eski bir manga çeviri grubudur. daha çok shoujo seriler çevirmişlerdir.
ookami shoujo to kuro ouji
gekkan shoujo nozaki kun
tsubaki chou lonely planet
omoi omoware furi furare
haru matsu bokura
sensei kunshu
çevirdikleri bazı serilerdir.
açıkçası ben kou'ya sinir oluyorum, daha doğrusu kouxfutaba şipine sinir oluyorum. futaba bence akıllı bi kız ama kou onu harcar bence ne bileyim güvenmiyorum kou'ya. kikuchi bence çok daha dürüst ve cesur ve içten ve sevgisinin arkasında, futaba'ya çok değer veriyor benim oyum kikuchi'ye. hatta biri beni animeye sokabilirse memnun olurum, kou denen şahsı uzak diyarlara sürmek istiyorum zira bence kou da iyi biri ama futabayla olmaz, olmamalı.
ayrıca kikuchi'nin animede olmaması beni delirtiyor her geçen gün daha da delirtiyor. kikuchi kadar sabırlı, içten adam anime dünyasında bile zor bulunur, bu yapımcıların derdi ne gerçekten sinir kapıyorum.
ama manga güzel. cidden güzel. hikaye akışı, karakterler, olaylar filan doğal gelişiyor. zevkle okunur. tavsiye edilir.
ayrıca kikuchi'nin animede olmaması beni delirtiyor her geçen gün daha da delirtiyor. kikuchi kadar sabırlı, içten adam anime dünyasında bile zor bulunur, bu yapımcıların derdi ne gerçekten sinir kapıyorum.
ama manga güzel. cidden güzel. hikaye akışı, karakterler, olaylar filan doğal gelişiyor. zevkle okunur. tavsiye edilir.
tanaka meca senseimizin eseri bir shoujo. konuyu özet geçelim.
kaji fumino ve kardeşi teppei, anne babalarının ölümünden sonra bir o akrabalarında bir bu akrabalarında kalmaktadırlar. son akrabalarının evinden de atıldıktan sonra sokakta kalırlar, bir bankta otururken fumino'nun öğretmeni ojiro kazuma bunları bulur, sahiplenmeye kalkar, kız da bağırır "benimle evlenecek misin?" diye. ojiro sensei de gaza gelip evet der. sonra sensei ciddi ciddi bunları evine alıp bakar, fumino'dan istediği sadece bir şey vardır: işten her gelişinde onu bir cosplay kıyafetiyle karşılaması. tabi okulda gayet mesafeliler, zaten ikisi de evde farklı okulda farklı karakterlere bürünüyorlar bence. neyse çok anlatmayayım hevesiniz kaçmasın.
eğer öğrenci-öğretmen aşkı konusunda bir önyargınız yoksa teppei'nin sevimliliği, kazuma ile fumino'nun tatlı aşkı ve mangadaki sıcacık hava için okunması gereken bir manga. teppei-kazuma-fumino üçlüsünün bir arada olduğu her sahnede çok tatlı bir aile havası oluyor. ayrıca karşılama cosplaylerinde fumino'dan çok teppei dikkat çekiyor. shoujo seviyorsanız kesinlikle okumanız gereken bir seri. zaten öneri listelerine bakıyorsanız mutlaka denk gelmişsinizdir.
kaji fumino ve kardeşi teppei, anne babalarının ölümünden sonra bir o akrabalarında bir bu akrabalarında kalmaktadırlar. son akrabalarının evinden de atıldıktan sonra sokakta kalırlar, bir bankta otururken fumino'nun öğretmeni ojiro kazuma bunları bulur, sahiplenmeye kalkar, kız da bağırır "benimle evlenecek misin?" diye. ojiro sensei de gaza gelip evet der. sonra sensei ciddi ciddi bunları evine alıp bakar, fumino'dan istediği sadece bir şey vardır: işten her gelişinde onu bir cosplay kıyafetiyle karşılaması. tabi okulda gayet mesafeliler, zaten ikisi de evde farklı okulda farklı karakterlere bürünüyorlar bence. neyse çok anlatmayayım hevesiniz kaçmasın.
eğer öğrenci-öğretmen aşkı konusunda bir önyargınız yoksa teppei'nin sevimliliği, kazuma ile fumino'nun tatlı aşkı ve mangadaki sıcacık hava için okunması gereken bir manga. teppei-kazuma-fumino üçlüsünün bir arada olduğu her sahnede çok tatlı bir aile havası oluyor. ayrıca karşılama cosplaylerinde fumino'dan çok teppei dikkat çekiyor. shoujo seviyorsanız kesinlikle okumanız gereken bir seri. zaten öneri listelerine bakıyorsanız mutlaka denk gelmişsinizdir.
yanık ama neşeli,
içli ama anlamsız...
tıpkı bestekar ve güftekarı gibi!!11!1!!
o bir "korsanlar kralı olacak kişi"
o bir luffy!
luffy'den bekleneceği üzere harika bir şarkı.
içli ama anlamsız...
tıpkı bestekar ve güftekarı gibi!!11!1!!
o bir "korsanlar kralı olacak kişi"
o bir luffy!
luffy'den bekleneceği üzere harika bir şarkı.
yamato nadeshiko shichi henge
shounen kadar maceralı, hareketli, görkemli filan olmasa da bağımlılık yapan bir tür. ayrıca içinde azıcık romantizm bulunan mangalara hemen shoujo damgası yapıştırıyorlar sonra insanlar önyargıları yüzünden okumuyorlar. mesela bir lucky star, sırf maceralı aksiyonlu değil diye, bir grup liseli kızın günlük hayatını anlatıyor diye shoujo etiketi alıyor. içinde gram romantizm yok, kızlara bakan bile yok. bir otakunun günlüğü tadında bir şey.
bir shoujo sever olarak şunu söylemek isterim ki shoujo hayattır, damardaki kandır, kalpteki candır, zihne kazınan bishounen çizimleridir. gerçek hayattan hikayeler içerir, yeri gelir ağlatır, yeri gelir yarar. genelde ana karakter erkeğin travmaları vardır, kimi zaman bu travmalar çiftimizi ayırır, sonra bir şekilde bir araya gelirler, sonra yine ayıracak bir şey olur vb. böyle deyince sıkıcı oldu ama romantizm arayanlar için engin bir denizdir shoujolar. bi special a'daki kei, bi kaichou wa maid samadaki usui takumi, bi hana yori dango'daki doumyouji, bi faster than a kiss'teki kazuma eşsiz varlıklardır. dünyada var olmaları mümkün değildir, bu yüzden shoujolar okunur ve shoujo-otaku olunur zaten.
animeleri kısa sürer, mesela hana yori dango'nun ilk 25 cildinden 51 bölüm çıkarmışlar ki bu çok yüksek bir sayı, genelde 25 bölüm civarı olur. bu da shoujo fanlarının serilere aşırı bağlı olmamasıyla vs. açıklanıyor ama bence mangada yeterli malzeme olmamasıyla alakalı. shoujo mangada yeri geliyor bir sayfada sadece kızın iki cümlelik düşüncesi yazıyor, basıyorlar bulutlu efekti. sonraki sayfada kız mal mal bakıyor soluna yine bir düşünce yazıyorlar, sonraki sayfaya aşık olduğunu çocuğu çizip yine iki cümle yazıyorlar. bunun nesinden anime bölümü çıkarılır ki?
neyse daha shoujolar hakkında söylenecek çok şey var da, başka entry'lere artık. görüşürüz ottalar.
bir shoujo sever olarak şunu söylemek isterim ki shoujo hayattır, damardaki kandır, kalpteki candır, zihne kazınan bishounen çizimleridir. gerçek hayattan hikayeler içerir, yeri gelir ağlatır, yeri gelir yarar. genelde ana karakter erkeğin travmaları vardır, kimi zaman bu travmalar çiftimizi ayırır, sonra bir şekilde bir araya gelirler, sonra yine ayıracak bir şey olur vb. böyle deyince sıkıcı oldu ama romantizm arayanlar için engin bir denizdir shoujolar. bi special a'daki kei, bi kaichou wa maid samadaki usui takumi, bi hana yori dango'daki doumyouji, bi faster than a kiss'teki kazuma eşsiz varlıklardır. dünyada var olmaları mümkün değildir, bu yüzden shoujolar okunur ve shoujo-otaku olunur zaten.
animeleri kısa sürer, mesela hana yori dango'nun ilk 25 cildinden 51 bölüm çıkarmışlar ki bu çok yüksek bir sayı, genelde 25 bölüm civarı olur. bu da shoujo fanlarının serilere aşırı bağlı olmamasıyla vs. açıklanıyor ama bence mangada yeterli malzeme olmamasıyla alakalı. shoujo mangada yeri geliyor bir sayfada sadece kızın iki cümlelik düşüncesi yazıyor, basıyorlar bulutlu efekti. sonraki sayfada kız mal mal bakıyor soluna yine bir düşünce yazıyorlar, sonraki sayfaya aşık olduğunu çocuğu çizip yine iki cümle yazıyorlar. bunun nesinden anime bölümü çıkarılır ki?
neyse daha shoujolar hakkında söylenecek çok şey var da, başka entry'lere artık. görüşürüz ottalar.
free! isimli animede haru'nun çocukluktan beri en yakın arkadaşı. akrep burcu, sırtüstü yüzer, baya uzun boylu otoban omuzludur, naziktir, uzun mayo giyer, yeşil gözlü filan. annesi, babası ve iki kardeşiyle yaşar
geleneksel japon kültüründe bir çeşit han. kapılar kayan kapı şeklindedir, *larda uyunur, sofra yine japon öğelerinden oluşur. hepsinde şart olmasa da kimileri bir japon bahçesine bakar, kişi oturup gökyüzünü ve bahçeyi seyreder filan çok huzurlu bence. ayrıca bu ryokanlar aileler tarafından işletilir, çalışanlar yukatayla gezer, kalanlara da yukata veriliyor aslında. geta denilen takunya benzeri terlikler de müşterilere verilebiliyor. bence çok alakasız ama masa tenisi oynanıyor burada. hatta yamato nadeshiko shichi henge'de kyouhei ile sunako düello yapıyorlardı oradan hatırlıyorum.
bir de bu ryokan'lar kalabalık şehirlerde otel olarak kullanılmıyormuş çünkü çok pahalıymış. daha ziyade dağ, deniz kenarı, onsen denilen kaplıca bölgelerinde bulunuyormuş hatta kaplıca bölgelerinde çok fazla oluyormuş.
birçok shoujoda ryokan öğelerine rastlayabilirsiniz. çok huzurlu güzel yerler bence.
bir de bu ryokan'lar kalabalık şehirlerde otel olarak kullanılmıyormuş çünkü çok pahalıymış. daha ziyade dağ, deniz kenarı, onsen denilen kaplıca bölgelerinde bulunuyormuş hatta kaplıca bölgelerinde çok fazla oluyormuş.
birçok shoujoda ryokan öğelerine rastlayabilirsiniz. çok huzurlu güzel yerler bence.
chiaki için ondan bundan nodameden hatta yemekten sudan filan önemli bişeydir, heyecandan yemek yiyemediğini kendi itiraf etti. böyle durumları seviyorum yani manevi anlamda o kadar büyük zevk duyuyor ki açlıkmış filan fiziksel şeyler yok olup gidiyor. bizim gibi sıradan insanlar için çok ender yaşanılan eşsiz bir duygu bence.
hirunaka no ryuusei'de suzume'nin ilk arkadaşı olan sarışın çocuk. kızlar konusunda çok utangaçtır, küçücük bir dokunuş onu kıpkırmızı yapabilir. sürekli müzik dinler, çok yakışıklı* olduğu halde kızlara soğuk, hatta kaba davrandığı için ilan-ı aşk eden filan yoktur.
butler hali çok iyiydi bunu da belirteyim.
butler hali çok iyiydi bunu da belirteyim.
jap. burun kanaması. nosebleed dediğimiz olay. hani sanji'de oluyordu baya, ondan
o değil de howl'un saçları sarıyken daha iyiydi. bi de o küpe hiç olmamış ama kibarlık edip görmezden geldim. kız sevimliydi. korkuluğu sevdim evime almak istiyorum. öyle
resmi inceleyelim
otakuturk.net/foto
yukata bir çeşit kimonodur. ince ve pamuklu yapısıyla tam bir yaz kıyafeti, çeşitli shoujolarda karakterlerin yaz festivallerine yukata giyip gittiklerini görüyoruz. kızlar bu konuda daha özenli, erkekler normal kıyafetle de gidebiliyor ama kızlar yukatasız gitmek zorunda kalınca üzülüyorlar filan. bir de japon erkeklerinin yukatalı kızları daha sevimli, daha hoş bulması gibi bi durum var. bence çok anlamsız ama japon erkekleri deyip geçiyoruz.
yukata dediiğimiz şey birkaç parçadan oluşuyor. hanjuban denen içlik gibi bişey*, obi denen bel kuşağı*, ana parça olan yukata, geta denen sandaletler ve kinchaku denen kumaş el çantası. isterseniz şuraya bir bakın
kadınlar ve erkekler için yukataların yapısı biraz farklı. erkek yukatalarının kolları kadın yukatalarına göre biraz daha kısa ve genelde siyah, lacivert gibi koyu renkler, düz desenler tercih ediliyor. kadın yukatalarında ise belin ardında bir fiyonk gibi bişey var, kumaşlar çiçekli renkli filan. ayrıca genç kızlar daha canlı ve açık renkli kumaşlı yukata giyerken yaşlı kadınlar daha koyu renkli yukatalar giyiyorlarmış.
yukata'nın giyilmesi kimono'ya daha kolay olmasına rağmen mutlaka birinin yardımına ihtiyaç duyuluyor. yukatanın sol tarafı sağ tarafının üstüne kapatılmış olmalı çünkü ölmüş kişiler giydirilirken sağ taraf solun üstüne kapatılıyor. ayrıca bekar kızların obileri daha parlak ve canlı renklerde oluyormuş. geta denen sandaletler çıplak ayak giyiliyormuş falan filan.
otakuturk.net/foto
yukata bir çeşit kimonodur. ince ve pamuklu yapısıyla tam bir yaz kıyafeti, çeşitli shoujolarda karakterlerin yaz festivallerine yukata giyip gittiklerini görüyoruz. kızlar bu konuda daha özenli, erkekler normal kıyafetle de gidebiliyor ama kızlar yukatasız gitmek zorunda kalınca üzülüyorlar filan. bir de japon erkeklerinin yukatalı kızları daha sevimli, daha hoş bulması gibi bi durum var. bence çok anlamsız ama japon erkekleri deyip geçiyoruz.
yukata dediiğimiz şey birkaç parçadan oluşuyor. hanjuban denen içlik gibi bişey*, obi denen bel kuşağı*, ana parça olan yukata, geta denen sandaletler ve kinchaku denen kumaş el çantası. isterseniz şuraya bir bakın
kadınlar ve erkekler için yukataların yapısı biraz farklı. erkek yukatalarının kolları kadın yukatalarına göre biraz daha kısa ve genelde siyah, lacivert gibi koyu renkler, düz desenler tercih ediliyor. kadın yukatalarında ise belin ardında bir fiyonk gibi bişey var, kumaşlar çiçekli renkli filan. ayrıca genç kızlar daha canlı ve açık renkli kumaşlı yukata giyerken yaşlı kadınlar daha koyu renkli yukatalar giyiyorlarmış.
yukata'nın giyilmesi kimono'ya daha kolay olmasına rağmen mutlaka birinin yardımına ihtiyaç duyuluyor. yukatanın sol tarafı sağ tarafının üstüne kapatılmış olmalı çünkü ölmüş kişiler giydirilirken sağ taraf solun üstüne kapatılıyor. ayrıca bekar kızların obileri daha parlak ve canlı renklerde oluyormuş. geta denen sandaletler çıplak ayak giyiliyormuş falan filan.
inanılmaz tatlı bir animasyon. kalpler saçıyorum şu an hatırlayınca
kadınsız erkekler'i adı ilginç geldiği ve ince olduğu için alıp biraz okumuştum ama sarmadı. romantizm akımında kalmış kafam realizme bile basmazken murakami ağır geldi sanırım. ama bir arkadaşım çok beğendi, ben de hediye ettim, sıkıldığım kitabı kitaplığımda niye tutayım
aşırı keskin kas çizimleriyle sinirimi bozduğu için izleyemediğim anime. sevimli bi arkadaşlıkları var, tachibana makoto çok tatlı, nagisa çok tatlı, gou çok tatlı filan tam izlemeye başlıyorum hop! haru hemen soyunuveriyor. tamam, bishounenlerin en az bir kez üstsüz çizilmesi shoujoların bir ilkesidir ama sen böyle robot gibi çizersen korkutucu oluyor sevgili mangaka. kaslar gözüksün diye çekmiş çizgiyi çekmiş çizgiyi. yüzücüden çok vücut geliştirmeci gibi duruyor, şu iğrenç olanlardan. velhasılı kelam, ikinci bölümü izleyemedim. oysa ben makoto'yu çok sevmiştim.
spoiler vermeden duramayacağım.
animenin bitişinden sonra çok olaylar oluyor, mangayı okuyor olanlar bakmasın piliz.
ayrıca ne zaman okuldaki tipsiz, kaba ve egoist erkekler yüzünden erkeklerden nefret etsem açıp bir bölüm izliyor, usui'ye bakıp derin bir nefes alıyor ve neşeleniyorum. erkekler azıcık örnek alsın şunu, onlarca özelliğinden birini alsanız yeter, ciddiyim bir tanesi yeter
animenin bitişinden sonra çok olaylar oluyor, mangayı okuyor olanlar bakmasın piliz.
ayrıca ne zaman okuldaki tipsiz, kaba ve egoist erkekler yüzünden erkeklerden nefret etsem açıp bir bölüm izliyor, usui'ye bakıp derin bir nefes alıyor ve neşeleniyorum. erkekler azıcık örnek alsın şunu, onlarca özelliğinden birini alsanız yeter, ciddiyim bir tanesi yeter
natsuki, tomoya, keichi ve tsuyoshi isimli dört lise öğrencisinin hayatını anlatan kısacık anime. her bölüm 10 küsür dakikadır. natsuki, kobayakawa anna isimli bi kızdan hoşlanıyordur ama bir türlü açılamıyordur. tam kızla tanışmaya başlamışken anna'nın arkadaşı mari-chan natsuki'yi uzaklaştırmayı kendine görev edinir. tomoya ise tam bir playboydur ama tabii ki shoujo dünyasının bir kuralı olarak bu playboy da tek eşliliğe döndürülecektir. keichi sevimli ve neşeli görüntüsünün ardında amansız bir sadisttir. tsuyoshi ise sessiz, zeki ve çalışkan bir otakudur. ben tsuyoshi'nin sevgilisine bayılıyorum çok neşeli ve tatlı bi kız. yaz gelince ikisini de telaş sarar: tsuyoshi mangasının çizimlerini, yukiko ise cosplayer kıyafetini etkinliğe yetiştirmeye çalışır.
mangası güzeldir, animesi ise çok uyduruk olmuş ciddi anlamda acı çekiyorum izlerken. ama güzelim konunun ve karakterlerin hatrına izliyorum. karakterleri çok seviyorum özellikle tomoya, mari, tsuyoshi ve yukiko. tavsiye edilebilir ama tekrar uyarıyorum animasyon kısmı üzücü.
bir aralar takıntı haline getirdiğim çizgifilm. anime değildir, batı tarzı animasyondur ama toei animation ortak yapımcılar arasındadır. orijinali fransızca, hikaye de paris'te kötülerle savaşan iki kahramanı anlatır: uğur böceği(ladybug) ile kara kedi(cat noir/chat noir). uğur böceği adından anlaşıldığı gibi uğur böceği kıyafetli bi kız, kara kedi de kedi kıyafetli bi çocuk. çizgi film 8-12 yaş arası kitleye hitap etse de yönetmenin anime sevdası üsluba etki etmiş ve ben 20 küsür yaşında halimle keyifle izliyorum. türkçe dublajlı olarak disney channel'da izleyebilirsiniz veya chat noir'nın fransızca flörtlerini duymak isterseniz miraculousubs'dan fransızca dublajlı ingiliz altyazılı indirebilirsiniz.