darker than black

boyblue

otakuturk.net/foto

drama, bilimkurgu ve gerilim türündeki en başarılı anime serilerinden olduğunu düşündüğüm ve ilk sezonu 2007 ilkbahar sezonunda ekranlara gelen iki sezonluk bir seridir.

Cennet Kapısı'nın Güney Amerika'da ve ve Cehennem Kapısı'nın Japonya'da ortaya çıkmasından bu yana 10 yıl geçer ve Dünya genelinde alışıldık gece gökyüzü manzarasının yerini farklı bir gökyüzü alır. Kapılar fizik yasalarının göz ardı edildiği alanlardır ve Brezilya ve Japonya'da yüksek duvarlarla çevrilerek çevreleri boşaltılır. Bu sırada insani duygularını kaybederek buna karşılık doğaüstü yetenekler kazanan yükleniciler ve çeşitli materyaller üzerinden doğaüstü gözlemler yapabilen kuklalar ortaya çıkar.

Doğaüstü güçlerin insani duygular olmaksızın kullanıldığı ve tsdüm yüklenicilerin tamamen mantık çerçevesinde hareket ettiği bu seride ana karakter olan hei, nam-ı diğer kod adı bk-201, "kara ölüm meleği" lakabıyla olarak polis teşkilatının arananlar listesinde üst sıralardadır. hei'nin izini süren kirihara misaki, hei gibi birçok yükleniciyi kontrol eden "sendika" isimli örgütün izlerine ulaştığı zaman yüklenicilerin neden var olduğu ile ilgili önemli gerçeklerle karşılaşacaktır.

ilk opening'i burada, yine de ikinci opening'inin harika olduğunu düşünüyorum.
lamirox
arkadaşımın önermesi üzerine izlediğim bir animeydi. 1.sezonu eğlenceliydi fakat 2.sezonunda biraz değişim vardı. yine de izlenmesi gereken animeler arasında olduğunu düşünüyorum
japanime
güzel anime ama 2. sezonu bir karamsar geçiyor ya

baş karakter içkiye vurmuş yeni gelen süperşirin karakter robot gibi bir yüklenici olmuş yin kayıp daha pozitif şeyler olaydı iyiydi neyse ovalarla falan düzeltmişti morali :)
suzuki san
2 sezondan oluşan ağır dram içeren anime. bir de ova bölümleri vardır ki 2. sezona geçmeden izlenmelidir.
dram sevmeyen biri olarak tüm sezonlarını izledim. izlediğim en kaliteli drama sahip. anime boş zaman animesi değildir kesinlikle, bilim kurgu olmasından kaynaklı içerisinde fazlaca animeye has terimler geçmektedir ki bir tanesini kaçırdğınızda bölümler boyu bu ne ki dersiniz. hem dram oluşu hem dövüş animesi oluşu siyah fon yağmuruna tutulmanıza neden oluyor. siyah fon yağmurunu sevmiyorum ben.
anime biraz felsefik bir yaklaşıma da sahip, zaten utopik bir dünyanın anlatılıdığı çoğu anime böyle. ilk sezon inanılmaz güzeldir, peşinden ovaları izlediğinizde biraz romantizme bağladı ki hani animede göremeyipte görmek istediğim sahneler vardı. 2. sezon biraz hayal kırıklığı yaratsa da kesinlikle izlenesi.
chibidii
dramı da kurgusu da karakterleri de sağlamdı, sarsıcıydı. ovalarda ve ikinci sezonda bolca ağlamışımdır. animedeki hislerin ve evrenin gerçekçi olmasından mı, iyi yansıtılmasından mı yoksa benim seriyle aynı zihniyette buluşup iyice bütünleşmemden mi bilmiyorum ama içime işlemiştir. bir jesus cloud, bir can you fly duyunca ağlamaklı olurum, bütün gün o hissi atamam üzerimden... öyle özel ve anlamlı bir animedir benim için.
comatosl
başlığı görünce direkt chibidii'nin entry'sini aradım.
onun üzerine fazla söyleyecek bir şeyim yok. izlediğim ilk -tabiri caizse- karanlık seri, kendi dünyamı yıkıp geçmiştir.