Ayrıca bu kişilerden bir çoğu, eski serileri hiç izlemeden, "hd kalite videosu yoksa o seri kötüdür" diyorlar.

bundan 7-8 sene evvele kadar, bırak hd kalteyi 480p kaliteyi bile zor buluyorduk. hele hele dragon ball, one piece, naruto gibi serilerin birçok bölümünü 360p izlediğimiz zamanlar vardı. Hatta bazı animelerin hala 480p kaliteden yüksek kalite videosu mevcut değil.

Bundan 5-6 sene evvele kadar ülkede hd tv denilen şey ateş pahasıydı. evlerin %90'ında hd tv yoktu. hatta bir çok evde tv bile yoktu. milyarlık bütçeleri olan kanallar bile hd yayın yapamıyorlardı. Yani evinde hd tv bile olsa hd yayın izleyemiyordun. Hd denilen şey zaten ülkemizde 5-6 senedir var. Ancak gel de bunu, bu gerizekalılara anlat.

asıl üzücü kısım ise, çevrimiçi anime izleme sitelerinde gördüğüm yorumlar. bir izleyici, eski serilerden birini 1 bölüm izlemiş. hatta o 1 bölümü bile tamamen izlemediğine eminim. Eski dediğime de bakmayın, seri 2006 yılında yayınlanmış. Neyse bu izleyici, İzlediği 1 bölümün ardından seriye düşük puan vermiş. düşük puan vermesinin sebebini ise şöyle açıklamış; "görüntü kalitesi berbat", serinin görüntü kalitesine bakıyorum 480p, seriye bakıyorum gerek görüntü gerekse konu olarak 10 numara seri, verilen puana bakıyorum düşük, tüm bunların ardından izleyiciye bakıyorum ve Senin beynini s....m, diyorum...

çevirdikleri serileri kendi sitelerinden önce farklı platformlara yükleyen çevirmenler ve fansublar

ryukon
bu aralar çevirmenlere ve çeviri ekiplerine biraz fazla yüklendim biliyorum ama yapacak bir şey yok. bazı konular maalesef göz ardı edilebilecek gibi değil ve bu konulardan birisi de çevirisini yaptıkları serileri kendi sitelerinden evvel farklı platformlara yükleyen çevirmen ve fansublar olması...

bazı çevirmen ve fansublara bakıyorum hatta bazı demeyeyim %80-90'ı böyle, manga ve/veya animeyi çevirip editliyorlar vs. sonra kendi sitelerinden önce bakıyorsun ki çevrimiçi izleme ve okuma sitelere yüklemişler. hatta bazıları var seriyi her hafta günü gününe çevirip bu sitelere yüklüyorlar ama kendi sitesine bilmem kaç gün sonra yüklüyorlar veya kendi sitelerine hiç yüklemiyorlar. çok merak ediyorum. neden??? her şeyi siz yapmanıza rağmen neden kendi sitenize yüklemiyorsunuz da başka sitelere yüklüyorsunuz? işin daha çok sinir bozan tarafı ise kimsenin bu durumu yadırgamaması ve herkesin normal bir şeymiş gibi davranması oluyor.


otakuturk.net/foto

örnek vermek gerekirse, bir süre önce popüler bir serinin bir bölümü, her hafta yayınlandığı gün değil de 3 gün sonra yayınlandı. yayınlandığı gün, siteye yükleyen kişi, bir takım nedenlerden ötürü bölümün geç geldiğini yazdı ama bunu videoyu yüklediği çevrimiçi izleme platformuna yazdı. Tabi bunun üstüne hemen ekibin sitesine baktım ama konuyla ilgili bir açıklama göremedim.

şimdi daha ilginç bir şey yazayım. geçen bu 3 günlük süre boyunca birçok kişi, birçok farklı anime izleme platformunda, "yeni bölüm nerede kaldı" diye yorum yaparken, çeviri ekibinin sitesine gidip soran kişi sayısı bu sayının belki 10'da 1'idir, belki daha düşüktür. hatta çeviriyi, izlediği platformun yaptığını düşünen kişilerin sayısı bile fansub'un sitesine gidip soran kişi sayısından fazladır.


otakuturk.net/foto

asıl konuya dönüyorum. bundan 9-10 sene evvel yani çevrimiçi anime izleme/okuma platformlarının daha yeni yeni ortaya çıktığı zamanlardan bahsediyorum. fansublar sadece kendi sitelerine yükleme yaparlardı. serileri, fansubların sitelerinde verdikleri linklerden indirirdik. bazı fansubların ise kendi çevrimiçi izleme ve/veya çevrimiçi okuma platformları vardı oralardan okur veya izlerdik. bunlara ek olarak bazı film izleme sitelerinde de anime izleme seçeneği vardı. mesela kapanan dizifa vardı. asya ve kore dizi izleme siteleri vardı.

yukarıda anlattığım dönemlerde bu yeni yeni kurulan çevrimiçi anime izleme platformlarından bazıları, fansublardan izinsiz videolarını alıp sitelerinde paylaştığı için, o günlerde faaliyet gösteren birçok fansub tarafından protesto edilmişti. bugün platformalarda gördüğünüz fansub seçenekleri eskiden "bakın bu videoyu biz bu fansub'tan (ç)aldık" demek için kullanılırdı. birçok çevrimiçi izleme platformu kuruldu, yayından kaldırıldı. yerlerine yenileri kuruldu vs. birçok şey yaşandı derken, takribi 2013-2014 yıllarında durum şuan ki halini aldı. yani artık ne platformlar fansublardan video (ç)alıyordu ne de fansublar buna karşı çıkıyordu aksine fansublar bu sitelere animeleri ve mangaları kendileri yüklemeye başlamışlardı. aradan yıllar geçti ve durum şimdiki halini aldı. birçok fansub kendi sitesinden önce çevirilerini bu platformlarda yayınlamaya başladı.

Tüm bunların ardından yıllarca bu sektörün içinde olup sektörü yakından takip eden biri olarak bana da sormak kaldı. bu durum neden böyle bir hal aldı?


otakuturk.net/foto

manga çeviri ekiplerinin anime çeviri ekiplerine göre daha organize çalışması

ryukon
manga çeviri ekiplerine bakıyorum. çoğunlukla bir seriyi bir ekip çeviriyor. öyle her seriye de el atacağız demiyorlar. mesela x mangası popüler bir manga ve a ekibi çeviriyor diyelim. diğer ekipler gelip "biz de bu seriyi çevireceğiz" demiyorlar. çevirilmeyen ya da çevirisi yarım bırakılmış bir seri varsa ona el atıp onu çeviriyorlar. Ha bazen yavaş ilerleyen bir seriyi çevirmek isteyen bir ekip, çeviren ekiple konuşup anlaşarak çeviriyi devralabiliyor. Ancak kimse açgözlülük yapmıyor.

Ancak anime çeviri ekiplerine bakıyorum. Çoğunluğu nerede popüler bir anime var hemen Hepsi aynı anda üstüne atlıyor. tamam çeviren ekip sayısının fazla olması hem çeviri kalitesi hem de birden fazla seçenek olması bakımından çok iyi ama herkes popüler serilere yönelince çevirilmeyen bir yığın anime ortada kalıyor.

özetlemek gerekirse, anime çeviri ekiplerine bir düzen gerekiyor. hani tamam isteyen yine istediği seriyi çevirsin ama şöyle ekiplerin kurucuları toplansalar, deseler ki: "kardeşim bu sezon çıkacak animelerin listesi bu, popüler animeleri isteyen herkes çevirebilir ama geriye kalan animeler bunlar, hepsini düzenli ve organize şekilde çevireceğiz" diyerek, aralarında anlaşıp her biri bazı serilere el atsa, bu seriler hiç çevirilmemiş ya da yarım bırakılmasa fena olmaz mı?

anime çeviri ekipleri, hemen öyle olmaz falan demeyin. bakın manga çeviri ekipleri bunu yapabiliyorlar. bence siz de yapabilirsiniz diye düşünüyorum. bence siz de bir düşünün...

soul eater

ryukon
Güzel bir seri olan soul eater, gerek kendine has çizimleri gerekse güzel konusu ile bir dönem izleyiciler tarafından büyük bir heves ve heyecanla izlenmiş bir seridir. her ne kadar mangası final yapmış ve animesi de tam bitmiş olsa bile, başta ben olmak üzere birçok kişi tarafından yıllardır ikinci sezonu beklenen bir animedir. izlemenizi öneriririm.

Anime hakkında genel bilgilere gelecek olursak;

atsushi okuba tarafından çizilen, mangası 2004-2013 yılları arasında 25 cilt olarak, Animesi ise 2008-2009 yılları arasında 51 bölüm olarak yayınlanmış olan shounen anime serisidir. Ayrıca serinin 2014 yılında soul eater not adında 12 bölümlük bir yan serisi de yayınlanmıştır.

konusu: uzun zaman önce kishin ile shinigami arasında büyük bir savaş olmuştur. Bu savaş sonunda shinigami, kishin'i yenerek onu mühürlemiş ve kimsenin ulaşamayacağı bir yere hapsetmiştir. Shinigami tüm Bu olayların ardından bir akademi kurmuştur. bu akademinin amacı kishin olabilecek kötü ruhları yakalamak ve bir daha böyle büyük bir felaket yaşanmasını engellemektir.

Akademide öğrenciler bir silah teknisyeni ve bir de silaha dönüşebilen insanlardan oluşan, 2 kişilik ekipler halinde hareket etmektedir. Bu ekiplerin amacı 99 şeytan ve 1 cadı ruhu yakalayarak, insan silahların, shinigami tarafından kullanılabilecek ölüm tırpanına dönüşmesi ve teknisyenlerinde güçlü birer savaşçı olması sağlanarak kötü güçlere karşı güç kazanmasıdır.

Seri, bu koşullar altında, ana karakterler soul eater (soul evans), maka albarn, black star, death the kid, Tsubaki Nakatsukasa, Liz Thompson ve patty thompson'ın akademi içerisinde ve dışarısında, şeytanlara karşı mücadelelerini ve kishin'e karşı olan savaşlarını anlatmaktadır.

enen no shouboutai

ryukon
2019 yaz sezonunda yayınlanmaya başlamış ve birçok izleyici tarafından yaz sezonunun beğenilen animelerinden birisi olan shounen seridir.

atsushi okuba tarafından çizilen serinin mangası 2015 yılından beri yayınlanmaktadır. Yukarıda da belirttiğim gibi serinin animesi bu yıl yaz sezonunda yayınlanmaya başlamıştır.

konusuna gelirsek, bilinmeyen bir sebepten ötürü insanlar durup dururken yanmaya başlamıştır ve bu doğaüstü fenomen sonucu yanan insanlar, ateşten birer canavara dönüşmektedirler. Bu canavarlarla savaşmak ve bu duruma sebebin ne olduğunu bulabilmek için özel itfaiye ekipleri kurulmuştur ve bu ekipler bu canavarlara karşı savaşmaktadırlar.

shinra kusakabe, küçük yaşta bu doğaüstü fenomen yüzünden ailesini kaybetmiştir. bu durumdan insanlar onu suçlamış ve ona şeytan lakabını takmışlardır. Shinra büyüdüğünde ailesinin nasıl öldüğünü öğrenmek ve bu doğaüstü fenomenin neden ortaya çıktığını araştırmak amacıyla özel itfaiye eri olur ve macera başlar.

bazı fansubların ve çevirmenlerin serinin yarısında çeviriyi bırakmaları

ryukon
Çevirdikleri seri, hesap ettikleri ilgi ve kafalarındaki ortalama izleyici düzeyine ulaşamayınca, popüler serilere yoğunlaşmak isteyen bazı çevirmen ve fansubların başvurduğu yoldur.

ağzımızdan tükürükler saçarak "NEDEEEEEEEEEEN?????" diye haykırmamıza, küfürler etmemize sebebiyet veren olaydır.

Bir de çeviriyi bırakmalarına rağmen hiçbir açıklama yapmazlar. "bitiremeyeceğiniz işe neden başladınız?" sorusu sorulduğunda ise küçük emrah tarzı acıtasyon yaptıklarını görürsünüz.

fanları tarafından fazla abartılması yüzünden izleyicilerin soğuduğu seriler

ryukon
bazı seriler vardır. birçok kişi tarafından sevilerek takip edilirler. iyidirler, hoşturlar, sıkılmadan izlenirler, gerek konusu gerekse karakterleri iyidir vs. her şey normaldir. Ancak bu serilerin büyük bir sıkıntıları vardır. fanları... bu seriler fanları tarafından o kadar fazla abartılırlar ki çok sevdiğiniz bir seri bile olsa insana bir soğuma gelir. Aslında seride sıkıntı yoktur. Sıkıntı fanlarındadır fakat buna rağmen seriden soğursunuz. bu başlık altında bu tarz, fanları tarafından fazla abartılması yüzünden soğuduğumuz serileri yazıyoruz...

özetle, bu başlık altında fanları tarafından b*ku çıkartılan serileri yazıyoruz...

açılışı tabi ki naruto ile yapıyorum.


otakuturk.net/foto

hemen ardından da tam narutardlar ortadan kayboldu da azıcık rahat ettik derken bir anda hayranları türeyen haikyuu serisiyle devam ediyorum.


otakuturk.net/foto

devamını siz getirirsiniz. Çünkü bir hayli fazlalar...

en az ana karakterler kadar sevilen kötü karakterler

ryukon
animelerde, filmlerde, dizilerde vs. birçok kötü karakter vardır. Ancak bazı kötü karakterler vardır ki neredeyse serinin ana karakterleri kadar hatta bazen ana karakterlerden bile daha fazla sevilirler. Peki siz ottaların en sevdiği kötü karakterler kimler?

açılışı son zamanların popüler karakterlerinden olan, boku no hero academia serisinden, Chizome Akaguro nam-ı diğer hero killer: stain


otakuturk.net/foto

ve one punch man serisinden garou


otakuturk.net/foto

ile yapıyorum. Devamını siz getirirsiniz...

eski serilere olan ilginin azalması

ryukon
uzun zamandır anime izleyenlerin yalayıp yuttuğu ve tekrar tekrar izlediği serilerin pek çoğunun, yeni nesil anime severler tarafından gözardı edilmesi beni gerçekten sinirlendiriyor. resmen herkes popüler serilere yoğunlaşmış durumda ve eski serileri kimse izlemiyor. eski serilerin izlenmeme durumu öyle bir hal almış ki, one piece, naruto, bleach, gintama gibi zamanında izlemeyenlerin ortamlardan dışlandığı seriler bile izlenmiyor artık. Sadece bununla da bitmiyor. günümüzde popüler olan birçok seriyi izlemiş olanlar, eski animeleri izlemek yerine, "izleyecek seri bulamıyorum. yeni seri çıksa da izlesek" diye sitem ediyorlar. Bu koşullar altında 10 numara serilerin değer görmemesi İnsanı gerçekten üzüyor.

garo vanishing line

ryukon
garo honoo no kokuin ve garo guren no tsuki'den sonra yayınlanan garo serisinin 3. anime uyarlamasıdır.

teknolojinin bir hayli ilerlemiş olduğu bir dönemde, karanlıklarda yaşayan ve insanlarla beslenen, horror adı verilen yaratıklar vardır. bu dönemde garo'nun sahibi olan makai şovalyesi sword, horrorlarla savaşarak insanları korumaktadır. Ancak son zamanlarda sıkça insanların kaçırıldığını ve el dorado isimli şehre götürüldüğünü duymaktadır. Ayrıca horrorlarında o şehirde toplandığını öğrenir. Bu koşullar altında ne yapacağını düşünürken. Sophie hennes ile karşılaşır. Sophie, abisinin kaçırıldığını ve arkasında el dorado ismini bıraktığını söyleyerek Sword'dan yardım ister. Bu durum karşısında sword, hem sophie'nin abisini bulmak hem de el dorado'da yaşanan her neyse öğrenip bu karmaşaya bir son vermek için, sophie ile birlikte el dorado'ya doğru yola çıkar.

garo honoo no kokuin

ryukon
hikaye orta çağda geçmektedir. bu çağda yaşayan horror adı verilen yaratıklar vardır. bu yaratıklar karanlıkta yaşarlar ve insanlarla beslenmektedir. Horrorların insanlara zarar vermesini önlemek amacıyla, nesiller boyu makai şovalyeleri ve makai simyacıları horrorlar ile savaşmıştır. Ancak birgün valiante krallığı kralı, başdanışmanı mendoza'nın etkisiyle, makai şovalyeleri ve makai simyacılarının yakalanıp yok edilmesi yönünde bir ferman yayınlatır. Yakalan makai savaşçılarına işkence edilmekte ve halkın önünde idam edilmektedir.

Bir makai simyacısı olan anna, halk önünde yakılarak idam edildiği sırada bir çocuk dünyaya getirir. Bu çocuk leon luis'dir. Leon ve annesi anna ateşler içerindeyken ve herkes büyük bir şaşkınlık yaşar. leon, bir makai şovalyesi ve zoro'nun (gümüş makai zırhı) sahibi babası german luis tarafından kurtarılır.

Aradan geçen yılların ardından Leon, babası tarafından garo'nun sahibi olması için eğitilir ve garo'nun sahibi olmaya hak kazanır. Ancak aradan geçen yıllarda kral iyice hastalanmış ve krallığın yönetimini Mendoza ele geçirmiş. Kraliçe ve prens Alfonso'yu sürgüne yollamıştır. Leon ve babası, bu durum karşısında krallığı kurtarmak ve anna'nın intikamını almak için mendoza'ya karşı savaş açarlar...

garo serisi izleme sırası:

-garo honoo no kokuin
-garo guren no tsuki
-garo vanishing line

hunter x hunter

ryukon
Yoshihiro Togashi tarafından çizilen, mangası 1998'den beri yayınlanmaya devam eden shounen seridir. Serinin animesi ise ilk kez 1999'da yayınlanmış ancak manganın süresiz ara vermesi nedeniyle 62. bölümden sonra yayınlanmayarak yarım kalmıştır. Seri 2011'de ilk bölümden itibaren tekrar anime olarak yayınlanmaya başlamış ve 2014 yılında 148. bölüm ile final yapmıştır.

konusu: gon freecs 12 yaşında bir çocuktur ve küçük bir ada olan balina adasında yaşamaktadır. Ona, çok küçük yaştayken anne ve babasının öldüğü söylenmiştir. Ancak daha sonraları babasının bir avcı olduğunu ve gon çok küçük yaştayken, babasının avcı olmak için onu bırakarak adadan ayrıldığını öğrenmiştir. Bu durumu öğrenen Gon, babasının, uğruna ailesini bile bırakıp gittiği avcılığın ne olduğunu öğrenmek ve dünyanın en iyi avcısı olmak istemektedir ve bu amacı doğrultusunda avcılık sınavına girmek amacıyla adadan ayrılır.

Avcılık sınavı, zor bir sınavdır. Sınavı geçebilmek için, birçok fiziksel ve psikolojik testi başarıyla geçmenin yanı sıra en zor koşullarda hayatta kalmak gerekmektedir. Her yıl birçok kişi avcı olmak için sınava girer ama bazen hiç kimse sınavı geçemez. başarı oranı yüz binde bir'den azdır. İşte bu koşullar altında gon sınava katılır ve macera başlar...

güzel bir seri olup, bir dönem çarşamba günlerini dört gözle ve büyük bir heyecanla beklememize neden olan seridir. daha önce izlememiş olup da ilk kez izleyecek olanların ise bir oturuşta izlemek isteyeceği, izleyemedikleri zamanlardaysa akıllarından çıkmayacak bir seri olduğunu belirtmek isterim. Neyse izleyin, izlettirin.

2 /