Az önce Netflix adaptasyonunu bitirdiğim anime. Mangasını okumadım. o yüzden izlediğim animeye göre kendi deneyimlerimi paylaşacağım. İnceleme, değerlendirme yazısı değildir.
1) Her şeyi vermek isterken hiçbir şey verememek:
Başlangıçta yetişkin içeriklerle, rahatsız edici cinsel sahneler çizimiyle öne çıkmak istese de sofra muhabbetlerinde samimiyeti, komediyi vermeye çalışırken bir o kadar çuvallıyor. Baştan ağır tonlarla animeye girip aynı çizimlerle yumuşak duygulara hitap edemiyor. Hâliyle ambele oldum. Sahnelerdeki yapaylık sizin de gözünüze çarpacaktır:
otakuturk.net/foto
otakuturk.net/foto
2 dakika önce cinsel bir sahnenin rahatsız edici havasından çıkıp şu sofra muhabbetine dikkat verebilmeniz mümkün değil.
2) Dövüş sahnelerinin karanlıkta geçmesi.
Dövüş sahnelerinin akıcılığını geçtim, karanlıktan görmemiz dahi mümkün olmuyor. "Karanlık kusru örter. Ekstra şeyler çizmekten kurtarır." diyoruz da el insaf! Kim kimin kolunu koparıyor? Kim kimi yeniyor anca dövüş neticelenince anlıyoruz. Aşırı "sahne kesme" kullanılması da gözü bir yerden sonra yordukça yoruyor. "Karanlıkta bir şeyler oluyor herhalde!" diyorsunuz.
3) Konu
Belli bir yaşa gelince artık orjinallik ve derinlik aradığımın farkına vardım. Sürekli izlediğim şeylerin kesilip kesilip sadece hamura başka maya katılarak yapılan benzer işlerin önüme gelmesi, bende kabak tadı bırakmaya başladı. İncil motifleri- 90'ların film temaları- , iblis kesme -Hemen hemen her animede var- , insan-iblis savaşında iyi ve kötünün bulandırılması ve vahşi insanlar mesajının bas bas göze sokarcasına verilmesi klişeydi. Hatta bir yerde insanlar, öldürdükleri insanların kafalarını, vücut parçalarını sopaya geçirip dans ediyorlardı. Neden? Nedeni yok. Ana karakter bunu görüp yükselsin diye.
4) Arkadaşlık hissini tamı tamına verebiliyor mu? asıl finalinin vurucu olduğu sahne bu arkadaşlık üzerine kurulu olmasına rağmen üç beş uyduruk flaşbeklerle geçiştiriliyor. Bizim: "oo süper arkadaşlarmış." dememiz için zoraki koyulmuş sahnelerdi. Hani şonen animelerde ana karakter karşısındakini öldürmeye yakın, rakibi geçmişi hatırlar ya! o misal. amaç bizim empati kurabilmemizdir ama "düşmanı acındırma kompozisyonlarını" hiçbir zaman sevemedim.
Sonuç ve puanlama:
Nihayetinde bu anime izlenir mi? İzlenir. Bu animeye o kadar yükselmeli miyiz? Hayır.
10 bölüm. uzun değil. Bu yüzden fazla da puan kırmayacağım.
Puanım: 6/10
japonca'da abla demektir. aniki ile eşteştir. bir nevi büyüklük yakıştırması olarak da kullanılır.
üzülecek bir durum yoktur. kendi arşivlerini mangadex'e ve diğer sitelerine yüklemişlerdir. fansubların zaten kendi sayfaları mevcut. çeviri grubu dağılmış veya çevirisi bırakılmış mangalara ulaşmak sıkıntı yaratacaktır. mangatr arşiv sitesi değil, online okuma sitesiydi.
images.google'ın baltalayacağı, fitne fesat sokacağı oyundur. :d
(bkz:anego)
buna karşı tedbir olarak kendi sistemimi kurdum ( 10 soruya verdiğimiz karşılığınca animenin puanı ortaya çıkıyor)
birinin: "çok beğendim ya! bana ne! tam benlik" veya aksine "b*k gibiydi. izlemeyin." yorumları aslında yorum veya değerlendirme değil. tepkidir. velhasıl ciddiye alınmamalı, kulak arkası yapılmalı.
anime, manga değerlendirilirken birkaç kıstastan bahsedeyim:
1) anime, manga dünyasına ayak izini bırakabilecek bir seri mi?
2) mangasının dışına çıkarak -anime için- duygu sömürüsüyle popüler kitleye mi hitap ediyor? fan servis dediğimiz olay mı var?
3) karakterlerin arka planı sağlam mı?
4) senaryo, olay örgüsü iyi kurgulanıyor ve tatmin ediyor mu?
7) eğer varsa dövüşler, kapışmalar sakız gibi uzuyor mu? yoksa yerinde mi? çok fazla "cut" (kesip kesip ekleme tekniği) atma yapılıyor mu? yoksa dövüş akıcı bir şekilde mi oluyor?
8) bolca gördüğümüz naruto tipi şonen karakter var mı? varsa bile bunun üzerine çıkabilmiş mi? yoksa aynı karakterin bir başka kopyası mı?
9) anime, manganın yaş aralığı dar mı? yoksa 7'den 70'e herkese hitap edebiliyor mu?
10) anime, manga japonya'daki saygın şirketlerin düzenlediği- shogakukan- ödüllerden birini almış mı?
11) giriş, gelişme ve sonucu nasıl? ucu açık mı bitiyor?
bu sorular eşliğinde kendi animenizi, manganızı nispi olsa da değerlendirip puanlandırabilirsiniz.
birinin: "çok beğendim ya! bana ne! tam benlik" veya aksine "b*k gibiydi. izlemeyin." yorumları aslında yorum veya değerlendirme değil. tepkidir. velhasıl ciddiye alınmamalı, kulak arkası yapılmalı.
anime, manga değerlendirilirken birkaç kıstastan bahsedeyim:
1) anime, manga dünyasına ayak izini bırakabilecek bir seri mi?
2) mangasının dışına çıkarak -anime için- duygu sömürüsüyle popüler kitleye mi hitap ediyor? fan servis dediğimiz olay mı var?
3) karakterlerin arka planı sağlam mı?
4) senaryo, olay örgüsü iyi kurgulanıyor ve tatmin ediyor mu?
7) eğer varsa dövüşler, kapışmalar sakız gibi uzuyor mu? yoksa yerinde mi? çok fazla "cut" (kesip kesip ekleme tekniği) atma yapılıyor mu? yoksa dövüş akıcı bir şekilde mi oluyor?
8) bolca gördüğümüz naruto tipi şonen karakter var mı? varsa bile bunun üzerine çıkabilmiş mi? yoksa aynı karakterin bir başka kopyası mı?
9) anime, manganın yaş aralığı dar mı? yoksa 7'den 70'e herkese hitap edebiliyor mu?
10) anime, manga japonya'daki saygın şirketlerin düzenlediği- shogakukan- ödüllerden birini almış mı?
11) giriş, gelişme ve sonucu nasıl? ucu açık mı bitiyor?
bu sorular eşliğinde kendi animenizi, manganızı nispi olsa da değerlendirip puanlandırabilirsiniz.
ryukon adlı yaşayanın dediği üzere "yüksek hedefler" ( sadece ilk bölümü okumuş birisi olarak) karı-kız tavlama sanatıdır.
sıradışılıktan ziyade sırdaşlığı tercih ettiğimiz meseledir.
azılı olmayan kuraldır. teamüllerle, babadan-oğula aktarılır. konuştuğu kişinin kimliğini bilmeyip kanan nice delikanlı bu yolda heder olmuştur.
ingilizce "nude" kelimesinin türkçe hâlidir. aslında "çıplak" manasına gelir. fakat çıplağın söylenirken bıraktığı haşin tını neticesiyle dilimize "cıbıl" olarak geçmiştir.
mangatr tekrar açıldığına göre çöpe dönüşmüş başlıktır. sonuçta biz kimiz ki? mangatr cenapları yanında ismimizin anılması bile bizler için onur nişanesidir.
steins gate'i bir günde bitirdim.
sosyalleşen, konu komşu ziyaretini aksatmayan, tavuk kankileriyle diğer kümesleri ziyaret eden tavukların etine edilen yakıştırmadır.
meslek lisesi ve bilimum mühendislik fakültesinde tanık olacağınız hadisedir. kalite miktarının, erkek sayısına bölünmesiyle ortamın kalitesini ölçebilirsiniz.
kalite miktarı/ er sayısı= net kalite oranı
kalite miktarı/ er sayısı= net kalite oranı
mesaj atmadıkça - bari kandilde at- mesaj atmayan, işi düştüğünde mesaj atan - hakkını yemeyelim her kız işi düştüğünde ona yol yordam gösterecek erkek bireyi bulur- interneti "kendisiyle röportaj yapılacak mecra" olarak kullanan, her yaptığının magazininin döneceğini düşünen, zevksiz, tatsız-tutsuz insandır.
harry potter hayranıdır. yaoi'ye bayılır. twitter'da adaletin -kendisinin- yanındadır.
İtalyanca kurslarından, helikopter gezilerinden vakit bulup denk geldikçe izlediğim ve sevdiğim bir yayıncı.
Dönem ödevi olarak referanslara yazılınca beğenilmeyen ansiklopedi. Bu yüzden sayfanın en aşağısına inip mavi sayılarla referans gösterilen kaynakları yazın. Yaban çakalı olun.
Entelektüel sınıfın yeni adresi. Manga dünyasının nabzının attığı, adamın harman olduğu yer.
açmadan güne başlayamıyorum.